Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 Daha fazla kullanıcıya ulaşması temennisi ve @Mehmet Ozyurek' in ricasıyla, Yeti Deneyimlerim konu başlığında, dış linklerle yayınladığım araç içi düzenleme ve tadilat faaliyetleri mesajımı, burada ayrı başlık altına alıyorum. Konu olan işlemleri, bu mesajın altına peyderpey ekliyor olacağım. Bu konuya eklenecek başlıklar, şimdilik, aşağıdaki listeden oluşuyor: Koltuk kaplama (Arka orta) Koltuk iptali (Arka yolcu bölümü) Koruyucu malzemeler Stepne iptali Pandizot iptali tak-çıkar medya ünitesi Tozluk ve eşik çıtaları kamera montajı (forum linki) tampon ve davlumbaz kenar korumaları B sütunu kaplamaları ve ayna kapakları Bagaj aydınlatma (Ön Koltuk altı) Kutular Pedal seti 6 3 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 (düzenlendi) Koltuk Kaplama - Suni Deri Koltuk Kılıfları Aracımın birinci senesi dolmadan, koltuklarına suni deri kılıf taktım ve halen de bu şekilde kullanıyorum. Koruma veya bakım amaçlı olarak, bu konularla ile ilgilenenler için, neden ve nasıl sorularına kendi verdiğim cevapları, burada paylaştım. Neden kılıf? Koltukların kirlenmesinden çok, zaman içerisinde ortam tozunu emip, alerjik hale gelmemeleri için, kılıf veya kaplama tercih edenlerdenim. Yüzeydeki kiri, her türlü temizlemek mümkün, ancak, döşemenin altına zamanla nüfus eden tozlardan aynı şekilde kurtulmak, kolayca mümkün olmuyor. Önceki araçlarımın kumaş döşemelerinde, temizlik ihmallerim sonucu yaşadığım deneyimler nedeniyle böyle düşünüyorum. Araç ne kadar temiz tutulursa tutulsun, ortam tozu, kumaş koltuklar tarafından zamanla emilerek, döşeme altına iniyor. Periyodik olarak koltuk döşemelerini yıkayıp, süpürge ile emdirerek temizlik yapmadıkça, bu kirden kurtulmak mümkün olmuyor. Döşeme kumaşını geçirimsiz hale getiren kimyasal ürünler de yok değil. Ancak, bunları düzenli uygulamadıktan sonra, verim almak zor. Düzenli döşeme temizliğinin de, kimyasal uygulamanın da, belirli maliyeti ve külfeti var. Netice olarak, temizlik külfetini ve maliyetini minimuma indirmek için, suni deri kılıf yaptırmakta karar kıldım. Direkt olarak kaplama yaptırmak da mümkündü. Ancak, bu seçenekte, orjinal döşemelerin kalıcı olarak iptal edilecek olmaları ve, kılıfa nazaran, üç ila dört kat arasında değişen maliyet farkı nedeniyle, kaplama yaptırmak yerine, kılıf kaplatmayı tercih ettim. Sipariş Araştırmalarım beni, Otomstore isimli internet mağazası ile karşılaştırdı. Firmanın üretim yeri, Sakarya' da bulunuyor. Skoda' nın hemen tüm modelleri için kalıpları mevcut. Firmanın mesajlaşma hatlarından bir süre haberleşip, konu ile ilgili sorularıma cevaplar aldıktan sonra, siparişimi buradan verdim. Site üzerinden, hazır modeller arasından seçim yapmak veya kendi kumaş ve renk seçimleriniz ile model oluşturup, sipariş yapmak mümkün. Kendi özel siparişim üç gün içerisinde elime (istanbula) ulaştı. Malzeme kalitesinden genel olarak memnun kaldım. Kullanılan kumaş, iplik, ve astar malzemeleri kaliteli. Üreticinin sitesinde bulunan, "kendi kılıfını kendin tasarla" bölümünü kullanarak, model ve renk seçimlerini yapıp, siparişi tamamladım. Koltuğun rengini siyah (yandaki kartelada, LS101 olarak görünen kumaş). İplik rengini gri olarak seçtim. Çift renkli veya çift kumaşlı seçim yapmak da mümkündü, ancak, ortaya nasıl bir sonuç çıkacağını kestiremediğimden, tek renkli seçim yaptım. Montaj Kumaşa nazaran, suni deride montaj işi biraz daha çaba gerektiriyor. Yine de, vaktiniz var ise, montajını rahatça yapabilirsiniz. İlk başta, bir koltukçuya taktırayım diye düşünürken, sabredemeyip, büyük kısmını kendim taktım. Arka koltukların komple sökülebilir olma avantajını değerlendirip, bunların montajını ev ortamımda yaptım Sadece, ön koltuk altlıkları için, firmanın istanbul bayilerinden bir tanesinden yardım aldım. İlk montajda, arka koltuk arkalıklarının dibinde bulunan fermuarlar kapanmıyordu. Bir hafta kadar bekleyip kılıflar biraz açılınca, onları da kapatmak mümkün oldu. Kullanım detayları Kılıflar kolayca temizleniyor ve altına toz geçirmiyor. Bu anlamda, amacıma ulaştım diyebilirim. İşçilik kalitesi ise, genel olarak iyi sayılmakla birlikte, bazı pürüzler de mevcut. Birincisi, hiçbir zaman kaplama kadar, mükemmel görünümlü olmuyor. Bazı yerlerde, kırışıklıklar ve potlar olabiliyor. Zaman içerisinde bunların azaldığı söylense de, tamamen kaybolmuyorlar ve sonunda, alışıyorsunuz :). İkincisi, imalatçı bazı noktaları atlayabiliyor. Kendi siparişimde, kolçak üstünü yapmayı unuttu ve sonradan gönderdi, gelen parça yerine düzgün oturmadı. Arka orta koltuğun arkasındaki bardaklık yeri için, kılıfta yer açmayı unuttu. Bu konuları daha sonra kendim çözdüm. Kolçak kaplamasını, superskoda.com üzerinden sipariş ettim, mevcut kılıfların renk ve dikişleri ile neredeyse birebir uyumlu bir kaplama geldi. Arka orta koltuğun da, bardaklık plakasını söküp, kılıfı buna göre kestikten sonra, tekrar yerine taktım. Daha sonra ise, bu koltuğu komple iptal edip, arabadan çıkarttım Son olarak, araç koltuklarımın kılıflı ve kılıfsız hallerinin fotograflarını ve iki seneyi aşan kullanım deneyimimi paylaşarak, mesajıma noktayı koymak isiyorum. Koltukların orjinal halleri: Koltukların kaplı halleri: Superskoda sitesinden sonradan aldığım kolçak kaplaması: Sonuç Kumaşa nazaran, suni deriyi temizlemek ve temiz tutmak, hakikaten çok kolay. Gözenekli ve nefes alan bir malzeme olmakla birlikte, alta toz geçirme konusunda, geçirimsiz olarak kabul edilecek seviyede, kumaştan üstün. Belki piyasada farklı çeşitleri vardır. Ancak, bu üreticinin kullandığı kumaş, görünümü ve dokunuşta verdikleri hissiyat ile, normal deriye oldukça yaklaşıyor diyebilirim. Şikayetçi olduğum konuları ise, - Sıcağı hızlı toplaması (güneşte çabuk ısınıyor, sıcak havalarda fazla terletiyor) - Kılıf şeklindeki kaplamanın, normal suni deri döşemeye nazaran, yer yer kırışma ve potluk yapması, - Hakiki deriye nazaran, (delinme ve yırtılma) dayanımının biraz daha düşük olması, olarak özetleyebilirim. İki seneyi aşan kullanımımda, malzeme kalitesi ile ilgili bir sıkıntı yaşamadım. Kılıflar ile, toz birikmesi hemen göze çarptığından ve de, hızlı bir şekilde temizlendiğinden, aracın iç temizliği oldukça pratik hale geldi. Nemli bez veya süpürge ile, birkaç dakika içinde, koltuklar tertemiz oluyor. Kullanım sonucunda tek yıpranma, sürücü koltuğu sol bel desteği ucunun, bel çantamın fermuarı tarafından yırtılması oldu. Üreticiden, yeni bir koltuk arkalığını, komple olarak yeniden sipariş etmek zorunda kaldım. Gelen parçada, yan airbag için patlama yeri açılmamıştı. Onunla uğraşmak yerine, yedeğe ayırıp, elimde bulunan fazla malzemeden, yırtık yerin üzerine yama yaptım. (Daha önce, kılıf üreticisinin sonradan gönderdiği ve kullanmadığım kolçak parçasını, donör olarak kullandım). Bir süre sonra, yaptığım yama da aynı şekilde delinince ve bel çantamdan vazgeçmek gibi bir niyetim de olmayınca, başka bir çözüm bulmak gerektiğini anladım. Pandizot ve koltuk bölmelerinde kullandığım neopren kumaşa başvurdum. Hem içten, hem de dıştan, kumaş parça diktirdim (bkz. yandaki fotoğraf). Koltuk kılıfları hakkındaki tecrübemi paylaşmak isterken aklıma gelenler, şimdilik bu kadar.. Umarım, yazdıklarım suni deri kılıf düşünenler için bir fikir oluşturabilir. 2 Ekim 2019 tarihinde Kerem Kurluva tarafından düzenlendi Başlık düzeltildi 7 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 tam da aradığım kumaş varmış kartelada nefis bilgi. sözüm ona döşemeciyim diyenler burayı bilmiyor rakamı da iyi şu an konfigürasynda 529 TL çıktı 1 Yorum bağlantısı
Alpay Sumer 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 Hele ki cocuklu aile araclarinda koltuklari ayri bir ozenli kullanmak gerekiyor. Guzel olmus hakikaten. 2 Yorum bağlantısı
Selçuk Bakış 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 (düzenlendi) Kılıfların görüntüsü çok güzelmiş ama sıcak ve soğukta sıkıntı 2 Ekim 2019 tarihinde Selçuk Bakış tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Arka (orta) Koltuk İptali Arka orta koltuk, önündeki yüksek şaft tüneli nedeniyle, mevkisinin yolcuları için kullanışlı bir oturma yeri olmaya uzaktı. Ayrıca, araçta maksimum dört kişilik oturma pozisyonuna ihtiyaç duymaktaydım. Sonuçta, ilk kullanmaya başladığım dönemden itibaren, orta koltuk, aracın içinde fabrikasyon bir görsel olarak kaldı. Bunun üzerine, arkadaki üç koltuğun tam bağımsız kullanılabilme özelliğinden faydalanıp, ortadaki koltuğu araçtan çıkarttım. Kabin içinden bagaja erişim rahatladı, araçtan da 20 kg lık bir ağırlık gitti. Geriye, boşalan koltuk yeri için, ihtiyaçlara uygun bir çözüm üretmek kaldı. İhtiyaçlar, gerektiğinde yolcu taşıyabilmek ve yolcu taşıma gerekmediğinde de, bu alanı kolçak olarak kullanabilmek olarak belirlendi. Öncelikle, orta koltuğun çıkmasının ardından, iki koltuk arasında boş kalan kısmı kapatacak ve gerektiğinde üzerinde oturulmaya müsait olabilecek bir minder edinmek gerekiyordu. “Pozisyonlama yastığı” adı altında, amacıma uygun kalitedeki dolgu malzemesinden, hemen her boyutta minderi kesip, her türlü malzeme ile kaplayabilen bir üreticiye, internet üzerinden ulaştım. İki arka koltuk arası için verdiğim 40x30x10 cm ölçüye göre üretilen minder, yerine tastamam yerleşti. Kaplama olarak seçtiğim siyah suni deri de, mevcut koltuk kılıflarının rengi ve dokusu ile birebir uydu. Bu minderin üzerine bir kolçak oluşturarak, işlemi tamamladım. Kolçak için, daha önce Bauhaus da görmüş olduğum minder şeklindeki parça ürünü kullandım. Ben alım yaparken, stoklarında olmadığı için, onu da internet üzerinden tedarik ettim. Sonuç olarak, aracın arkasında fotoğraftaki gibi bir koltuk konfigurasyonu ortaya çıktı. 3 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Arka Yolcu Bölümü Koruyucu Malzemeler Neopren kaplamalar Koltuk kılıfları ile ilgili yazıyı okumuş olanlar, kir tutmayan ve kolay temizlenen tefriş malzemelerine zaafım olduğunu tahmin ediyor olabilirler Bu tür bir malzemeye şiddetle ihtiyaç duyduğum bölümlerden birisi de, arka yolcuların ayak koyma bölümü idi. Koltuklarda, kumaş döşemelerden kurtulduktan sonra, arka koltukların altlarındaki suni keçeler için de bir çözüm aramaya başladım. Amacım, ayakkabılar ile gelen çamuru ve tozu, bu bölümden uzak tutmak ve, tutamadığım zamanlar için de, yüksek emiş gücü olan süpürgelere ihtiyaç duymadan, burada kolay temizlik yapabilmekti. Aracın mevcut kaplamalarına uygun, pratik ve abartısız malzeme arayışım, hiç beklenmedik bir yerde mutlu sona ulaştı. bir spor mağazasında, terleme bandı olarak satılan, üzeri polyamid kumaş kaplı neopren bantlarla karşılaştım ve aranan kan, bulundu. 35 cm genişliğinde şerit şeklinde oluşları ve uçlarında velcro (cırt) bant bulunması ile, uygulama yapmayı düşündüğüm alan için, neredeyse, kullanıma hazır olarak satılıyorlardı. sol ve sağ kısımdaki her bir arka yolcu bölümü için boylarını kısaltıp, kısaltma yaptığım uçlara da velcro bant diktirdikten sonra, serme işlemine hazır hale geldiler. Üstteki fotoğraf, detaların anlaşılması için, arka koltuklar kaldırılmış olarak çekildi. Burada görülen serme aşamasından sonra, bir işlem daha yapıldı. Elimdeki parça malzemeleri kullanarak, kaplamaları hem biraz daha uzattım, hem de uçlarının daha etkili olarak sabitlenmesini sağladım. Bu detay da, aşağıdaki fotoğraflarda görülüyor. Kaplamanın bitmiş halinden bir detay da aşağıdaki gibi görünüyor Kolay temizlenen ve dayanıklı (yırtılmayan) bir malzeme olduğunu, bir kaç aylık kullanım ile test ettikten sonra. Kaplama setinden bir takım daha oluşturdum. Böylece, takımları dönüşümlü olarak kullanıp, kirlenen seti, gerektiği zaman çıkartıp, dışarıda temizleyebiliyorum. Şaft tüneli paspası Aracımın şaft tüneli oldukça yüksek ve hacim kaplıyor. Arka yolcuların, genellikle, hiperaktif bireylerden oluşması nedeniyle, her yolculuktan sonra, temizlik gereği duymamak için bu aksesuarı, aracım yeni iken almıştım. Neopren bantlarla uyum sağlayıp, aynı zamanda onları sabitlemek konusunda da iş görmesi sayesinde (bkz. yukarıdaki fotograflar), bu pas pas, araçtaki yerini sağlamlaştırdı. 5 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 Müthiş yapılan işlemler. Elinize sağlık Kerem bey 1 Yorum bağlantısı
Kemal Korkmaz 2 Ekim 2019 Paylaş 2 Ekim 2019 Elinize sağlık çok emek var [emoji1319][emoji1319] 1 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Stepne ve Bagaj tadilatı Yeti’ nizin bagajında bir tam boy stepne var ise, bagaja hacim ve derinlik kazandırmak amacıyla, bazı tadilat işlemleri yapmak mümkün. Bunlardan bahsetmeden önce, Yeti’ nin standart ölçülerini ve hacimlerine göz atmanızı istiyorum. Tam boy stepnesi olan bir araçta, orjinal bagaj ölçüleri, resimdeki gibi olmakta. Bu ölçülerle, pandizot seviyesine kadar, 330 lt hacim elde ediliyor (100x67x50). Arka koltukların sırtlık açısını değiştirerek ve koltukları 8 cm kadar öne sürerek, bu hacime bir 40-50 litre kadar ilave yapmak mümkün (100x8x50). Ayrıca, pandizotu iptal ettiğinizde, arka koltukları öne sürmeksizin, 200 litreden fazla hacim kazanmak da mümkün (100x67x30). Konumuz, buraya kadar bahsedilen tüm standart ve hazır çözümlerin, ihtiyaçlarımızı karşılayamaması ile ilgilidir. Kendiminki, bagaja katlanır bisiklet koyabilmek amacıyla, döşeme seviyesini aşağıya indirmek ihtiyacından kaynaklanıyor idi. Bunun için önümdeki seçenekler: stepneyi tamamen iptal edip, bagaj döşemesini taban sacı seviyesine kadar düşürmek, veya, orjinal stepneyi, mini boy olanı ile değiştirip, bagaj döşemesini 8cm kadar aşağıya düşürmek, olarak karşıma çıktılar. “stepnesiz olmaz” diyerek, ikinci seçeneği tercih ettim. Aracımı aldıktan bir buçuk sene sonra, birazdan anlatacağım, tadilat işlemini yaptım. İlk tadilat uygulamasından bir süre sonra, yalıtımı güçlendirmek için, taban kısmında bir revizyon yaptım (ikinci kat yalıtım). Sonrasında da, pandizot iptaline kadar giden bir dizi bagaj operasyonu yaptım Konuyu dağıtmamak için, buradaki anlatımın sadece bagaj tabanındaki işlemlerle ilgili olduğunu belirteyim ve devam edeyim Aracımın orjinal bagaj halinde, aşağıdaki fotoğrafta görülen, (195/60/16 ebatlı) orjinal stepne ve avadanlıkların yerleştiği bölmeler, bagaj derinliğinden 16 cm yi alttan götürmekteydiler. Bu sistemde, döşeme halısı, yukarıdaki ilk fotoğrafta görüldüğü gibi, bagaj eşiği ile hemen aynı seviyede olmaktaydı. İlk işlem olarak, bunları kaldırıp, paketleyerek, bir kenara koydum. Daha sonra, yandaki fotografta ham hali görülmekte olan, mini stepneli düzeni kurma işine başladım. lk önce, bagaj tabanını, kauçuk esaslı membran bir malzeme ile kapladım. Bunun için elimde hazır bulunan bir yoga matını kullandım. Şeffaf ince çift taraflı bant ile, malzemeyi zemine yapıştırdım. Bu malzeme ile yalıtımın yetersiz kaldığını fark edince, benzeri malzemeden, ikinci kat kaplamayı uyguladım (buradaki iki kaplama işlemi arasında, yaklaşık, dört ay geçtiği için, baştan sona, tüm fotograflar kronolojik olamadı maalesef) İkinci kat için kullanılan malzemeler: Bölmeler için, dansitesi düşük olmayan, polistren plaka kullandım. Bu elemanlar, üstlerindeki döşeme için, aynı zamanda taşıyıcı da olacakları için, yerleşimleri önemliydi. Bir takım düzenekleri inceledikten sonra, resimdeki gibi, bir yerleşimin işimi göreceğini tahmin ederek, bölmeleri oluşturdum. Buna göre, halı kaplı tabanı, dört parçadan oluşan polistren mesnetler taşıyacaktı. Bunlardan ikisini U şeklinde yaparak, hem taşıma güçlerini, hem de eşya yerleştirme işlevlerini arttırmaya çalıştım. Diğer iki mesneti de, düz panel şeklinde hazırlayıp, bagaj eşiğinin iç taraflarına sağlı sollu yapıştırdım (Bkz.yukarıdaki resim). Polistren parçaları birleştirme işlerini, sıcak silikon ile yaptım (fazla sıcak olmaması lazım, köpük malzemeyi eritebiliyor). Mesnetler, son şeklini aldıktan sonra, üzerlerini siyah tamir bandı ile kapladım. İlk denememde, taşıyıcı mesnet parçaları bagaja çift taraflı bant ile tutturdum. Verim alamayınca, (heavy duty) yapıştırma hamurunu denedim, sonuç güzel oldu. Stepne olarak ise, internette değişik sitelerde satılan, AJS ürünü, mini stepneyi seçtim ve İstanbul’ daki Artvin Ticaret firmasının Mecidiyeköy mağazasından satın aldım. Firmanın internet üzerinden de satışı var, ancak, gidip, danışıp, konuşarak alayım dedim. Yukarıdaki işleme başlamadan önce incelediğim düzeneklerden birisine de, bu yazının sonunda, kısaca değinmiş olayım (kaynak: Briskoda.net) : Kendim, Briskoda.net sitesindeki örneğe benzer komple bir kafes / iskelet kurmak yerine, üretmesi, ayarlaması ve kurcalaması daha kolay olan, minimal bir taşıma sistemi oluşturmayı yeğledim. Burada yer alan esaslı bölme düzeneğininin bir benzerini, ahşap malzeme kullanarak yapma lüksüm ve zamanım yoktu zira. Sonuç olarak, aracımın bagaj tabanını 8 cm kadar aşağıya indirip, yaklaşık, 60 litre kadar hacim elde ettim (330 litre civarındaki orjinal istepneli hacım, mini stepne ile, 390 litreye ulaştı). Stepne değişimiyle, 10kg kadar yük azalması da oldu. Yeti nin bagajına, iki adet katlanır bisikletimiz sığabildi sonunda.. Stepne bölümünün en son halini de aşağıya ekledikten sonra, konuyu bitirebilirim artık... Yaklaşık bir seneyi aşkın süredir, düzenimiz son iki fotografta görüldüğü şekilde devam ediyor. Çekim ve ışık koşulları kötü olduğundan, fotoğrafta, bölmeler az fark edilir durumdalar.. uygun bir zamanda, görüntüyü güncellemek ümidiyle, sağlıcakla kalın 5 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Pandizot iptali Stepne alanının tadil edilmesi ile başlayan bagaja hacim kazandırma operasyonu, pandizotu kaldırma ile, devam etti. Pandizotun sökülebilir olması, bagajdaki taşıma hacminin, gerektiğinde tavana doğru yükselebilmesine imkan tanımakta. Ancak, hacim ve pratikliği aynı anda talep ettiğiniz durumlar için uygun değil.. Zira, araçta pandizot için düşünülmüş ayrı bir sabitleme noktası bulunmuyor. Çıkan pandizotun nereye park edileceği ile uğraşmak gerekiyor. Çözüm olarak, pandizotu kalıcı olarak araçtan çıkartıp, yerine, esnek bagaj filesi koydum. Güvenlik nedeniyle, bagaj mahremiyeti önemliydi. Bunun için, pandizot yerine gerdiğim filenin üzerine, siyah neopren kumaştan bir parça kesip, tutturdum. Neopren kumaş ve file detayları: Ve, son olarak, aynı işlemi, arka yolcu koltuklarının arkasında düşey bir bölme oluşturmak için, aynı malzemeler ile, tekrarladım. Netice olarak, bagaj bölümü, gerektiğinde esneyebilen ve açılabilen bölmelerle ayrılmış bir kompartımana dönüştü. File sabitleme detayları: Kumaşlar ve fileler, ihtiyaca göre, gerektiğinde hızlıca alınabiliyorlar. Böylece, hedeflediğim esnek yapı tamamlanmış oldu. Arka koltukların arkasındaki alanı, bagaja dahil edermiş gibi yapıp, etmedim İki adet malzeme çantası ve süpürge çantası, kendilerine o boşlukta yer buldular. Böylece, el altında olurken, ayak altından da uzak kaldılar. Aşağıdaki fotoğraflarda görüldüğü üzere, bagaj tarafından içeri doğru bakıldığında yatay derinliğin az görünmesinin sebebi, düşey separatör filenin hemen arkasında, malzeme çantaları için ayrılan bölümdür. 1 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Tak-çıkar Medya Ünitesi Yeti aracınızda, ses sistemine entegre bir BT alıcınız var ve mevcut medya ünitenizden de memnun değilseniz, çözüm oldukça basit. Kendi, Ambition donanımlı aracımda, ilave / ekstra olarak, BT mevcut. Ancak, bu donanımda standart olarak gelen Swing medya ünitesinin, telefon ve müzik çalar desteği dışında, bir özelliği bulunmuyor. Yani, canbus verilerini okuma, navigasyon, video oynatma, internet üzerinden medya hizmeti (video ve müzik) kullanmak, gibi kabiliyetleri yok. Bu gibi bir durumda, yani, aracın orjinal medya ünitesindeki eksiklikleri tamamlamak için, herhangi bir akıllı telefon cihazını veya tableti, gsm hattı ile birlikte, getirip, aracın döşüne yerleştiriyor ve sorununuzu çözüyorsunuz. Tercihen, kocaman ekranlı bir cihaz seçmek ve hızlı tak-çıkar yapmaya müsait bir sistem kurmak, faydalı oluyor. Kendim, bu iş için, 6” ekranlı Sony Xperia XA1 telefonu seçtim. Tak-çıkar işlemi için, neodyum mıknatıslardan oluşan, iki adet konum hazırladım. Birinci konum, cihazı kullanmak için, döşün ortasında yer alıyor. İkincisi de, cihazı park etmek için, araçtan çıkarken kullanılıyor (zula noktası). Canbus için bir adet OSB cihazını araç soketine takıp, Torque gibi ibir yazılım üzerinden (tercihen, ücretli versiyonu ile) araç verilerini almak mümkün. Park noktası için, iki adet mıknatıslı telefon tutucu alıp, kafalarını ayırdım. Bunları, çift taraflı şeffaf silikon bant ile, döş ortasına sabitledim. Telefon kılıfının iç yüzüne, mıknatıslı telefon tutucu paketlerinden çıkan sac plakaları, bant ile, sabitledim. Telefonu kılıfa, kılıfı da tutuculara taktıktan sonra, cihaz sağlam bir şekilde yerine yerleşti. Tutucu kafaların içinde, dörder adet güçlü neodyum mıknatıs var. 150-200 gram ağırlıkta bir cihazı, sağlam bir şekilde sabitleyebilecek kadar çekim gücü üretiyorlar. Bu sistemin artıları: - Bütçenize uygun güzellikte ve güncellikte bir medya ünitesine sahip olmak için, pek çok alternatife sahip oluyorsunuz, - Marka uyum derdi yok, - Tesisatla uğraşma derdi yok, - Servislerin ve açgözlü satıcıların sunduğu, uçuk fiyatlı, sınırlı seçenekli ürünler arasında kalmaktan kurtuluyorsunuz, - (Cihazınızda optik sabitleyicisi olan geniş açılı bir ön kamera var ise) Bol miktarda seyahat selfisi çekme imkanına kavuşuyorsunuz - bkz. yukarıdaki foto Sabitleme için bir altenatif de, aşağıda görülen aparat ile mümkün. Bu aparatı, aşağıdaki aşağıdaki ilk resimde görüldüğü gibi monte edince, oldukça kullanışlı hale geliyor. Yolun eğiminden ve aracın hızından etkilenmeden, bir tableti dahi taşıyabiliyor. Resimdeki aparatın bacaklarının bükülebilir olması dışında bir özelliği bulunmuyor. Her türlü pozisyona girebildiğinden, farklı cihazlarla, farklı konumlarda, farklı şekillerle, tutucu olarak görev yapabiliyor. Oldukça, esnek bir kullanım şekli var. Artıları: - Erişimi/kullanımı rahat, - 8" ekranlı tableti rahatça taşıyabiliyor - Hem tablet, hem de telefon için kulllanılıyor İlk başta, nedyum miknatıslı kafaları, yukarıdaki telli aparat (“spider podium”) ile birlikte kullanmayı düşünmüştüm. Ancak tutma güçlerini test ettikten sonra, “spider” a gerek kalmadı. Yine de, muhtelif “stand” ihtiyaçları için ,araçta bulundurulası bir ürün olduğunu söyleyebilirim. bu konu, aşağıdaki yazılardan derlendi: http://www.skodaturkey.com/showpost.php?p=643861&postcount=367 http://www.skodaturkey.com/showpost.php?p=632231&postcount=16 4 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Yeti için koruyucu malzeme ölçüleri Yeti’ yi ilk aldığım dönemde, yani, aracım sıfır yaşında iken, başlık konusu benim için günceldi. Facebook SYT Grubundaki model yılı anketini genele yayarsak, şu anda piyasadaki araçların ağırlıklı ortalama yaşı, 6 (yazı ile, altı). 2016 ortasında, aracın üretimi durdu. Türkiye’ ye gelen son Yeti ler de, 2017 başına kadar satıldı ve bitti. Özetle, piyasadaki Yeti’ lerin ekseriyeti, orta yaş dönemlerini yaşıyorlar diyebiliriz.. Yine de, halen aracının muhtelif yerlerine (folyo, film, membran, vb.kullanarak) koruyucu malzeme uygulaması yapmak isteyenler olabilir Kendi uygulamalarımda, Torpido içi ve kapı ceplerinin (kaydırmaz ped ve daha sonra da kadife folyo ile), ayak dinlendirme yerinin (kauçuk paspas ve daha sonra da krom malzeme ile), bagaj eşiğinin (şeffaf folyo ve daha sonra çıta ile), medya ünitesi ekranının (ekran koruyucu ile ), kaplanmaları üzerine, çalışmalarım olmuştu. Uygulama yaparken, bu yerlerin ölçülerini önce bir patron kağıdına geçirip, daha sonra keseceğim malzemeye uygulamıştım. Bunları yaparken, en fazla vakit alan işlemin, ölçü almak olduğunu görmüştüm. İleride hem kendim, hem de yapmayı düşüneceklere bir faydası olur diyerek, aldığım ölçüleri kaydettim ve paylaştım. Aşağıdaki çizimler ölçeklidirler. Belirtilen ebatlardaki kağıtlara çıktı aldığınızda, orjinal ölçüleri elde etmiş olursunuz. Kapı içi cepleri kaplama (ebat: A3, sağ ve sol parçalar biribirinin aynısıdır, parça ters çevrilerek, diğer tarafın patronu elde edilir) Torpido içi kaplama (ebat: A3) Sol ayak dinlendirme yeri (ebat: A4) Swing medya ünitesi ekran koruyucu (ebat: A4) Bagaj eşiği (ebat: A3, sol parça ters çevrilerek A-B işaretli noktalardan sağ parça ile birleştirilerek kullanılır) Yukarıda belirttiğim gibi, çıkarttığım ölçülere göre, torpido ve kapı içlerini, ilk başta kaydırmaz ped ile kaplamıştım. Amacım, buralardaki eşyaları sabitlemek ve gürültü yapmalarını engellemekti. Zaman içinde, ince bir malzeme olan pedlerin sürekli kırışmaları ve temizleme güçlüğü gibi nedenlerle, bu uygulamadan pek verim alamadığımı gördüm. Araştırmalarım beni, tek tarafı kadife ile kaplı ve kendinden yapışkan folyo ile karşılaştırdı. Yukarıdaki uygulamayı görerek, malzemesi olan siyah kadife folyonun siparişini verdim, https://www.mykagitcim.com/yapiskanli-folyo-ucuz-kadife-siyah Ürün bir gün içinde elime ulaştı. Aynı gün içinde de, patron ölçülerine göre kesimleri yapıp, folyoları yerleştirdim. Uygulama kısa sürdü ve kolay oldu. İlgilenenler için, bu uygulama ile ilgili, iki adet fotoğraf paylaşıyorum: bu konu, burada da yayınlandı: http://www.skodaturkey.com/showpost.php?p=612321&postcount=1 5 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Tozluk ve Eşik Çıtaları Bagaj eşik çıtası Yeti’ yi ilk aldığımda, geniş bagaj eşiğini idrak etmemle birlikte, yapılacaklar listemin başına geçen işlerden bir tanesi de, eşik çıtası montajı oldu. Koruma amaçlı kullanabileceğim, dekoratif görünümlü bir malzeme bakmaya başladım. Piyasada mevcut ürünler, kromajlı malzemeden imal edilmişlerdi. Kromaj istemediğimden, ilgi alanımın dışında kaldılar. Çin sitelerinde mevcut alternatiflerin de, kalitelerinden emin olmadığım için, güvenip, sipariş veremedim. Sonuçta, bir seneden daha uzun bir süre, eşik üzeri şeffaf folyo ile kaplı olarak, vaziyeti idare ettim (benzeri malzeme ile kaplama düşünenler, konunun bir önceki mesajından, ölçekli patron kağıdına çizilmiş folyo ölçülerini indirebilirler) Nihayetinde, pişman olmayacağıma kanaat getirip, fiyatına da razı olup, Çekya menşeili, superskoda.com sitesinden sipariş vererek, resimdeki ürünü getirttim. Aynı sitede bulunan birkaç değişik versiyon arasından, tasarımını beğendiğim bu ürünü seçtim. Eşiğin köşelerini de kaplayarak, genişliğin tamamına oturacak olması, çıta elemanının artı yönüydü, bana göre. Montajdan bir süre sonra, bagaj kapağının, çıta üzerine neredeyse sıfır olarak kapanmasından kaynaklanan, iki adet detay sorunu olduğunu gördüm. Kapağın ucundan akan kirler, eşik üzerinde iz bırakıyordu Kapağın ucundaki boya rötuşlarım, aynı şekilde, çıtaya geçiyordu Çözümü, aşağıdaki fotograftaki gibi, kapak ucunu şeffaf folyo ile kaplamakta buldum. Kapı eşik çıtaları Kapı eşikleri genişçe tasarlanmış olduğundan, araca binmeye başladığım andan itibaren, buralarının kaplanmaları gerektiğini düşünmeye başlamıştım. Orjinal aksesuar olarak, kromajlı veya bakalit olarak, iki seçenek mevcuttu. Kromaj alerjim nedeniyle, bakaliti seçtim. Siparişi, Tekirdağ Yüncüler Yetkili Servis’ ten yaptım. Oldukça ince bir plastikten yapılmış fakat tasarım, geometri ve malzeme özellikleri gibi kriterlerle değerlendirildiğinde, amacına ve yerine tam uyumlu dört parçalık set, geldi ve yerine yerleşti. Ön/arka Tozluk Aracın yüksek altının hızlıca çamurlanması ve, boyasız plastikten yapılma, marşpiyel ve arka tampon altı bölgelerinin, çamuru fazlaca göstermesi gibi nedenlerle, tozluk arayışında oldum. Esnek yapıları ve kompakt görünüşleri nedeniyle, orjinal parçada karar kıldım. Eşik çıtaları ile birlikte, ön ve arka tozluk siparişini verdim. Her tekerlekte, davlumbazları tutan T25 vidalardan üçer tanesinin çıkarılıp, tozluklarla birlikte yeniden takılmasından ibaret olan montaj işlemini kendim yaptım. Arka tozluklarda, ilave olarak, paketten çıkan birer adet çelik firkete ile, tampona sabitleme yapılıyor. Arka tozlukların montajında, ortadaki vida, boyunun kısa gelmesi nedeniyle, boşa dönüyor. Bauhaustan, pulu ile birlikte satılan, daha uzun boylu muadil bir vida uydurmak suretiyle, montaj işlemimi tamamına erdirdim. Bu işlemin neticesinde oluşan tecrübelerime göre, tozluklardan beklediğim kadar verim alamadığımı söyleyebilirim. Lastiklerden araca gelen çamuru kesmek için, boyların daha uzun olması lazım. Uzun olan modeller de yok değil. Ancak, bana göre, estetik ve kullanışlı değiller. Almayı düşünenlere, sadece ön tozluk taktırmalarını önerebilirim. Ön kapıların alt köşelerinde, marşpiye üzerinde biriken çamuru bir nebze olsun kesiyorlar. Burasının, temizlenmesi zor bir bölge olması hasebiyle, tozluklar burada işe yarıyor diyebilirim. 5 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Kamera montajı Montaj işleminin ve öncesininin detaylarını aktaran mesajımı, forumda daha önce ayrı konu olarak yayınladığım için, burada sadece linkini bırakıyorum: 2 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 2 Ekim 2019 Yazar Paylaş 2 Ekim 2019 Tampon ve Davlumbaz Kenarları için koruma Tampon koruma lastileri Yeti’ nin ilk versiyonunda, araca karakteristik görünüm ekleyen, yuvarlak sis farları ve yuvarlak hatlı ön ve arka tampon gibi parçalar, makyajlı versiyonda tasarımdan çıkartıldılar. Makyajsız Yeti’ nin ön ve arka tamponları, sadece tasarım olarak değil, işlev olarak da başarılı idiler. Kullandığım makyajlı versiyonda ise, sis far bloğunu çerçeveleyen köşeli çıkıntı, tam bir baş belası oldu. Aracı bayide ilk gördüğüm zaman aklıma gelenler, kullanırken de başıma geldi. Dar alan manevralarında sürtülmek için tasarlanmış ön tampon, vazifesini muhtelif zamanlarda başarıyla yerine getirdi. Buradaki köşeli hatlar nedeniyle, estetiği bozmayan bir tampon koruyucu bulmak da kolay değildi. Bazı denemelerim oldu, ancak, hem görsel olarak, hem de kullanışlılık anlamında, verim alamadım. Sonunda, Renault araçlar için tasarlanmış olan resimdeki poliürethan koruyucular ile karşılaştım ve uygulanabilir olacağını düşünerek, denemeye karar verdim. Parçayı ilk uygulamamda, sadece sis farı çerçevesine yerleştirmeyi düşünmüştüm. Ancak, plaka kaidesine kadar uzatmanın da, görünüm ve işlev anlamında, iyi bir tercih olduğunu görerek, nihayi uygulamayı bu şekilde yaptım. Dodik montajı Aracımı aldığımdan bu yana aklımda olan ilavelerden bir tanesi de dodik montajı idi. Yeti’ nin tekerlek davlumbazlarının kenarları, koruyucu malzeme düşünülerek tasarlanmışlar. İmal ederken, ne hikmetse, koymamışlar. Makyajsız yetiler’ de orjinal aksesuarlar arasında dodik bulunmasına rağmen, makyajlılarda tampon yapısı değiştiğinden ötürü, bunları kullanmak mümkün değil. Makyajlılar için, yabancı sitelerde satılan, orjinal olmayan bazı ürünler mevcut. Bu parçaları, piyano siyah olarak imal ettikleri için, parçanın fonksiyonuna aykırı, tamamen kozmetik bir elemana dönüşmüş. Malzeme arayışım sürerken, amacıma uygun bir ürüne rastlayıp, satıcısına ulaştım. 45mm genişliğinde, pekçok araca da uyabilen (“generic”) poliürethan malzemenin, daha ince ve kalın olan versiyonları da vardı. Yeti için, 45mm olan bana uygun göründü. Bu arada, Skoda Yeti Facebook grubunda, aynı malzeme ile, bu parçanın montajını yapan usta ile tanıştım. Satıcıdan aldığım malzeme fiyatı ile montajlı fiyat biribirine yakın olunca, İstanbul Anadolu yakasında, yerlerimiz de yakın olunca, tanışma ve sonrası görüşme ve randevuleşme derken, bir hafta içinde montaj tamamlandı. Montaj işlemi çift taraflı bant ve mastik ile yapılıyor. Çift taraflı bant olarak, şeffaf (silikon esaslı) veya gri (heavy duty) olanlardan kullanmak mümkün. ikincisi, daha başarılı. Mastik, başlama ve bitiş yerlerinde kullanılıyor. ama bence, hiç kullanmayıp, yerine, gri renkli heavy duty bant uygulamak daha isabetli. Çünkü, söküm işlemi gerektiğinde, mastiğin kaportadan temizlenmesi, sıkıntılı oluyor. Arka aks dodikleri, kapı kanadı ve çamurluk üstü olmak üzere, iki parçadan oluşuyorlar. Montaj işlemi tek parça olarak yapıldığından, mastik kuruduktan sonra, kapı derzininin bulunduğu noktada kesim yapmak gerekiyor. Kesme işini iki aşamalı olarak yapılması gerekiyor. Önce tek bir noktadan kesip, birgün kadar lastiğin çekmesini bekleyip, daha sonra, kesik hattının kenarlarındaki fazlalıkların alınması gerekiyor. Aksi durumda, aşağıdaki gibi bir resimle karşılaşmak mümkün Aşağıdaki fotoğraf albümünden, buradakiler de dahil, montaj fotoğraflarını görebilirsiniz. https://photos.app.goo.gl/hN9bt7yDxPgHqMdSA Fotoğrafların açıklama kısımlarında, montaj aşamaları hakkında bilgiler mevcuttur. 7 Yorum bağlantısı
Cihat Küçükay 3 Ekim 2019 Paylaş 3 Ekim 2019 Eski aracım 😪 Emeğinize sağlık neler yapmışsınız öyle. Maşallah, tekerine taş değmesin. 1 Yorum bağlantısı
Fatih Evcin 3 Ekim 2019 Paylaş 3 Ekim 2019 Şiir gibi maşallah. @Kerem Kurluva tebrik ederim. Bir işi yapmak ve bu denli anlatmak şüphesiz kabiliyet işi. 1 Yorum bağlantısı
Serkan Karakoca 3 Ekim 2019 Paylaş 3 Ekim 2019 maşallah emeğinize elinize sağlık kesenize bereket ... 1 Yorum bağlantısı
Kerem Kurluva 3 Ekim 2019 Yazar Paylaş 3 Ekim 2019 (düzenlendi) B Sütunu Kaplama ve Ayna Kapakları Bu mesajdaki işlemleri, tamamen kozmetik olmaları hasebiyle, diğerlerinden ayrı tutuyorum. Aracımın siyah tavanlı olmasından hareketle, kendimce bir karartma operasyonu yapıp, kırmızı ve siyah renkler arasındaki bütünlüğü güçlendirmek istedim. Bunun için, aracımdaki orjinal gri renkli dikiz aynası arkalıklarını ve kırmızı renkli B sütunu parçalarını, siyah renge dönüştürdüm. B Sütun Kaplamaları B sütun kaplamalarını, Çekya superskoda.com sitesinden sipariş ettim. B sütunu kaplamalarında kullanılan malzeme, yumuşak plastikten yapılmış. Aracın orjinal a, c ve d sütun kaplamalarındaki, pleksiye benzer, sert plastikten farklı. Ancak, kalite yönünden sıkıntılı bir ürün değil. Kullandığım süre içerisinde, dış etkilere dayanma konusunda, mevcut pleksilerle aralarında pek bir fark gözlemlemedim. Öncesi / sonrası fotoğrafları: Malzeme ile ilgili gözlemlediğim bir pürüz, kesiminin bir nebze küçük yapılmış olmasıydı. Yerine yerleştirirken, hassas bir şekilde ortalamış olsam da, yanlarında yarım mm kadar boşluk bıraktığını fark ettim. Bu boşluklar, son fotoğrafta da görüldüğü gibi, çapraz açıdan bakıldığında belirginleşiyorlar. Folyo takviyesi ile düzeltmek mümkün olabilir. Bir süre, keyfe keder, böyle kalsın diyerek, kendi halinde bıraktım Ayna Kapakları Orjinali gri renkli olan dikiz aynası arkalıklarını, (yine orjinal) siyah olanlarla değiştirdim. Siparişi, İstanbul yetkili servislerinden, Özaydın Otomotivden verdim. Hızlı bir şekilde elime ulaştılar. Ben de, şuradaki yönergeye göre, aynı hızla onları yerlerine ulaştırdım. öncesi: sonrası: 3 Ekim 2019 tarihinde Kerem Kurluva tarafından düzenlendi 3 Yorum bağlantısı
Recommended Posts