Mehmet Göktürk Pazar 19:29 Paylaş Pazar 19:29 herkese iyi bayramlar. Bugün memlekete geldim. diğer kapanan konuda yazacaklarım vardı bazı arkadaşların kendileri ile yahut inançları alay ettiğimi düşünmelerini istemiyorum. Bu etik bir insana yakışmadığı gibi bu şekilde davranmış gibi kişinin üzerine saldırılması da kabul edilemez. Hele ki sana şöyle yaparım böyle yaparım gibi kendini tanrıya "daha yakın" ve "yetkili" görerek üstten konuşmayı ben samimiyete uygun bulmadım. Şimdi lütfen dikkatle okuyun ve ne dediğimi anlamaya gayret ediniz. İşi geyiğe yahut kavgaya lütfen götürmeyiniz. Konu "Çocuk olunca mucize ile rızık özel bir şekilde gelir mi?" Benim görüşüm: (tüm dinlerde, o yüzden tanrı dedim): "Tanrının eli yoktur". Bu yine o konuda zikredilen papaz fıkrasına da tam oturuyor. Şöyle anlatayım. (Bu anlattıklarımı okuduklarıma göre özetledim): Mısır ve Mezopotamya zamanlarında (MÖ 4000) tanrı kavramı (muhtemelen asyada da ve amerikada da) çok tanrılı sistem üzerine kurulu. Bu ilkel insanın her doğa olayını açıklama dürtüsüne bulduğu ilk yanıtlara dayanıyor. Göbeklitepe felan zamanları. Gökyüzü olaylarına gökyüzü tanrısı, deprem olunca yeraltı tanrısı, ağaçlar çiçek açınca bereket tanrısı vesaire vesaire. Bu olaylar artı ve eksi yönde hareketler yapınca "canlı gibi" bri davranış olarak açıklanıyor. Yani deprem olunca yeraltı tanrısı kızdı. Yıldırım düşünce gök tanrı gürledi vb. Bu tür tanrı inanışı binlerce sene devam etti. Yahudiler mezopotamyadan sürülüp mısıra gittiklerinde oradaki tanrı sistemi mısır sistemi. Yoğun bir din adamları baskısı var ve bunlar azınlık. O dönem bunların kendi papazları kendilerine bir tanrı seçiyorlar ve bunun adı yehova. Yehovaya ibadet edecekler ve yehova bunların başını beladan koruyacak. Buna göre ibadet edip duruyorlar. Ancak seneler geçiyor durumlarında hiçbir gelişme olmuyor. Mısırdan kovuluyorlar. O dönemdeki kitaplarına "eski ahit" deniyor. O dönemin ilk yahudi dünya açıklamasında öldükten sonra yaşam ve cennet cehennem yok. Aslında politeist bir tanrı sisteminde bir kabilenin kendine seçtiği bir tanrı yehova. Günümüzde de hıristiyanlıkta cennet cehennem biraz farklıdır cehennem bizimki gibi değil, cennet ise bazı mezheplerinde dünyadadır diye biliyorum. Yani dünya cennete dönüşecekmiş bu vadedilen topraklar hikayesine bağlamaya çalışıyorlar. Papazlar bakıyor "yahu bir şey olmuyor dua ediyoruz ediyoruz hareket yok" diyenlerin sayısı artıyor, yeni bir formül bulmaya çalışıyorlar tabi bu seneler alıyor, bu arada Musa peygamberin varlığı dönemine geliyor. Bu şekilde "evet yehovaya ibadet edeceksiniz ama o güzel vadedilen topraklar güzel yaşam, aslında siz öldükten sonra" şeklinde söylenmeye başlıyor. Bu arkadaşlar sina/filistin tarafında geçiyorlar yanlış hatırlamıyorsam 70 sene ortalıkda derbeder şekilde geziniyorlar ve "manna" denilen fosil gibi bir mucizevi gıda ile beslendikleri belirtiliyor. Bunu başka kaynaklar ise hani şu indiana jones un "kutsal hazinesinedeki sonsuz yemek makinesi" olarak da kaleme almış. Bizim islam kültüründe de aynen yeri var (maide sofrası mıydı öyle birşeydi bitmiyor yedikçe. Aynı olayı adıyamanlı hocanın dergahında da yapıyorlar deniyor doğru yanlış bilemem). Neyse sonra davut süleyman ibrahim peygamberler (bunlar aslında kıraldır yine mısır sistemi, kıral aynı zamanda tanrı ile bağlantılıdır, daha sonra papalığa da bu kısmen geçmiştir) dönemi geliyor, romalılar yakıp yıkıyor yahudileri dağıtıyor vs. Aradan az biraz zaman geçiyor isa geliyor. Arada Nuh tufanı var o daha eski. Mısır öncesi sümerler döneminde. İsa yine yahudi. İsa kitap getirmiyor. Ölümünden sonra başından geçenler kaleme alınıyor. Bunun içine eski ahit de konuyor. Eski ahitte bakıyorlar ki tüm dünya yahudi egemenliğine ulaşınca cennet yehova tarafından getirilmiş olacak. Dİyorlar ki abi bu çok zor. (bu biraz islamda da vardır tüm dünyaya egemen olunca cihat hedefi tamamlanmış olur) O zaman ne yapalım herkesi yarım yahudi yapalım. Bu, hıristiyanlık. Bunun kuralları yahudilik gibi katı değil, aha davet edici ve en önemlisi sülaleye bağımlı değil. Yani döndürme ile kitleleri alabiliyorsun. Sünnet yok domuz yenebiliyor vs. Kolay yani. Bunu sen paul felan "yahu idare eder yahudi sayılır" diyor ve böylece tüm dünyayı yahudi yapmaya çalışıyorlar. neden? çünkü cennetii dünyada oluşturma hedefi var. Tüm dünyaya hakim olmak ancak böyle. Bu misyonerlik işi bu şekilde başlıyor. Roma imparatorluğunun kast köle sistemi karşısında başarılı oluyor. Doğuya (çin vb) pek gidemiyor. 600 lerden sonra islamiyet geliyor ve yine politeist olarak devam eden ortadoğulu araplara bir anda monoteist bir din gelmiş oluyor. Kabe daha evvel var bunu zaten biliyoruz. Bu kutu şeklindeki ibadethane yapısı gerek mescidi aksadaki eski tapınak, gerekse yunan tapaınaklarındaki kutuya nerdeyse birebir benziyor. İçinde tanrı heykelleri vs var. Politeizm olduğu için her kabilenin ayrı tanrısı var kimisinin birden çok var. Bereket için başka, ticaret için başka vs. Bunların isimleri var merak eden inceler. Ancak din ile kültür bri anda değişmiyor. Araplar olsun yahudiler olsun hıristiyanlar olsun politeizmden kalan bazı gelenekleri kültürel olarak özümseyerek yaşamaya devam ediyorlar. yoğrulmuş oluyor. Bunun içinde bugün kutladığımız kurban ve ramazan bayramları, kandiller, aşıre günleri, nevruz ve daha benim de bilemediğim birçok önemli şey var. Davranışlar var. Mesela secde bile islamiyetle sıfırdan çıkmış bir şey değil. Kurban malum zaten politeizmde var ve hazreti ibrahim yine kudiste büyük tapınakta malum taşın (miraç da aynı taştan çıktı) olduğu yerde oğlunu kurban etmesi dönemine dayanıyor. Yahut ramazan (MAKALE LİNKİ) Hzi Muhammed bi derece reformcu ve sosyalist. Monoteizm ile adaleti sağlıyor. Ancak vatandaşların gelenek ve görenekleri kolay değişmiyor. O nedenle kitapta "sadece benden isteyin" "hayır ve şer sadece Allahtandır" gibi ayetler büyük önem taşıyor. Ancak vatandaş hala çapıt bağlama ve diğer tanrılardan medet umma adetlerine devam ediyor. Bu, yahudillerde de böyle. İslamiyet olsun yahudilik olsun bunu sert bir şekilde "şirk" olarak yani "Allah'a bir başka ortak güç" oluşturmak olarak algılıyor ve yasaklıyor. Hıristiyanlıkta ise ortodokslar ve katolikler arasında bazı kendilerince ciddi farklar (100 sene savaşmış avrupa) olmakla beraber baba-oğul-kutsal ruh gibi bir üçleme ile bu enerji üçe dağıtılabiliyor. Hatta biraz da papaya ve papazlara daha "ilahi" bir yetki veriliyor ki mesela "günah çıkarma" papazların yetkisinde tabi zamanlar bu da zıvanadan çıkıyor ve para işine dönüşüyor, avrupada protestanlık reformlarının temeli bu bozulma. Yine avrupada bazı kaynaklara göre 900 bine yakın kadın cadı diye yakılarak öldürülüyor. Hastalıkların kötü ruhlardan geldiği vb düşünülüyor, islamiyetten farklı olarak değişik bir zombi kültürü var ama bunlar da hep aslında politeizm roma döneminden kalma eski bileşenler. ağaca çapıt bağlama yılbaşı ağacı gibi. Osmanlıda olsun daha sonra olsun bu politeist zamandan kalıntılar hep devam ediyor. Bunlarda halk hafızasının hatırladığı bazı özellikler meleklere ve şeytana vb veriliyor. Bazılarıındaki görevsel ve isimsel benzerlikler bile dikkat çekici. Bunların neticesinde bazı "anlık" müdahale beklentileri halkın yanlış din algısına yol açıyor. Bu taaa eski yehova döneminden kalıntılar. Onlar da mısır zamanından gelen kalıntılar. Bu yaratıcı ile ilişkiyi "al-ver" iliişkisine indirgemeye deniyor. İslam felsefesi düşünürleri bunun olmadığını söylüyor, yine hıristiyan felsefecileri de bu şekilde diyor. Buna "tanrının eli yoktur" diyorlar. Bu, "gölcüktekiler çok günah işledi deprem oldu" gibi kötülük yapanların bu şekilde kuru yaş demeden cezalandırılabileceği gibi düşünmeye de yol açıyor ki işi iyi bilenler bunlara bidat olarak kesin bir dille karşı çıkmaktalar. İnanan insanın tanrı ile ilişkisi al-ver ilişkisinden çok bir teşekkür, arama, anlama ilişkisi olmak durumunda. İslamdaki tasavvuf tarafı da hep buna bakar ve "bana seni gerek seni" der durur. Bunların getirdiği sonuç "yaratıcının mikro düzeyde olaylara müdahale etmesinin beklenmemesi gerektiği, bu enerjinin insanın kendinde olduğu" görüşü oluyor. Kapatılan konuda varmak istenilen mesele budur. Kader konusunun açıklanmasında da bu şekilde düşünürsek külli-cüzi konusunda takılma yaşamak mümkün olmaz. Sonuç olarak düşmanı yenmek için de, uçak yapmak için de, çocuğumuza bakmak için de yeterli olan enerji bize yaratılışta verilmiştir. Etki tepki şeklinde mikroyönetim beklemek yanlıştır. Bu şekildeki beklenti çok eski politeist davranış olup islam alimleri tarafından yanlış bulunur. Dua kişinin kendisi için yapılır bir doğa olayını gerçekleştirmek için yapılmaz. Örneğin yağmur duası yağmur yağdırmak için yapılmaz. Yağmur yağmadığında iç huzurumuzu bozmamak, ümidi kesmemek için yapılır. Yağdırmak için yapılan bidat olmaktadır ve eski politeist zamandan kalma alışkanlıklardır. Öte yandan bu kültürel olarak kabul edilip yapılabilir de ama kültürel olduğu bilinmelidir. Çeçen islam şamanı elindeki sopa ile Mig-29 düşürdüğünü söylüyor. Bunlar şamanizm döneminden kalma enteresan ve güzel kalıntılar. Ama islamda bunun yeri yok. Çalışacağız, yapacağız, eşeği bağlayacağız. Çocuk yaparsak çalışacağız, devlet kurarsak koruyacağız. Kimsenin özel ayrıcalıklı milleti kavmi değiliz. (gerici yahudilerde bu görüş malesef var). Sonuç olarak bunları anlatırken kimsenin inancına bayramına hakaret değil bilakis bunu kabul etmek durumu söz konusu. Ancak birbirinin fikri yapısına neredeyse "katli vacip" şeklinde bakmak yine islami bir yaklaşım değil. Yoksa IŞID'ın yahut KKK'nın düştüğü yola düşeriz fransız katolikleri gibi protestanları keseriz. Bunun olmaması gerek. Önümüzde çok gözü dönmüş bir gerici evangelist batı dünyasında topluluk var. Buna islam ülkeleri dışında, çin, hindistan, avrupanın protestan, laik ve agnostik kesimi karşı duruyor. Hatta katolikler bile karşı durabiliyor. İngilterenin bir bölümü ve amerikanın bir bölümü ile gerici yahudi toplulukları ver yansın edip bir insan ömrü içinde büyük israili kurmaya çalışıyorlar. Ben kendi inancım gereği bunun olacağına inanmıyorum ama adamlar bu amaçla soykırım yapıp duruyor. Şu an yapılması gereken içimizdeki farklılıkları anlayıp sağduyu ile hareket etmektir. Tekrar ramazan bayramı mübarek olsun. Gerçi ben "recep şaban hoppala bayram" demiş olsam da yine de iyidir. Okuduğunuz için teşekkür ederim. 3 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk Pazar 19:38 Paylaş Pazar 19:38 Ve size mescidi aksa içinde hz İbrahim in oğlunu kesmeye yeltendiği taşı ve Miraç olayının olduğunun tahmin edildiği taşın fotosunu paylaşayım. Altta ise büyük tapınağın mescidi aksaya göre yeri. Bu Herod tapınağı (tam mescidi aksanın olduğu yerde olduğu iddia edilir, ibrahim peygamberin kurban olayını yaptığı yer) Bu aşağıdaki mescidi aksa Bu da birbirine göre konumları (yani aynı yerdeler) zaten kavga da ondan çıkıyor. Önde de ağlama duvarı. Yorum bağlantısı
Mertol Kip Pazar 20:16 Paylaş Pazar 20:16 Hoca hiç üşenmiyor musun yaw. Mehmet Göktürk yazdı: O dönemdeki kitaplarına "eski ahit" deniyor. Eski Ahit = Zebur (İncilin başındaki ibranice olan kısım) Torah (yasa) + Nevim (peygamberler) + Ketuv (Zebur da bunların içinde) = Tanah (arapçadaki gibi sesli harfler yok. TNK. K h ibranicede de olarak okunuyor) Yeni Ahit = Eski ahit + İznik konsülünde kabul gören incilin yunanca kısımları Bir de bunların hangi din açısından baktığına göre değişen dağılımları var tabi. Müslümanlıkta tüm yahudi külliyatı (sadece yukarıdaki üçü değil 38-39 kadar kitabın tümü (kaç olduğunu hatırlayamadım şimdi)) tevrat kabul ediliyor mesela. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk Pazar 20:29 Paylaş Pazar 20:29 Mertol Kip yazdı: Hoca hiç üşenmiyor musun yaw. Eski Ahit = Zebur (İncilin başındaki ibranice olan kısım) Torah (yasa) + Nevim (peygamberler) + Ketuv (Zebur da bunların içinde) = Tanah (arapçadaki gibi sesli harfler yok. TNK. K h ibranicede de olarak okunuyor) Yeni Ahit = Eski ahit + İznik konsülünde kabul gören incilin yunanca kısımları Bir de bunların hangi din açısından baktığına göre değişen dağılımları var tabi. Müslümanlıkta tüm yahudi külliyatı (sadece yukarıdaki üçü değil 38-39 kadar kitabın tümü (kaç olduğunu hatırlayamadım şimdi)) tevrat kabul ediliyor mesela. Evet teşekkürler. Bunların belli bölümleri davut ve süleyman peygamberler tarafından yazılmış denir hangisi net bilmiyorum internette vardır. Yazım dili de dönemin diline göreymiş ve tonlaması hitabeti farklıymış. Mertol Kip yazdı: Hoca hiç üşenmiyor musun yaw. Abi bunlar güzel konular. Dünyaya bi daha gelsem ve ekonomik derdim olmasa arkeoloji ve tarih okurdum. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk Pazar 20:38 Paylaş Pazar 20:38 Servet Aydın yazdı: Neyi kaçırdım? Bi umre bir kudüs bi de emevi cami şart. Ardından hoppa hindistan tibet.. Yorum bağlantısı
Servet Aydın Pazar 20:46 Paylaş Pazar 20:46 Ben tüm dinlerden giriş yapıyom. Ne olur ne olmaz Mehmet Göktürk yazdı: Bi umre bir kudüs bi de emevi cami şart. Ardından hoppa hindistan tibet.. Rio, hawaii peşine de bi ispanya yapsak? Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk Pazar 20:48 Paylaş Pazar 20:48 Servet Aydın yazdı: Rio, hawaii peşine de bi ispanya yapsak? Bilet pahalı. Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur Dün saat 13:35 Paylaş Dün saat 13:35 Servet Aydın yazdı: Bi kamp yapam dedim 9bine mal oldu 9 pine 1+1 odalı , salon içinde saunalı, alt katta havuzlu suit vardı.... Yorum bağlantısı
Servet Aydın Dün saat 13:40 Paylaş Dün saat 13:40 Çağlar Bayur yazdı: 9 pine 1+1 odalı , salon içinde saunalı, alt katta havuzlu suit vardı.... Öyle ölmem amortisör at 2 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur Dün saat 13:43 Paylaş Dün saat 13:43 Servet Aydın yazdı: bi ispanya yapsak? spesifik olarak yer lazım? ispanya koca ülke, ben ibiza derim Yorum bağlantısı
Recommended Posts