Okullarda Disiplin Olayları Artıyor

[Ümit Türk]

Okudukça şaşırıyorum.

Bu kadar şikayetten meb in haberi vardır herhalde. 

[Murat Gedik]

Ümit Türk yazdı:

Bu kadar şikayetten meb in haberi vardır herhalde. 

Gerçekten yok. MEB bir karar alacağı zaman öğretmenlere sormaz.

[Koray Demir]

Ne kadar çok dayak yiyen varmış 😳 

[Ali Gök]

Biraz kaçırdım konuyu çocuğa şiddet olmamalı ne fiziksel ne piskolojik

Adi üstünde çocuk daha zor anlamasi biseyleri veya daha çok yanlış yapması normal 

Çocuk çünkü herşey biliyor olarak doğsa okula gitmezdi

 

[Metin Akbal]

Ne kadar çok dayak yiyen varmış [emoji15] 

Sen yemedin mi [emoji28]

[Metin Akbal]

Okudukça şaşırıyorum.
Bu kadar şikayetten meb in haberi vardır herhalde. 

Haberi olsa veya kayıtsız kalmasa bu kadar mevzu konuşulur muydu

[Ali Gök]

Bizim lisede veli toplantisi yapardı müdür bütün velileri konferans salonuna toplardi mikrofonla çocuklarınıza söyleyin yanlış yapanın gözünün yaşına bakmam başarım tokadı diye bağırirdi Tarsus'ta sene 2003 2005 Ler beğenmeyen alsın okuldan diyede eklerdi

Çoğu gariban köyluydu hiçbiri ses edemezdi ne günlerdi ilk yıl sinavda üniversite kazanan 15 kişi çıkmıştı koca liseden kalanı okumadı zaten mevcut başarı çocuk dövmek bağırmak aşağılamaktı 

Sayın hocamız direk siyasetçiydi halada belediyede bir makami mevcut misal yolda gorsem su vermem ölecek olsa

 

29 Mart 2022 tarihinde Ali Gök tarafından düzenlendi

[Çağlar Bayur]

aslında çok basit... Atalar bile demiş: Balık Baştan Kokar.... üstüne laf olur mu?

[Ali Gök]

Mevzular az değil boşa nefret etmedik

 

[Koray Demir]

Metin Akbal yazdı:

Sen yemedin mi

Tevellüt eski olmadığı için nispeten şanslıyız bir de ilkokul öğretmenim pek yumuşak mizaçlı biri idi asla bağırarak ders anlatmazdı mesela herkes duyabilmek için pür dikkat kesilirdi sürekli çiçekleri böcekleri kuşları tabiat güzelliğini vs anlatıp dururdu (şimdi olsa deli muamelesi görür 😃). Genel olarak sınıfımız iyiydi sanırsam. Ben hep sivil savunma kolunda idim. Yeri geldi üst sınıflardan meydan dayağı yedik kaş göz patlamadık yerimiz kalmadı ama asla korktuğumuzu veya şikayet ettiğimizi bilmem yeri geldi hakkımızı savunduk uygun şekilde gereken mesajı verdik. Güzel günler olarak yad ediyorum. Kurallara uymayana tahtada saatlerce tek ayak veya teneffüse çıkamama cezası vardı düşününce ne kadar hafif bir cezaymış. 😄 Orta okul ve sonraki dönemlerde herhangi bir öğretmenin şiddet uyguladığına veya buna teşebbüs ettiğine şahit olmadım.

[Fırat Önal]

Öğretmen arkadaşlarımın söylediklerini , günlük hayatta yaşadıklarını ben çok iyi anlıyorum. Belki de işin içinde olmak gerekiyor anlamak için...

 

Ama üzüldüm gerçekten. Öğretmenlere oldukça fazla nefret var. Ben böyle olduğunu bilmiyordum..

 

Dayak hiçbir kötü davranışın çözümü değil. İlkokul ve ortaokulda dayak yemedim. Lise de kopya çektiğim için ve sigara içtiğim için dayak yedim. Disipline verilseydim ikisinde de ceza alacaktım. Döven öğretmenlerimle hala daha görüşürüm. Kin ve nefret gütmedim. Hatta yaptığım davranıştan ötürü kendime kızdım. 

 

Çocuğum olunca epey zorlandım. Davranışlarıma çok dikkat etmem gerektiğini fark ettim. Kesinlikle çocuk aileyi örnek alıyor. Yerlere çöp atan çocukların ailesinde bu yanlış davranış mutlaka vardır. Çocuğuma veremediğim tek cevap sigaradır. Bu sene hem baba hem çocuğumun öğretmeniyim. Şimdiye kadar oğlum büyüyünce polis olmak istiyorum derdi. Epeydir öğretmen olmak istiyorum diyor. 

 

Okullarda disiplin yönünden çözümsüz sorunlar  oluyor.  Mesela 4-5 sene önce bir öğrencim vardı. Sonradan o sınıfı almıştım. Çocuğun kıyafetleri çok kirli oluyordu. Davranışları da bir hayli bozuktu. Sınıf düzenini sürekli bozuyordu. Tenefüslerde kolumun altına alır  , bir arkadaş gibi kantine gider bir şeyler yerdik. Ona kıyafetler alıp çantasına gizlice koydum. Kulağına yarın bunları giy diye söylerdim. Ama bunlara rağmen çişini tuvaletteki maşrapaya yapıp arkadaşlarının üzerine attığına şahit oldum. Camdan dışarı çöp attığına şahit oldum. Hiç dövmedim. Bazen başkalarına zarar verdiği için bağırdım. Ertesi gün yine kantine gittik. Ram, aile gibi tüm yolları denedik.  Bunlar gibi birçok sorun yaşanıyor okullarda. Çocukların yaşları büyüdüğünde sorunların seviyesi daha da artıyor. Bu çocuklara ve ailelerine hiçbir yaptırım yok.   Kendine güvenen varsa size sorunlar söyleyeyim çözüm yolları üretin. 

Her veli için çocuğu biricik, özel.  Kendi çocuğu bir arkadaşına vurursa " çocuktur hata yapar" tepkisini verirler. Ama kendi çocuğuna birisi vurursa okul basmaya gelir. "Benim çocuğuma kimse vuramaz, şikayetçiyim müdür "  diye nutuk atarlar. 

 

Lütfen evlerinizde çocuklarınıza öğretmenleri düşman etmeyin. Öğretmen yanlış bir davranış yapmışsa bile çocuğunuzun yanında öğretmenle konuşmayın. Elbette her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de işini sevmeyenler var. 

 

 

Gelin konunun akışını değiştirelim. Forumumuzda belki her branştan öğretmen var. Bizlere çocuklarınızla ilgili sorular sorun. Yardımcı olmaya çalışalım. Kaynak kitap sorun. Anlayamadığı konuları sorun. Elimizden geldiğince cevaplayalım. 

[O.Yücel Çetin]

Dayak olayını fazla abartıyorsunuz bana göre dayak dediysek ölçüsüz bir şekilde öğrencinin ağzını yüzünü dağıtan,  tekme tokat dalan öğretmen de istemiyoruz elbette. Okul bahçesinde yağmur altında ıslanmak, bitmeyen okul yolları, sıra beklemek zaman zaman imkansızlıklar yaşamak hatta haklı veya haksız olduğuna bakılmadan yenen bir tokat bile eğitime dahildir bana göre ve anlayana çok şey öğretir.  

[Evren Erakçora]

Fırat Önal yazdı:

Öğretmen arkadaşlarımın söylediklerini , günlük hayatta yaşadıklarını ben çok iyi anlıyorum. Belki de işin içinde olmak gerekiyor anlamak için...

 

Ama üzüldüm gerçekten. Öğretmenlere oldukça fazla nefret var. Ben böyle olduğunu bilmiyordum..

 

Dayak hiçbir kötü davranışın çözümü değil. İlkokul ve ortaokulda dayak yemedim. Lise de kopya çektiğim için ve sigara içtiğim için dayak yedim. Disipline verilseydim ikisinde de ceza alacaktım. Döven öğretmenlerimle hala daha görüşürüm. Kin ve nefret gütmedim. Hatta yaptığım davranıştan ötürü kendime kızdım. 

 

Çocuğum olunca epey zorlandım. Davranışlarıma çok dikkat etmem gerektiğini fark ettim. Kesinlikle çocuk aileyi örnek alıyor. Yerlere çöp atan çocukların ailesinde bu yanlış davranış mutlaka vardır. Çocuğuma veremediğim tek cevap sigaradır. Bu sene hem baba hem çocuğumun öğretmeniyim. Şimdiye kadar oğlum büyüyünce polis olmak istiyorum derdi. Epeydir öğretmen olmak istiyorum diyor. 

 

Okullarda disiplin yönünden çözümsüz sorunlar  oluyor.  Mesela 4-5 sene önce bir öğrencim vardı. Sonradan o sınıfı almıştım. Çocuğun kıyafetleri çok kirli oluyordu. Davranışları da bir hayli bozuktu. Sınıf düzenini sürekli bozuyordu. Tenefüslerde kolumun altına alır  , bir arkadaş gibi kantine gider bir şeyler yerdik. Ona kıyafetler alıp çantasına gizlice koydum. Kulağına yarın bunları giy diye söylerdim. Ama bunlara rağmen çişini tuvaletteki maşrapaya yapıp arkadaşlarının üzerine attığına şahit oldum. Camdan dışarı çöp attığına şahit oldum. Hiç dövmedim. Bazen başkalarına zarar verdiği için bağırdım. Ertesi gün yine kantine gittik. Ram, aile gibi tüm yolları denedik.  Bunlar gibi birçok sorun yaşanıyor okullarda. Çocukların yaşları büyüdüğünde sorunların seviyesi daha da artıyor. Bu çocuklara ve ailelerine hiçbir yaptırım yok.   Kendine güvenen varsa size sorunlar söyleyeyim çözüm yolları üretin. 

Her veli için çocuğu biricik, özel.  Kendi çocuğu bir arkadaşına vurursa " çocuktur hata yapar" tepkisini verirler. Ama kendi çocuğuna birisi vurursa okul basmaya gelir. "Benim çocuğuma kimse vuramaz, şikayetçiyim müdür "  diye nutuk atarlar. 

 

Lütfen evlerinizde çocuklarınıza öğretmenleri düşman etmeyin. Öğretmen yanlış bir davranış yapmışsa bile çocuğunuzun yanında öğretmenle konuşmayın. Elbette her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de işini sevmeyenler var. 

 

 

Gelin konunun akışını değiştirelim. Forumumuzda belki her branştan öğretmen var. Bizlere çocuklarınızla ilgili sorular sorun. Yardımcı olmaya çalışalım. Kaynak kitap sorun. Anlayamadığı konuları sorun. Elimizden geldiğince cevaplayalım. 

https://www.imdb.com/title/tt3741834/ 

Şu filmi izlemediyseniz  izlemenizi tavsiye ederim. Kidman'nın oyunculuğu ve burada geçen diyolaglar çok güzeldi. Konu ile ilgili. 

[Koray Demir]

Osman Yücel Çetin yazdı:

Dayak olayını fazla abartıyorsunuz bana göre dayak dediysek ölçüsüz bir şekilde öğrencinin ağzını yüzünü dağıtan,  tekme tokat dalan öğretmen de istemiyoruz elbette. Okul bahçesinde yağmur altında ıslanmak, bitmeyen okul yolları, sıra beklemek zaman zaman imkansızlıklar yaşamak hatta haklı veya haksız olduğuna bakılmadan yenen bir tokat bile eğitime dahildir bana göre ve anlayana çok şey öğretir.  

Ben anlamadım bazen mübah mıdır diyorsunuz yani. Ölçülü dayak ile ölçüsüz dayak arasındaki farkı anlatabilir misiniz? Zira Türk Ceza Kanununa göre çocuğa fiske vurmak dahi suç. Fiil kendini savunmayacak durumda bulunan 18 yaşından küçük çocuğa karşı ve kamu görevinden dolayı işlendiğinden nitelikli hale gelir bu da cezada ağırlaştırıcı sebep. Cetvelle vurursan hep çocuğa karşı hem kamu görevi sebebiyle hem de silah kullanarak nitelikli yaralama suçu oluşur. Hukuken kimse kimseye haklı şekilde tokat atamıyor. Yanlışım varsa @Cem Işık düzeltebilir.

[O.Yücel Çetin]

Koray Demir yazdı:

Ben anlamadım bazen mübah mıdır diyorsunuz yani. Ölçülü dayak ile ölçüsüz dayak arasındaki farkı anlatabilir misiniz? Zira Türk Ceza Kanununa göre çocuğa fiske vurmak dahi suç. Fiil kendini savunmayacak durumda bulunan 18 yaşından küçük çocuğa karşı ve kamu görevinden dolayı işlendiğinden nitelikli hale gelir bu da cezada ağırlaştırıcı sebep. Cetvelle vurursan hep çocuğa karşı hem kamu görevi sebebiyle hem de silah kullanarak nitelikli yaralama suçu oluşur. Hukuken kimse kimseye haklı şekilde tokat atamıyor. Yanlışım varsa @Cem Işık düzeltebilir.

Yeterince açık yazdım diye düşünüyorum. Ölçü diye bir şey yok bunu ölçecek bir parametre de yok öğretmenin çocuk üzerinde terbiye ve tedip etme hakkı vardır, hak edene hak ettiği ölçüde atılan bir tokat hayatının dersi olabilir bunu anlatmaya çalışıyorum, yoksa öğretmen geçsin kapıya gelene geçene sebepsiz tekme tokat dalsın demiyorum. 

[Ali Gök]

Osman Yücel Çetin yazdı:

Dayak olayını fazla abartıyorsunuz bana göre dayak dediysek ölçüsüz bir şekilde öğrencinin ağzını yüzünü dağıtan,  tekme tokat dalan öğretmen de istemiyoruz elbette. Okul bahçesinde yağmur altında ıslanmak, bitmeyen okul yolları, sıra beklemek zaman zaman imkansızlıklar yaşamak hatta haklı veya haksız olduğuna bakılmadan yenen bir tokat bile eğitime dahildir bana göre ve anlayana çok şey öğretir.  

Dayaktan eğitim olmaz dayak yedi diye kimse adamda olmaz

[O.Yücel Çetin]

Ali Gök yazdı:

Dayaktan eğitim olmaz dayak yedi diye kimse adamda olmaz

Herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Benim görüşlerim bu doğrultuda ve değişmeyecek. 

[Ali Gök]

Osman Yücel Çetin yazdı:

Herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Benim görüşlerim bu doğrultuda ve değişmeyecek. 

Mesleğiniz nedir mahsuru yoksa ?

[Metin Akbal]

Koray Demir yazdı:

Tevellüt eski olmadığı için nispeten şanslıyız bir de ilkokul öğretmenim pek yumuşak mizaçlı biri idi asla bağırarak ders anlatmazdı mesela herkes duyabilmek için pür dikkat kesilirdi sürekli çiçekleri böcekleri kuşları tabiat güzelliğini vs anlatıp dururdu (şimdi olsa deli muamelesi görür 😃). Genel olarak sınıfımız iyiydi sanırsam. Ben hep sivil savunma kolunda idim. Yeri geldi üst sınıflardan meydan dayağı yedik kaş göz patlamadık yerimiz kalmadı ama asla korktuğumuzu veya şikayet ettiğimizi bilmem yeri geldi hakkımızı savunduk uygun şekilde gereken mesajı verdik. Güzel günler olarak yad ediyorum. Kurallara uymayana tahtada saatlerce tek ayak veya teneffüse çıkamama cezası vardı düşününce ne kadar hafif bir cezaymış. 😄 Orta okul ve sonraki dönemlerde herhangi bir öğretmenin şiddet uyguladığına veya buna teşebbüs ettiğine şahit olmadım.

 

Aramızda 10 yaş var sanır görende 😅

 

Herkes sen gibi şanslı değilmis sende tam aksi ucu yasamissin. Ortasını yaşayan yok sanırım ya hep döven var ya hiç dövmeyen var 😊

[O.Yücel Çetin]

Ali Gök yazdı:

Mesleğiniz nedir mahsuru yoksa ?

Emniyet mensubuyum mahsuru yok zaten forumda birçok arkadaşım biliyor. Aslında sadece bu soruya cevap verecektim ama sadece anlaşılmak istiyorum derdim onaylanmak veya düşüncelerimin kabul görmesi değil. Belki yazdıklarım bu başlıkta son iletim olur.

 

Ben eğitim/öğretim konusunda aile terbiyesi ve benim veli olarak dahil olabileceğim kadarı haricinde çocuğu tamamen öğretmen ve eğitimcilere bırakan bir kafa yapısına sahibim,  sınıf içi öğretmen öğrenci ilişkisine çok fazla burnumu sokmama düşüncesiyle öğretmenimizle fikir alışverişinde bulunan ancak işine karışmayan bir veliyim. Düşüncelerim kimine göre eski kafa gelebilir çok umursamıyorum açıkçası ben geleneksel elin kağıt kalem tuttuğu, klasik, disiplinli ve zorlu ancak herkesin adil şartlarda yarış içinde olduğu, herkesin yerini bildiği sistemden yanayım düşüncelerim mesleğim farklı olsaydı da aynı olacaktı işsiz olsam da.

 

Dayak ile ilgili ise ne şiddete başvuran ne de şiddet yanlısı bir insanim, burada kalkıp tekme tokat keyfi çocuk döven öğretmen savunacak değilim ama bir baba şefkati ile öğrencisine tamamen terbiye etmek üzere küçük bir tokat atan veya kulağını çeken öğretmeni de gidip Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edecek de değilim anlatmak istediğim sadece bu.

 

Mevzu öyle bir algılanıyor sanki biz öğretmen sınıfa girince stres atmak üzere günaydın diyip hoop direkt birine ağız burun dalsın, hoop oradan birine uçsun sonra birine bir soru sorsun cevap alamasın hemen paldır küldür ona da tekme tokat dalsın istiyoruz böyle bir ortamı ne tasvir ne tasvip etmiyorum elbette böyle bir şeyin zaten eğitim öğretimde yeri olamaz.

 

Coğrafya kaderdir diyeyim iki kelimelik özetle ben de isterim her mevzuda en medeni olalım en nazik biz olalım ama bu coğrafyanın gerçekleri bambaşka maalesef. Zaman zaman sınavlarda birlikte görev aldığım okullarda dinliyorum öğretmen arkadaşlardan durumun ne kadar vahim olduğunu, çocukların durumunu ve sistemin içler acısı halini. Bu konuda ansiklopedi yazılır buradan yazmakla baş olacak iş değil düşüncelerim bundan ibaret kısa bir özetle...

 

[Ali Gök]

Osman Yücel Çetin yazdı:

Emniyet mensubuyum mahsuru yok zaten forumda birçok arkadaşım biliyor. Aslında sadece bu soruya cevap verecektim ama sadece anlaşılmak istiyorum derdim onaylanmak veya düşüncelerimin kabul görmesi değil. Belki yazdıklarım bu başlıkta son iletim olur.

 

Ben eğitim/öğretim konusunda aile terbiyesi ve benim veli olarak dahil olabileceğim kadarı haricinde çocuğu tamamen öğretmen ve eğitimcilere bırakan bir kafa yapısına sahibim,  sınıf içi öğretmen öğrenci ilişkisine çok fazla burnumu sokmama düşüncesiyle öğretmenimizle fikir alışverişinde bulunan ancak işine karışmayan bir veliyim. Düşüncelerim kimine göre eski kafa gelebilir çok umursamıyorum açıkçası ben geleneksel elin kağıt kalem tuttuğu, klasik, disiplinli ve zorlu ancak herkesin adil şartlarda yarış içinde olduğu, herkesin yerini bildiği sistemden yanayım düşüncelerim mesleğim farklı olsaydı da aynı olacaktı işsiz olsam da.

 

Dayak ile ilgili ise ne şiddete başvuran ne de şiddet yanlısı bir insanim, burada kalkıp tekme tokat keyfi çocuk döven öğretmen savunacak değilim ama bir baba şefkati ile öğrencisine tamamen terbiye etmek üzere küçük bir tokat atan veya kulağını çeken öğretmeni de gidip Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet edecek de değilim anlatmak istediğim sadece bu.

 

Mevzu öyle bir algılanıyor sanki biz öğretmen sınıfa girince stres atmak üzere günaydın diyip hoop direkt birine ağız burun dalsın, hoop oradan birine uçsun sonra birine bir soru sorsun cevap alamasın hemen paldır küldür ona da tekme tokat dalsın istiyoruz böyle bir ortamı ne tasvir ne tasvip etmiyorum elbette böyle bir şeyin zaten eğitim öğretimde yeri olamaz.

 

Coğrafya kaderdir diyeyim iki kelimelik özetle ben de isterim her mevzuda en medeni olalım en nazik biz olalım ama bu coğrafyanın gerçekleri bambaşka maalesef. Zaman zaman sınavlarda birlikte görev aldığım okullarda dinliyorum öğretmen arkadaşlardan durumun ne kadar vahim olduğunu, çocukların durumunu ve sistemin içler acısı halini. Bu konuda ansiklopedi yazılır buradan yazmakla baş olacak iş değil düşüncelerim bundan ibaret kısa bir özetle...

 

Bu dayağın şeklini dozunu kimse ölçebilecek nitelikte değil  . çözümü çıkmaz bu işin 

ayrıca öğretmen neden dövüyor öğrenciyi eğitmeye sabrı yoksa başka mesleğe geçsin . öğrenciye sabrı yoksa yapmayacak o işi sadece öğretmenlik mesleği zormuş gibi hava yaratılıyor her meslek zor her  meslekte insanın sabrını zorlayan durumlar oluyor kim işyerinde birini dövüyor ? 

olacak iş değil bu 

[Ümit Türk]

Dayak var dayak var.  Sebebi nedir o önemli. 

Dayak olayı bazılarında iz bırakır. 

Dayak yemişimdir ama unutamadığım gözümün önüne gelen ilkokulda öğretmen matematikte çıkarma işlemi ile ilgili sorarken cevap veremedim diye tokat atmıştı. O anı aynen hatırlıyorum adını yüzünü bıyıklarını kıyafetine varana kadar herşeyi dün gibi hatırlıyorum. Yaşım 35. Yaşadığım olayda 7-8 yaşındaydım sanırım. Seneler geçcese unutmamışım. 

[Aytac Sakal]

Ali Gök yazdı:

kim işyerinde birini dövüyor ? 

İş yerlerinde çıraklık müessesesinin olduğu yerlerdede vardı.Dayağa maruz kalan arkadaşlarımızın genelinin buna bende dahil belirli bir yaş üzerinde olduklarına dikkatinizi çekmek isterim.Konu Okullardan açıldığı için buraya odaklanılıyor ama geçmiş dönem heryerde karşılaşılabiliyordu malesef.

 

[Mahmut Yıldız]

Aytac Sakal yazdı:

İş yerlerinde çıraklık müessesesinin olduğu yerlerdede vardı.Dayağa maruz kalan arkadaşlarımızın genelinin buna bende dahil belirli bir yaş üzerinde olduklarına dikkatinizi çekmek isterim.Konu Okullardan açıldığı için buraya odaklanılıyor ama geçmiş dönem heryerde karşılaşılabiliyordu malesef.

 

Burası atlanıyor, çok haklısınız. Okulda, askerde, sanayide, yurtta, her yerde çok fazla dayak vardı. Şimdi yüzde biri yoktur. 

[Ali Gök]

Aytac Sakal yazdı:

İş yerlerinde çıraklık müessesesinin olduğu yerlerdede vardı.Dayağa maruz kalan arkadaşlarımızın genelinin buna bende dahil belirli bir yaş üzerinde olduklarına dikkatinizi çekmek isterim.Konu Okullardan açıldığı için buraya odaklanılıyor ama geçmiş dönem heryerde karşılaşılabiliyordu malesef.

 

doğru bide o vardı hala yoktur inşallah