Metin Akbal 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Doyumsuzuz, lükse alıştık daha lüksünü istiyoruz. 1 Yorum bağlantısı
Harun Özden 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Sakin insan sayısı azaldı. Toplumun genelinde bir asabiyet, sinirlilik hakim, bunun da çok çeşitli sebepleri var: maddi ve manevi. Artık ahlak, edep, saygı gibi kavramlar değerini yitirdi; ben merkezcilik, anlık haz ve keyifler öne çıktı maalesef. Büyük bir toplum kültürü yozlaşması yaşıyoruz 2 Yorum bağlantısı
Erdoğan Temur 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Yıllar önce çok güzel cevap verilmiş o günkü ve bugün kü halimize. 2 Yorum bağlantısı
Çağatay Kılınç 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Şahsi olarak empati kurabilmek bunların önüne geçer. Başkasının sana yapmasını istemediğin şeyleri yapma. 2 Yorum bağlantısı
Nihat Palolu 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Sonradan görmeyiz, teknik altyapımız ve paramız olmadan bir anda teknolojik ürünlere sahip olduk. 5 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Bencil ve saygısız bir toplumuz.. Benim gördüğüm bu. 5 Yorum bağlantısı
Çiğdem Bilen 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Çünkü ülkenin dinamikleri ile oynandı. Rol modellerin hepsi kabadayı. Mazlumun ahı hep yerde kalıyor. Adalet, eğitim vs. gibi konulardan önce insanların çözmesi gereken açlık sorunu var ve her yol mübah. Çukur ya da yeni çıkan belalı Adana dizisi gibi sistematik akla karpuz kabuğu düşüren yayınlar halkta garip bir rahatlamaya sebep oluyor. Allah sonumuzu hayretsin. 8 Yorum bağlantısı
Muhittin Kaplan 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Durum Bu, herkes Hemfikir. Nasıl Düzelir ? Bunu Arayalım. Beylik Laflarla değil ("hım şimdi eğitimin değiştirici gucu ve ..." diyerek değil) somut ne yapalım ? Ben başlayayım. a. sabah öğle kadına yönelik programları kaldırırım, yerine daha uygun programlar koyarım b. vurdulu kırdılı dizileri kaldırırım. c. tartışma programlarında kişilere kota koyarım. (Muhittin Kaplan haftada 1 programa çıkabilir benzeri.) d. kolluk kuvvetlerinin yetkisini arttırır ve prim sistemini daha etkin kullanırım. 2 Yorum bağlantısı
Ali Gök 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 bariz yalana kendini kandırarak kendini ikna eden bir toplum yaratıldı. nazi almanyasından mantık olarak fark yok geçmiş olsun düzelmesi zor olacak 2 Yorum bağlantısı
Sinan Akgöl 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Bence hukuk sistemi ve cezasizlik 16m nufus istanbulda 16 senedir araba kullaniyorum girdigim cevirme evrak kontrol sayisi 10u gecmez. Bizim milletin canini al parasini alma. Uyemizin basina gelen trafik kazasi gibi herif geliyor alkollu ehliyetsiz sigortasiz gonder arabasini pres hurda. Bu iş Kanada gibi ulkede boyle hiz liminiti asirimi astin tehlikemi kazami arabana gule gule demek. Direk hurdaya. Ceza ceza ceza egitilmek ancak genc gelecek nesilde de cocuk okulda ogreniyo ailede ogrendigini kaybediyo gorunce. Poset 25kr oldu adam gidiyo sebze bolumundeki posetten 10tane kopariyor. Camiye gidiyosun ayakkabim calinicak mi korkusuyla ibadet ediyorsun kafa orda. Ben artik saldım hic umurum degil dun Avrasya tunelinden gectim limit 70 ben 75e kitledim Ccye arkama yapisti en az 3 araç dibime limit 70se 70le cikana kadar goturdum hepsini ogrenicekler kurala uymayi. 88.2 trt3 klasik muzik tavsiye ederim cok ise yariyor sakin kalmak icin.😁 6 Yorum bağlantısı
Emrah Uludağ 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Muhittin Kaplan yazdı: Durum Bu, herkes Hemfikir. Nasıl Düzelir ? Bunu Arayalım. Beylik Laflarla değil ("hım şimdi eğitimin değiştirici gucu ve ..." diyerek değil) somut ne yapalım ? Ben başlayayım. a. sabah öğle kadına yönelik programları kaldırırım, yerine daha uygun programlar koyarım b. vurdulu kırdılı dizileri kaldırırım. c. tartışma programlarında kişilere kota koyarım. (Muhittin Kaplan haftada 1 programa çıkabilir benzeri.) d. kolluk kuvvetlerinin yetkisini arttırır ve prim sistemini daha etkin kullanırım. İlginç bir şekilde, batı ülkelerine göre çok daha az demokratik bir ülke olmamıza rağmen yönetilme şeklimiz onlardan çok daha gerçekçi. Tamamen toplumu yansıtan bir yönetici kadrosuna sahibiz. Avrupa'da ya da ABD 'de yöneticiler ile halk arasında sağlam gelenekleri olan devlet yapıları var, halk da memnun halinden. Biz ciddi bir dönüşüm yaşadık ve devleti By-Pass etme yolunda büyük adımlar attık. Kolluk kuvvetleri ve mahkemeler artık korkutucu değil çünkü herkes devletin adamına göre muamele yaptığını biliyor. Zengin çocuğu adam ezer kaçar bulur bi garibanı üstüne yıkar, keyfine bakar. Ha gariban sanki çok mu ahlaklı, o da eline geçen ilk fırsatta bir kademe altındakini ezecek. Haliyle kurallı ilkeli bir hayattan, anlık gelişen olaylara en kazançlı şekilde yaklaşma prensibine dayalı bir düşünce yapısı gelişti. Şu halimiz dünyanın belki de en demokratik ülkesi yapıyor bizi. Toplumun hayata bakışı ile en üst kademenin bakışı arasında başka hiç bir ülkede bu kadar yakınlık yoktur. En alttan en üste tek yürek tek zihniyet. Şikayet edeceksek en alttan başlamamız lazım. 2 Yorum bağlantısı
Metin Akbal 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Emrah Uludağ yazdı: Şikayet edeceksek en alttan başlamamız lazım. Tek bu noktaya takıldım 1 Yorum bağlantısı
Nihat Palolu 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Lise 1. sınıfa başladığımda akvaryuma merak sarmıştım. Okul çıkışı balık almaya giderken sınıf arkadaşım benimle akvaryumcuya geldi. Dükkanda kuş da satıyorlar. Ben balıklara bakarken arkadaşım anaaaa balıklar ne güzel ötüyor dedi. Aradan yıllar geçti bu arkadaşım iki üniversite bitirdi. Bir gün beni aradı araban var mı diye, ben de arabam yok ama dükkan için fiesta van aldım onu kullanıyorum dedim. O nasıl araba öyle ona binilir mi dedi. Ben şu marka şu model araba almak istiyorum ama bizim buralarda yok, İzmir'de çok var bana bulsana dedi. Sen ilan numarası ver bakayım dedim. Bu aramadı. Aradan yine zaman geçti bu yine aradı ne var ne yok araba aldın mı diye, almadım dedim. Ben aldım dedi. Hayırlı osun ben sana günlük 100-150 km yol yapıyormuşsun diye dizel önermiştim dedim. Ne dizeli ben ağa adamım twinport motorlu araba aldım dedi. Şimdi ben bunun trafikte nasıl araba kullandığını ve nasıl park ettiğini çok merak ediyorum. 2 1 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 arabaların muayeneye gitmesi gibi, sürücülerin de periyodik olarak muayeneye gitmesi gerekir. Trafik kitlesel davranışların aynasıdır. 9 Yorum bağlantısı
Ahmet Ekici 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Bir ara adabı muaşeret dersi geliyordu, sahi ne oldu o iş? 2 Yorum bağlantısı
Erkut Uysal 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Oh be bir ben böyle düşünüyorum zannediyordum demek ki yanlız değilmişim... İşte bu forumuda bu yüzden seviyorum, belirli bir seviye ye olgunluğa gelmiş kişiler burada... Ülkeyi Emmi mi yönetse acaba ? Gidişatı düzeltmenin tek bir yolu var oda EĞİTİM... ( Bilerek büyük yazdım gözümüze batsın diye ) Başka çaresi yok malesef... Oda bozulan toplumun iyileşmesi biraz zaman alacaktır çünkü bu kötü neslin bitmesi lazım... 5 bloklu bir sitede oturuyorum, yöneticilik yaptığım dönem blokların yangn merdivenlerini gezdim, gözlerime inanamadım... Dairelerden yangın merdivenine geçiş olduğu için yangın merdivenleri eşya dolu... Lastikler, dolaplar, kışlık salçalar turşular, ayakkabılar aklınıza ne gelirse... Yangından kurtulsan kesin merdivenlerde düşer ölürsün... Yangın merdivenine kışlık malzemelerini stoklamak için dolap yaptıranlar var... Klima dış unitesini Yangın merdivenine takanlar var... ( Onu oraya takan ustanında aklını seveyim, dış unitenin orada ne işi var adı üzerinde dış unite ) Durum öyle böyle değil çok kötü... Kat maliklerine 3 kere toplatılması için mesaj attım ilan panolarına astım... Kimse umursamadı bile... Ne yaparım ne ederim diye düşünürken aklıma Yangın risk raporu çıkarmak geldi... İlçemizdeki itfaiye birimi ile irtibata geçtim... Onlarda sağ olsunlar kırmadılar beni tam techizat siteye geldiler... Okullar daha açılmamıştı çocuklar sitede koşturuyor... İtfaiyecileri gören çocukların hepsi geldi... Önde itfaiyeci arkasında ben peşimizde 15-20 çocuk başladık yangın merdivenlerini gezmeye... Tespitlerimizi yaptık, bu arada çocuklarada küçük küçük bilgilendirmeler... Aradan 3 gün geçtikten sonra yangın merdivenlerini tekrar dolaştım ve eşyaların yüzde 50 den fazlası boşaltılmıştı... Evine varan çocuk aile bireyine durumu anlatmış belli ki... ( Eşyalarını almayanların kinide ben çöpe attırdım) Konunun başında dediğim gibi EĞİTİM çok önemli ve nakadar erken başlarsak çocuklarımızı eğitmeye o kadar güzel bir toplum oluruz... Benim elimden şimdilik bu kadarı gelebildi... İnşallah daha büyük adımlar atabilirim... O yüzden ne yapılır diye düşünmeyi bırakıp artık bir şeyler yapma vaktidir... Zaten geç kaldık, daha fazla bekleyemeyiz... 9 Yorum bağlantısı
Emrah Uludağ 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Erkut Uysal yazdı: Oh be bir ben böyle düşünüyorum zannediyordum demek ki yanlız değilmişim... İşte bu forumuda bu yüzden seviyorum, belirli bir seviye ye olgunluğa gelmiş kişiler burada... Ülkeyi Emmi mi yönetse acaba ? Gidişatı düzeltmenin tek bir yolu var oda EĞİTİM... ( Bilerek büyük yazdım gözümüze batsın diye ) Başka çaresi yok malesef... Oda bozulan toplumun iyileşmesi biraz zaman alacaktır çünkü bu kötü neslin bitmesi lazım... 5 bloklu bir sitede oturuyorum, yöneticilik yaptığım dönem blokların yangn merdivenlerini gezdim, gözlerime inanamadım... Dairelerden yangın merdivenine geçiş olduğu için yangın merdivenleri eşya dolu... Lastikler, dolaplar, kışlık salçalar turşular, ayakkabılar aklınıza ne gelirse... Yangından kurtulsan kesin merdivenlerde düşer ölürsün... Yangın merdivenine kışlık malzemelerini stoklamak için dolap yaptıranlar var... Klima dış unitesini Yangın merdivenine takanlar var... ( Onu oraya takan ustanında aklını seveyim, dış unitenin orada ne işi var adı üzerinde dış unite ) Durum öyle böyle değil çok kötü... Kat maliklerine 3 kere toplatılması için mesaj attım ilan panolarına astım... Kimse umursamadı bile... Ne yaparım ne ederim diye düşünürken aklıma Yangın risk raporu çıkarmak geldi... İlçemizdeki itfaiye birimi ile irtibata geçtim... Onlarda sağ olsunlar kırmadılar beni tam techizat siteye geldiler... Okullar daha açılmamıştı çocuklar sitede koşturuyor... İtfaiyecileri gören çocukların hepsi geldi... Önde itfaiyeci arkasında ben peşimizde 15-20 çocuk başladık yangın merdivenlerini gezmeye... Tespitlerimizi yaptık, bu arada çocuklarada küçük küçük bilgilendirmeler... Aradan 3 gün geçtikten sonra yangın merdivenlerini tekrar dolaştım ve eşyaların yüzde 50 den fazlası boşaltılmıştı... Evine varan çocuk aile bireyine durumu anlatmış belli ki... ( Eşyalarını almayanların kinide ben çöpe attırdım) Konunun başında dediğim gibi EĞİTİM çok önemli ve nakadar erken başlarsak çocuklarımızı eğitmeye o kadar güzel bir toplum oluruz... Benim elimden şimdilik bu kadarı gelebildi... İnşallah daha büyük adımlar atabilirim... O yüzden ne yapılır diye düşünmeyi bırakıp artık bir şeyler yapma vaktidir... Zaten geç kaldık, daha fazla bekleyemeyiz... Eğitim çok önemli evet ama önce bunu talep eden bir toplum lazım. Hükumetlerin kontrolü dışında, devletin işleyişini belirli bir standartta yürüten bir oluşum da yok artık, her şey halkın çoğunluğunun seçtiği bir kişinin kontrolünde ve bahsettiğiniz konular pek gündeminde yok. Çünkü halkın böyle bir gündemi yok. Daha önce de dediğim gibi yönetimin halkı yansıtması açısından aşırı demokratik bir ülke olduk, yönetim ile halk birbirine çok yakın. Biz istemeden hiç bir şey vermeyecekler önce onu oturtmak lazım. İnsanımız hala devletinin kendi yaşamını geliştirmek için kurulmuş bir mekanizma olduğunun farkında değil. 2 Yorum bağlantısı
Ahmet Gül 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Erkut Uysal yazdı: Gidişatı düzeltmenin tek bir yolu var oda EĞİTİM... Adaletli ve vicdanlı eğitim lazım. Zira ülkedeki çakarlı hanzoların çoğu aslında eğitimli. Toplumsal adaleti sağlamadan salt eğitim bir işe yaramıyor. Almanya’da en dikkatimi çeken şeylerden biri, toplu taşıma araçlarında bilet kontrolü yapılmaması. Hep duyardık da gözle görünce daha bir etkileyici oluyor. Eğitimli eğitimsiz, göçmen sığınmacı, işçi memur kimse biletsiz binmeyi aklından bile geçirmiyor. Korktuklarından mı diye düşündüm, korkutmakla bu iş olacak gibi değil. Her sistemde mutlaka korkmayacak birileri çıkar. Benim tek varabildiğim sonuç ADALET. Devlet her sektörde, her kişiye, her zaman adaletli. Adalet bireylerin endoplazmik retikulumlarına kadar işlemiş 😀 Arka kapıdan dolaşmak, dolambaçlı işler yapmak adamların akıllarından bile geçmiyor. Eğitimle de desteklenince ortaya bu sonuç çıkmış. Benim çözümlemem bu. 6 Yorum bağlantısı
Eren Gökmen 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 (düzenlendi) Ahmet Gül yazdı: Adaletli ve vicdanlı eğitim lazım. Zira ülkedeki çakarlı hanzoların çoğu aslında eğitimli. Toplumsal adaleti sağlamadan salt eğitim bir işe yaramıyor. Almanya’da en dikkatimi çeken şeylerden biri, toplu taşıma araçlarında bilet kontrolü yapılmaması. Hep duyardık da gözle görünce daha bir etkileyici oluyor. Eğitimli eğitimsiz, göçmen sığınmacı, işçi memur kimse biletsiz binmeyi aklından bile geçirmiyor. Korktuklarından mı diye düşündüm, korkutmakla bu iş olacak gibi değil. Her sistemde mutlaka korkmayacak birileri çıkar. Benim tek varabildiğim sonuç ADALET. Devlet her sektörde, her kişiye, her zaman adaletli. Adalet bireylerin endoplazmik retikulumlarına kadar işlemiş 😀 Arka kapıdan dolaşmak, dolambaçlı işler yapmak adamların akıllarından bile geçmiyor. Eğitimle de desteklenince ortaya bu sonuç çıkmış. Benim çözümlemem bu. Bilet olayi tam oyle degil. Kontrol yapiliyor ama rastgele zamanlarda sivil 1-2 gorevli gelip bilet soruyor. Bileti olmayana ceza kesiyir. Bu avusturyada hemen odersen 105euro. 14 gun icinde odersen 115, sonra 145 euro. Sonrasini bilmiyorum. Viyanada yillik bilet alinirsa 365 euro. Tek yön bilet 2.80di galiba. Daha önceleri yillik bilet 500euro civariydi yanlis hatirlamiyorsam. Kacak binen cok oldugu icin " halkimiza hizmet" adı altinda 365e dusurup cezayi arttirmakda buldular cozumu. Bu arada 100euro buyuk cezadir insanlari icin. Turkiyedeki gibi "noolcak lan öderim 100euro gecerim" demez cogu insan. "Ben devlete vergi veriyorum zaten. Durup dururken neden ceza parasi odeyeyim devlete" der. Tabi bir de "abi bu seferlik affet" diye bir durum yok. He bu kontrollerde kimler yakalaniyor: basta Türkler ve exYugoslavlar olmak uzere genellikle yabancilar. 30 Aralık 2019 tarihinde Eren Gökmen tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Mehmet Ozyurek yazdı: Bencil ve saygısız bir toplumuz.. Benim gördüğüm bu. Otobüste yaşlı biri gelince annem kalk yer ver dedi, ben büyüdüm çocuğum oldu, otur oturduğun yerde dedim, annem terliği kafama fırlatınca odanın kapısının arkasında güzelce dayak yedim, ben büyüyünce cocuğuma kızınca gitti evimin odasının kapısını kilitledi. Kabahat bende idi ki kapıyı kırıp ağzını burnunu kırmadım devamında. Teşbihte hata olmaz. Anadolu kültürü bitti bizde, batının başı burukluğu bize iki beden büyük geldi, finansal olarak zaten sapıttık, milletin evi arabası kalitesi arttı ama artana kadar canı çıktı siniri iflas etti 7 Yorum bağlantısı
Ahmet Gül 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Bilet olayi tam oyle degil. Kontrol yapiliyor ama rastgele zamanlarda sivil 1-2 gorevli gelip bilet soruyor. Bileti olmayana ceza kesiyir. Bu avusturyada hemen odersen 105euro. 14 gun icinde odersen 115, sonra 145 euro. Sonrasini bilmiyorum. Viyanada yillik bilet alinirsa 365 euro. Tek yön bilet 2.80di galiba. Daha önceleri yillik bilet 500euro civariydi yanlis hatirlamiyorsam. Kacak binen cok oldugu icin " halkimiza hizmet" adı altinda 365e dusurup cezayi arttirmakda buldular cozumu. Bu arada 100euro buyuk cezadir insanlari icin. Turkiyedeki gibi "noolcak lan öderim 100euro gecerim" demez cogu insan. "Ben devlete vergi veriyorum zaten. Durup dururken neden ceza parasi odeyeyim devlete" der. Tabi bir de "abi bu seferlik affet" diye bir durum yok. He bu kontrollerde kimler yakalaniyor: basta Türkler ve exYugoslavlar olmak uzere genellikle yabancilar. Kısa mesafelerde bilet kontrolü hiç rastlamadım. Yoktur diyemem. Uzun mesafelerde kondüktör tren içinde geziyor. Bir kere Karlsruhe’ye bir kere de Stuttgart’a giderken kontröle rastladım, mesafe 100-180 km idi. Olayın bu yönü mühim değil, önemli olan mesajı almak. Bu insanlar kontrol olmamasına rağmen bilet alıyorlar.Sizce korkudan mı? Hafta sonu Floransa’daydım. Kaçak binen onlarca insan gördüm. Sizce İtalya Avrupa ülkesi değil mi? 1 Yorum bağlantısı
Eren Gökmen 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Servet Aydın yazdı: Otobüste yaşlı biri gelince annem kalk yer ver dedi, ben büyüdüm çocuğum oldu, otur oturduğun yerde dedim, annem terliği kafama fırlatınca odanın kapısının arkasında güzelce dayak yedim, ben büyüyünce cocuğuma kızınca gitti evimin odasının kapısını kilitledi. Kabahat bende idi ki kapıyı kırıp ağzını burnunu kırmadım devamında. Teşbihte hata olmaz. Anadolu kültürü bitti bizde, batının başı burukluğu bize iki beden büyük geldi, finansal olarak zaten sapıttık, milletin evi arabası kalitesi arttı ama artana kadar canı çıktı siniri iflas etti Ogretmenin vurdugu yerde gül biterdi (mor da olsa ) simdi biraz azarlasa, veli olarak okula gidilir, ogretmen bulunur, "höyyt sen kimsin ulaann" denir 1 Yorum bağlantısı
Eren Gökmen 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 (düzenlendi) Ahmet Gül yazdı: Kısa mesafelerde bilet kontrolü hiç rastlamadım. Yoktur diyemem. Uzun mesafelerde kondüktör tren içinde geziyor. Bir kere Karlsruhe’ye bir kere de Stuttgart’a giderken kontröle rastladım, mesafe 100-180 km idi. Olayın bu yönü mühim değil, önemli olan mesajı almak. Bu insanlar kontrol olmamasına rağmen bilet alıyorlar.Sizce korkudan mı? Hafta sonu Floransa’daydım. Kaçak binen onlarca insan gördüm. Sizce İtalya Avrupa ülkesi değil mi? Kisa mesafede denk gelmemistir. Ben de 10 senede toplasan 15-20 kere karsilasmisimdir.belli guzergahlarda kontrol cok daha fazla yapiliyor tabi. Bilet almanin 2 nedeni var. Birincisi vicdan ikincisi ceza yememek. Türkler nasil hesap yapiyor: "toplu tasimada biraz uyanik olursam kontrolcu bana gelmeden zamaninda kacarim. Yilda 2 kere ceza yesem bile 200 euro eder. Neden 365 euro odeyeyim. Hala kardayim." 30 Aralık 2019 tarihinde Eren Gökmen tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 30 Aralık 2019 Paylaş 30 Aralık 2019 Konu dayağa kaydı, komşu teyzeden zopa yiyip, eve gidince ne halt etinde dövdü diye birde evden zopa yemek gibisi yoktu. Altında yatan sahiplenme idi. Komşu teyze amca ana baba idi. Şimdi sapık amcalar var teyzeler var. Diyorum hep, düzelmez isek ülkeye boydan boya kireç dökmek şart 4 Yorum bağlantısı
Recommended Posts