Almanya'da Yaşam

[Tansu Kalafatoğlu]

İlkay Başaran yazdı:

İsveçte biri çıkıp doktorlara giderseniz gidin falan demiştir belkide.

Onu bilmem de bizde sağlık hep ithal ürünlerle yapılıyor. Amaç; isveç gibi olmaz. Az sağlık harcaması. Az doktor. Korona da sgk tarafından çıkarıldı zaten. Emeklileri kırdılar geçirdiler

Erdem Doğan yazdı:

Bu kadar kötü değil ama çok da iyi değil  

Elbette doktora, hastaneye ve bölgeye göre değişkenlik gösterir.. Ama genel olarak ilk önce vücudun hastalığı kendiliğinden atlatması taraftarı doktorlar.. Öyle hemen antibiyotik bilmem ne verip göndereyim demiyorlar.. Covid için bile git eve dinlen, su iç vitamin al, son çare nefes darlığı varsa gel diyorlar.. Çocuklar için de durum böyle ama bu kadar yüksek ateşe veya zehirlenmeye eve göndermezler.. Cinsiyet öğrenme, ultrason kontrölü tabii ki var. Ultrason cihazını üretip dünyaya satıyorlar, kendileri kullanmayacak mı  Arkadaş İsveç'ten sıkılmış bence, ayrılık vakti gelmiş

Kocası isveçli ama. Kendi kaşındı, evlendi gitti  

[İlkay Başaran]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

 Korona da sgk tarafından çıkarıldı zaten. Emeklileri kırdılar geçirdiler

 

 

Rahmetli Turgut Özal da koronadan öldü diyorlar.

[Ahmet Gül]

Hastaneler randevu sistemiyle çalışıyor ve her hasta için 30-45 dk süre ayırıyorlar. Bebeği götürdük rutin kontrol için biz acele ediyoruz soyup giydirirken doktor dedi ne aceleniz var. Dedim Türkiye'den alışkanlık 😊 Acil olmayan vakalarda ve rutin kontrollerde sağlık sistemi saat gibi. Doktorlar taş çatlasa günde 10 hastaya bakıyor olmalılar. Burası doktorlar için cennet. Zaten o yüzden kaçmak istiyorlar para mara hikaye. Yalnız geçen kulaklarım tıkandı randevu almak istedim, 20 Nisan verdi. İşime gelmedi ama mecbur aldım, yoksa onu da bulamayabilirdim. Beklenmeyen ya da acil bir durum yaşanırsa gerçekten durum sıkıntı. Küçük kasabada yaşıyorum özel hastane yok. Cennet vatanın o yönünü özledim, çok sıkışırsan bas parayı sabah istediğin doktora git. 

Acil sistemi farklı, mesai saatleri dışında acil durumunuz varsa Notarzt yani acil doktorunu çağırıyorsunuz. Evinize gelip muayene ediyor, gerekli görürse ambulansı çağırıyor. 

Bir de burdaki doktorların bizimkilere kıyasla mesleki yeterlilikleri düşük. İnsan içinde yaşadığı durumu kanıksıyor arkadaşlar ama bizim doktorlarımızın gerçekten eli öpülesi. Günde 50-100 hasta baktıkları için çok yetenekliler. Mesleki uygulama olarak üst düzeydeler. Almanya'da sistemin doktoru mesleki açıdan rehavete sürüklediği düşüncesindeyim. 

[Çağlar Bayur]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

sağlık harcamalarını kısmış devlet. Bizde de tam tersi var aslında 

en son ne zaman hastanede işlem yaptırdın, bizim aile eşrafında 1 ameliyat 2 ciddi müdahele yaşadık ta... pek öyle işleyen birşey yok

[İlkay Başaran]

Çağlar Bayur yazdı:

en son ne zaman hastanede işlem yaptırdın, bizim aile eşrafında 1 ameliyat 2 ciddi müdahele yaşadık ta... pek öyle işleyen birşey yok

İyi dr bulmuşsunuz Çağlar abi. Bizde sıra bile vermiyor mhrs. Ayvalıkta 1 tane kardiyolog var. Evet 1. Kbb 1. Kadın doğum 1. Sahi bunun adı neden kadın doğum. Bilmediğim bişey mi var varsa söyleyin

[Çağlar Bayur]

İlkay Başaran yazdı:

İyi dr bulmuşsunuz Çağlar abi. Bizde sıra bile vermiyor mhrs.

ne bulması , kısacası özele gitmek zorunda kaldık, kırık dirsek ile 3 gün ortopedi de oraya buraya gitgel yapıldıktan sonra, boşa harcanan kaynak ve zaman da cabası, aynı rontgenin her gün yeni yeniden çekilmesi anlamsız bir işkence ve savurganlık

[Mahmut Yıldız]

Bizim sağlık sisteminin yarısı israf. Hastaların da yarısı hasta değil, bu sebeple yapılan işlemlerin de yarısı israf. Pandemide kimse hastaneye gitmedi. Yarısı gitmesi gerekirken gitmeyense yarısı da gereksiz yere gidenlerdi.

 

Çocuğunu görmeye ambulans holikopterle giden var. Evdeki iki hap arasında kalıp hangisi alsam diye karar veremeyince ambulans çağırıp gelenlere soran var.

 

Kısacası ayranımız yok içmeye, ambulansla gider hap içmeye. 

[Çağlar Bayur]

Mert Gülkokan yazdı:

ambulans demiyor mu neden çağırıyorsunuz diye ?

diyebilir, sonra haritadan yer beğenebilir

[Murat Sürmeli]

Çağlar Bayur yazdı:

diyebilir, sonra haritadan yer beğenebilir

Haritamızın geniş olması da caydırıcılık oluşturuyor mu?

[Mahmut Yıldız]

Mert Gülkokan yazdı:

ambulans demiyor mu neden çağırıyorsunuz diye ?

Dese de bir şey değişmez. Bu gibi durumda ne yapılacağının önceden yazılı olması lazım. 

Çağlar Bayur yazdı:

diyebilir, sonra haritadan yer beğenebilir

Bunu yapan illaki arkası sağlam biri değil ki, bedava oldu mu herkes kendinde hak görüyor. 

[Ahmet Gül]

Schaffe schaffe, Häusle baue... Uğraş didin biriktir ev yap minvalinde Alman atasözü. Zenginlikten yıkılmalarına rağmen bir kuruş israf etmezler, kendisini öldürecek para banka hesabında yoksa gece uyku uyumazlar. Devlet açısından da öyle. O ambulans boşu boşuna gelmişse, akşam faturayı kapıda bulursunuz. Ben üç yıldır makam arabası görmedim. Sordum belediye başkanının makam aracı nerde diye, ne aracı kendi arabasını kullanıyor dediler.

Almanca kursundaki hocayla dersten sonra biraz muhabbet ettik, güncel mevzular yakıt fiyatları falan. Fuel oilin litesi 2 Euroyu geçti diye dert yanmıştım. Adam dedi ben de çok dertliyim. Kaloriferi kıstım evi 16 dereceye sabitledim dedi. Bu adamın banka hesabında 100 bin avro yoksa ben de bir şey bilmiyorum. Biz gelirimize göre çok lüks yaşıyoruz onu anladım. 

[Mahmut Yıldız]

Ahmet Gül yazdı:

Schaffe schaffe, Häusle baue... Uğraş didin biriktir ev yap minvalinde Alman atasözü. Zenginlikten yıkılmalarına rağmen bir kuruş israf etmezler, kendisini öldürecek para banka hesabında yoksa gece uyku uyumazlar. Devlet açısından da öyle. O ambulans boşu boşuna gelmişse, akşam faturayı kapıda bulursunuz. Ben üç yıldır makam arabası görmedim. Sordum belediye başkanının makam aracı nerde diye, ne aracı kendi arabasını kullanıyor dediler.

Almanca kursundaki hocayla dersten sonra biraz muhabbet ettik, güncel mevzular yakıt fiyatları falan. Fuel oilin litesi 2 Euroyu geçti diye dert yanmıştım. Adam dedi ben de çok dertliyim. Kaloriferi kıstım evi 16 dereceye sabitledim dedi. Bu adamın banka hesabında 100 bin avro yoksa ben de bir şey bilmiyorum. Biz gelirimize göre çok lüks yaşıyoruz onu anladım. 

24 derece yapsaydı hesapta para olmazdı. 

[Haşmet Güngör]

Yurt dışın da Gurbetçi evleri, Tr deki gibi tıka basa dolu. Bu alamanlar gerek görmüyorlar, evde sadece ihtiyacı olan eşya  var, zengininde bile. Zati olsa ne edecekler, eve misafir gelmez , davet olmaz, kime hava atacaklar.  bizim gösteriş merakından mı kaynaklanıyor acaba ?

[Ali Gök]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Almanya çok pahalı. Metro marketin haftalık broşürlerine baktım. Fiyatlar uçuk. Ama almanların alım güçleri çok iyi. Fark buradan geliyor

hepsi aç aç almanların zavallılar 

[Murat Sürmeli]

Ali Gök yazdı:

hepsi aç aç almanların zavallılar 

Yağ yok raflarda yağ

 

https://www.exberliner.com/berlin/berlins-new-hamsterkauf-why-is-the-city-out-of-sunflower-oil/

 

[Yurdaer Elay]

Ahmet Gül yazdı:

Schaffe schaffe, Häusle baue... Uğraş didin biriktir ev yap minvalinde Alman atasözü. Zenginlikten yıkılmalarına rağmen bir kuruş israf etmezler, kendisini öldürecek para banka hesabında yoksa gece uyku uyumazlar. Devlet açısından da öyle. O ambulans boşu boşuna gelmişse, akşam faturayı kapıda bulursunuz. Ben üç yıldır makam arabası görmedim. Sordum belediye başkanının makam aracı nerde diye, ne aracı kendi arabasını kullanıyor dediler.

Almanca kursundaki hocayla dersten sonra biraz muhabbet ettik, güncel mevzular yakıt fiyatları falan. Fuel oilin litesi 2 Euroyu geçti diye dert yanmıştım. Adam dedi ben de çok dertliyim. Kaloriferi kıstım evi 16 dereceye sabitledim dedi. Bu adamın banka hesabında 100 bin avro yoksa ben de bir şey bilmiyorum. Biz gelirimize göre çok lüks yaşıyoruz onu anladım. 

 

Habe es heute gefunden, ich esse es heute, Gott segne morgen.. Bu da bizim felsefemiz. Ne de olsa genlerimizde konar-göçerlik var  

[Mustafa Yenigün]

Yani Türk ve Alman kültürü birbirinden cok farkli. Günlük yeme aliskanliklarimizdan, aile ici iliskilere kadar. Türkler, cocuklari icin garantili bir hayat saglamaya calisirken, ornegin ev almak ya da en azindan toplu para vermek, ehliyet alinca arabasini almak ya da is kurmak gibi, Almanlar bunlarin hepsini cocugun kendisinin yapmasini bekliyor. Birikim burada gercekten cok önemli, zaten kredi karti kullanimi nadir, herkes hesaplarina direk bagli kartlarla alisveris yapiyor ya da nakit ödüyor. Paran yoksa almiyorsun yani.

 

Taksit olayi neredeyse hic yok gibi, tabii bankalar biraz para kazanabilmek icin farkli yöntemlerle insanlarin aklini celmeye calisiyor ama burada dogmus büyümüs insanlari pek yoldan cikaramiyor. Zaten Mediamarkt'a gidip bir ürünü taksitle almak isteseniz bile, eger kredi kartiniz yoksa, anlik olarak kredi notunu kontrol edip ona göre satis yapiyorlar. Örnegin fatura ödemelerinizi düzenli olarak yapmiyorsaniz, bu kredi notunuza yansiyor ve herhangi bir ürünü taksitli alamiyorsunuz.

 

Arkadaslarin da bahsettigi gibi, bankalarda inanilmaz miktarda paralar birikmis durumda. Bu nedenle bankalar bir süredir yatirim yapilmamis paralara negatif faiz isletmeye basladi. Ornegin bankada 100bin Euro'nuz varsa ve bunu herhangi bir yatirim aracina (fon, hisse, emlak ile ilgili yatirimlar vs.) yatirmamissaniz, sizden parayi bankada güvencede tuttuklari icin para almaya basliyorlar. Yani zorunlu olarak insanlari yatirima yönlendiriyorlar.

 

Özellikle Almanya'nin güneyinde bu tutumluluk olayi gercekten kendini asmis durumda. Ancak bu demek degil ki, bu insanlar zevk aldiklari seyler icin para harcamiyorlar. Tatillerini de yapiyorlar, hobilerine de hem zaman hem de para ayiriyorlar. Fakat hayatlari yillardan beri öyle bir rutine gelmis ki, sürpriz degisiklikler pek olmuyor.

 

Saglik sektörüne dair yazilacak cok sey var aslinda. Türkiye'den buraya gelen biri icin alismasi oldukca zor bir sistem. Evet bir doktor randevuda sizinle uzun bir süre ilgileniyor, gün icinde cok fazla hasta bakmadigi icin de hem kafasi rahat oluyor hem de yorulmamis oluyor. Ancak bu durum da zincirleme olarak randevu almayi zorlastiriyor. Özellikle iyi oldugunu duydugunuz belli bir doktora gitmek istiyorsaniz, bir - iki ay boyunca randevu alamiyorsunuz. Bazi doktorlar, daha onceden kendisine gitmemisseniz, kolay kolay ilk randevuyu vermiyor.

 

Türkiye'deki aile hekimi olayi burada da gecerli. Bir aile hekiminiz olmak zorunda. Ancak bunu devlet atamiyor. Siz yasadiginiz bölgedeki aile hekimlerine ulasip tek tek sizi kabul edip etmeyeceklerini soruyorsunuz. Aile hekimlerinin cogu, hakkini vererek hizmet vermek icin hasta kotalarini belli bir limitte tutuyor, bu nedenle de o kotada bosluk bulmak cok zor oluyor. Ornegin ben su anda yasadigim yere Kasim ayinda tasindim, ancak o günden bugüne kadar bölgedeki hicbir aile hekiminde bosluk olusmadi. Bu nedenle de hala eski oturdugum yerdeki aile hekiminde kayitliyim, fakat o da 30km uzakta. Böyle olunca acil durumlarda oldukca zorluk yasiyorum.

 

Bizim gibi sisteme sonradan dahil olan insanlar icin dedigim gibi saglik sistemine alismak oldukca zor. Buradaki insanlarin yillardir kontakta oldugu aile hekimleri ve aile dis hekimleri var. Sistem onlar icin tamamen oturmus durumda, en azindan ne zaman ne yapacaklarini oldukca iyi biliyorlar. Sistem kesinlikle Türkiye'ye göre asiri yavas ama buna alismis insanlar icin sorun yok. Acikcasi ben hala alisamadim. Türkiye'de örnegin bir disin kanal tedavisi 2 gün ile bir hafta arasinda tamamlanabilir. Burada esimin bir disi icin yaklasik 2 aydir tedavi devam ediyor Tamam bu sefer bitti diyoruz, hop bir randevu daha verip yolluyorlar.  Vücudum, saglik sisteminden korktugu icin, artik hasta olmayi reddediyor Aman abi bosver, simdi randevu falan alamayiz diyor.

[Mehmet Ozyurek]

Ahmet Gül yazdı:

Kaloriferi kıstım evi 16 dereceye sabitledim dedi. 

 

Ben evi 24 dereceden 23,4 e çektim de bir hafta laf dinledim.. 

Üşüyoruz, donuyoruz. mahfettin evi vs.. 

Ama inat ettim çektim 23,4 

23 e çekmeye cesaret edemedim. 

[Ali Gök]

bana 600 geldi bu ay doğal gaz. hakkını yemiyim şortla geziyorum evde

 

hiç yakmasam gene 600 geliyor ona kanaat ettim merkezi sistem ölçen kişi kimse kesin sığır çobanı 

[Tansu Kalafatoğlu]

Mehmet Ozyurek yazdı:

 

Ben evi 24 dereceden 23,4 e çektim de bir hafta laf dinledim.. 

Üşüyoruz, donuyoruz. mahfettin evi vs.. 

Ama inat ettim çektim 23,4 

23 e çekmeye cesaret edemedim. 

Benim ev 21-22 derece. 22 üstünde kombiyi kısarım kesinlikle

[Ahmet Gül]

Yurdaer Elay yazdı:

 

Habe es heute gefunden, ich esse es heute, Gott segne morgen.. Bu da bizim felsefemiz. Ne de olsa genlerimizde konar-göçerlik var  

Bizimki bu durumu da geçti. Biz yarın ki ekmeği de yedik 😊

Mehmet Ozyurek yazdı:

 

Ben evi 24 dereceden 23,4 e çektim de bir hafta laf dinledim.. 

Üşüyoruz, donuyoruz. mahfettin evi vs.. 

Ama inat ettim çektim 23,4 

23 e çekmeye cesaret edemedim. 

Darbe yap emmi 😊 Türkiye'de 24 sabit yaşardık, burda 21 sabit yaptım 2 yıldır karın ağrısından ölecem. Soğuğa delikanlılık olmuyor yani 😁

[Fatih Evcin]

Tansu Kalafatoğlu yazdı:

Benim ev 21-22 derece. 22 üstünde kombiyi kısarım kesinlikle

21-22 soğuk ya

[Evren Erakçora]

Fatih Evcin yazdı:

21-22 soğuk ya

Yer çok soğuk değilse yeterli oluyor. Yerler soğuksa 25 bile yetmez.

[Ahmet Gül]

Aynen ben de Evren Bey'in fikrindeyim. Müstakil evde oturuyorum, duvarlardan ve zeminden soğuk yansıyor. 21 derecede bile üşüyoruz. Korunaklı bir evde bu sıcaklık yeterli olabilir. Bir de Almanlar ayakkabı ile gezdikleri için evin sıcaklığı onları yormuyor. Bizim 24 derecede bile ayaklarımız üşüyor, ne kadar terlik de giysek. 

[Cihat Küçükay]

Fatih Evcin yazdı:

21-22 soğuk ya

Oturduğum evde yalıtım var. O soğuk karlı günlerde sadece 22,5°C yaptım. Onun dışında 21,5-22 arasındadır. Kayınvalidem merkezi sistemli bir evde oturuyor. Kendi evinde oturunca fırındaki tavuk gibi hissettiğini söyler hep, benim evdeki sıcaklık ona iyi geliyormuş 😄