Okullarda Disiplin Olayları Artıyor

[Metin Akbal]

Metin Mankal yazdı:

Ayrıca imam hatip konusuna hiç girmeyelim

 

Vallahi yazacaktım. Şu an herhangi bir kurumdan farklı değil.

[Çiğdem Bilen]

Harun Topal yazdı:

koca koca adamların alıp götürmesiyle kızın tayt giymesinin ne alakası var lütfen gülünç olmayın  

Yok ana konu bu değil düzgün okuyup yorumlarsanız ve doğru soruyu sorabilirseniz cevaplayabilirim. 

[Muhittin Kaplan]

Hepsini okudum. Hepiniz haksızsınız.

[Muhittin Kaplan]

Dayak yiyerek, cetvelle sıra dayağından geçmiş bir neslin yetiştirdiği çocuklar bunlar. Öğretmenlerde onlardan, gökten zembille inmiyorlar, tabi siyasilerde.

İbni haldun a soruyorlar, nasıl yetiştirelim çocukları diyerek, onlara birşey yapmanıza gerek yok, kendinizi yetiştirin, onlar sizi taklit edecek zaten babında cevap veriyor.

 

Şunu da okumak lazım gelir. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/803490

[İlkay Başaran]

Servet Aydın yazdı:

Dövelim sonra devam ederiz?

Sıradan dayağa örnek;

Sıradan dayak.

[Mehmet Göktürk]

Siyasetteki ağıza bakalım çocukları sonra suçlayalım. Medyaya dizilere silahlı jönlere bakalım. 

"Kıza dokunursan bacaklarını kırarım" diyen muhalefet liderini anımsayalım.  Çocuklar bizim aynamız..

Muhittin Kaplan yazdı:

Dayak yiyerek, cetvelle sıra dayağından geçmiş bir neslin yetiştirdiği çocuklar bunlar. Öğretmenlerde onlardan, gökten zembille inmiyorlar, tabi siyasilerde.

İbni haldun a soruyorlar, nasıl yetiştirelim çocukları diyerek, onlara birşey yapmanıza gerek yok, kendinizi yetiştirin, onlar sizi taklit edecek zaten babında cevap veriyor.

 

Şunu da okumak lazım gelir. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/803490

evet bu olay.

Harun Topal yazdı:

Arkadaşlar çok devrin gerisinde konuşuyorsunuz umarım biran önce düşünceleriniz gelişir, ilerler, açık fikirli olursunuz. bu zamana kadar sizin dediğiniz yöntemlerle gelindi buralara şuan nasıl iyi mi? tüm suçu birilerine atmak en kolayı tabi. gençler suçlu. internet suçlu. yok şu suçlu o suçlu. asla kendiniz suçlu değilsiniz. insanın kendini en kolay kandırma taktiği budur zaten. dayakla,suçlamayla,nefretle,zorlamayla olcak iş değil bu. hangi gelişmiş avrupa ülkesinde ebeveynler çocuklarını okula bırakırken" hocam eti sizin kemiği benim" diyor? 

insanın tipine, kılığına karışamazsınız. herkes 3 numara asker gibi giyinip gelsin robot gibi ses etmeden dayak yiyerek evlerine geri dönsünler, çocuklarınız için böyle saçma bir gelecek istiyor olmanız çok üzücü. çocuklarınıza acıyorum açıkcası.  öğretmenler melek, öğrenciler şeytan algısını artık devam ettirmeyin lütfen gülünç oluyorsunuz. ben ne insanlar tanıdım, okuldaki gereksiz disiplin, şiddet,psikolojik baskı. ilkokulda öğretmeninden sürekli dayak yediği için psikolojisi bozuk olup hayatına devam edemeyen. anne baba olarak sizler dünyaya getirdiniz çocuğunuzu elinizden geleni yapıp ona en iyi hayatı vermek sizin sorumluluğunuz. devir çok hızlı değişiyor, demekki buna ihtiyaç var. her yeniliğe nefretle yaklaşmayın lütfen.
tabikide kötü öğrenci kötü öğretmen var. internetin öğrencilere ve öğretmenlere kötü etkileri var. ama bunun çözümü  "kahrolsun yeni nesil, gençler ne hale geldi! , ülkece ne hale geldik! kahrolsun internet!" değildir. dünyada sadece bizde yok internet gelişmiş ülkelerdede var. orda saçı uzun geldi diye tokat, dayak, azar  yiyip evine dönüp evdede azarlanıp odasına çekilen gençler yok. bunun çocuklarınızı düzelteceğine inanmanızda ağır üzücü. çocuklarınızı salona alıp teker teker tokatlayarak yapmaması gerekenleri söyleyin o zaman 1 günde çözülür sorun.

bilinçli anne baba olarak onlara doğruyu, merağı, bilgiye ulaşmayı, mutluluğu,üzüncü, çoğu şeyi siz öğreteceksiniz. bunuda beceremiyorsanız çocuk yapmamanız gerekiyordu maalesef.

katılıyorum.

[Mehmet Göktürk]

"

sanırım dışarda tayt, etek, göbeği açık kıyafet giyen insanlar görünce terbiyesizliğe bak diyorsunuz  
erkek adam saç uzatmaz! kız mısın sen! diyen eğitimcilerdensinizde sanırım  

maalesef bunlar 1900lerde kaldı. kimse bu tür saçma sapan dayatmalara katlanmak zorunda değil. insanların özgürce giyinebildiği, kendi tipine kılığına kendi karar verebildiği bir dünyadayız."

 

buna da katılıyorum nerde yazdın bulamadım..

 

 

 

Peki hoca ne diyor.?

 

Dünya değişiyor biz değişiyoruz. Eskiden dayak yedik okulda yemedik değil. Çalışkan uslu olan ben bile yedim. haksız dayak da yedim. Ailemden yemedim. Kendi çocuğuma da vurmadım. Güç gösterisi de yapmadım. İlla ikna etmek zorundayım. Devir bu devir.

 

Yaşadığımız sorunlar DİSİPLİN kelimesini anlamamaktan da geçiyor. Amaç öğretmek sevgi içinde merak uyandırmak ise bunu zorlamanın ne faydası var. Okul bir hapishaneye dönüyor günümüzde.  Ayrıca çok uzun. Bizimkinin okulu 9-5... çocuk turşu oluyor işçi gibi...akşam bir de ödev..beyin yokoluyor. iki laf edemiyorsun sakin oynayıp sohbet edip vs hep işi var ödevi var zaten yok ortada. HAfta sonu kursu var vs.

 

Şu videoyı çok iyi izleyin. (ilk kısmı ve ikinci kısmı var)

 

 

 

 

[Metin Mankal]

Öncelikle 40 - 50 tane azman ergenle bir gün boyunca derse girin..Ve bunu bir hafta boyunca tekrarladığınızı düşünün..Sonra ne dersiniz ,Allah belasını versin bu öğretmenlerinmi dersiniz köküne kibrit suyumu dersiniz bilmem..Oturduğumuz yerden ahkam kesmek kolay..

Tekrar ediyorum..DAYAĞI SAVUNMUYORUZ..DAYAĞI SAVUNMUYORUZ........

[Selim Bilgin]

Harun Topal yazdı:

aynen dediğinizi anlayamayacak kadarım çoban daha zeki falan filan. hala tek bir paragraf düşünceniz, çözüm öneriniz, yazınız yok bu konuyla ilgili   rastgele tv hukukçu falan konuşmaya devam edin.

Ben çözüm üreteceğimi iddia etmedim ki. Başından beri itirazım senin üslubuna. Bunun için uzatıyorum mevzuyu ama bu kadar yeterli sanırım. 

Metin Mankal yazdı:

Tekrar ediyorum..DAYAĞI SAVUNMUYORUZ..DAYAĞI SAVUNMUYORUZ........

Konuda dayağı savunan bir öğretmen göremedim ben de. TV programı örneğim bunun içindi. Rahmetli Savaş Ay yapardı, ortada bir şey yokken varmış gibi cevap verme-verdirme işini. 

[Harun Topal]

Selim Bilgin yazdı:

Ben çözüm üreteceğimi iddia etmedim ki. Başından beri itirazım senin üslubuna. Bunun için uzatıyorum mevzuyu ama bu kadar yeterli sanırım. 

Konuda dayağı savunan bir öğretmen göremedim ben de. TV programı örneğim bunun içindi. Rahmetli Savaş Ay yapardı, ortada bir şey yokken varmış gibi cevap verme-verdirme işini. 

çocuğun olmadan da ebeveynlikle ilgili söylediklerinin hiç bir kıymeti yok.  bunu diyen sen mi üslup diyorsun. hem konuda fikrin yok hemde fikir belirtene fikrinin önemi yok diyorsun  

mühendis

[Mehmet Göktürk]

Şiddet dayaksız da yapılır. Yapılıyor. Hatta bazen dayak daha iyi bile kalır.

Selim Bilgin yazdı:

Ben çözüm üreteceğimi iddia etmedim ki. Başından beri itirazım senin üslubuna. Bunun için uzatıyorum mevzuyu ama bu kadar yeterli sanırım. 

Konuda dayağı savunan bir öğretmen göremedim ben de. TV programı örneğim bunun içindi. Rahmetli Savaş Ay yapardı, ortada bir şey yokken varmış gibi cevap verme-verdirme işini. 

Herkes trafik kurallarına uyalım der ama işte..onun gibi. 

 

Kontrolu sağlayamamaktan kaynaklanan bir durum var. Bu durumun önemli nedeni ilköğretimdeki kazandırılan kötü alışkanlıklar. Ders odaklı müfredat..Çocuk daha kıçını temizleyemiyor problem test çözdürmeye çalışıyorlar..

[Ali Cihangiroğlu]

Bu toplumun ilk önce empatiye, başkalarına saygı duymaya, hak yememek için ne yaparım demeye ve sonrada aynaya bakması lazım, önce kendimizi düzelteceğiz, sonra toplum düzelsin.

Peki bunu yapacak bir toplum varmı ? Hayır. o seviyeye gelmek içinse...

 

akıllanana kadar zorlama yasaklar tek tip eğitim kılık kıyafet, asker gibi sıkı durmak gibi zorlamalar şart, dayak yok ama gerekirse babacan bir öğretmen tokattta atar kulakta çeker (ama kafa göz dalmaz yanlış anlamayın) kulağını çeker peşine öyle bir laf yada tavır alırki öğrenci yaptığından bin  pişman olur bir daha yapmaz, anlatabildiimi, zaten bu yüzden herkes Öğretmen olamaz da demiştim  zamanında, şimdi gerçek vasıflı, hayatını bu işe adamış öğretmenleri ayırsak ülkede öğretmen kalmaz diyim işin vahametini siz anlayın.

 Öğretmenlik, mühendislik pilotluk şoförlük avukatlık vs. gibi bir meslek değildir, hatta meslek demek bile yanlış, öğretmenlik adanmışlık hayat felsefesi yaşam biçimidir, o yüzden herkes öğretmen olamaz, toplum olarak ne haldeyiz ki öğretmenden tut siyasiye memurdan tut işçiye herkes düzgün değil diyim anlayın....

 

 öncede yazdığım gibi, belli seviyeye gelmek için önce bu zorlamalar olacak, biraz adam olduktan sonra en üstte yazdıklarımı yapacak seviyeye yaklaşmış toplum oluruz, yoksa boş laf gerisi, yıl olmuş 2022 giyime karışma ona kızma buna laf etme, ee gelecek güzel olacak, hayal kurmayın olmaz, biz dediğim dönüşümü tamamlayamadık saçma sapan bir yere doğru gittik gidiyoruz, sınır tanımayan saçma sapan bir özgürlük anlayışı edindik... Sınırsız özgürlükte olamaz, doğadada olmaz evrendede, bunuda bilmek lazım, düzen vardır, düzen sınırları içinde özgürsündür...

 

yozlaşmış toplumuz biz atladığınız bu bence, bu devirde olurmu dememek lazım çünki biz hala çoook geride kalmışız kültür olarak, yazılanlar doğru tamam, ama toplum uygun seviyedeyse olur bu işler,  herşey gelişmeyle olur , biz bunu başaramadık henüz, o yüzden Harun beyin dedikleri doğru olmakla beraber bizde olmaz, hazır değiliz sindiremedik anlayamadık, anlayanların oranı %10 anca çıkar memlekette ki keza onlar sayesinde hala ayakta bu memleket zaten....

28 Mart 2022 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi

[Harun Topal]

Ali Cihangiroğlu yazdı:

Bu toplumun ilk önce empatiye, başkalarına saygı duymaya, hak yememek için ne yaparım demeye ve sonrada aynaya bakması lazım, önce kendimizi düzelteceğiz, sonra toplum düzelsin.

Peki bunu yapacak bir toplum varmı ? Hayır. o seviyeye gelmek içinse...

 

akıllanana kadar zorlama yasaklar tek tip eğitim kılık kıyafet, asker gibi sıkı durmak gibi zorlamalar şart, (dayak yok ama gerekirse babacan bir öğretmen tokattta atar kulakta çeker (ama kafa göz dalmaz yanlış anlamayın) kulağını çeker peşine öyle bir laf yada tavır alırki öğrenci yaptığından bin  pişman olur bir daha yapmaz, anlatabildiimi, zaten bu yüzden herkes Öğretmen olamaz da demiştim  zamanında, şimdi gerçek vasıflı, hayatını bu işe adamış öğretmenleri ayırsak ülkede öğretmen kalmaz diyim işin vahametini siz anlayın.

 Öğretmenlik mühendislik pilotluk şoförlük avukatlık vs. gibi bir meslek değildir, hatta meslek demek bile yanlış, öğretmenlik adanmışlık hayat felsefesi yaşam biçimidir, o yüzden herkes öğretmen olamaz, toplum olarak ne haldeyiz ki öğretmenden tut siyasiye memurdan tut işçiye herkes düzgün değil diyim anlayın....

 

 öncede yazdığım gibi, belli seviyeye gelmek için önce bu zorlamalar olacak, biraz adam olduktan sonra en üstte yazdıklarımı yapacak seviyeye yaklaşmış toplum oluruz, yoksa boş laf gerisi, yıl olmuş 2022 giyime karışma ona kızma buna laf etme, ee gelecek güzel olacak, hayal kurmayın olmaz, biz dediğim dönüşümü tamamlayamadık saçma sapan bir yere doğru gittik gidiyoruz, sınır tanımayan saçma sapan bir özgürlük anlayışı edindik...

 

yozlaşmış toplumuz biz atladığınız bu bence, bu devirde olurmu dememek lazım çünki biz hala çoook geride kalmışız kültür olarak, yazılanlar doğru tamam, ama toplum uygun seviyedeyse olur bu işler,  herşey gelişmeyle olur , biz bunu başaramadık henüz, o yüzden Harun beyin dedikleri doğru olmakla beraber bizde olmaz, hazır değiliz sindiremedik anlayamadık, anlayanların oranı %10 anca çıkar memlekette ki keza onlar sayesinde hala ayakta bu memleket zaten....

teşekkürler fikrinizi belirttiniz. bende olaya insanların farklı bir bakış açısı ile bakmasını istediğim için fikirlerimi yazdım. çoğu dediğinize bende katılıyorum.

[Ali Cihangiroğlu]

Mehmet Göktürk yazdı:

Yaşadığımız sorunlar DİSİPLİN kelimesini anlamamaktan da geçiyor. Amaç öğretmek sevgi içinde merak uyandırmak ise bunu zorlamanın ne faydası var. Okul bir hapishaneye dönüyor günümüzde.  Ayrıca çok uzun. Bizimkinin okulu 9-5... çocuk turşu oluyor işçi gibi...akşam bir de ödev..beyin yokoluyor. iki laf edemiyorsun sakin oynayıp sohbet edip vs hep işi var ödevi var zaten yok ortada. HAfta sonu kursu var vs.

aslında doğru, ama dediğinin olması için toplumda buna yakın kafada olmalı, yakınınlarında dolanıyoruz, hatta bana göre bayada uzağız, önce bunu çözmek lazım, nasıl yapacağız? bu toplum serbest bırakılırmı sence, en gelişmiş toplumlarda nasıl durum, bizim daha gelemediğimiz aşamaları yıllaaaar önce aşmış toplumlarda nasıl durum, apartman düşün, 1. katta bizim toplum, sen diyorsunki bin asansöre çık en üste, halbuki adamlar merdevenden çıkmış, dinlene dinlene, eee asansörle çıkarsan şuan yaşadığımız toplum oluruz tabii..

[Çağatay Kılınç]

Disiplin kelimesi tokat dayak vs gibi fiziki temaslara neden kayıyor anlam olarak ben bunu anlamıyorum. Bu işin içinde fiili olarak bulunan öğrencilerle direkt olarak muhattap olan velilerle yüzgöz olan biz öğretmenler elbette ki bu zamanlara tepeden inme gelmedik. Klasikleşen eğitim sisteminin bir kenara itilip yapılandırmacı denen sistemin entegresi keşke böyle olmasaydı. Toplumsal zeminin altyapının dört dörtlük uygulanmadan uygulanması yanlıştı. Teoride herşey muntazam harika bir sistemken pratikte neleri yapabiliyoruz? Peki yapamadıklarımız acaba bizim beceriksizliğimizden mi kaynaklanıyor yoksa bize bir engel mi var ? Bizim ülkemiz çok çeşitli toplumsal sosyolojik ekonomik kültürel bir yapıya sahip. Disiplin denilen kurumsal bazı kuralların uygulanması orada düzen ve tertibi elbette sağlayacaktır. Fakat bu disiplini sağlarken ya da sağlamaya çalışırken ne tür engellerle karşılaşıyoruz bunları da soruyor musunuz ?? 2 üniversite bitirmekle teoride olan ve pratiğe dökülemeyen durumları cidden ayırt edebiliyor muyuz? İnsan eğitimi denen şey o kadar çok etkenden etkileniyor ki ancak işin içinde fiilen bulunursanız anlarsınız. Nice veliler gördük Allah sizlere sabır versin bu öğrencilerle diyen. Ben lisedeyim ergenlerin içinde yani. Bizler sadece öğrencilerin eğitimiyle sorunlarıyla değil bazılarının velileriyle de uğraşıyoruz. Bulunduğum yerde sizi durduk yere bir telefonla zan altında bırakacak veliler de var burda oğluna kızına laf kondurmayan. Bunları yaşayan biz öğretmenleriz. Okullarda hiçbir can güvenliğimiz de yok ayrıca. Mesleğimi ve alanımı çok seviyorum. Topluma bu şekilde faydalı olmak insana gurur da veriyor. Lakin yaptığımız işin sabır konusunda sınırları zorlayacak birsürü değişkeni var. Öğrencilere kolaylık sağladıkça dizginleri ellerine bırakıyoruz. Ben de dayak yedim öğrenciyken sıra dayağı da tokat da. Bunlar olsun istemiyoruz artık evet savunmuyoruz da ama dedim ya sabır denilen şeyi öyle zorluyorlar ki. Velhasıl kelam işin özü şudur ki bu konuda gerçek manada hislerimizi anlayacaklar ancak fiilen bu işin içinde bulunup da emek verip bunun karşılığını bulamayan bu problemleri de direkt olarak yaşayanlar olacaktır.Saygılarımla.

[Ali Cihangiroğlu]

Harun Topal yazdı:

teşekkürler fikrinizi belirttiniz. bende olaya insanların farklı bir bakış açısı ile bakmasını istediğim için fikirlerimi yazdım. çoğu dediğinize bende katılıyorum.

bunları yazıp tartışmak bile aşamadır bence, demekki birşeyleri farketmeye hele şükür başlamışız, hızla devam etmeliyiz ama basamakları atlamadan....

[Erkut Uysal]

Harun Topal yazdı:

dediklerinizin çoğuna katılıyorum zaten. her davranış cezasız kalmalı demedim ben. tabikide diğerlerini ve kendine zarar veren hareketlerde, davranışlarda bulunan öğrencilere anne baba ve okuldaki yetkilililer gerekenleri yapacak. ama şiddet, ağır disiplin, sözlü hakaret ve türevleri asla çözüm değildir. sizce bu durumun çözümü nedir ?

Tek kalemde buna çözüm üretmek mümkün değil... Ekonomik, sosyolojik ve bir çok neden yatar bunun altında...

Kısa yoldan gitmeye kalkarsak toplum bilinci ve eğitimini ön plana koyabiliriz... 

Bugun benim gözlemlediğim okulda cereyan eden küçücük bir hadiseyi bile ebevenylerin çok büyük bir sorun haline getirmeleri ve bu olayı "benim çocuğum yapmaz" durumuna sokmaları... " Küçük olaydan kasıt; çocukların kendi aralarında kavga etmesi, kötü söz söylemesi vs... "

Ailelerin şuan en büyük hatası çocuklarına, çocuk gibi davranmaması... Çocuk yaşta çocuklarına ağır sorumluluklar yüklemesi... Adı üstünde "çocuk" yaşının ve çağının gereksinimleri yapması ve yaşaması gerekiyor sadece...

Benimde eşim öğretmen, ortaokulda görevli, geçen ay boş bir sınıfta 12 yaşında bir kız çocuğu ile 13 yaşında bir erkek çocuğunu öpüşürken yakalıyor... Daha bu çocuklar cinselliğin ne olduğundan haberleri bile yok... Daha kendi bedenini tanimamış karşı cinsi tanımaya çalışıyorlar... Bunu öğrenme şeklide sadece sosyal mecralarda gördüğü ve sadece beğeni alma uğruna yapilan aptalca şeyler... Aileler o çocukların cinsel eğitimlerinin ne kadar farkında acaba ? Bence sıfır, çünkü konuşulmaz ayıptır, günahtır... Çocukta cinselliği o mecralarda görüp öyle bir şey olduğunu zannediyor elinde dünyayı önüne seren telefonla... Aile bu noktada devreye girip anlatabilmeli çocuğuna neyin ne olduğunu... Anlatmadığı ve bağirıp çağırdığı zaman anne baba kendi elleri ile bir sapık yetiştirmiş oluyor, hatta red edildiği zaman bir cani...  O olayda kız çocuğu "bana tecavüz etti" dese vay o erkek çocuğun haline hayatı karardı... Ve düşünse o erkek çocuğunun senin oğlun olduğunu... Sen ne yaparsın ? Hadi çocuğuna kızma, bağırma birde atılan iftirayı temizlemeye çalış... Aklımız yettiğince herşeyi ve herkesi düşünmek, korumak, kollamak zorundayiz... Bunu sadece insan olarak değerlendirme, ağaçları, hayvanları, doğayıda dahil et...

Hiç kimse hatasız değildir, ben eğer işimde hata yaparsam, bedelini yasanın belirlediği ceza miktarı ile öderim ve konu kapanır en fazla mükellefimi kaybederim, para kaybederim olur biter... Lakin bir doktor hata yaparsa insan ölür, bir öğretmen hata yaparsa bir nesil kaybolur geleceğimiz yok olur... Bu yüzden bu meslekler kutsaldır, değerlidir benim gözümde...

Sizin hiç mi kötü geçen bir gününüz yok ? Hiç mi kalbinizden etmediğiniz sözler ile kırdığınız biri yok ? Öğretmende, doktorda bir insan önemli olan sizin hangi erdemlikte olup karşı tarafı ne kadar anlayabildiğinizdir... 

Size tokat atana diğer yanağınızı da dönün demiyorum elbette ama tokadı neden yediğinizi bir düşünün derim... 

Hayırlı akşamlar dilerim...

[Ahmet Gül]

Bu ülkede anayasa referandumu yapıldı, kelli felli anayasa profesörlerine sen ne anlarsın denildi. Deprem oldu, mühendis hariç herkes konuştu, pandemi oldu, herkes doktor kesildi. Bu ülkede herkes teknik direktör onu zaten saymıyorum. Forumdaki tüm öğretmenler avazımız çıktığınca söylüyoruz tehlike çanları çalıyor diye. Ne yazık ki görüyorum ki bir kesim öğretmenine de inanmıyor. Tıpkı geçmişte hiçbir bilene inanmadığı gibi.

Mütevazı olmayacağım, eğitim fakültesi mezunuyum, öyle tırışkadan değil sağlam formasyon eğitimi aldım. İngilizce öğretmenliği mezunu olduğum için üstüne bir de İngilizce eğitim bilimleri aldım. Şu an Almanya'da öğretmenlik yapıyorum ve 6 farklı okulda (aralarında Grundschule, Werkrealschule, Gymnasium, Realschule gibi farklı okullar da var) derse giriyorum. Özellikle mesleki eğitim sistemi dünya markası olan Almanya eğitim sistemine de hakimim.  Bilmeyerek değil, bilerek söylüyorum: Beka meselesi ne Cudi'de ne gabar da ne okyanus ötesinde. Hepsi ateş olsa cürmü kadar yer yakar. Güvenir misiniz bilmiyorum, ciğerim yanıyor, şahsi hiçbir çıkar gütmeden haykırıyorum. Beka meselesi burda yatıyor. Sene, ay, hafta değil. Yarın bile çok geç. 

[Çağlar Bayur]

Ahmet Gül yazdı:

Yarın bile çok geç. 

biz antfrizsiz motor uludağa gidince çatlayınca,  şaşıran bir yapıya sahibiz.

[Ahmet Gül]

Çağlar Bayur yazdı:

biz antfrizsiz motor uludağa gidince çatlayınca,  şaşıran bir yapıya sahibiz.

Valla haklısın Çağlar Abi ne deyim 😊 

[Koray Demir]

Ahmet Gül yazdı:

ateş olsa cürmü kadar yer yakar.

Bir hususu eğitimci olduğunuza sığınarak izninizle düzelteyim. Karşı tarafı küçümsemek için söylenen “ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın” ifadesinin doğrusu “ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın”dır.

Cürüm: Suç, kabahat;

Cirim ise, hacim büyüklük anlamındadır.

Bu sebeple eskiler dilin cirmi küçük, cürmü büyüktür derler 😀

[Ahmet Gül]

Koray Demir yazdı:

Bir hususu eğitimci olduğunuza sığınarak izninizle düzelteyim. Karşı tarafı küçümsemek için söylenen “ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın” ifadesinin doğrusu “ateş olsan cirmin kadar yer yakarsın”dır.

Cürüm: Suç, kabahat;

Cirim ise, hacim büyüklük anlamındadır.

Bu sebeple eskiler dilin cirmi küçük, cürmü büyüktür derler 😀

Uyarınız için teşekkür ederim. Bundan sonra dikkat edeceğim 👍

[Tansu Kalafatoğlu]

Sabah haberlerde vardı. Hocayı paket ediyorum…

 

[Murat Sahın]

Eski bir öğretmen olarak, iki çocuğumu okula götürüp bir öğretmene eti senin kemiği benim falan demeyeceğim. Ama öğretmenin kafasına poşet de geçirmeyecek. Bu bir denge işi. Zaten sorun o dengede. Ben okuldan gelip babama öğretmen şunu yaptı diyemezdim. Öğretmen hatalı da olsa diyemezdim çünkü öğretmen başkomutandı. Ben öğretmenlik yaparken öğrenciler toplanıp öğretmeni dövüyordu. Veliler için çocukları mukaddes birer bireydi. Şimdi o çocukların çoğu hapiste. Mesele bunlari dengeleyebilmek. Ben öğretmen melektir demem, öyle olmadığını kendi mesai arkadaşlarımda bile gördüm. Öğrenci melek diyemem, öyle olmadığını kendi öğrencilerinde gördüm. 

 

Hayat dengeden ibarettir. Denge iyidir. Yeterince sert, disiplinli, ama yeterince de sevkatli aile olmamak için sebep yok. Bir çocuk eğitimini alırken kendini geliştirebilir, olması gerektiği kadar özgür olabilir.

[Murat Sürmeli]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Sabah haberlerde vardı. Hocayı paket ediyorum…

 

Buna dayaksız nasıl müdahale edilir? Nasıl bu birey topluma kazandırılır ben bilemiyorum. Bundan ne köy olur ne kasaba, topluma zararı var böylelerin. Okuldan uzaklaştırmak bence topluma en faydalı haraket olur, uzaklaştırma yoksa sınıf tekrarı, e onlar da yoksa ufak bir sözlü şiddet. Ama ana babası bunu eğitememiş bu bir gerçek. Dayak kötü bir eğitim aracı, kabul. Ama başıboş bırakmak daha kötü