Mustafa Yenigün 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Merhaba, Bugün @Mert Gulkokan Bey'in gönderisini okurken yurtdışındaki kazançlara ve alım gücüne dair farklı görüşler olduğunu gördüm. 2019 sonundan beri Almanya’da olan biri olarak fikir vermesi açısından bir şeyler yazmak istedim. Konu çok detaylı olduğu için elbet eksik kalan bir şeyler olacaktır, bu nedenle eksik bıraktığım ya da tam anlaşılmayan detaylara dair sorulara da konu içinde cevap vermeye çalışırım. Çalışma şartları ve kazançlar için mecburen kendi sektörümü (otomotiv) baz alacağım, aslında benim sektörüm için geçerli olan kriterler üretime dair çalışan birçok sektörde de geçerli diyebilirim ancak tüm sektörler için genelleme yapmak doğru olmayacaktır. İyi kazanıldığı düşünülen bir sektör olduğu için en azından sizlere bir fikir verecektir. Geri kalan konular (kira, fatura, market, vergi, sigorta) herkes için geçerli olduğu için genel olarak kabul edilebilir. Özellikle maaşlar konusunda ön bir bilgilendirme yapmam gerekiyor. Almanya’da özel sektörde maaşlar bölgesel olarak çok değişken olabiliyor. Yaşamın pahalı olduğu bir büyükşehirde daha çok kazanıyorken, küçük bir kalabalık olmayan bir şehirde daha az kazanıyorsunuz. Aslında bu açıdan Türkiye’den çok farkı yok. Bildiğiniz gibi Mercedes, BMW, Audi, VW, Porsche gibi ana üreticiler ve bu firmaların bazı yan sanayileri burada. Bu firmalar büyük ölçekli oldukları için, çok fazla lokasyonu ve buna bağlı olarak çok fazla çalışanı (mavi ve beyaz yaka) olduğu için ve bu kadar kişiye ödenen / teklif edilen maaşları belirleyebilmek için memuriyet kademesi ve seviyesi içeren bir maaş tablosu kullanıyorlar. Yapılacak her işin bir hedef kademesi yani şirket için maksimum bir değeri var, ancak size işe girdiğinizde direk olarak o kademeyi vermiyorlar. Daha aşağıdan başlayarak deneyim ile hedef kademenize ilerliyorsunuz, bu da tabii ki zaman içinde maaşa yansıyor. Yıllar sonra hedef kademenize vardığınızda maaş açısından artık gidecek pek bir yolunuz kalmıyor. Sıkıldınız biliyorum ama şimdi anlatacaklarım için bu girişi yapmak zorundaydım 😊 Peki bu maaş tablosu nasıl belirleniyor? Burada her firmada olmasa bile, özellikle üretim yapan firmalarda mavi yakanın ve Türkiye’den farklı olarak beyaz yakanın da bağlı olduğu bir sendika var. (bkz. IG Metall : https://www.igmetall.de/ ) Bu sendikalar da firmalar kadar büyük ölçekliler ve aynı anda birçok üretici ile çalışıyorlar. Örneğin otomotiv sektöründeki birçok firma ve tedarikçileri aynı sendikaya bağlı olabiliyor. İşte bu maaş tabloları, bir zamanlar firmalarla oturulup sektörel bazda oluşturulmuş. Yani X bir işi yapan çalışanın alması gereken minimum maaş belirlenmiş ve tabloya eklenmiş. Firmalar da bu ana tabloyu alıp kendileri de performansa ya da şirkete katkıya göre bazı ek ödemeler belirliyor ve nihai bir maaş tablosu oluşturuluyor. Bu tablolar normalde 2 yılda bir firmalarla masaya oturularak enflasyon zammı uygulanıyor. Almanya’da enflasyon mu var demeyin 😊 Az da olsa var, %2 – 4 arası bir artış yapılabiliyor. Tabii burada şöyle bir sorun var. Aynı sektörde çalışan ve bu sendikaya bağlı tüm firmaların bu artışı onaylaması gerekiyor. Bu da çekişmeli bir sürece sebep oluyor ve tabii ki hedef oranın altında bir zam oranında anlaşılıyor. Tabloları merak edenler için : https://www.igmetall.de/tarif/tariftabellen Link Almanca, kusura bakmayın. Ancak aşağıdan herhangi bir sektörü seçip ardından da PDF dosyalarına bakabilirsiniz. Belirlenmiş aylık brüt maaşları göreceksiniz. Evet tablolar halka açık 😊 Bunun haricinde zam alınabiliyor mu? Evet, performans zammı adı altında bir zam var. Senelik olarak 0 ile 2,5 arasında alabilirsiniz. Tam olarak performansa bağlılığı soru işareti, daha çok ekipler içindeki maaşlar arasındaki orantısızlıkları gidermek için kullanılıyor. Çok yazdın ama hala bir maaş görmedik diyenler için hemen hesaplamaya geçiyorum. X bir firmanın mühendislik için tanımladığı kademelerin 1-2-3 ve 4 (en yüksek) olduğunu varsayalım. Mühendislik yöneticilerinin de 5 ve 6. kademe olabileceğini düşünelim. Haftalık çalışma saatlerini haftalık 35 olarak baz alacağız. Özel durumlar haricinde ana üreticiler 40 saatlik sözleşmeler yapmıyorlar. Tabii ki 40 saat çalışan sektörler de mevcut, ancak şirket çok büyük ölçekli değilse, büyük ölçekli firmada 35 saat çalışan biri ile aynı maaşı alabiliyorlar. Detay tablolara girip baktığımızda, ( burada bakılmışı var 😊 ) bugün otomotiv sektöründe büyük ölçekli bir firmada işe yeni giren bir mühendis (kademe 1’e ait ilk seviye) için 4700 brüt maaş alırken, deneyiminin zirvesine gelmiş, artık emekliliğe doğru giden bir mühendise (kademe 4’e ait son seviye) ise 7500 brüt maaş verildiğini görüyoruz. Bu arada emekli olmak üzere olan ya da çok deneyimli olan herkes tabii ki bu maaşı almıyor, alamıyor. Bu maaş sistemin teorik olarak izin verdiği en yüksek maaş diyebiliriz. Bu hesaplar tablonun bugünkü durumu için geçerli. 2 senedir bir yapılan enflasyon zammı kararları bu maaşlara belli oranda uygulanıyor. Aynı firmada maksimum deneyimli yönetici ise teorik olarak 8500 Euro brüt kazanca sahip diyebiliriz. Deneyimsiz yönetici için hesaplarım doğruysa, 5900 Euro brüt diyebiliriz. Yöneticiler bir noktada daha şanslı, çünkü 40 saatlik sözleşmeye sahip olabiliyorlar. Bu durumda yukarıda yazdığım maaşları 35’e bölüp 40’la çarpabiliriz. Yani minimum maaş 6750 brüt – maksimum ise 9700 brüt oluyor. Tablolar incelenirse aynı tecrübeye sahip mavi yaka – mühendis ve yöneticinin birbirine yakın maaşlar aldığını görebilirsiniz. Bu nedenle Almanya’da, Türkiye’nin aksine iyi kazanmak için yönetici olmak (en azından müdür olmak) gerekli değil diyebiliriz. Buna benzer olarak da aynı firmada çalışan imalat bandında görevli mavi yaka ve ofiste görevli beyaz yakanın yaşam koşulları arasında da uçurum bulunmuyor. Yöneticiler kadar işinde uzman çalışanlara da ihtiyaç var ve firmalar herkesin yönetici olmasına fırsat tanıyamayacağı ve deneyimli çalışanlarını kaybetmek istemediği için kazançlar arasında aşırı bir fark yok. Yukarıdaki örneği baz alırsak, çok deneyimli bir mühendisin çıkabileceği en yüksek maaş 7500 brüt iken, bir yönetici maaşı 5900 – 8500 aralığında dolaşıyor. Maaşların kesiştikleri ciddi bir aralık var. X firma için maaş tabloları bugün için böyle diyor. Almanya geneline dönersek, 2020 ortalamasına göre tam zamanlı bir çalışan için Almanya’da ortalama kazanç 3900 Euro brüt olarak hesaplanmış. Bu ortalama maaş devlet tarafından açıklanıyor. Resmi olmayan kaynaklara göre de 3600 Euro brüt diyebiliriz. Almanya’da yaşayanların %30’unun bu ortalama brüt maaştan fazla kazandığı, geri kalanın ise ortalamanın altında olduğu söyleniyor. Bu ortalamanın çok üstünde kazanan meslekler tabii ki mevcut, örneğin deneyimli doktorlar. Tabii burada klinik şefi gibi konumlardan bahsediyoruz. Hatırladığım kadarıyla sıralama doktorlar, bankacılar, IT sektörü, mühendisler, hukuk, sigorta uzmanları, satın alma, zanaatkarlar olarak gidiyor. IT sektörü ve hukukun sıralamadaki yerlerinin daha üstte olması gerektiğini düşünsem de, sıralama böyle açıklanmış. Peki çalışanların aldığı ek ödemeler var mı? Şirkete göre değişen bir durum olmakla beraber, bazı firmalar her yıl aylık brüt maaşın %60’ı ile 80’i arasında bir noel ikramiyesi veriyor. Aynı şekilde yılda bir kez brüt maaşın %60’ı kadar tatil parası ödeyen şirketler de mevcut. İkisinin alınması durumunda ortalama 1,3 brüt ek maaş gelmiş oluyor. Bunların hiçbirini ödemeyen şirketler olduğu gibi, her sene sabit bir brüt ek prim veren şirketler de mevcut. Maaş tablolarından bağımsız çalışıp, istediği maaşla çalışanları transfer eden ve ciddi oranlarda zam yapabilen şirketler de mevcut, bunu genel olarak IT sektöründe görüyoruz. Proje bazlı çalışan şirketler bu konularda biraz daha esnek olabiliyor. Yine büyük ölçekli firmaların 40 saatlik sözleşmelerini denk getirip daha iyi kazanmak da mümkün. Gençler genelde bu sözleşmeleri kovalayıp başlarda iyi kazanmayı hedeflerken, belli bir yaşın üstünde olan çalışanlar 35 saatlik sözleşme ile kazandıklarını yeterli buluyor ve daha fazla çalışmak yerine o zamanı ailesine veya kendisine ayırmayı tercih ediyor. Şu ana kadar hep brüt kazançtan bahsettim. Bunun nedeni Almanya’da Türkiye’den çok farklı bir vergi sisteminin olması. Bir sonraki mesajımda da vergi mantığını biraz açıklamaya çalışayım. 19 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Mustafa Yenigün yazdı: Tabloları merak edenler için : https://www.igmetall.de/tarif/tariftabellen wird gewartet... kann nicht gelesen werden 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Mustafa Yenigün yazdı: Şu ana kadar hep brüt kazançtan bahsettim. Bunun nedeni Almanya’da Türkiye’den çok farklı bir vergi sisteminin olması. Bir sonraki mesajımda da vergi mantığını biraz açıklamaya çalışayım. schreibe doch bald, wir warten ungeduldig auf mwSt tükrçede müşavirlerde bir deyim vardır: vergi kaçırma ama vergiden kaçınabilirsin diye, o var mı oralarda? Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün 29 Haziran 2021 Yazar Paylaş 29 Haziran 2021 Çağlar Bayur yazdı: wird gewartet... kann nicht gelesen werden Birkaç dakika önce çalışıyordu Yine çalışacaktır. 1 Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün 29 Haziran 2021 Yazar Paylaş 29 Haziran 2021 Gelelim vergilendirmeye. Almanya’daki gelir vergisi sisteminin Türkiye’deki vergi sisteminden temel olarak iki noktada ayrıldığını söyleyebilirim. Türkiye’de maaştan kesilen vergi, vergi matrahı belli limitleri geçince daha yüksek bir oranda uygulanır, bu da Ocak ile Aralık ayında farklı maaşlar almaya sebep olur. Almanya’da da hesap benzer şekilde yapılsa da, ödenmesi gereken toplam vergi hesaplanır, 12’ye bölünür ve maaşlardan eşit olarak kesilir. Bu nedenle her ay aynı maaşı alırsınız. Bu sistemle elinize geçecek parayı bildiğiniz için, yılın başından itibaren her ay sabit giderlerinizi düşerek size kalan kısmı hesaplayabilir ve birikim – kredi – yatırım planını daha kolay yapabilirsiniz. Eğer yıl içinde vergisel bir değişiklik olursa ve devlet bir şekilde size borçlu kalırsa, sonraki yılda belgelerle ispatlayarak geri ödeme alabilirsiniz. Benzer şekilde devletin sizden özel bir nedenden dolayı bir alacağı kalırsa, sonraki vergi iade bildiriminde dikkate alınır veya vergi bildirimi yapmadıysanız ilerleyen bir tarihte devlet sizden geriye yönelik bildirim yapmanızı isteyebilir. Brütün nete dönüşümü ise Türkiye’den oldukça farklı diyebilirim. Almanya’da 6 farklı vergi sınıfı bulunuyor. Bunlardan 1 – 3 – 4 ve 5’i açıklayalım. 1. Vergi sınıfı : Bekarlar 3. Vergi sınıfı : Evliler (eşlerden biri çalışmıyor ya da diğerine göre daha az kazanıyor) 4. Vergi sınıfı : Evliler (Eşler eşit ya da yakın kazanıyor) 5. Vergi sınıfı : Evliler (eşlerden biri 3. sınıfa dahilse, daha az kazanan eş bu sınıfı seçmek zorundadır.) Buraya bir link bırakalım. Buradan brüt maaş girerek ve sınıf (Klasse) seçerek hesaplama yapabilirsiniz. https://www.gehalt.de/einkommen/brutto-netto-rechner Önceki mesajda 2020’de Almanya’daki ortalama kazanç brüt 3900 demiştik. Birkaç örnek hesaplama yaparsak : 3900 Euro brüt kazanan bir çalışan, - Bekarsa eline net 2480 Euro geçer. - Evli ama eşi çalışmıyorsa eline net 2785 geçer. - Evli ama eşi çalışıyorsa ve eşi de yaklaşık olarak brüt 3000 kazanıyorsa, çalışan yine 2785 alır ancak eşine 5. vergi sınıfı uygulanır ve eşi 1680 Euro net maaş alır. Yani evin toplam brüt kazancı 6900 Euro iken, net gelir 4465 Euro’dur. Görüldüğü gibi vergilendirme daha çok ev geçindirme olayı ile ilişkilendirilmiş durumda. Bekarsan sorumlulukların az, o nedenle daha çok vergi ödeyeceksin. Evliysen ama eşin çalışmıyorsa tek maaşla iki kişi idare edeceksiniz, daha az kesinti yapılacak. Evlisin ve ikiniz de çalışıyorsunuz, birinizden daha çok vergi kesilecek (kimden olacağını eşler kendileri belirlerler, genelde maaşı düşükten çok kestirilir, oransal bir kesinti olduğu için, toplam hane geliri daha yüksek kalır.) Şimdi giderler konusuna geçebiliriz sanırım 😊 11 Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 insanca yaşandığı kesin. pek çok kez gittim her seferinde keşke buralı olsam diyorum. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Almanya = Kural Mania. (olumsuz anlamda yazmadım) 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Mehmet Göktürk yazdı: Almanya = Kural Mania. (olumsuz anlamda yazmadım) hier herrscht die Ordnung... alman sözü, orman yanmakta, itafiyeyi arayalım diyorum, Alman: telefonu meşgul etme, orman ekibi müdahele eder diyor, Bİt ini yudumlarken,.. ve 5 dak sonra itfaiye hakkat müdaheleye başlıyor... telefonu kafasında kıracaktım tabi ki hali ile... 5 dak sonra Bit e katıldık 2 Yorum bağlantısı
Ali Darbaz 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Anne tarafım komple Almanyada, bende Almanya doğumlu olarak bildiklerimi teyit etmiş oldum. Yorum bağlantısı
Koray Demir 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Mehmet Göktürk yazdı: Almanya = Kural Mania. (olumsuz anlamda yazmadım) Amerika’da durması gerektiği halde kavşakta beklemeyip yola dalan araç sürücüsüne şikayet üzerine hapis cezası veriliyormuş hocam doğru mudur? Yorum bağlantısı
Mustafa Yenigün 29 Haziran 2021 Yazar Paylaş 29 Haziran 2021 Gider kalemlerini basitçe listelersek : - Ev kirası - Elektrik - Su - Isınma - İnternet - TV vergisi - Cep telefonu - Sorumluluk sigortası Tahmin edebileceğiniz gibi büyükşehirlerde en büyük gider kalemi ev kirası. Yaşadığım şehir olan Stuttgart’tan örnekler vererek anlatmaya çalışacağım. Stuttgart ve çevresinde imara açık alan eskiden neyse aynı şekilde kalmış diyebiliriz. Bu oldukça yeşil bir çevre sağlasa da, aynı zamanda 3-4 katı geçmeyen ve maksimum 8-10 daire barındıran apartmanlara mahkum olmanıza sebep oluyor. Evler oldukça eski. Şu anda oturduğum bina 1950’de yapılmış. Yakın çevremde 1900’lerde yapılmış binalar var. Son birkaç senedir belli binalarda kentsel dönüşüm faaliyetleri başlamış durumda. Ancak dönüşüme giren dairelerin kiraları da otomatik olarak oldukça yükseliyor. Almanya’da kira iki ödemeden oluşuyor. Soğuk kira ve sıcak kira olarak adlandırabiliriz. Soğuk kira, bildiğimiz ev kirası diyebilirim. Ancak bunun haricinde binanın temizliği, kış bakımı, çöp vergisi vb. gibi yan ödemeleri içeren aslında aidat olarak da adlandırabileceğimiz bir ödeme daha mevcut. Ev ilanlarında ev kirası ve ödenecek aidatı ayrı olarak belirtirler. Aidat içine su bedeli de genelde eklenir, ısıtma türüne göre örneğin merkezi ısıtmaysa yine aidat içine eklenir. Bunlar sizden önceki kiracının kullanımlarından ortalama bir değer çıkarılarak aidata eklenir. Yıl boyu ödemeyi bu şekilde yaparsınız, yıl sonunda su kullanımı ve ısınma bedeli sayaçlara bakılarak hesaplanır ve kim kime borçlu ise diğer tarafa ödeme yapılır. Eğer öngörülenden fazla su kullanıyorsanız ya da ısınma bedeliniz yüksekse, sonraki senenin aidatına bu şekilde hesaplanarak eklenir, yani aidatınız otomatik olarak artar. O nedenle sizden önce bekar birinin oturduğu eve bir anda aile olarak taşındığınızda bazen hesaplaşma zamanı sürprizlerle karşılaşabilirsiniz. Eğer ısınma merkezi değilse örneğin kombi varsa, bu durumda doğalgaz faturasını üzerinize alırsınız. Elektrik ise her zaman size aittir. Bu iki fatura için, enerji sağlayıcı firmalarla süreli sözleşme yaparsınız. Evin metrekaresine ve yaşayacak kişi sayısına göre ortalama bir bedel hesaplanır ve her ay o ödenir. Senenin belli dönemlerinde sayaç durumunu telefonla ya da internet üzerinden kendiniz bildirirsiniz, sene sonunda yine hesaplaşma yapılır ve tüketiminiz az ise ödediğiniz fazla tutar size iade edilir, fazla ise sonraki seneye daha yüksek bir aylık ödeme için anlaşırsınız. Burada en büyük avantajınız, sözleşme sonunda firma değiştirebiliyor olmanız ve bunun karşılığında o firmayı seçtiğiniz için 100-200 Euro gibi hediye geri ödemeler alabiliyor olmanızdır. Internet konusu Türkiye’den çok farklı değil, seçenekler benzer. Bulunduğunuz bölge merkezden uzaksa ve kırsalda kalıyorsa bazen sadece DSL seçeneği oluyor, biraz şanslıysanız kablo TV üzerinden internet de olabilir. TV vergisi konusuna gelirsek, bu maalesef her daireden en az bir kişinin ödemesi gereken bir vergi. Devlet televizyonlarını desteklemek üzere aylık 17,5 Euro ödemeniz gerekiyor. Almanya’da ilk adres bildiriminizi yapmanızın ardından onlar size ulaşıyor 😊 Kaydınız yapıldıktan sonra nereye giderseniz sizinle geliyor. Cep telefonu mantığı Türkiye ile aynı. Sözleşmeli olarak bir hat alabilirsiniz. Yıllık sözleşme yenileme zamanlarında ya da ilk sözleşme yaptığınızda cihaz kampanyasına da katılabilirsiniz. Genel kanı olan son model iPhone 1 Euro’ya verilmiyor olsa da, ciddi bir indirimle verilebiliyor. Alternatif olarak daha eski bir cihazı ücretsiz olarak hediye edebiliyorlar. Bana 24 ay için Samsung A70 hediye etmişlerdi, sonrasında satmıştım 😊 Sorumluluk sigortası konusuna gelirsek, bunu gider kalemleri arasına yazmamın nedeni, her ne kadar zorunlu olmasa da, kendinizi bunu yaptırmaya zorunlu hissetmeniz diyebilirim. Mehmet Bey’in de söylediği gibi Almanya tam bir kurallar ülkesi. Kurallar kanunlara dönüştüğünde, farkında olmadan yaratabileceğiniz risklere karşı savunmasız kalıyorsunuz. Basit birkaç örnekle açıklamaya çalışayım. Örneğin sizden kaynaklı bir sebeple binanızda yangın çıktı ve bina ve komşuların evleri zarar gördü. Sorumluluk sigortası bunu belli bir üst limite kadar ödüyor. Benzer şekilde içinde oturduğunuz eve zarar verdiniz, iyi bir sorumluluk sigortanız varsa yine ödüyor. Kaldırımda yürürken yaptığınız bir hata nedeniyle bir bisikletlinin düşmesine sebep oldunuz, yaralandı ve tedavi masrafları çıktı. Bu ve bunun gibi bir çok olayda, zarar sizden kaynaklanıyorsa, zararın bedelini tamamen ya da poliçe teminatları doğrultusunda karşılıyor. Bu arada pahalı bir sigorta da değil, evliyseniz eşinizle beraber yıllık 60-70 Euro civarında bir bedelle yaptırabilirsiniz. Şimdi en üstte saydığım kalemlere ortalama ne ödeniyor, bunları da yazmaya çalışayım. - Ev kirası (55m2 için ortalama 800 Euro – 100m2 merkeze uzak bir ev için ortalama 1100 Euro) - Aidat ( Su giderini de içine katarsak, ancak ısınmayı katmazsak çok değişken olmakla beraber 100 – 200 Euro) - Elektrik (50-80 Euro) - Isınma (50-120 Euro) - İnternet (20 Euro) - TV vergisi (17,5 Euro) - Cep telefonu (5-15 Euro) - Sorumluluk sigortası (5 Euro) Tutarları yazarken hem kendi giderlerimi, hem de çevremdeki arkadaşların giderlerini baz almaya çalıştım. Bu hesaba göre 55m2 1+1 evde yaşarken ödenecek toplam bedel, eğer düşük tutarlardan hesaplarsak yaklaşık olarak 1070 Euro civarı oluyor. Seçimlere ve yaşam tarzına göre, biraz daha aşağı gidebilir ama çok gidebileceğini düşünmüyorum. Yukarı yönde tabii ki sınır yok. Ev kirası için, merkezden uzaklaştıkça biraz düşebileceğini, küçük ve kalabalık olmayan şehirlerde çok daha ekonomik olabileceğini söyleyebilirim. Ancak ilk mesajda yazdığım gibi böyle şehirlerde de aldığınız maaş paralel olarak düşüyor. Çünkü firma size bir teklifte bulunurken, bölgedeki barınma masraflarını da dikkate alıyor. Küçük şehirlerde 400 Euro'ya bir ev bulmak da mümkün. Bu tamamen bölgedeki arz ve taleple alakalı diyebilirim. Eğer şehir çok göç alıyorsa, yani çalışmak için gelen çoksa ev kiraları da inanılmaz değerlere çıkıyor. Gayrimenkul sitelerinde son 5 yıllık satış ve kiralama bedellerindeki değişimlere baktığımızda inanılmaz bir yükseliş görüyoruz. Bu nedenle de bekarlar ve öğrenciler, genel olarak ortak ev kiralama yöntemini seçiyorlar. Bu arada Almanya’da bahsettiğimiz metrekareler net olarak veriliyor, yani odaların iç metrekarelerinin toplamı ilana yazılıyor. Balkon varsa ona ait olan alanın da yarısını toplam metrekareye ekliyorlar. Evlerin çoğu 1900-1950 arasında yapıldığı için, ciddi izolasyon problemleri var. Bu tabii ki ısınma masrafına yansıyor. Almanya zaten ortalama olarak sıcak bir ülke değil, her ne kadar burada yaşamaya başladıktan sonra insan soğuğa da alışıyor, ama yine de karda kışta ısınma tararrufu yapmak imkansız. İlk hesabımızda referans aldığımız 3900 brüt ortalamalı ve eline 2480 Euro net maaş geçen arkadaşımızı baz alırsak, 1070 Euroluk ödeme sonrası elinde net 1410 Euro kalıyor. Benzer şekilde, işe yeni girmiş bekar mühendisi (4700 brüt) baz alırsak, 2890 net maaşından eline 1820 Euro kalıyor. Müsaadenizle bugünlük burada noktalıyorum. Sonraki mesajlarda ev bulma zorluğu, araba ve masrafları ve Almanya’da genel yaşamdan bahsetmeye çalışacağım. 19 1 Yorum bağlantısı
Selim Bilgin 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Çok güzel bilgiler, teşekkür ederiz. Almanya'da hayat standardının Türkiye'ye göre çok yüksek olduğu aşikar. Yine de bazı genç arkadaşlar orada çalışmadan S500 ile gezilebileceğini filan sanıyorlar. 1 Yorum bağlantısı
Tansu Kalafatoğlu 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 (düzenlendi) Mustafa Yenigün yazdı: Bu arada Almanya’da bahsettiğimiz metrekareler net olarak veriliyor, yani odaların iç metrekarelerinin toplamı ilana yazılıyor. Balkon varsa ona ait olan alanın da yarısını toplam metrekareye ekliyorlar. Şu konu Türkiye’de ruhsat çıkaran mimar mühendisler tarafından bile tam bilinmiyor. Almanya’da herkes biliyor. Balkon evin m2’sine eklenmiyor türkiye’de. Net 70m2 ev, brüt 90m2 olabiliyor. İlanlarda ise 110m2’den aşağı yazılmaz ve balık gözü mercek ile odalar fotoğraflarda büyük gösterilir 29 Haziran 2021 tarihinde Tansu Kalafatoğlu tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Metin Mankal 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Vergi var=Gelecek kaygım yok ,kazancım az da olsa yeterli beslenebiliyorum ,tatilimi yapabiliyorum ,işten çıkarılırsam güvenebileceğim kurumlar var..Haksızlığa uğrarsam mahkemeler var ,Gece istediğim saatte sokakta huzur içinde gezebiliyorum ,hormonsuz gıda tüketiyorum ,yöneticilerimin doğru söylediklerine inanıyorum vs....Ayrıca yol yapıyorlar..(Almanya) Vergi var=Yol yapıyorlar..(Türkiye) Kusura bakmayın çok klişe oldu ama son yaşadığımız bir takım şeyler kendimi iyice üvey evlat gibi (başka türlü tabir edecektim aslında) hissettirmeye başladı.. Paylaşımınız için ayrıca teşekkürler.. 10 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Metin Mankal yazdı: Vergi var=Gelecek kaygım yok ,kazancım az da olsa yeterli beslenebiliyorum ,tatilimi yapabiliyorum ,işten çıkarılırsam güvenebileceğim kurumlar var..Haksızlığa uğrarsam mahkemeler var ,Gece istediğim saatte sokakta huzur içinde gezebiliyorum ,hormonsuz gıda tüketiyorum ,yöneticilerimin doğru söylediklerine inanıyorum vs....Ayrıca yol yapıyorlar..(Almanya) Vergi var=Yol yapıyorlar..(Türkiye) Kusura bakmayın çok klişe oldu ama son yaşadığımız bir takım şeyler kendimi iyice üvey evlat gibi (başka türlü tabir edecektim aslında) hissettirmeye başladı.. Paylaşımınız için ayrıca teşekkürler.. Onlar bizim sıkıntıları 300 sene önce yaşamış bitirmiş. daha kötüsünü hem de. 1 Yorum bağlantısı
Ahmet İhsan Akşen 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 S500 u bilmem ama ilk sene 2003 model 530D alabiliyorsunuz tek maaş ile. (Yıl 2015 falandı) 2 Yorum bağlantısı
Erkut Uysal 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Yazılanları okuduktan sonra nedendir bilmem Almanaya da dönerci açma isteği doğdu bende... Düzen, insanların birbirlerine olan saygisi Almanya ya gezemeye gittiğimde beni mest etmişti... Hala aklımın bir ucunda Almanya da yaşamak var ama şu dönerci fikri nolur git aklımdan... 4 3 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Esas konuya gelelim. Bizi kıskanıyorlar mı ? Evet ise hangi konularda ? Teşekkürler 7 4 Yorum bağlantısı
Celal Aydın 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Market, Elektronik, Akaryakıt ve Otomobil fiyatları akıllara zarar(Ülkemize kıyasla, gelir-gider ve alım gücü dengesine göre, olumsuz manada değil)Markete girip üç beş parça bir şeyler aldığımda 100 birimin altında bir şey alamıyorum.Almanya’da 100 birime neler alınıyor neler. Passat 66 litreye doluyor 66X7.95=524.7 birim ediyor.(Benzin)Almanya’da 66X1.49=98.34 birim ediyor.Paramızdan bir sıfır daha atıp, şu anki maaşı 10 ile çarparsak Almanya ile aynı oluruz (1 Euro=1 TL)Nasıl hayal ama? [emoji1]Dolar bile diz çöktü TL karşısında bu çözüm ile. Vesileyle kıskanılıyoruz. Hakkımızda hayırlısı.(Gurbetin kolay olmadığının bilincindeyim, memleketimi ve ülkemi hiçbir şeye değişmem, her şey para değil ama parasız da hiçbir şey olmuyor günümüzde, sadece üzülüyorum ülkemin manzarasına bakınca, o kadar.) 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 para birimlerine bakmak doğru değil ama. 1 Yorum bağlantısı
Celal Aydın 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 para birimlerine bakmak doğru değil ama. Hocam şu anki hayatımızı ve sahip olduklarımızı olduğu gibi Almanya’ya koyalım, yaşamak için cebimizden daha az para çıkacağı kesin. (Oranın vatandaşı olduğumuzu da eklersek) Yorum bağlantısı
Servet Aydın 29 Haziran 2021 Paylaş 29 Haziran 2021 Almanya iyi değil bizde yaşam standardı düşük aynı paramız gibi. Neyse, gelince ararım çay içeriz Rader Wogel'in bahçesinde 2 Yorum bağlantısı
Yılmaz Gökçe 30 Haziran 2021 Paylaş 30 Haziran 2021 Mehmet Ozyurek yazdı: Esas konuya gelelim. Bizi kıskanıyorlar mı ? Evet ise hangi konularda ? Teşekkürler Bizim hurdaya ayırdığımız araçlara Türkler binmeye devam ediyor Nasıl da tasarruflu bir millet diye kıskanıyor olabilirler 😅 2 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 30 Haziran 2021 Paylaş 30 Haziran 2021 para birimlerine bakmak doğru değil ama. Doğru gibi. Birim olarak da bizden çok kazanıyorlar. 2600 net alıp 1500 artırabiliyorlar. Biz 2400 net alıp sadece çay simit alabiliyoruz. Bir işçi iki aylık tasarrufu ile işini görecek bir otomobil alabiliyor. Bizde bir asgari ücretlinin şahin alabilmesi için ya düğün takılarını yada babasından kalan bahçeyi satması gerekiyor. 11 Yorum bağlantısı
Ümit Türk 30 Haziran 2021 Paylaş 30 Haziran 2021 (düzenlendi) Almanya deyince bir abimiz senin 10 liraya aldığın karpuzu ben 200 liraya alıyorum demişti. Yani ne kadar kazanıyorsan o kadar giderin var diyordu. Yakınımdaki akrabam komşularım gittiği yerlerden geri döndüler. Para tamamda memleket gibisi yok toprağına kurban olayım diyor çoğu. 30 Haziran 2021 tarihinde Ümit Türk tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts