Çağrı Alaf 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Erhan Doruk yazdı: Bunların üzerine 5 yıllık bir plan yapsak , tüm avrupayı gıdada bağımlı hale getirip ekonomimize çağ atlatırız. İspanya çiftçileri bugün Türk Bayrağı yaktılar. Artık Türklerin turunçgilleri ile rekabet etmek imkansız ve biz mal satamıyoruz diye. Eylem olarak kötü olsa da durum olarak iyi bir şey. Demek ki birileri bazı ülkelerin iç dinamiklerini değiştirtecek adımlar atabiliyor. Ancak bu topraklardan çok daha fazlası beklenirdi. Daha kendi topraklarımızda gıda güvenliği yok çocuklardan gençlere ne yediğimiz belli değil Ülker bile fiyasko ürünlere imza atıyor, sattığımız yumurtalar diğer 3. dünya ülkelerinden geri çevriliyor kanserojen diye ki tarım kalitesinden bahsetmek bile istemiyorum. Biraz kafayı da değiştirerek devrim niteliğinde bir adım atılmalı yoksa yapılan iş yine vasat olur. 1 Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Erhan Doruk yazdı: Savunma tabi ki önemli ama elimizde kimsede olmayan verimli topraklar , tarıma uygun iklim ve jeopolitik konum var. Bunların üzerine 5 yıllık bir plan yapsak , tüm avrupayı gıdada bağımlı hale getirip ekonomimize çağ atlatırız. En kuvvetli silah bağımlılıktır. elinde özellikle akdeniz ve güneydoğusu zehirlenmeye başlamış topraklar, sağlam yerli tohum stoğu ağır hasar almış su fakiri bir ülke ve bitik bir toplum var, dediğin olurmu olur ama bu toplumla olmaz... şuan tersi biz bağımlıyız, üretiminden ziyade ithalatla yürüyor işler, en kuvvetli silahı bize kullanıyorlar şuan, o eski kendine yeten ülke çoktan bitti.... bizim çok sağlam bir silkelenmeye ihtiyacımız var esas, üstümüzdeki tüm yükleride atarak hemde, yoksa bu iş böyle yürümez ne yazıkki... 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Mehmet Göktürk yazdı: piknik zamanı geliyor. onun zamanı mı vardı? Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Çağrı Alaf yazdı: İspanya çiftçileri bugün Türk Bayrağı yaktılar. Artık Türklerin turunçgilleri ile rekabet etmek imkansız ve biz mal satamıyoruz diye. Eylem olarak kötü olsa da durum olarak iyi bir şey. Demek ki birileri bazı ülkelerin iç dinamiklerini değiştirtecek adımlar atabiliyor. dinamik değiştirecek adım hikayesi yok o olayın arkasında, hadise şu: brüksel deki karar verici ab deki tarım desteğini azaltmak istedi (bizde olmayan) o destek azalınca, yine brükseldekilerin regülasyonuna göre tarım da üretim yapma maliyeti yüksek çıkıyor (bizde olmayan) afrika dahil bizdeki ürünlerin üretim kontrolü olmadığından maliyet düşük olunca, bizdeki ürünler o piyasada ucuz kaldı ve tarımcılar isyan etti(bizde olmayan) dolayısı ile sağlık sıhhat adına bizde olmayan regülasyonlar orada üretimde maliyeti arttırdığı için dengezilik oluştu. bu bizim insanlarımızın sıhhati için iyibir şey değil, dinamiği de değiştirecek bir mevzu değil vesile ile fransız çiftçi de ispanya bayrağı yaktı zira ispanya da eski fransız sömürgelerinden ucuz kontrolsüz gıda satın alınca, işler karıştı. bunlar ne işimize yarayacak? 2025 te, 2024 te ne oldu yahuyu anlamaya biraz katkısı olacak. 1 Yorum bağlantısı
Ali Darbaz 11 Şubat Yazar Paylaş 11 Şubat Harika bir video Legion podu çok güzel anlatmış. https://youtu.be/bIVIJGlmknU?si=thA-zeaixNY1J5kE Yorum bağlantısı
Ali Gök 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Çağrı Alaf yazdı: İspanya çiftçileri bugün Türk Bayrağı yaktılar. Artık Türklerin turunçgilleri ile rekabet etmek imkansız ve biz mal satamıyoruz diye. Eylem olarak kötü olsa da durum olarak iyi bir şey. Demek ki birileri bazı ülkelerin iç dinamiklerini değiştirtecek adımlar atabiliyor. Ancak bu topraklardan çok daha fazlası beklenirdi. Daha kendi topraklarımızda gıda güvenliği yok çocuklardan gençlere ne yediğimiz belli değil Ülker bile fiyasko ürünlere imza atıyor, sattığımız yumurtalar diğer 3. dünya ülkelerinden geri çevriliyor kanserojen diye ki tarım kalitesinden bahsetmek bile istemiyorum. Biraz kafayı da değiştirerek devrim niteliğinde bir adım atılmalı yoksa yapılan iş yine vasat olur. adanada mersinde bütün narenciye dalında kaldı. üstünde meyve ile budanıyor ağaçlar neyin rekabetinden bahsediyorlar acaba burda çifçi bedava veriyor ya artık ondan rekabet edemiyorlardır anca Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Çağlar Bayur yazdı: dinamik değiştirecek adım hikayesi yok o olayın arkasında, hadise şu: brüksel deki karar verici ab deki tarım desteğini azaltmak istedi (bizde olmayan) o destek azalınca, yine brükseldekilerin regülasyonuna göre tarım da üretim yapma maliyeti yüksek çıkıyor (bizde olmayan) afrika dahil bizdeki ürünlerin üretim kontrolü olmadığından maliyet düşük olunca, bizdeki ürünler o piyasada ucuz kaldı ve tarımcılar isyan etti(bizde olmayan) dolayısı ile sağlık sıhhat adına bizde olmayan regülasyonlar orada üretimde maliyeti arttırdığı için dengezilik oluştu. bu bizim insanlarımızın sıhhati için iyibir şey değil, dinamiği de değiştirecek bir mevzu değil vesile ile fransız çiftçi de ispanya bayrağı yaktı zira ispanya da eski fransız sömürgelerinden ucuz kontrolsüz gıda satın alınca, işler karıştı. bunlar ne işimize yarayacak? 2025 te, 2024 te ne oldu yahuyu anlamaya biraz katkısı olacak. Heee şimdi malumum oldu abi. Yine ben olayın iyi tarafından bakmışım. Ali Gök yazdı: adanada mersinde bütün narenciye dalında kaldı. üstünde meyve ile budanıyor ağaçlar neyin rekabetinden bahsediyorlar acaba burda çifçi bedava veriyor ya artık ondan rekabet edemiyorlardır anca Öyleymiş abi sonradan öğrendim geri. Yorum bağlantısı
Erhan Doruk 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Çağrı Alaf yazdı: İspanya çiftçileri bugün Türk Bayrağı yaktılar. Artık Türklerin turunçgilleri ile rekabet etmek imkansız ve biz mal satamıyoruz diye. Eylem olarak kötü olsa da durum olarak iyi bir şey. Demek ki birileri bazı ülkelerin iç dinamiklerini değiştirtecek adımlar atabiliyor. Ancak bu topraklardan çok daha fazlası beklenirdi. Daha kendi topraklarımızda gıda güvenliği yok çocuklardan gençlere ne yediğimiz belli değil Ülker bile fiyasko ürünlere imza atıyor, sattığımız yumurtalar diğer 3. dünya ülkelerinden geri çevriliyor kanserojen diye ki tarım kalitesinden bahsetmek bile istemiyorum. Biraz kafayı da değiştirerek devrim niteliğinde bir adım atılmalı yoksa yapılan iş yine vasat olur. Ali Cihangiroğlu yazdı: elinde özellikle akdeniz ve güneydoğusu zehirlenmeye başlamış topraklar, sağlam yerli tohum stoğu ağır hasar almış su fakiri bir ülke ve bitik bir toplum var, dediğin olurmu olur ama bu toplumla olmaz... şuan tersi biz bağımlıyız, üretiminden ziyade ithalatla yürüyor işler, en kuvvetli silahı bize kullanıyorlar şuan, o eski kendine yeten ülke çoktan bitti.... bizim çok sağlam bir silkelenmeye ihtiyacımız var esas, üstümüzdeki tüm yükleride atarak hemde, yoksa bu iş böyle yürümez ne yazıkki... https://www.balatarim.com.tr bakın burası örnek bir işletme, geçen günlerde tesisin yanında geçtim inanamadım. Göz alabildiğince elma ağacı, üzeri dolu için örtülmüş, tarım makinaları ilaçlıyor, endüstriyel sulanıp, makinalarla toplanıyor. Üretim çok kaliteli olduğundan büyük kısmı ihraç ediliyor. Ülkeye döviz geliyor. Yeter ki vizyon sahibi olalım, ülkemizde daha neler yaparız. Bu işletmeyi Ankara gibi tarım sezonu kısa biryere kurmuşlar. Güneyde olsa sezonda 3 verim alırlardı. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 11 Şubat Paylaş 11 Şubat Ali Gök yazdı: adanada mersinde bütün narenciye dalında kaldı. üstünde meyve ile budanıyor ağaçlar neyin rekabetinden bahsediyorlar acaba burda çifçi bedava veriyor ya artık ondan rekabet edemiyorlardır anca Yakıt...nakliye... uzakdoğulu komisyoncular. sonuç portakal 20 lira. Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 11 Şubat Paylaş 11 Şubat (düzenlendi) Erhan Doruk yazdı: https://www.balatarim.com.tr bakın burası örnek bir işletme, geçen günlerde tesisin yanında geçtim inanamadım. Göz alabildiğince elma ağacı, üzeri dolu için örtülmüş, tarım makinaları ilaçlıyor, endüstriyel sulanıp, makinalarla toplanıyor. Üretim çok kaliteli olduğundan büyük kısmı ihraç ediliyor. Ülkeye döviz geliyor. Yeter ki vizyon sahibi olalım, ülkemizde daha neler yaparız. Bu işletmeyi Ankara gibi tarım sezonu kısa biryere kurmuşlar. Güneyde olsa sezonda 3 verim alırlardı. linke bastığın anda haritaya dikkat et, nokta kadar yer koca ülkede, istisnalarla olmaz bu işler, elbette gönül isterki yayılsın, her konuda olduğu gibi bu konudada gerideyiz, bu işler rayına girene dek Devlet eliyle yapılmalı yaptırılmalıydı, zorla ve sıkı kontrolle hemde, peki bizde durum ne? zamanında olanı bozdular durdurdular ve bu haldeyiz şimdi... Bu toplumla olmaz kardeş, birşeylerin kökten değişmesi lazım, bu toplum daha yaşamadı baz şeyleri, yaşamadan hazır verildiğinden değerini anlamıyoruz bazı şeylerin, yaşamadan nasıl aşacağız bu engeli bu kafayla bilemiyorum, bari ders alsak elin yaşadıklarından diyeceğim oda yok hemde hiç, en başta bunu öğretmek lazım bu millete... 11 Şubat tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Ali Gök 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Mehmet Göktürk yazdı: Yakıt...nakliye... uzakdoğulu komisyoncular. sonuç portakal 20 lira. hocam ihracat yok sorun orda herkesle küstük . anlamsız ihracat yasakları koyduk pandemide üst üste 3 sezon şuan 20 tl ye yediğiniz portakalın tarladan satın alma maliyeti 0 TL ( Sıfır) . Çifçi ağacın üstünden kesilsin diye bedava veriyor mersinden istanbula nakliye 2 lira değil kiloda kesim işçiliği temizleme dizme 2 TL 2 lira halden alıp tezgaha servis ücerti kiloda . 6 liraya geldik . kalanı tüccar halci ve market arası kar dağıtımı devlet ihracatın önünü keserek sanıyorki enflasyonu düşürecem halk ucuz yiyecek halk yine pahalı yiyor. zaten şuan komple kesiliyor ağaçlar böyle olursa önümüzdeki 2 sene zaten dışardan ithal portakal gelir kimse de yiyemez herkes kurtulur 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Ali Gök yazdı: şuan 20 tl ye yediğiniz portakalın tarladan satın alma maliyeti 0 TL ( kuru bakliyat gündeme gelemiyor (veya getirilmiyor) akmaz kokmaz yıllarca korunabilir olan firesiz bakliyatta da rakamlar x5 oldu ithalatçı ile market arası (%55 miş ithal oranı) Yorum bağlantısı
Metin Uzunoğlu 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Erhan Doruk yazdı: https://www.balatarim.com.tr bakın burası örnek bir işletme, geçen günlerde tesisin yanında geçtim inanamadım. Göz alabildiğince elma ağacı, üzeri dolu için örtülmüş, tarım makinaları ilaçlıyor, endüstriyel sulanıp, makinalarla toplanıyor. Üretim çok kaliteli olduğundan büyük kısmı ihraç ediliyor. Ülkeye döviz geliyor. Yeter ki vizyon sahibi olalım, ülkemizde daha neler yaparız. Bu işletmeyi Ankara gibi tarım sezonu kısa biryere kurmuşlar. Güneyde olsa sezonda 3 verim alırlardı. Böyle kurumları görünce inceden bir umut doğuyor içime, inşallah sayıları artar. Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Ali Cihangiroğlu yazdı: linke bastığın anda haritaya dikkat et, nokta kadar yer koca ülkede, Hollanda'da küçük ama boydan ziyade işleve bakıyor biraz da. 85.000 Dekar az değil yine de. İstisna olsa da 4-5 tane böyle istisna ortalığı duman edebilir. Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Çağrı Alaf yazdı: Hollanda'da küçük ama boydan ziyade işleve bakıyor biraz da. 85.000 Dekar az değil yine de. İstisna olsa da 4-5 tane böyle istisna ortalığı duman edebilir. toplum kendine gelmeli, tarım ülkesiyiz biz, kendimize yeter dışarıya satar hale gelmeliyiz, bunun gibi 4-5 firmayla birşey olmaz, çok yetersiz... hollanda örneğinde olduğu gibi işlev boy oranına bakmalısın, Hollandanın yanında bizim oran içler acısı halde, bunun değişmesi lazım... Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 12 Şubat Paylaş 12 Şubat (düzenlendi) Ali Cihangiroğlu yazdı: toplum kendine gelmeli, tarım ülkesiyiz biz, kendimize yeter dışarıya satar hale gelmeliyiz, bunun gibi 4-5 firmayla birşey olmaz, çok yetersiz... hollanda örneğinde olduğu gibi işlev boy oranına bakmalısın, Hollandanın yanında bizim oran içler acısı halde, bunun değişmesi lazım... Doğru. Belki ikinci bir makina devrimi. 100 sene önce traktörlerle olduğu gibi bu sefer de tam otomatik endüstriyel robotlar ve toprak mühendisliği ile. 1. sınıf sağlıklı ve doğal, bilimin onayladığı aklın süzgecinden geçen yöntemlerle üretilen anadolu mahsülleri. 12 Şubat tarihinde Çağrı Alaf tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 12 Şubat Paylaş 12 Şubat (düzenlendi) Çağrı Alaf yazdı: Doğru. Belki ikinci bir makina devrimi. 100 sene önce traktörlerle olduğu gibi bu sefer de tam otomatik endüstriyel robotlar ve toprak mühendisliği ile. 1. sınıf sağlıklı ve doğal bilimin onayladığı aklın süzgecinden geçen yöntemlerle üretilen anadolu mahsülleri. yok ondan önce Kültürel toplumsal ve devletsel devrim lazım, bunlar olmadan dediklerinde başarıya ulaşamayız, imkansız değil ama çokçok zor, treni ufuktada göremez hale gelebiliriz... 100 sene önceki devrim yarım kaldı, kaldığın yerden devam etmeli, sanırım anlatabildim, hemde hızlandırılmış olarak... bu ülkenin ana sorunu toplumsal çürüme, bu düzelmeden herşey boş... bugün bu haldeysek %10 luk kesime dua etmek lazım, bu kesimi %90 lara ve sonra %99 a çıkarmazsak işimiz yaş. 12 Şubat tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Ali Cihangiroğlu yazdı: yok ondan önce Kültürel toplumsal ve devletsel devrim lazım, bunlar olmadan dediklerinde başarıya ulaşamayız, imkansız değil ama çokçok zor, treni ufuktada göremez hale gelebiliriz... 100 sene önceki devrim yarım kaldı, kaldığın yerden devam etmeli sanırım anlatabildim, hemde hızlandırılmış olarak... Abi o konuya ben de değinecektim ancak mevzu çıkmaza girer diye değinmedim. IQ Ortalamamız 89. Toplum olarak bilinçsiziz ve bilime tamamen sırt çevrilmiş. Ahlak sükut etmiş. 1000 yerden 10 kollu canavarlar tarikatlar, cemaatler, şeyhler, CIA Ajanları, Teröristler, Mülteciler, aramızda dolaşan suçlular, yolsuzlar binbir tane bela ile çevriliyiz. Ve halkın da yine tamamına yakını halinden şikayet edecek özgüvene sahip değiller. Kiminin ekmek kapısı kapanır diye ses etmiyor. Kimisi masallara vermiş kendini belki böyle yaparsam cennete giderim diye Cumhuriyet'in nimetleri ile kendisine verilen lüksün tepesinde misyonerliğin tadını çıkarıyor. Ben bir genç olarak biraz bulunduğumuz zamanı farklı yorumluyorum. Eskiden çok politik birisi olarak sürekli derdim biz ne Avrupa ne Orta Doğu'yuz biz Anadoluyuz vesaire diye ancak dümdüz Afganistan burası sadece arabalar biraz ciks, üst başlar faça. Mis gibi orta doğu ülkesi. Ne desen de ne yapsan da sonunda aydınlık bir tünel göremiyorum. Bunu isyan etmek için ya da iç dökmek için değil. Samimi söylüyorum yok yani. 1 Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Çağrı Alaf yazdı: haklısın, birisi daha demişti bunu, düpedüz afgan toplumu gibiyiz diye, neyse umutsuz olmamak lazım, evet durum kötü ama farkına varanların sayısıda artıyor sanki, yavaş yavaş durumun vehametini kavrayan ne oluyoruz demeye başlayan sorgulayan bir nesilde oluşuyor bence, bu hızı biraz daha arttırırsak katlanarak hızlanacaktır, bilgiye erişim arttıkça yeni ufuaklar geniş bakış açısıda artıyor artık, millet bunları gördükçe farkına varıyor, özellikle gençler arasında durum bu yönde bence, bakalım neler olacak, aşacağız bu sorunları, çokta umutsuz olmamak lazım, işimiz zor evet ama imkansız diye birşey yoktur.... 1 Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Ali Cihangiroğlu yazdı: haklısın, birisi daha demişti bunu, düpedüz afgan toplumu gibiyiz diye, neyse umutsuz olmamak lazım, evet durum kötü ama farkına varanların sayısıda artıyor sanki, yavaş yavaş durumun vehametini kavrayan ne oluyoruz demeye başlayan sorgulayan bir nesilde oluşuyor bence, bu hızı biraz daha arttırırsak katlanarak hızlanacaktır, bilgiye erişim arttıkça yeni ufuaklar geniş bakış açısıda artıyor artık, millet bunları gördükçe farkına varıyor, özellikle gençler arasında durum bu yönde bence, bakalım neler olacak, aşacağız bu sorunları, çokta umutsuz olmamak lazım, işimiz zor evet ama imkansız diye birşey yoktur.... O zamana kadar kurtarılacak bir ülkemiz kalırsa ben de gençlikten yana umutluyum, birisi de benim çünkü ancak adam açık açık 210 milyon nüfusa hazırlıklı olun diyor Tarım Bakanımız çoktan onları doyurma derdine düşmüş şimdiden biz burada tarımdan bahsediyoruz. Benim çok bir söz söyleme hakkım yok zaten. Kolayına kaçtım beyin göçü yaptım. CV'mi gönderdim 4 günde kabul aldım. Muhtemelen 3-4 seneye vatandaşlığı da alırım. Buranın imkanlarının yarısını verseler de trafik kavgasına ölmeyeceğimi garanti etseler üniversitem bitince döneyim hemen. Yorum bağlantısı
Aytac Sakal 12 Şubat Paylaş 12 Şubat (düzenlendi) En temel birim olan Aile ve eşittir Toplum. Şöyle bir bakın Kültürel Yozlaşma giderek artıyor maalesef hep artıyor. Dizilerin çoğu ; oradaki kurguyada bakın bizler bu insanlar değiliz yada olmamalıyız. 12 Şubat tarihinde Aytac Sakal tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Çağrı Alaf yazdı: O zamana kadar kurtarılacak bir ülkemiz kalırsa ben de gençlikten yana umutluyum, birisi de benim çünkü ancak adam açık açık 210 milyon nüfusa hazırlıklı olun diyor Tarım Bakanımız çoktan onları doyurma derdine düşmüş şimdiden biz burada tarımdan bahsediyoruz. Benim çok bir söz söyleme hakkım yok zaten. Kolayına kaçtım beyin göçü yaptım. CV'mi gönderdim 4 günde kabul aldım. Muhtemelen 3-4 seneye vatandaşlığı da alırım. Buranın imkanlarının yarısını verseler de trafik kavgasına ölmeyeceğimi garanti etseler üniversitem bitince döneyim hemen. kalır merak etme, umutsuz olmamak lazım, deneyimsiz Milletiz, bu günleride yaşamalıyızki aklımızı başımıza gelsin... Yorum bağlantısı
Çağrı Alaf 12 Şubat Paylaş 12 Şubat Aytac Sakal yazdı: Kültürel Yozlaşma Sırf bu sebepten ayrıldım ülkeden. Yoksa para pul ev araba çeyizime kadar hazırdı. Çok büyük problem çok. Para bulunur ekonomi düzeltilir Suriyeli sınır dışı edilir ama bir halk kolay eğitilmez. Ali Cihangiroğlu yazdı: kalır merak etme, umutsuz olmamak lazım, deneyimsiz Milletiz, bu günleride yaşamalıyızki aklımızı başımıza gelsin... Haklısın abi. Hep bir çıkış vardır. Bakalım nasip kısmet. 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts