Ağlama Duvarı

[Celal Aydın]

Bilemiyorum hocam; kafam karma karışık, ruh sağlığım bozuldu. 

Ayhan abi,
Güzel örnekleri de var.
Bizzat benim arkadaşım.
Lisede 3 yıl boyunca Sayısal bölüm okuyup, son yıl Eşit Ağırlığa geçip mezun oldu.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini ilk yılında kazandı, zamanında bitirdi.
Şu an Hakim kendisi.
(Babası abisi doktor bu arada)

[Evren Erakçora]

Ayhan Asil yazdı:

Yıllarca emek verip kendini paralarcasına çalışarak kazandığı K. Maraş Fen Lisesini, (şu anda yapamadığı, derslerden birşey anlamadığını söyleyerek) bırakıp, Herhangi bir Anadolu Lisesinin İngilizce Dil bölümüne geçmek isteyen 17 yaşındaki oğlumla problemliyiz. Uykularımı kaçırdım artık. Siz olsanız ne yapardınız. Şu anda 3. sınıfta. 

Dil bölümüne geçmeli bence. Fen Lisesi zorla bir şey veremez, mutlu olacağı bölümü seçmeli . 

[Ebrar Tüfek]

Mutlu olacağı bölümü seçmesi konusunda kesinlikle haklı buluyorum. Bırakın nerde mutlu olacaksa orda okusun. Ortaokulu bitirdim, lisede turizm otelcilik kazandım, mülakatına gittim 6 tane öğretmenin karşısında mülakatını da kazandım. Lisede otomotiv bölümü olduğunu bilmiyordum, okulun 2. Günü kaydımı sildirdim. Gittim endüstri meslek lisesine motor bölümüne kayıt oldum. Çocukluktan beri araba hastasıyım, babam 9 yaşımda araba sürmeyi öğretti, bütün sülalem sanayici, arabaların içinde büyüdüm. Bizim okul uygulama oteli tarzı bişeydi. Bizi antalya da staja götürceklerdi. Antalyada sahil kenarında otelde staj yapmadım. Gittim sanayide staj yaptım. 2. Sınıfta okulun atölyesinde 3. Sınıfta otokoçta 4. Sınıfta otobüs kamyon tamirhanesinde çalıştım. Turizm otelcilik okuyup çiçek gibi bir okul hayatım olabilirdi. Ama ben sevdiğim işi seçtim. Sanayide yağın kirin içinde çıraklık yaptım. Eve gelip banyo yapardım saçlarımı yıkarken köpük gri renge dönerdi. Yüzümün rengi değişiyordu duştan çıkınca. Liseyi bitirdim ustalık belgemi aldım dükkan açma belgemi aldım, bunlara ek olarak otokoçtan ve opet madeni yağ akademisinden sertifika aldım. İş sağlığı ve güvenliği belgesi aldım. Sonra gittim üniversiteye, otomotiv elektromekanik bölümünü bitirdim OMÜ de, okulumun yarısı sanayide geçti amcamın yanında çıraklık yaptım. 

Eş dost, sen salakmısın mis gibi oteller varken meslek lisesinde ne işin var dedi. Turizmden yürürsün parayı vurursun dedi. Hiçbirini dinlemedim, Şimdi hem ustalığım hem teknisyenliğim var. Bide dgs ye çalışıyorum, nasip olursa bide mühendisliği okuyacağım, usta, teknisyen, mühendis merdivenin basamaklarını en başından teker teker çıkıyorum. 3 yıllık iş tecrübem var. Milleti dinleyip turizm okusam kimbilir ne iş yapacaktım. Otomotiv işi yaptığımda alacağım paranın 2 katını alsam bile umrumda değil. Çünkü ben sevdiğim işi yaparsam daha hevesli çalışırım, daha hevesli çalışırsam, verdiğim hizmete daha faydalı biri olurum. Turizm de mülakata girince etrafa bi bakındım, uygulama oteliydi. Öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlar, staja çabuk gitsek heryerde bikinili kadınlar olacak mis gibi hayat bundan güzel okulmu olur bilerek sınıfta kalalım vs...  Kaydımı aldım meslek lisesine sanayiye bi girdik çay getir, yerleri temizle, yedek parça deposundan parça getir. Yemin ederim, lisede staj yaptığım yerdeki ustalar bana filtre kutusundaki civataları söktürmüyorlardı. Ustaya soruyordum bu parçayı nasıl söküyorsun, bana diyor ki sen onu boşver git bana bi paket sigara al. Dükkanda söküp taktıkları parçaları bana öğretmediler, not aldım akşam eve gittim youtube dan video izleyerek öğrendim. Hiç soğumadım bu işten, bağırıp çağırırlardı, sonra bizde böyle yetiştik derlerdi. Halbuki kızılacak bişey yapmazdım. İşi yeni öğreteceğin birine o işi bağırarak çağırarak öğretemezsin, işten soğutursun çünkü, işi sevdirmen lazım güzelce öğretmen lazım çırak yetiştirmek kolay değilki evlat gibi yetiştiriyorsun onu. Üniversitedeki stajımda 2 ay boyunca yaptığım şeyler, yerlere dökülen motor yağlarına odun talaşı serip kuruyunca süpürüp çöpe dökmek, çay demlemek, ustaya takım vermek lastikleri söküp takmak vs. Sonralardan bendeki azimi gördüler, elimin iş yaptığını gördüler. Herşeyi yaptırdılar öğrettiler. Sanayide yetişme ustalar, ben onlara teknik bilgi öğrettim, ingilizce terimleri öğrettim. Onlar bana tamir işlerini öğretti sökmeyi takmayı öğretti. Ha kıskançlık da oldu. 17 yaşında bitirdim liseyi, 17 yaşında ustalık belgem, iş yeri açma belgem vardı. Onların 45 yaşındayken yoktu.. Stajın son günü hepsinden helallik aldım. Bana çok şey öğrettiler çünkü, ilerde ben bu işten ekmek yiyeceğim, ailemi geçindireceğim, çoluk çocuk büyüteceğim. Bana işimle alakalı mesleğimle alakalı en ufak birşey bile öğretene canımı veririm, saygıda kusur etmem. Servet abiye bi gün mesaj atmıştım, yrv turbo arabam vardı satarken haber vermedim diye kızmıştı. Şaka yaptığını bildiğim halde özelden yazdım özür diledim, çünkü benim için çok değerlidir. Teknik olarak kendi hocalarımın öğretmediği elektronik bilgiyi onun forumdaki yazılarını okuyarak öğrenmişimdir. Günün birinde mesleğimi elime alınca buradan öğrendiğim bir bilgiye ihtiyacım olacak mesela, ben burdan öğrendim. Forumda servet abi, çağlar abi, mehmet hocam ve ismini sayamadığım daha bir çok kişi benim için sadece forum üyesi değil, beni aydınlatan birer öğretmenimdir, hiçbirisi ile yüzyüze görüşmediğim halde, benden bir istekleri olursa emrin başım üstüne diyip elimden geleni ardıma koymam. Tabi servet abiye mesaj atıp özür dileyince LBG yazdı  dgs ye gelince , kazanamadım sınavı, olmadı. Hazırlanıyorum dershaneye gidiyorum. Kazanacağım o otomotiv mühendisliğini. Bu ülke için faydalı biri olmaya çalışacağım, bu ülkede taş üstünde taş kalmasa yine umudumu kaybetmem. Kuzenlerim almanyada yaşıyor, tatil vizesi ile yaz tatillerinde almanyada tanıdık bi servise gidip çalışmaya uğraşacağım. Daha lüks arabaları tamir etmeyi öğrenmek için, donanımlı teknolojik arabalara yabancı olmamak için, kendimi daha çok geliştirmek için.

Ayhan beyin oğlu da belki dil okuluna gittiğinde benim anlattığım gibi bir hikayesi olacak, oda azimle çalışıp güzel bir geleceği olacak. İnsan yeterki yaptığı işi güzel yapsın, her zaman ekmeğini yer. Helal kazandığın sürece bereketini verir Allah.

 

Biraz hayat hikayemi anlatmış gibi oldum, yazıya başlayınca bi anda içimi döktüm istemsizce

 

[Hüseyin Maviş]

Murat Gedik yazdı:

Arabamı değiştiremiyorum.

Sevgili meslektaşım, aynı dertten mustaribim. 😔

[Eyüp Çetin]

Ayhan Asil yazdı:

Yıllarca emek verip kendini paralarcasına çalışarak kazandığı K. Maraş Fen Lisesini, (şu anda yapamadığı, derslerden birşey anlamadığını söyleyerek) bırakıp, Herhangi bir Anadolu Lisesinin İngilizce Dil bölümüne geçmek isteyen 17 yaşındaki oğlumla problemliyiz. Uykularımı kaçırdım artık. Siz olsanız ne yapardınız. Şu anda 3. sınıfta. 

 

Çocuklar büyüdükçe sorunları da farklı oluyor. Oğlan haklı abi. Ortaokuldan sonra iş garantili diye kardeşimi sağlık lisesine gitti. Hiç mutlu olamadı. Hatta sınıfında 4 erkek 30 kız olmasına rağmen!.  😆😆😆 İlle de sporcu olacağım başka yolu yok diyerek BESYO'yu kazandı. Ders çalışmayı hiç sevmeyen kardeşim beden eğitimi öğretmeni olmak için deli gibi çalışıyor. Biz kendi istediklerimizi onlara dayatıyoruz bu nedenle kimse işinde mutlu olamıyor. 

[Yasin Şimşek]

Üniversitenin son sınıfına geldim bir hoca sayesinde dönem uzadı. Lisans bitirdim meslek yok.İş yok . Polis olmak istiyordum sağlıktan elendim. Askere gideyim dedim y.subaylığa başvurdum 6 ay er çıktı.. tutturamıyoruz ama hayırlısı

[Sinan Akgöl]

Ayhan Asil yazdı:

Yıllarca emek verip kendini paralarcasına çalışarak kazandığı K. Maraş Fen Lisesini, (şu anda yapamadığı, derslerden birşey anlamadığını söyleyerek) bırakıp, Herhangi bir Anadolu Lisesinin İngilizce Dil bölümüne geçmek isteyen 17 yaşındaki oğlumla problemliyiz. Uykularımı kaçırdım artık. Siz olsanız ne yapardınız. Şu anda 3. sınıfta. 

 

Kendi ailemden hiç eğitimde baskı görmedim hedefim ortaokuldan beri inşaat yapmaktı somut bir şey üretmek ben yaptım demek vs sonrası 2 üniversite bitirdim. İki defa Anadolu lisesi kazandım zordur ya dedim gitmek istemedim devlet lisesi ortaokuluna gittim, ingilizceyi kendim geliştirdim sonrası zaten yurtdışı vs. Kaçış olarak görüyorsa sıkıntı ancak mutlu değilse siz bilirsiniz genede.

Size bir örnek vereyim Ayhan bey, Ortaokul sıra arkadaşım aşırı çalışkan bir çocuktu, Kabataş erkek lisesini bitirdi psikolog olmak istiyordu ailesi şiddetle karşı çıktı, mutsuz şekilde össde ilk 100'e girdi Boğaziçi yönetim bilişim sistemlerini bitirdi aşırı zor bir bölüm öss 1.si ile aynı sınıftaydı, şimdi Sony markasının websitesinden satışları takip ediyor. Hala mutsuz  

Ona tek birşey sorun Normal Anadolu lisesi sonrası hedefi ne? Kaçıyor mu yoksa bir hedefi mi var. 

[Ali Darbaz]

Benim kardeşim okumak istemedi lise diploması bile almadı. Şimdi 34 yaşında kitapcı zincirinde mağaza müdürü.

kazandığı hiçte az sayılmaz. Bekar adama fazla. 

[Mehmet Göktürk]

Cem yılmazın hikayesini bilenler?

Yasin Mümin Şimşek yazdı:

Üniversitenin son sınıfına geldim bir hoca sayesinde dönem uzadı. Lisans bitirdim meslek yok.İş yok . Polis olmak istiyordum sağlıktan elendim. Askere gideyim dedim y.subaylığa başvurdum 6 ay er çıktı.. tutturamıyoruz ama hayırlısı

Nerelere başvurdun?

[Yasin Şimşek]

Cem yılmazın hikayesini bilenler?
Nerelere başvurdun?

Askerlik olmadığı için genelde mağaza- marketlere başvurdum. 1 yıldır bimde çalışıyorum. Askerden gelince neler yapıcam nerelere başvuracam sanırım askerde düşünürüm. 2 Aralık'ta gidiyorum

[Ayhan Asil]

Sinan Akgöl yazdı:

 

Kendi ailemden hiç eğitimde baskı görmedim hedefim ortaokuldan beri inşaat yapmaktı somut bir şey üretmek ben yaptım demek vs sonrası 2 üniversite bitirdim. İki defa Anadolu lisesi kazandım zordur ya dedim gitmek istemedim devlet lisesi ortaokuluna gittim, ingilizceyi kendim geliştirdim sonrası zaten yurtdışı vs. Kaçış olarak görüyorsa sıkıntı ancak mutlu değilse siz bilirsiniz genede.

Size bir örnek vereyim Ayhan bey, Ortaokul sıra arkadaşım aşırı çalışkan bir çocuktu, Kabataş erkek lisesini bitirdi psikolog olmak istiyordu ailesi şiddetle karşı çıktı, mutsuz şekilde össde ilk 100'e girdi Boğaziçi yönetim bilişim sistemlerini bitirdi aşırı zor bir bölüm öss 1.si ile aynı sınıftaydı, şimdi Sony markasının websitesinden satışları takip ediyor. Hala mutsuz  

Ona tek birşey sorun Normal Anadolu lisesi sonrası hedefi ne? Kaçıyor mu yoksa bir hedefi mi var. 

Çok teşekkür ederim Sinan Bey, Ben sadece zor geldiği için derslerden kaçtığını düşünüyorum. Herhangi büyük bir hedefinin olduğunu düşünmüyorum. 

[Ayhan Asil]

Ebrar Tüfek yazdı:

Mutlu olacağı bölümü seçmesi konusunda kesinlikle haklı buluyorum. Bırakın nerde mutlu olacaksa orda okusun. Ortaokulu bitirdim, lisede turizm otelcilik kazandım, mülakatına gittim 6 tane öğretmenin karşısında mülakatını da kazandım. Lisede otomotiv bölümü olduğunu bilmiyordum, okulun 2. Günü kaydımı sildirdim. Gittim endüstri meslek lisesine motor bölümüne kayıt oldum. Çocukluktan beri araba hastasıyım, babam 9 yaşımda araba sürmeyi öğretti, bütün sülalem sanayici, arabaların içinde büyüdüm. Bizim okul uygulama oteli tarzı bişeydi. Bizi antalya da staja götürceklerdi. Antalyada sahil kenarında otelde staj yapmadım. Gittim sanayide staj yaptım. 2. Sınıfta okulun atölyesinde 3. Sınıfta otokoçta 4. Sınıfta otobüs kamyon tamirhanesinde çalıştım. Turizm otelcilik okuyup çiçek gibi bir okul hayatım olabilirdi. Ama ben sevdiğim işi seçtim. Sanayide yağın kirin içinde çıraklık yaptım. Eve gelip banyo yapardım saçlarımı yıkarken köpük gri renge dönerdi. Yüzümün rengi değişiyordu duştan çıkınca. Liseyi bitirdim ustalık belgemi aldım dükkan açma belgemi aldım, bunlara ek olarak otokoçtan ve opet madeni yağ akademisinden sertifika aldım. İş sağlığı ve güvenliği belgesi aldım. Sonra gittim üniversiteye, otomotiv elektromekanik bölümünü bitirdim OMÜ de, okulumun yarısı sanayide geçti amcamın yanında çıraklık yaptım. 

Eş dost, sen salakmısın mis gibi oteller varken meslek lisesinde ne işin var dedi. Turizmden yürürsün parayı vurursun dedi. Hiçbirini dinlemedim, Şimdi hem ustalığım hem teknisyenliğim var. Bide dgs ye çalışıyorum, nasip olursa bide mühendisliği okuyacağım, usta, teknisyen, mühendis merdivenin basamaklarını en başından teker teker çıkıyorum. 3 yıllık iş tecrübem var. Milleti dinleyip turizm okusam kimbilir ne iş yapacaktım. Otomotiv işi yaptığımda alacağım paranın 2 katını alsam bile umrumda değil. Çünkü ben sevdiğim işi yaparsam daha hevesli çalışırım, daha hevesli çalışırsam, verdiğim hizmete daha faydalı biri olurum. Turizm de mülakata girince etrafa bi bakındım, uygulama oteliydi. Öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlar, staja çabuk gitsek heryerde bikinili kadınlar olacak mis gibi hayat bundan güzel okulmu olur bilerek sınıfta kalalım vs...  Kaydımı aldım meslek lisesine sanayiye bi girdik çay getir, yerleri temizle, yedek parça deposundan parça getir. Yemin ederim, lisede staj yaptığım yerdeki ustalar bana filtre kutusundaki civataları söktürmüyorlardı. Ustaya soruyordum bu parçayı nasıl söküyorsun, bana diyor ki sen onu boşver git bana bi paket sigara al. Dükkanda söküp taktıkları parçaları bana öğretmediler, not aldım akşam eve gittim youtube dan video izleyerek öğrendim. Hiç soğumadım bu işten, bağırıp çağırırlardı, sonra bizde böyle yetiştik derlerdi. Halbuki kızılacak bişey yapmazdım. İşi yeni öğreteceğin birine o işi bağırarak çağırarak öğretemezsin, işten soğutursun çünkü, işi sevdirmen lazım güzelce öğretmen lazım çırak yetiştirmek kolay değilki evlat gibi yetiştiriyorsun onu. Üniversitedeki stajımda 2 ay boyunca yaptığım şeyler, yerlere dökülen motor yağlarına odun talaşı serip kuruyunca süpürüp çöpe dökmek, çay demlemek, ustaya takım vermek lastikleri söküp takmak vs. Sonralardan bendeki azimi gördüler, elimin iş yaptığını gördüler. Herşeyi yaptırdılar öğrettiler. Sanayide yetişme ustalar, ben onlara teknik bilgi öğrettim, ingilizce terimleri öğrettim. Onlar bana tamir işlerini öğretti sökmeyi takmayı öğretti. Ha kıskançlık da oldu. 17 yaşında bitirdim liseyi, 17 yaşında ustalık belgem, iş yeri açma belgem vardı. Onların 45 yaşındayken yoktu.. Stajın son günü hepsinden helallik aldım. Bana çok şey öğrettiler çünkü, ilerde ben bu işten ekmek yiyeceğim, ailemi geçindireceğim, çoluk çocuk büyüteceğim. Bana işimle alakalı mesleğimle alakalı en ufak birşey bile öğretene canımı veririm, saygıda kusur etmem. Servet abiye bi gün mesaj atmıştım, yrv turbo arabam vardı satarken haber vermedim diye kızmıştı. Şaka yaptığını bildiğim halde özelden yazdım özür diledim, çünkü benim için çok değerlidir. Teknik olarak kendi hocalarımın öğretmediği elektronik bilgiyi onun forumdaki yazılarını okuyarak öğrenmişimdir. Günün birinde mesleğimi elime alınca buradan öğrendiğim bir bilgiye ihtiyacım olacak mesela, ben burdan öğrendim. Forumda servet abi, çağlar abi, mehmet hocam ve ismini sayamadığım daha bir çok kişi benim için sadece forum üyesi değil, beni aydınlatan birer öğretmenimdir, hiçbirisi ile yüzyüze görüşmediğim halde, benden bir istekleri olursa emrin başım üstüne diyip elimden geleni ardıma koymam. Tabi servet abiye mesaj atıp özür dileyince LBG yazdı  dgs ye gelince , kazanamadım sınavı, olmadı. Hazırlanıyorum dershaneye gidiyorum. Kazanacağım o otomotiv mühendisliğini. Bu ülke için faydalı biri olmaya çalışacağım, bu ülkede taş üstünde taş kalmasa yine umudumu kaybetmem. Kuzenlerim almanyada yaşıyor, tatil vizesi ile yaz tatillerinde almanyada tanıdık bi servise gidip çalışmaya uğraşacağım. Daha lüks arabaları tamir etmeyi öğrenmek için, donanımlı teknolojik arabalara yabancı olmamak için, kendimi daha çok geliştirmek için.

Ayhan beyin oğlu da belki dil okuluna gittiğinde benim anlattığım gibi bir hikayesi olacak, oda azimle çalışıp güzel bir geleceği olacak. İnsan yeterki yaptığı işi güzel yapsın, her zaman ekmeğini yer. Helal kazandığın sürece bereketini verir Allah.

 

Biraz hayat hikayemi anlatmış gibi oldum, yazıya başlayınca bi anda içimi döktüm istemsizce

 

Ebrar bütün yazını harf harf okudum. Hayatında yaptığın plan ve programların ve uğruna verdiğin savaştan dolayı seni kutluyorum. Bana göre sen her ne işi yaparsan yap mutlu ve başarılı olursun. Azim ve kararlılık çok önemli. Benim veledde eksik olan bu aslında biraz. Sen Fen Lisesini Kazandın 3. sınıfa geldin, aklın yeni geldi başına öyle mi; su geçerken at değiştirilirmi kurban olduğum. Kalmış bir senen. Ha; mesele dil öğrenmekse ben seni Amerika'lara gönderip özel kurslarda bu dili öğrenmeni sağlarım diyorum. Ama nafile....

Eyüp Çetin yazdı:

 

Çocuklar büyüdükçe sorunları da farklı oluyor. Oğlan haklı abi. Ortaokuldan sonra iş garantili diye kardeşimi sağlık lisesine gitti. Hiç mutlu olamadı. Hatta sınıfında 4 erkek 30 kız olmasına rağmen!.  😆😆😆 İlle de sporcu olacağım başka yolu yok diyerek BESYO'yu kazandı. Ders çalışmayı hiç sevmeyen kardeşim beden eğitimi öğretmeni olmak için deli gibi çalışıyor. Biz kendi istediklerimizi onlara dayatıyoruz bu nedenle kimse işinde mutlu olamıyor. 

Ergen psikolojisi hocam. Çözemiyorum. Çözemiyorum. Çözemiyorum. 

Evren Erakçora yazdı:

Dil bölümüne geçmeli bence. Fen Lisesi zorla bir şey veremez, mutlu olacağı bölümü seçmeli . 

Evren hocam en sonunda; ne halin varsa gör diyeceğim gibi görünüyor. 

Celal Aydın yazdı:

 

Ayhan abi,
Güzel örnekleri de var.
Bizzat benim arkadaşım.
Lisede 3 yıl boyunca Sayısal bölüm okuyup, son yıl Eşit Ağırlığa geçip mezun oldu.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini ilk yılında kazandı, zamanında bitirdi.
Şu an Hakim kendisi.
(Babası abisi doktor bu arada)

 

Ah be kardeşim, biraz iyi olabileceğine kanaat getirsem. Hadi bakalım diyeceğim. Ancak çok çok endişeliyim. 

Ahmet Caliskan yazdı:

Ben olsam kesinlikle müsaade etmezdim. Okulu yarıladıktan sonra olmaz o iş.

Değil mi; kardeşim. Yarıyı da geçti bu adam, bir yıl kaldı. 

[Ayhan Asil]

Muhammed Lokman Tosun yazdı:

Ben İngilizce öğretmeniyim, doğal olarak da lisede dil bölümü okudum ve ben de okulumu değiştirerek, istediğim bölüme kavuşabilenlerdenim. iyi bir lisede okuyordum. gerçi daha iyi bir lisede İngilizce bölümü okudum ama mevzumuz başka. Sayısal başarısı çok iyi değilse, ki birçoğu öyle olduğunu zannetse de öyle olmadığı ya sınavdan sonra ya da sınav tam kapıdayken kabul edilebilen bir gerçek olarak yüzümüze şamarı vurabiliyor. Aynı durumda benim oğlum olsa ne isterse onu okuturdum.birçok mimar mühendis özel sektörde çok büyük emekler vererek emeğinin onda birini bile alamıyor. Öğretmenler dahi olmak üzere toplumda büyük bir ön yargı var ama kendini her açıdan geliştirebileceği bir dal yabancı dil.

Kaçıncı yılında atandın Muhammed, Mülhakat o zaman da var mıydı. 

[Ebrar Tüfek]

Ayhan Asil yazdı:

Ebrar bütün yazını harf harf okudum. Hayatında yaptığın plan ve programların ve uğruna verdiğin savaştan dolayı seni kutluyorum. Bana göre sen her ne işi yaparsan yap mutlu ve başarılı olursun. Azim ve kararlılık çok önemli. Benim veledde eksik olan bu aslında biraz. Sen Fen Lisesini Kazandın 3. sınıfa geldin, aklın yeni geldi başına öyle mi; su geçerken at değiştirilirmi kurban olduğum. Kalmış bir senen. Ha; mesele dil öğrenmekse ben seni Amerika'lara gönderip özel kurslarda bu dili öğrenmeni sağlarım diyorum. Ama nafile....

 

Çok teşekkür ederim ayhan abi

[Muhammed Lokman Tosun]

Ayhan Asil yazdı:

Kaçıncı yılında atandın Muhammed, Mülhakat o zaman da var mıydı. 

İlk sene atandım mülakat yoktu.

[Haşmet Güngör]

Çocuklara baskı yapılmamalı. Kendi isteğinden ziyade ,ebeveynlerin  istediğini  yapmaya zorlanıyorlar. Dil, sözel yeteneği olan çocuğa illa sayısal  bölümler için çalış diyorlar,veya tersi. % 90 boşuna çaba.  O kadar baskı, sadece bir kaç puan yükseltir.Girse de mutlu olamaz. Psikolojisin bozulması da cabası.Tıp, mühendislik  meslekten ziyade, başarının ölçüsü olarak görülüyor. Biraz övüneyim.Şükür biz yapmadık, Kızın sayısal yeteneği zayıftı ama korkunç bir dil yeteneği vardı. Direkt ona yönlendirdik. Özel bir  eğitim de aldırmadık. Sınav da ilk 4000 ne girdi. Okulu onur öğrencisi olarak 2. bitirdi. Hemen bütün Avrupa, Unileri master programına direkt kabul ettiler. Berlini seçti, zira  Almanya da  devlet Üniversiteleri  ücretsiz. Çok mutlu. Tabi zamanımızın ölçüsü, çok  Para kazanmak. bu mesleği ona  bunu sağlar mı ? bilmiyorum,ama mutlu bir öğrenim hayatı olacağı kesin.Zaten parayı meslekler değil, kişi kazanır. Eğitim , doğru kullanana bir anahtardır . Hep başarılılar görülüyor. Mühendis olup, teknik lisede öğretmen olanlar olduğu gibi, yıllarca tıp okuyup , ücra bir yerde, aile doktoru, sağlık ocağı doktoru  olan da çok. Ülkemizde maalesef  yüksek öğrenimin cılkını çıkardılar. O kadar güya Üniversite açtılar ki, bu sefer diplomalı işsizler çığ gibi büyüdü. En basit işlere, yüzlerce  Üniversite mezunu başvuruyor. Hepimizin çocuklarının bahtı açık olsun.

[Çağlar Bayur]

Haşmet Güngör yazdı:

diplomalı işsizler çığ gibi büyüdü.

karşı tükkan tostçu,  melemen falan da yapıyor, acılı, hardallı sosislisi de var, gazoz ve bilumum sakız satışı da var, 200 yüz bin dolar devir parası ile emekli oldu

 

[Sani Gerşon]

Çağlar Bayur yazdı:

karşı tükkan tostçu,  melemen falan da yapıyor, acılı, hardallı sosislisi de var, gazoz ve bilumum sakız satışı da var, 200 yüz bin dolar devir parası ile emekli oldu

 

Kısmetim  değil miydi karşısı yahu?

11 Kasım 2019 tarihinde Sani Gerşon tarafından düzenlendi

[Çağlar Bayur]

Sani Gerşon yazdı:

Kısmetim yok değil miydi karşısı yahu?

eski tükkan , eskilerden 4. yer tam olarak, bir de aslında tostoçunun açtığı yer inşaat yapılırken planlamada depo olanlardan.

[Doğan Arşiray]

Mert Gulkokan yazdı:

30 mayıs 2020 de düğünüm var

Hala geç değil.

[Eyüp Çetin]

Ayhan Asil yazdı:

 

Ergen psikolojisi hocam. Çözemiyorum. Çözemiyorum. Çözemiyorum. 

 

 

Abi bizim için konuşması kolay. Burada rahatça konuşuyoruz ama yaşayan sensin. Benim oğlum 4 buçuk yaşında. Allah ömür verir de görürsek büyüdüğünü bu dediklerimizi bakalım biz yapabilecek miyiz? Mesela annemle konuşuyoruz. Aman senin gibi olmasın diyor. Demek ki o yaşlarda ne yaparsan yap bu çile çekiliyor. 🤔

[Murat Sürmeli]

Yalan söyleyen bir ergenin (erkek) yalanını yakaladığınızda nasıl yaklaşmak gerekir 40 yaş üstü forum amcalarım  

Ceza/ödül mekanizması mı? Konuşma terapisi mi? Arkadaşça mı? Bilemedim hangisi daha faydalı  

[Mehmet Ozyurek]

Murat Sürmeli yazdı:

Yalan söyleyen bir ergenin (erkek) yalanını yakaladığınızda nasıl yaklaşmak gerekir 40 yaş üstü forum amcalarım  

Ceza/ödül mekanizması mı? Konuşma terapisi mi? Arkadaşça mı? Bilemedim hangisi daha faydalı  

 

Kurtarmamız gereken biri mi, kurtulmamız gereken biri mi ? 

 

[Doğan Arşiray]

Yalan söylemenin gerçek nedenini bulmak lazım. Dengeli, doğru kurulmuş ikili bir ilişkide son zamanlarda kendim görüyorum ki, yargılanacağımızın, öteleneceğimizin, yoksun bırakılacağımızın, değersizleştirileceğimizin endişesi olmaz. Ne tip olursa olsun bir sağlıklı ilişkide iki tarafında besleniyor ve buna aynı oranda değer veriyor olması gerekir. Ben psikolog sosyolog  yada iletişimci değilim ama kendi yaşam problemlerimde fark ettiğim şey budur.

Murat Sürmeli yazdı:

Yalan söyleyen bir ergenin (erkek) yalanını yakaladığınızda nasıl yaklaşmak gerekir 40 yaş üstü forum amcalarım  

Ceza/ödül mekanizması mı? Konuşma terapisi mi? Arkadaşça mı? Bilemedim hangisi daha faydalı  

 

[Çağlar Bayur]

Mehmet Ozyurek yazdı:

 

Kurtarmamız gereken biri mi, kurtulmamız gereken biri mi ? 

 

kitap dolusu yazı okusan tek cümleyle böyle güzel anlatılmazdı