Doğan Arşiray 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Hanım köye göçüp, 1 hafta sonra dün Ankara'ya geri geldik. Ben, şahsım, yaz mevsiminde olmayan bir tatilde, bu kadar çok arabayı yollarda görmedim. Ankaraya doğru gelirken Sivrihisardan Polatlıya kadar boğaziçi köprüsü trafiği vardı! Tampon tampona. Kriz yok diyorlarya, o kadar çok Ankara plakası olmayan araba vardı ki bence bu yakıt fiatları ucuz kalmış demekki !? Ben böyle kalabalık trafiği Ankara civarında hiçbir bayramda görmedim. Herkes dururken emniyet şeridinden kaçan davarları,şuursuzları, saygısızları, fırsatçıları havale edecek 1 tane trafik polisi yoktu mesela. Bu saygısılzara sorsan bayramda el öpmüştür helallik almıştır ihtiyardan. Bursa da çocuklar kaya duvarı tırmanışı* yapacak diye, kent ormanı denen bir yere gittik, gitmez olaydık, duvara gidene kadar 1 km yol yürümek zorunda kaldık araba parkı yeri kalmadığı için. uzaktan ormanın yandığını zannettim meğerse mangal yapıyormuş insanlar. Ya arkadaş mangal seversin filan da ormanın içinde duman altı olup o karbon parçacıklarını solumanın anlamı nedir çözemiyorum ben. Ormanda temiz hava alınır, üstü açık ve ayrılmış piknik alanında yemek yenir, bence. Ormanlarda mangal yasak değilmi? Neyse bursa da suriyelime arabıma serbestmiş bunlar onu gördük. Ne jandarma vardı ne orman görevlisi. Adamlar yerlisi olmuş Bursa'nın. Şahsen bize daha çok çalışmanın ve üretmenin gerektiği zamanlarda 9 güne uzanan bir "tatil" bayram kutlamasından öte saçma bir geleneksel faaliyete dönüşmüş halde kanımca. Eskiden bayramlar doğru düzgün şekilde kutlanır büyüklerin eli öpülürdü. 3 gün idi. Sakin geçen zamanlardı. Biz 1 gün el öptük geri kalan zamanda da madem gelmişiz gelmişken heryeri gezelim modundaydık ki hiç sevmem... Bana tatil lazım şimdi pfff. Arz ediyorum... 8 1 3 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 14 Nisan Paylaş 14 Nisan yanlış zamanda yanlış yer tercihleri olmuş mirim, gel Tekirdağa, püfür püfür sahilller bomboş, mangal dersen kır pavyonunda garson servisi eşliğinde aşçılar yapıyor zaten, hüzünledim o nasıl bir çiledir 1 1 1 Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray 14 Nisan Yazar Paylaş 14 Nisan Çağlar Bayur yazdı: yanlış zamanda yanlış yer tercihleri olmuş mirim, gel Tekirdağa, püfür püfür sahilller bomboş, mangal dersen kır pavyonunda garson servisi eşliğinde aşçılar yapıyor zaten, hüzünledim o nasıl bir çiledir hanim dediyse en dogru yer ve en dogru zamandir... bana laf dusermi hic?! aslinda ormanda kaybolabilirdim kazara. yillar sonra savastan kacan araplarin bursa da ormanda yetistirdigi cocuk olarak haber olurdum belki!? 4 Yorum bağlantısı
Ahmet Çalışkan 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Bi makale okumuştum ama şimdi bulamadım. Paylaşmak isterdim. Makalede özetle; evet ekonomik bir sorun olduğunu, bir şeylerin ters gittiğini, ama herhangi bir mahrumiyet durumu olmadığını, herkesin her zaman her şeye anında ulaşabildiğini, bunun bir ekonomik kriz değil de adı konulamayan bir durum olduğunu, mesela 2002'de insanların bankadaki paralarına ulaşamadığını, bankaların battığını falan anlatıyordu. Yani senin paran var ama alamıyorsun, Sana kendi paranı vermiyorlar. Bankalar batmış vs. Tabi ben o dönemlerde çocuğum hatırlamıyorum ama "ekonomik kriz böyle değil öyle olur" diyordu yazar. 2 Yorum bağlantısı
Serkan Maden 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Bugün bizde Samsun'dan Ankara'ya döndük. Yoğun trafik vardı ama kimsenin sellektör attığını falan görmedim. Herkes çok sakindi. Eskiden Kırıkkale'den geçerken çok yoğun olurdu bugün hiç durmadan geçtik. 2 Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Pazar hariç Bayram.Arefe sabah 08 00 akşam 20 00 çalıştım.Dün saat 16 00 işten çıktım Hanımı aldım.Kent Ormanına gittim Güya Çay içip keyif yapacaktım.Sağıma bakıyorum Güney Komşumuz Ülkelerden gelenler Soluma bakıyorum Güney Komşumuz Ülkelerden gelenler Mangal yapıyor..Ben Hümanist bir İnsanım Empati yaparım kimseyide hor görmem kendim zor şartlar içinden zor dönemlerden geçerek geldim hep çalıştım şansıda pek tutmayan biriyim ama gördüklerim insanı üzüyor. 9 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Ahmet Çalışkan yazdı: mesela 2002'de insanların bankadaki paralarına ulaşamadığını, cem uzanın zamanı , mevduatlar hasır altından offshore aktarılmıştı, yasal mevzuattaki açık ile, rakamlar buhar olup gitmişti, bankalara birşey olmadı, banka sahiplerinin mahareti ile atta oldu gitti. 1 Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray 14 Nisan Yazar Paylaş 14 Nisan Serkan Maden yazdı: Bugün bizde Samsun'dan Ankara'ya döndük. Yoğun trafik vardı ama kimsenin sellektör attığını falan görmedim. Herkes çok sakindi. Eskiden Kırıkkale'den geçerken çok yoğun olurdu bugün hiç durmadan geçtik. demeki son günü dönmek lazım. Aytac Sakal yazdı: Pazar hariç Bayram.Arefe sabah 08 00 akşam 20 00 çalıştım.Dün saat 16 00 işten çıktım Hanımı aldım.Kent Ormanına gittim Güya Çay içip keyif yapacaktım.Sağıma bakıyorum Güney Komşumuz Ülkelerden gelenler Soluma bakıyorum Güney Komşumuz Ülkelerden gelenler Mangal yapıyor..Ben Hümanist bir İnsanım Empati yaparım kimseyide hor görmem kendim zor şartlar içinden zor dönemlerden geçerek geldim hep çalıştım şansıda pek tutmayan biriyim ama gördüklerim insanı üzüyor. yapma demiyorum yap, ama evinde yap çay kefini, orman pikink temiz hava gezinti güneş d vitamini filan zul bize. 2 Yorum bağlantısı
Metin Mankal 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Park ,bahçe ,piknik alanları ,eğlence merekezleri v.b...Sanırım bu kardeşlerimiz buralarda yatıp kalkıyor..Ne zaman gitsen oralardalar...Bayramın üçüncü günü şöyle bir orman havası alalım dedik..Ne mümkün..Her yer kalabalık her yer de sıra var..Herkeste para bol bi tek bizde yok sanırım.. 3 Yorum bağlantısı
Süleyman Can 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Ülke iflas etse de hem kültürel hem de başka maddi sebeplerden dolayı bayramda memlekete gidilir. Ne bunun ne de cafelerin doluluk oranından refah anlaşılmaz. Bütün Avrupa'da flixbus hariç otobüs firması yok, otobüscülük yok. Paskalyada dahi 3 5 kişi evine gider gitmez, çok umursanmaz. Boş cadde ve yollara bakınca Avrupa bitmiş deriz bizim mantıkla. Ben hem memlekete gittim hem de pikniğe. Ne trafik ne de fazlaca mülteci vardı... Mis gibi tertemizdi her yer. İmkanı olana anadoludaki şehrine dönmesini tavsiye ederim. 2 Yorum bağlantısı
Metin Uzunoğlu 14 Nisan Paylaş 14 Nisan Cuma günü Düzce-Ankara-Kırıkkale-Ankara-Düzce yaptım. Giderken sıkıntı yoktu ama dönerken Kırıkkale Ankara arası 1,5~2 saate yakın sürdü. Gerede bağlantısından sonra yol kalabalıklaştı abant kavşağından ayrıldım. Yorum bağlantısı
Cem Işık 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Ülkede yaşamak eziyete dönüştü, tatilde şehir dışına çıksan trafik eziyeti, çıkmasan şehir içinde kalabalık kargaşa eziyeti. Bayramın 2. Günü öğlen saatlerinde Boğaz köprüsünü geçtikten sonra üsküdar’a eve ulaşmam 1:45 saat sürdü (3 km ancak vardır). İpini koparan sokaklara akın etmiş, kaldırımda mangal yelleyen mi ararsın, sahil yolunda , yolun ortasında yaya olarak durup selfi çekinen mi ararsın, arabayı 1 sıra park yasakken 2 sıra park eden mi ararsın.. Yorum bağlantısı
Servet Aydın 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Tc’de bir tane çöl tozu yutanı bi tane masaemara kokusu taşıyanı toprağımda tutmam imkanım olsa. Beşikten mezarı olanı bile çıkarırım ülkeden Hainlik yapılan başka birşey değil 6 Yorum bağlantısı
Ali Gök 15 Nisan Paylaş 15 Nisan istanbula min 750 km mesafe koyarsanız bu stresleriniz biter 2 1 1 Yorum bağlantısı
Selim Bilgin 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Bayramın son günü oğlanı biraz gezdireyim diye çıktım, baktım tüm yollar kilit, kemerburgaz ormanına trafik açık görünüyordu kuzey marmara bağlantısından, hadi dedim biraz dolaşırız, kuzey marmara 60-70 ilerliyor, bi ara kitlendi hatta kavşaktan dolayı, benzinlikler kilit, ormanın yolu komple kitlenmiş, hadi dedim havaalanına götüreyim çocuğun ilgisini çeker, otoparklar komple doluymuş, girişe güzel cami yapmışlar, camiye girdik artık. 100+ km yapıp camiye gitmek değişik bir deneyim oldu. Cami güzelmiş ama. 3 8 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Cem Işık yazdı: kaldırımda mangal yelleyen mi ararsın, heh el salladık görmedin, sucuk atacaktık tam ızgaraya 1 4 Yorum bağlantısı
Öner Kurukuz 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Ali Gök yazdı: istanbula min 750 km mesafe koyarsanız bu stresleriniz biter O kadar gitmeye gerek yok. Ben 200 km mesafedeyim, burası bile rahat. Şimdi konudaki mesajları okurken insanların çektikleri çileyi görüyorum da neden kendilerine bu zulmü yapıyorlar diye düşünüyorum. İstanbul'da yaşamak zorunda mısınız? Birisi kafanıza silah dayayıp orda yaşamaya zorluyor mu sizi anlayamıyorum. İnanın bana Anadolu'nun başka şehirlerinde yaşayarak yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. İstanbul'da aylık 50 bin tl kazanıp oranın stresini çekeceğime burada 30 bin kazanıp keyfim yerinde yaşarım. Zaten fiyatlar da İstanbul'da daha pahalı olduğu için kazandığınız paranın bi anlamı kalmıyor. Çektiğiniz stres size kalıyor. 2 Yorum bağlantısı
Oğulcan Akıncıoğlu 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Bu bayramı hem kendi memleketim olan Edirneye hemde eşimin memleki olan Lüleburgaza ayırdık.Bayram öncesi cumartesi yola çıktık, Eskişehir - Lüleburgaz arası KMO kullarak 4 saat gibi kısa bir sürede aldık, trafik hep karşı şeritteydi dönerkende aynı rota ile döndük, trafik yine karşı şeritteydi.Millet gider mersine biz gideriz tersine olayı işe yaradı Sadece Edirne kalabalıktı onlarda yünan ve bulgar vatandaşlarının ucuz memleket talanı idi onunda bayramla bir ilişkisi yok sanıyorum, yerli turistlerde vardı elbette ancak olağan seviyede kalabalıktı. Bolca köy havası aldık, düz ovada kimsecikler yoktu. Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Öner Kurukuz yazdı: O kadar gitmeye gerek yok. Ben 200 km mesafedeyim, burası bile rahat. Şimdi konudaki mesajları okurken insanların çektikleri çileyi görüyorum da neden kendilerine bu zulmü yapıyorlar diye düşünüyorum. İstanbul'da yaşamak zorunda mısınız? Birisi kafanıza silah dayayıp orda yaşamaya zorluyor mu sizi anlayamıyorum. İnanın bana Anadolu'nun başka şehirlerinde yaşayarak yaşam kalitenizi artırabilirsiniz. İstanbul'da aylık 50 bin tl kazanıp oranın stresini çekeceğime burada 30 bin kazanıp keyfim yerinde yaşarım. Zaten fiyatlar da İstanbul'da daha pahalı olduğu için kazandığınız paranın bi anlamı kalmıyor. Çektiğiniz stres size kalıyor. İş bulsa çoğu insan kalabalık şehirlere gelmez diye düşünüyorum. 2000 li yılların Metropol insanlarının Hayali Kırsala göç etmek. Şahsen imkan iş olsa ben isterdim. Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Hep yokluktan bunlar.. İnsanlar memleketten uygun kuru gıda, peynir yağ getirebilmek için gitti.. Ben gördüğüm bagajı görünen arabaların bagajları yufka ekmek, görünmeyen kısımları soğan, patates, bulgur, peynir, yağ, çay doluydu.. Ben gitsem, 10 kilo peynir, 5 kilo tereyağı, 50 tane yufka, 2-3 kilo pekmez, kuru meyveler vs almadan gelmem.. Bunlarla da yol parası çıkar.. 1 2 Yorum bağlantısı
Metin Uzunoğlu 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Deprem gerçeğini büyük bir fırsata dönüştüremedik. 1999 depreminde Marmara bölgesindeki Sanayi kuruluşlarının yarısını Anadoluya taşıyabilseydik bugün başta İstanbul genelde Marmara daha yaşanılabilir bir bölge olurdu. Bu durum ne kadar erken gerçekleştirilşrse maddi ve manevi kaybımız o kadar az olacaktır. 5 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Metin Uzunoğlu yazdı: Deprem gerçeğini büyük bir fırsata dönüştüremedik. 1999 depreminde Marmara bölgesindeki Sanayi kuruluşlarının yarısını Anadoluya taşıyabilseydik Deprem olmuş olan bölge güvenli bölge sayılıyor Ben bu depremi anlamıyorum.. Geçen gün istanbul Fatihte 1654 yılında yapılmış yığma bina bir han gördüm.. Çevresindeki evler de en az bi o kadar vardı.. 1 Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray 15 Nisan Yazar Paylaş 15 Nisan Mehmet Ozyurek yazdı: Hep yokluktan bunlar.. İnsanlar memleketten uygun kuru gıda, peynir yağ getirebilmek için gitti.. Ben gördüğüm bagajı görünen arabaların bagajları yufka ekmek, görünmeyen kısımları soğan, patates, bulgur, peynir, yağ, çay doluydu.. Ben gitsem, 10 kilo peynir, 5 kilo tereyağı, 50 tane yufka, 2-3 kilo pekmez, kuru meyveler vs almadan gelmem.. Bunlarla da yol parası çıkar.. günün esprisi olmuş. Metin Uzunoğlu yazdı: Deprem gerçeğini büyük bir fırsata dönüştüremedik. 1999 depreminde Marmara bölgesindeki Sanayi kuruluşlarının yarısını Anadoluya taşıyabilseydik bugün başta İstanbul genelde Marmara daha yaşanılabilir bir bölge olurdu. Bu durum ne kadar erken gerçekleştirilşrse maddi ve manevi kaybımız o kadar az olacaktır. marmara bölgesi daha boş kalmalıydı. Bursa ovası sanayi alanı olurmu hiç mesela? Tofaş ile ile ifal etmişler güzelim bölgeyi. sonra gemlik körfezine liman yapmışlar, sonrada gelsin göç... Kalabalık, trafiği bol, birde deprem bölgesi en kralından. 1 1 Yorum bağlantısı
Metin Akbal 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Kabak çekirdeği yakıtı karşılamıyor onu anladık 1 Yorum bağlantısı
Öner Kurukuz 15 Nisan Paylaş 15 Nisan Aytac Sakal yazdı: İş bulsa çoğu insan kalabalık şehirlere gelmez diye düşünüyorum. 2000 li yılların Metropol insanlarının Hayali Kırsala göç etmek. Şahsen imkan iş olsa ben isterdim. İnsanlar İstanbul'daki gibi iş arıyor, o nedenle bulamıyor. Orda 50-70 bin tl kazanmaya alışmış, buralarda da aynı para olmazsa geçinemem diye düşünüyor. Halbuki işin aslı öyle değil . Gerçi herkesin kendi tercihi deyip geçeyim. Zaten buraları gören burada kalıyor, epey bi nüfus olmaya başladı. Daha fazla insanı uyandırıp burayı da çekilmez bir yer yapmayalım. 1 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts