İçeriğe Yönlendir

Zeka Hakkında.


Doğan Arşiray

Recommended Posts

Doğan Arşiray

Zekanın ne olduğunu tartışıyorlar. Biz de tartışalım istedim bugün göre göre bile isteye ters yola giren öğrenci velisini görünce. Hep de haklı birde namussuzlar...

Ama teknik adam için, rakamsal olarak ifadesi de önemli.

 

Ben zekayı, o organizma için neden sonuç ilişkisi kurabilme becerisinin hız bakımından ölçüsüdür diye düşünüyorum.

Yani ortalama zekalı bir birey, yeterli deneyime ve bilgiye sahip olduğunda, eninde sonunda başarıya ulaşacaktır, konu her ne ise. Yani zeka seviyesi de sürenin ne kadar kısa olduğunun rakamsal göstergesi.

 

Mesela, trafikte motorlu araç kullanıyorum, bir otomobil, yanımda da bir transmikser beton götürüyor, bunun ne kadar tahmin edilemez ve ne kadar tehlikeli olduğunu bir şekilde öğrenmişsem, kör noktasına girmem. Bunu keşfetmek için gerekli olan zihinsel enerjinin zaman cinsinden ölçüm birimidir diye düşünüyorum.

 

Dünya istatistikleri, dünyanın ortalama zeka seviyesinin 82 birim olduğunu söylüyor.

 

https://www.unz.com/jthompson/world-iq-82/

 

Gelişmiş ülkelerde ve hatta ülkelerin daha gelişmiş bölgelerinde zeka seviyesi daha yüksek ölçülüyor. Herhalde bu da hayat standartları ile ilgili.

 

yukarıdaki link ingilizce, otomatik olarak çevrilirse bir şeyler ifade edecektirm mutlaka. siyah beyaz grafikte normal çan eğrisi var. O orta noktanın sol tarafı 86 IQ nun altına denk geliyor ve "Uphill" yazan kısım temel yaşamı sürdürebilsede hayatın tüm geri kalanında hep yokuş yukarı gidermişçesine bir yaşam yolu izleyeceklerini karikatürize ediyor.

 

Google translate ile çevirdim ve buraya ekledim, çeviri hatalarını boşverin.

 

"Bunlar yetenek açısından nüfusun sonraki %20'sini oluşturur. 10.000 nüfuslu kasabada 2.000 vatandaş olacaklardı. Öğrenme biraz daha hızlıdır ve başarılar daha kalitelidir. Öğrenme, daha önce bahsedilen yavaş tempodan, basit materyallerden ve dikkatli denetimden çok açık, uygulamalı eğitime kadar çeşitlilik gösterir. Safdilliğe, tanrı inancına ve batıl inançlara eğilimlidirler. Bir harita üzerinde iki sokağın kesişim yerini bulabilir, bir gazetedeki spor haberindeki iki özelliği belirleyebilir, belki bir katalogda listelenen satın almaların toplam maliyetini hesaplayabilir ve tanımlanabilir iki olgudan çıkarımlar yapabilir ve bazı dikkat dağıtıcı unsurların üstesinden gelebilirler. Kelime dağarcığı biraz daha geniştir, hesaplama bazı çarpma ve bölme işlemlerini içerir. Okuma açısından içerik açısından biraz daha derinlikten keyif alacaklar. İstihdam fırsatları arasında basit montaj ve paketleme görevleri, yiyecek hazırlama ve bakım mesleklerinde yardımcı roller yer almaktadır. Bazı kontrol listelerini ve prosedür kılavuzlarını kullanabilirler. Silahlı kuvvetler muhtemelen onları işe almayacak çünkü çoğunun eğitimi çok uzun sürecek. 76 yaşına kadar hayatta kalma oranları %21 daha düşüktür (Whalley&Deary 2001). Şizofreni, duygudurum bozukluğu ve alkolle ilişkili bozukluklar (Gale ve ark. 2010) ve kişilik bozuklukları (Moran ve ark. 2009) nedeniyle hastaneye yatma riskleri yaklaşık %50 daha yüksektir ve kendileri tarafından daha fazla psikolojik sıkıntı bildirilmektedir (Gale ve ark. 2009) ve vasküler demans riski daha yüksektir (McGurn ve ark. 2008). Muhtemelen sınırlı planlama ve tasarruflarla hızlı yaşam tarzlarına sahip olacaklar. Ortalamadan daha fazla kaza yapıyorlar, muhtemelen ortalamanın iki katı kadar motorlu araç kazası yaşıyorlar. IQ açısından 75 ila 90 arasındadırlar."

 

Ülkelere göre IQ dağılımını araştırırsanız göreceğiniz üzere ekonomik anlamada gelişmiş ülkelerin ortlama zeka seviyeside epey yüksek. Bana göre üzerinde düşünmeye değer.

 

 

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Evren Erakçora

En genel tanımı, problem çözme yeteneği ve çevreye uyum yeteneği olarak belirtilir. Zeka ve Akılı da ayrı değerlendirilir genelde. Akıl doğru karar verme ile ilişkilendir. 

Benim gördüğüm küçük yaşlarda alınan etkileşimle doğru orantılı. 

 

  • Beğen 3
Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız

Beyin bedavaydı en son, yanında zeka vermiyorlar mı acaba:)

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray

aynı sitede şöyle bir link te var. Yine translate lazım ama 5 temel zeka seviyesi grubunu ve şanslı yada şanssız diyelim en üst 2 grubu özetlemiş.

 

https://www.unz.com/jthompson/the-7-tribes-of-intellect/

 

 

Mahmut Yıldız yazdı:

Beyin bedavaydı en son, yanında zeka vermiyorlar mı acaba:)

"kullanılmayan organ körelir." Lamark

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray
Evren Erakçora yazdı:

En genel tanımı, problem çözme yeteneği ve çevreye uyum yeteneği olarak belirtilir. Zeka ve Akılı da ayrı değerlendirilir genelde. Akıl doğru karar verme ile ilişkilendir. 

Benim gördüğüm küçük yaşlarda alınan etkileşimle doğru orantılı. 

 

Yani çocukken daha da hızlı olan, beyinde yeni nöral yolların oluştuğu dönemlerde olan sağlıklı iletişimin, yetişkinlikte aklın kullanımını arttırdığınımı söylüyorsunuz? Alt ve üst beyinin fonksiyonlarının, erken gelişim dönemlerinde ne derece önemli olduğunu tartışıyorlar artık (Amigdala denen ilkel beyini boyutlarının çocukluktaki yada yeni karşılaşılan aralıklı yada sürekli travmalarla nasıl büyüdüğü) . Eski nesil psikologlar psikiyatristler sosyologlar ve nöro biyologların gözü yaşlı.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
İlkay Başaran

Büyük bir kısmı kalıtsal gelmekle beraber ev içinde ve çevresel faktörlerle ileri ya da geri gidebilen problem çözme, yorumlama, karar verme yeteneği.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Hamit inan
(düzenlendi)

Kavramlar karışıyor birbirine aslında. TR ortalaması salak tanımının bir tık üstünde. 
Normal zekaya sahip insanların büyük bir bölümü ise ahlaktan noksan müthiş yozlaşma içinde.
İki küme bir araya gelince ülke çekilmez hale geliyor. Aptallarla mı uğraşacaksın yoksa akıllı ahlaksızlarla mı ?

Doğan Arşiray yazdı:

Yani çocukken daha da hızlı olan, beyinde yeni nöral yolların oluştuğu dönemlerde olan sağlıklı iletişimin, yetişkinlikte aklın kullanımını arttırdığınımı söylüyorsunuz? Alt ve üst beyinin fonksiyonlarının, erken gelişim dönemlerinde ne derece önemli olduğunu tartışıyorlar artık (Amigdala denen ilkel beyini boyutlarının çocukluktaki yada yeni karşılaşılan aralıklı yada sürekli travmalarla nasıl büyüdüğü) . Eski nesil psikologlar psikiyatristler sosyologlar ve nöro biyologların gözü yaşlı.

Tokatta görev yapar iken komşumuzun oğlu ilkokullar arası seviye tespit sınavında il birincisi olmuştu. Hususi sordum özel birşey yaptın mı olacağından mı oluyor diye. Hamile iken düzenli hurma ve ceviz yedim demişti kadın.
Aynı yöntemi hamilelik döneminde uyguladık. Günlük ceviz ve hurma ile öğün araları geçti 6-7 ay. 
ilkokul ikide iken girdiği seviye tespit sınavında sanırım 42000 öğrenci 45 soru vardı. Tam çıkarıp birinci olmuştu benim oğlanda.
Anne karnında ve çocukluk evresinde beslenme önemli
Tarım kredide kiloluk ceviz yağı var sabah kahvaltılarında ekmek banmak güzel oluyor. Çocuklar için çok faydalı olabilir

tarihinde Hamit inan tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Hamit inan
Evren Erakçora yazdı:

En genel tanımı, problem çözme yeteneği ve çevreye uyum yeteneği olarak belirtilir. Zeka ve Akılı da ayrı değerlendirilir genelde. Akıl doğru karar verme ile ilişkilendir. 

Benim gördüğüm küçük yaşlarda alınan etkileşimle doğru orantılı. 

 

Oyunlar ve sosyal medya bunun baş düşmanı. Moron yapıyor çocukları

Doğan Arşiray yazdı:

ekonomik anlamada gelişmiş ülkelerin ortlama zeka seviyeside epey yüksek

Zengin olduklarından zekileşmiyorlar zeki oldukları için zenginleşiyorlar. Zaten aksi olsa araplar coşardı :)

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray
Hamit inan yazdı:

Kavramlar karışıyor birbirine aslında.

Tabi beyin oluşurken ki beslenme çok önemli.

 

İki zeka kavramı var akışkan zeka ve kristalleşen zeka. ( Fluid ve Crystallized) Akışkan zeka çocuklukta yani ergenliğe kadar olan kavramsal zeka ( sanki daha saf gibi geliyor bana), kristalleşen zeka ise zaman içinde edinilen deneyimlerin, kullanımıyla faaliyette olan zeka...imiş...

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
İlkay Başaran

Birde 4 yaşında olan çocuğu 3 kelime ile hayatını sürdürürken, tuvaletini öğrenememişken "bizimki çok zeki baksana telden istediği onuyu klasöre girip buluyor" diyen aileler var. Bunun elinde en iyi altyapı ile doğan çocuğun hiçbir şansı yok. Geri gitmeye ve kendini dış dünyaya kapatmaya mahkum. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Bahsettiğiniz olay toplum olmak. Bizde bu yok. Bu toplumsal gelişim yüzyıllar alan bir süreç. 

Ahmet Arslan'nın bir videosu var burada bahsediyor.

 

Tam da birebir bu konuyu göbeğinden vuruyor tamamını izleyin (başlığa takılmayın) (yeni video):

 

 

Hamit inan yazdı:

 

Zengin olduklarından zekileşmiyorlar zeki oldukları için zenginleşiyorlar. Zaten aksi olsa araplar coşardı :)

Yanlış. Mesele beslenme meselesi ve zeki olanın el üstünde tutulup çocuk yapabiliyor olması. Araplar zengin değil. Halk değil. Beslenmeleri yetersiz, onlaır frenleyen kültür sıkıntı.

Yoksa düzgün beslenenleri gayet zekiler. Seni beni cebinden çıkarır bir katarlı.

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Süleyman Can

İspatlanan önermeler haricinde tam olarak cevabı olmayan sorudur. Beslenme önemli faktör. Şaka malzemesi yapılsa da z ve devamında gelen kuşakların protein yerine karbonhidrat ile beslenmesi ileride sorunlara yol açacak. Bu durum da ekonomik şartların etkisini gösteriyor. Diğer taraftan sınav sistemi ile zeka ölçümü tutarsız sonuçlar veren bir yöntem. Yüksek puan alanların zekası yüksektir söylemi her zaman yüksek zeka belirtisi olarak kabul edilmiyor. Her dersi kötü olan ama iyi resim yapan bir kişi bu sistemde zekası en az olanmış gibi gözükürken aslında görsel zekası diğerlerinden daha iyi olabiliyor.

 

Gelişmiş ülkelerde zeka ortalamasının yüksek oluşu birden çok faktöre bağlı. Ekonomi, eğitim sistemi, aile ve toplum değerleri. Bunların tamamının sağlandığı bir ortamda müthiş işler başaran bir kişi, bunların birinin dahi eksik olduğu bir coğrafyada başarısız olabilir, başarılı iken ahlaksız da olabilir.  

 

 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray

ahlak konusunu dahil etmesek daha iyi olur. ölçülebilir birşey değil. sübjektif.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
Doğan Arşiray yazdı:

ahlak konusunu dahil etmesek daha iyi olur. ölçülebilir birşey değil. sübjektif.

Tam değil. Ahlak, "akıl" ile oluşuyor. Akılsız = ahlaksız oluyor. Ama bu toplumda kümülatif gelişen bir durum. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur
Doğan Arşiray yazdı:

Bana göre üzerinde düşünmeye değer

değmez :) başa bela boşver

Doğan Arşiray yazdı:

yanımda da bir transmikser beton götürüyor,

70lt/100 km tüketimi onun

Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün
(düzenlendi)
Doğan Arşiray yazdı:

aynı sitede şöyle bir link te var. Yine translate lazım ama 5 temel zeka seviyesi grubunu ve şanslı yada şanssız diyelim en üst 2 grubu özetlemiş.

 

https://www.unz.com/jthompson/the-7-tribes-of-intellect/

 

 

"kullanılmayan organ körelir." Lamark

 

Konuyu cok begendim.

 

Bu baglamda foruma bir katkimiz olsun, Deepl sagolsun :)

 

 

ZEKANIN 7 KABILESI

 

Bazı İngiliz politikacılar IQ hakkında konuşmaya başladığına göre, farklı zeka gruplarının yaşamları ve başarıları hakkında yavaş yavaş hazırladığım bir özeti aceleye getirmenin tam zamanı gibi görünüyor. Lütfen bunu, daha açıklayıcı detayların ve kesin sınırların daha sonraki bir tarihte ekleneceği, revizyona tabi genel bir bakış olarak kabul edin.

 

Grup 1 "Yüksek Risk"

 

Bunlar nüfusun en az yetenekli %5'lik kesimidir. Bunlar 10.000 kişilik bir kasabada 500 vatandaşı oluşturur. Öğrenme yavaştır, bu nedenle tüm entelektüel başarılar oldukça zaman alır. Tüm yaşam süreleri sınırlı olduğundan ve bu grup için yaşam süreleri ortalamadan daha kısa olduğundan, birçok beceri fiilen ulaşılamaz durumdadır çünkü bunların öğrenilmesi pek olası değildir. Elbette bir miktar öğrenme her zaman gerçekleşir, çünkü herkes öğrenebilir, ancak onların durumunda hız yavaş, materyaller basit ve adımlar dikkatle denetlenmelidir.

 

Yaşam süreleri ortalamadan %21 daha kısadır ve psikolojik zorluklar yaşama olasılıkları ortalamadan %50 daha fazladır. Tüm sağlık sorunları ve yaşamın tüm sorunları açısından en fazla risk altındadırlar.

 

Bu insanlar "yüksek risklidir" çünkü zorlanmadan hata yaparlar ve vicdansızlar tarafından sömürülme riski altındadırlar. Kurallara uyma (belki de kuralların amacını göremiyorlar) ya da hazzı erteleme olasılıkları daha düşüktür ve başları ortalamadan daha sık belaya girer. Yüksek saflık düzeyine sahiptirler, tanrıya, büyüye, tesadüflere ve mucizelere inanma eğilimindedirler. Kelime dağarcıkları nispeten merkezidir, dilin işlevsel temellerinin çok üzerinde değildir. Genel bir kural olarak, en sık kullanılan 3000 İngilizce kelimeyi anlarsanız, ortak kullanımdaki kelimelerin %95'ini anlamış olursunuz. Eğer 5000 kelimeyi (ve bunların yakın varyantlarını) anlarsanız, sıradan dilde %99,9 kelime kapsamına sahip olursunuz. Hesaplamalar, çoğunlukla toplama ve çıkarma gibi basit işlemlerle sınırlıdır.

 

İsimlerini imzalayabilir ve banka mevduat kayıtlarının toplamını toplayabilirler. Temel somut görevleri yapabilirler. Okuma ve eğlence açısından hikayeleri, resimli dergileri, güçlü melodileri ve ritimleri olan müzikleri ve geniş komediyi severler. (Daha sonra hangi eğlence ve materyallerin tercih edildiğine ilişkin ayrıntılara girebiliriz). Daha basit tarım toplumlarında bol olan istihdam olanakları artık çok daha sınırlı, belirsiz ve güvencesizdir. Modern yaşam çok zorlu hale gelmiştir ve basit fiziksel emek artık çok fazla değer katmamaktadır. Ücretleri düşük olacaktır ve daha nazik ve zengin toplumlarda sosyal yardım alıyor olmaları muhtemeldir. Silahlı kuvvetler onları işe almayacaktır. Sık sık ücretli bir işte çalışmadan geçirdikleri dönemler olacaktır. Etkin bir birikimleri olmayacaktır.

 

Görünüşlerinde sınırlı entelektüel güce işaret edecek çok az şey vardır ve sosyal konuşmaları genellikle temel sosyal nezaket kurallarına uygundur. Eksikliklerini ortaya çıkarmak için biraz daha kapsamlı sohbetler gerekir. Cep telefonu kullanabilir ve araba sürebilirler, ancak direksiyon teori sınavında zorluk çekeceklerdir. Ayrıca ortalamadan yaklaşık üç kat daha sık kaza yaparlar. Tanınabilir bir şekilde kuzenimizdirler, bizden çok bize benzerler. IQ açısından 75 ve altındadırlar.

 

Grup 2 "Yokuş Yukarı Savaş"

 

Bunlar, yetenek açısından nüfusun sonraki %20'sidir. Bunlar 10,000 nüfuslu bir kasabada 2,000 vatandaş olacaktır. Öğrenme biraz daha hızlıdır ve kazanımlar daha kalitelidir. Öğrenme, daha önce bahsedilen yavaş tempo, basit materyaller ve dikkatli gözetimden, çok açık, uygulamalı eğitime kadar değişir. Saflık, tanrı inancı ve batıl inançlara eğilimlidirler. Bir haritada iki caddenin kesiştiği noktayı bulabilir, bir gazete spor haberindeki iki özelliği tanımlayabilir, belki bir katalogda listelenen alışverişlerin toplam maliyetini hesaplayabilir ve iki tanımlanabilir olgudan çıkarımlar yapabilir ve bazı çeldiricilerle başa çıkabilirler.

 

Kelime dağarcıkları biraz daha geniştir, hesaplama bazı çarpma ve bölme işlemlerini içerir. Okuma açısından içerik olarak biraz daha derinlikten keyif alacaklardır. İstihdam fırsatları arasında basit montaj ve paketleme görevleri, yiyecek hazırlama, bakım mesleklerinde asistanlık rolleri yer almaktadır. Bazı kontrol listeleri ve prosedür kılavuzları kullanabilirler. Silahlı kuvvetler muhtemelen onları işe almayacaktır, çünkü birçoğunun eğitilmesi çok uzun sürecektir.

 

76 yaşına kadar hayatta kalma oranları %21 daha düşüktür (Whalley&Deary 2001). Şizofreni, duygudurum bozukluğu ve alkolle ilişkili bozukluklar (Gale ve ark. 2010) ve kişilik bozuklukları (Moran ve ark. 2009) için hastaneye yatma riskleri yaklaşık %50 daha fazladır ve kendi bildirdikleri psikolojik sıkıntılar (Gale ve ark. 2009) ve vasküler demans riskleri daha yüksektir (McGurn ve ark. 2008).

 

Muhtemelen kısıtlı planlama ve tasarruf ile hızlı yaşam tarzlarına sahip olacaklardır. Ortalamadan daha fazla kaza geçirirler, muhtemelen ortalamadan iki kat daha fazla motorlu araç kazası geçirirler. IQ açısından 75 ila 90 yaş arasındadırlar.

 

Grup 3 "Ayakta Kalmak"

 

Bunlar nüfusun orta %50'sidir. Bunlar "ortalama", "sokaktaki adam", "sağduyu sahibi" kişilerdir. Tanım gereği, çoğu insan böyledir. 10,000 kişilik kasabamızda 5,000 kişilik devasa bir kitle oluştururlar. Kasaba onların, onların yeteneklerinin, onların ihtiyaçlarının ve onların zaaflarının etrafında inşa edilecektir. Giysilerin ortalama bedenler ve modalar için seri üretilmesi gibi, kasaba da onların zevkine göre yapılacaktır. Para onları takip edecekti. Filmler, televizyon, kitaplar, dergiler ve gazeteler onlar için yazılır.

 

Öğrenme çoğunlukla ustalıkla, uygulamalı olarak gerçekleşir. Daha zeki olanlar yazılı materyallerden ve deneyimden öğrenirler. Bir ya da daha fazla belgeden çok sayıda bilginin bütünleştirilmesini gerektiren görevlerin üstesinden gelebilirler; bu belgelerin kendileri karmaşık olabilir ve çok sayıda alakasız bilgi içerebilir. Bununla birlikte, aramaları istenen eşleşmeler gerçek olma eğilimindedir ve test materyalindeki doğru bilgiler, çok kafa karıştırıcı olabilecek yanlış materyallerin yakınında yer almaz.

 

Neredeyse her zaman bir sipariş formundan alışverişlerin toplam maliyetini hesaplayabilmekte; bir kredi kartı faturasında yapılan bir hatayı açıklayan kısa bir mektup yazabilmekte; ve bir hesap makinesi kullanarak, 10 gün içinde ödenmesi halinde bir faturada ne kadar indirim yapılacağını hesaplayabilmekte; bir araba bakım kaydına bilgi girebilmekte; ve belki de uzun bir gazete makalesinde yapılan argümanı yazılı olarak ifade edebilmektedirler. Kelime dağarcıkları 17.000 ila 21.000 aralığında olup, yaşlılar bu aralığın üst kısmında yer almaktadır.

 

Tanrıya inanabilirler, bazı batıl inançları olabilir, bazı tesadüflere aldanabilirler, bazı olasılıkları hesaplamakta zorluk çekebilirler, ancak genellikle temel kuralları kullanmakta ve güven hilelerinden ve aldatmacalardan kaçınmakta ustadırlar. Açıklayamasalar bile sihrin hilelere bağlı olduğunu bilirler. Bilim anlayışları temeldir ve eksikliklere maruz kalırlar. Daha parlak insanları hatalarında yakalayabilirler ve çok az teori ile pragmatik olma eğilimindedirler. Bununla birlikte, gece ve gündüzün dünyanın güneş etrafında dönmesinden kaynaklandığına inanabilirler.

 

Eskiden büro işleri olan orta düzey mesleklerde ve her türden satış işlerinde çalışırlar. Muhtemel meslekler arasında polis memuru, hemşire, eğitmen ve ekonomide bu işlerin hala mevcut olduğu zamanlarda makinistlik sayılabilir. Hazzı bir dereceye kadar erteleyecekler ve bir miktar birikime sahip olacaklar. İnanılmaz bir şekilde, modern refah devletlerinde vergi açısından sadece net katkı sağlayıcı olacaklar, ancak çoğunlukla vergi katkılarına neredeyse eşit oranda yardım alacaklardır.

 

Tahmin edebileceğiniz gibi, motorlu taşıt kazaları ortalama orandadır. IQ terimleriyle 90 ile 110 arasındadırlar.

 

Grup 4 "Önde"

 

Bunlar nüfusun sonraki %20'lik şanslı kesimi. Beklentiler daha iyi görünüyor. Öğrenme artık kolej formatında, dersler, okuma listeleri ve belirlenmiş çalışmalarla gerçekleşebilir, ancak bunların iyi yapılandırılması ve sık sık test edilmesi gerekir. Aralığın daha parlak kısmında öğrenciler kendi bilgilerini toplayacak ve çıkarım yapacaklardır. Daha fazla çıkarım, çoklu özellik eşleştirmeleri, karmaşık pasajlardan veya belgelerden entegrasyon ve sentez ve çoklu sıralı işlemlerin kullanımını gerektiren görevlerle başa çıkabilirler. Verilen bir dizi koşul için uygun otobüsü belirlemek için bir otobüs tarifesini kullanabilir; bir uygunluk broşürünü kullanarak bir çiftin temel ek güvenlik geliri olarak alacağı yıllık miktarı hesaplayabilir; ve belki de kullanılan iki kategoriyi tanımlamak ve aralarındaki iki farkı yazmak için kredi kartlarını karşılaştıran bir tablo kullanabilirler. Kelime dağarcıkları yaşa bağlı olarak kabaca 20.000 ila 30.000 aralığındadır.

 

Eğlenceleri daha fazla içerik ve karmaşıklık içerir. Politika, bilim, tarih hakkında en azından gazete düzeyinde okuyorlar.

 

Yönetici, öğretmen ve muhasebeci gibi mesleklere ulaşırlar. Modern refah devletlerine net katkıda bulunurlar, muhtemelen fazladan bir haneyi geçindirmeye eşdeğerdirler ve büyük olasılıkla kendilerine ait bir miktar birikimleri vardır. Motorlu araç kazaları ortalama orandadır. IQ açısından 110 ile 125 arasındadırlar.

 

Grup 5 "Kaybedecek Sizsiniz"

Bunlar en iyi %5'tir. Bu kategoride yer alacak kadar şanslıysanız, sarhoş olarak ya da daha fazla çalışmaya gerek kalmayacak kadar zeki olduğunuzu hayal ederek ya da bazı kişilik sorunları nedeniyle bir tür zeki aptal olma yolunda raydan çıkmadığınız sürece, dünya sizin istiridyenizdir.

 

Öğrenme, kendi bilgilerinizi toplamaya ve çıkarım yapmaya dayalı olacaktır. Dersler olabilir, ancak bunlar isteğe bağlıdır, sonuçlar hakkında daha az sıklıkta geri bildirim ve öğrenmede daha fazla özerklik vardır. Öğrencilerden kendilerine öğretilenlerdeki hataları araştırmaları beklenir.

 

Özel arka plan bilgisinin uygulanmasını gerektiren görevlerle başa çıkabilir, bir problemin özelliklerini bir metinden ayırabilir ve birden fazla çeldirici içeren oldukça karmaşık bir metinden üst düzey çıkarımlar yapabilirler. Önceki kredi kartı karşılaştırma görevini neredeyse kesinlikle yapabilirler; verilen bir metinden avukatların muhtemel jüri üyelerine itiraz edebilecekleri iki yolu özetleyebilirler; ve bir hesap makinesi kullanarak, odanın boyutları ve halının metrekare başına maliyeti göz önüne alındığında, bir odayı kaplamak için toplam halı maliyetini belirleyebilirler. (İşte zekânın doruk noktasındasınız. Bir jüri üyesine meydan okuyabilir ve bir odayı halı kaplayabilirsiniz). Meslekleri arasında meslekler, bilimler ve deneyim ve uygulama ile iş dünyası ve hükümetteki en üst düzey görevler yer alacaktır. Eğlenceleri çoğu sanatsal ve edebi çabayı içerecek ve teoriler kendi başlarına ilginç olarak görülecektir. Kelime hazineleri 30,000 ila 42,000 aralığındadır, bu da muhtemelen çok fazla teknik terim kullanmadan gidebileceğiniz en yüksek seviyedir. Modern refah devletlerinde yüksek net katkıda bulunan, büyük olasılıkla kendi hanelerine ek olarak iki hatta üç haneyi geçindiren, mülkleri ve birikimleri olan kişilerdir. IQ açısından 125 ve üzerindedirler.

 

İhtiyacınız olan tek şey beş grup

 

Ve işte bu, sevgili dostlar, bu kadar. Temsili bir insan örnekleminde öğrenme hızı ve entelektüel güç açısından beş kat fark vardır. İnsanlığın beş kabilesi hakkında bilmeniz gereken tek şey bu. İşin özüne indiğinizde, tüm medeniyetlerin bu doğal farklılıklarla başa çıkmak için gereken seçimleri yaparak mücadele etmesi gereken gerçekler bunlardır. Ücretlerin kendi seviyelerini bulmalarına izin verebilir ya da onları düzenleyebilir veya vergilendirebilir ve faydaları dağıtabilirsiniz. En zeki kişileri en zor görevlere yönlendirirseniz sorunları hızla çözersiniz. Bu görevleri yapmalarını engellerseniz ilerleme daha yavaş olacaktır. Toplumlar bazen zeki insanlara güvenir, bazen de onlara kızar ve onları görmezden gelir. Soykırımlar sıklıkla onları hedef alır, özellikle de zenginlik üreten, sosyal güç ve etki sahibi, prestij sahibi azınlıklar oldukları için.

 

İyi geceler ve teşekkürler.

 

Artık çoğu insan daha hafif şeyler okumaya gittiğine göre, size gizli bir kahverengi kağıt zarf içinde sunulan güçlü şeylere geçebiliriz. Bu blogun okuyucuları ilk %5'lik dilimin pek bir şey ifade etmediğini bilirler. Örneğin (ve artık büyük rakamlarla konuşabiliyoruz, zeki insanlar olduğumuz için) ilk %5'te yer almak, 10.000 kişi içinde bu övgüyü 500 kişiyle paylaşmanız gerektiği anlamına gelir. Pek de seçkin bir kulüp sayılmaz. Bazıları tuhaf fikirlere sahip olacak ve orta derecede karmaşık kavramları tamamen yanlış anlayacaktır. Bazıları örnekleme teorisini, basit istatistikleri, yapılandırılmış denklem modellemesini ve faktör analizini anlamakta başarısız olacak ve birçoğu aptalca yanılsamalara maruz kalacak ve hatırı sayılır bir cehalete saplanıp kalacaktır. Bir Oxbridge profesörünün on yaşındaki oğlunu şu şekilde azarladığı duyulmuştur: "Hayır, hayır, hayır, çocuğum! Ortaçağ Papalığını tamamen yanlış anlamışsın". İnsanlar hayal kırıklığı yaratabilir.

 

Sıradan ya da bahçe zekâlarından oluşan bu ilk %5'lik yığını daha yakından derecelendirilmiş başarılara dönüştürmek için bazı ayrımlar yapmalıyız. Bu nedenle, ilk %5'in içinde iki küçük kategori bulabiliriz. Son kategori yakından incelendiğinde oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir, ancak 7 çoğumuzun sayabildiği kadardır.

 

En parlak %1 (10.000'de 100) En prestijli üniversitelerdeki en parlak öğrencilerin üst yarısıdır. Daha iyi dereceler alırlar, daha fazla problem çözerler ve aynı görevleri tamamlamak için çok zaman harcayanların saygısını kazanırlar. Zor konularda doktora yapma olasılıkları daha yüksektir, yayın yapma olasılıkları daha yüksektir, patent alma ve iş sahibi olma olasılıkları daha yüksektir.

 

Kelime dağarcıkları 35.000 ila 42.000 aralığındadır ve özellikle matematik ve fen bilimlerinde öğrenmeleri gereken birçok teknik olmasına rağmen, çoğu entelektüel görev onların kavrayabileceği düzeydedir. Bununla birlikte, "parlak" olma konusunda çok kıymetli olmamak gerekir. Birleşik Krallık'ta bu türden 650.000 kişi vardır ve bunların çoğu denetimsiz olarak dolaşmaktadır. IQ terimleriyle 135'tir. IQ 130'un üzerindeki herkese İki Sigma diyebilirsiniz, çünkü ortalamanın iki standart sapma üzerindedirler.

 

Seçkin (veya Korkunç Parlak) en üst %0,01 (10.000'de 1) Kasabamızda böyle bir kişi olabilir. Kasabanın ilerlemesi bu kişinin fikirleriyle katkıda bulunup bulunamayacağına ve bu fikirlerin uygulandığını görüp göremeyeceğine bağlı olabilir. Daha büyük olasılıkla, kasabayı terk edecek ve sadece fikir alışverişinde bulunmanın eğlencesi için diğer seçkin insanları arayacaklardır. Kelime dağarcıkları 40.000 kelimenin üzerinde olacaktır. Tanrılara ya da batıl inançlara inanmaları pek olası değildir ve tesadüfleri hesaplayabilirler. (Dick Feynman derslerine şöyle başlardı: "Bugün arabamı park ederken önümdeki arabanın plakasının 79346229 olduğunu fark ettim. Bunun ihtimali nedir?"). Alışılmadık olarak görülebilirler ve anlaşılmaları zor olabilir. IQ terimleriyle 155'tir. Onlara Üç Sigma diyebilirsiniz.

 

Böyle seçkin zekalar şehri terk ettiklerinde, o kadar da parlak olmadıklarını kısa sürede öğrenirler. Sonuçta, Birleşik Krallık'ta bile bunlardan 6,500 tane var ve kısa sürede gerçekten parlak olanların hangileri olduğunu anlıyorlar. Dolayısıyla, gerçekten ilginç zihinler için, çok zor konularda test edilen açık rekabette, diğer korkunç parlak insanlara milyonda 1'e yakın olduklarını gösterebilenlere bakıyoruz. IQ açısından bu 160 olacaktır, ancak geleneksel test sınırlarının çok üzerinde olduklarını söylemek daha basit olacaktır. Onlara Dört Sigma diyelim.

 

Bertrand Russell'ın Cambridge Üniversitesi'ne gittiğini ve orada çok az zeki insan bulduğunu, ancak daha sonra John Maynard Keynes ile yaptığı her konuşmanın yorucu olduğunu gözlemlediğini ve her zaman yenilmiş hissettiğini belirttiğini düşünün. Ya da matematik, fizik, nükleer silah araştırmaları, bilgisayar mimarisi, oyun teorisi ve otomata alanlarında temel katkılarda bulunan ve aynı zamanda müthiş bir zihinsel hesaplama gücüne ve fotoğrafik bir hafızaya sahip olan John Von Neumann'ı düşünün (Steve Hsu'nun çok iyi anlatımından). Planck, Heisenberg, Paul Dirac, Leo Szilard, Edward Teller ve Albert Einstein'ı tanıyan ödüllü Eugene Wigner, von Neumann'ı zeka bakımından en üst sıraya yerleştirdi ve yukarıda adı geçen aydınlar bu yargıyı sorgulamadı. Enrico Fermi, ilk nükleer reaksiyonu birlikte gerçekleştirdiği Herb Anderson'a biraz da acımasızca şöyle demişti "Biliyorsun Herb, düşünme konusunda senden ne kadar hızlı olduğumu. Bu, von Neumann'ın bana kıyasla ne kadar hızlı olduğu anlamına geliyor". Saygı duyduğum ödüllü Hans Bethe şöyle diyecek kadar ileri gitti: "Ben her zaman Von Neumann'ın beyninin onun başka bir türden, insanın ötesinde bir evrimden geldiğini gösterdiğini düşünmüşümdür".

 

Genel amaçlar için beş kabile yeterlidir. İlginç şeyler için yedi kabile daha iyi bir hesaptır ve o zaman bile, daha yüksek seviyelerde, seçkin zihinlerdeki öncelik sırasına çok dikkat edin. Toplum için önemli olan, zeka grupları arasındaki iletişimin kolaylığı, bu tür beyinlerin tespit edilme ve zor görevlere dahil edilme hızı ve başka pek çok şeyi paylaşırken bu önemli özellik bakımından farklılık gösterenler arasındaki sosyal ilişkilerdir. Yukarıdaki sonuçlar büyük ölçüde ABD'ye aittir ve daha sonraki bazı bulgularla birlikte çoğunlukla 1993 Ulusal Okuryazarlık verilerinden elde edilmiştir ve ana kaynağım Linda Gottfredson'un bu konudaki makaleleridir. Açıklamanın basitliği için, genetik gruplar arasındaki grup farklılıklarının rapor edilmediği mevcut araştırma apartheid'ının gerekliliklerine uydum. Daha yeni ABD sonuçları yeni göçmenleri içermektedir ve bu nedenle sonuçlar onlara (henüz entegre olmamış) ve dolaylı olarak yerel halka da haksızlık olabilir (genel sonuçlar aşağı çekilmiştir). Afrikalı Amerikalılar için sonuçlar daha az iyi. Prof Linda Gottfredson tüm bu bulguları güncelliyor ve bir sonraki versiyonu çıktığında size haber vereceğim. Yukarıdaki açıklama çoğunlukla ABD'deki beyaz insanlara dayanmaktadır. Dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, Greenwich Ortalama IQ'larını 100 olarak korumuş görünen İngiltere ve eski İngiliz kolonileri için de uygun olacaktır. Ne tropik bölgelerin sıcağı, ne kırların ya da taşraların uçsuz bucaksız alanları, ne de uzak golf kulüpleri ve Gilbert ve Sullivan toplulukları bile zekâlarını azaltmamıştır.  İnsan beyninin hangi saldırılara dayanabileceğini merak ediyorum.

 

 

tarihinde Mustafa Yenigün tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
  • Teşekkür 1
Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Ben mesela zeki biriyim ama akıllı değilim . Aklım olsa bunca kaza başıma gelmez

  • Beğen 1
  • Mutlu 6
Yorum bağlantısı
Celal Aydın

Aslında zekadan ne beklediğimize bağlı biraz da bu konu. 
Ne kadar zeki olursa olsun bir insan, çevresindeki 5 kişinin ortalaması oluyor. 
Zeki olup da aklını kaybeden de var, zeki olup da çevresindeki herkesi kendinden kaçıran, yaka silktiren de var. 
Zeka seviyesi düşük olup da, zamana yayarak işini tertemiz yapan insanlar da var, zeka seviyesi yüksek olup eline yüzüne bulaştıran da var. 
Bilim adamları ne diyor bilmiyorum ama, zekanın geliştirilebilir bir şey olduğuna inanıyorum. 
 

Yorum bağlantısı
İlkay Başaran
Servet Aydın yazdı:

Ben mesela zeki biriyim ama akıllı değilim . Aklım olsa bunca kaza başıma gelmez

Bende ikisi de yok kaza da yaptım demekki ilgisi yok :crazy:

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu

Vücuttaki elektriğin davranışa etkisi. Bence bu da çok önemli bir konu :)

Yorum bağlantısı
İlkay Başaran
Selim Bilgin yazdı:

Sezgi, zekaya dahil midir?

Geçen yıl belgeselde izlemiştim. İtfaiyeci görev esnasında öyle bir korlu hissetmeye başlıyor ki içerdeki arkadaşlarını dışarı çıksınlar diye bas bas bağırıyor ve çıkartıyor da. Çıktıktan 1 dk sonra felaket bir patlama oluyor ve bina çöküyor olduğu yere.

Etraftaki kamera kayıtlarından binadan duman çıkışının kesildiği ve içeri doğru toplanmaya başladığı görülüyor. (İçerdeki hava ve oksijen bitmiş yangın sönmeye yüz tutuyor neredeyse ama dışardan taze hava girişi var ve buluştukları an şiddetlenecek) bunu kendisi fark edemese de bilinçaltı fark ediyor. Bir terslik var diye.

Sezgi çok önemli. Bunu anlayabilmek daha önemli.

Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray
Servet Aydın yazdı:

Ben mesela zeki biriyim

onu sen demeyeceksin bize soracaksın ben zekimiyim diye,  biz de evet diyeceğiz.  :)

şüphemiz yok zaten o ayrı. ama aklıllı olmayıp patlatmalar filan... sen bahsedebilirsin eğlenceli oluyor izlemesi cctv de.

Selim Bilgin yazdı:

Sezgi, zekaya dahil midir?

değildir, eğer zekanın ölçümü sebep sonuç ilişkisini kurmak ile sınırlı ise.  deneyim haricinde sonuçları seziyosan, neden loto oynamıyorsun elinde martini sırtında röpteşambr buraya yazmasın bile...  :) 

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Vücuttaki elektriğin davranışa etkisi. Bence bu da çok önemli bir konu :)

dur bakalım konu ne zaman astrolojiye bağlayacak sonra aşk vadisi mangal ve doğum günü kutlaması kapanış.

  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...