İçeriğe Yönlendir

Başınızdan Geçen Esrarengiz Olaylar


Furkan Avcı

Recommended Posts

Koray Demir
Servet Aydın yazdı:


Koray, şu anda yazarken dahi içim ürperir. Dayımın oğlu. Yaşı 5 veya 6. Yıllar öncesi. Sol ayağı bileği doğuştan içeri bükük. Tasvir et kafanda. Hep ayakkabı giymeye isterdi. Tıbben düzelme imkanı yok. Bir gün yengeme serzeniş ediyor ayakkabı giyebilmek için. Yengem çatıda Allaha dua et düzeltir diyor. Evin damı yok. Çıkıp 5 dakika sonra koşarak inmesi, yengemin feryat figan ağlaması ve bizim uçarak evlerine gitmemiz. Arada aracı olmayınca erişim daha sağlıklı oluyor. Hele ki günahsız bir çocuğun talebi.

Aynen abi olması gereken bu. Allah benden isteyin diyor bir takım güruh daha dinini tam olarak bilmiyor halen türbeye gidip yalvar yakar dua ediyor mum yakıyor kağıda bi şeyler yazıp çaput bağlıyor (bu kısım tamamen batıl inanç) nedense. Kapatıp yıkacaksın türbeyi İslamda gösterişli türden mezar yasak edilmiştir ve zaten ölen adamdan velev ki peygamber değilse medet umulmaz 😀 Üfürükçü denilen şahıs sahtekar durumu kendine mâl ediyor bi de para/hediye/bağış nemalanıyor üstüne.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Çiğdem Bilen
Koray Demir yazdı:

Aynen abi olması gereken bu. Allah benden isteyin diyor bir takım güruh daha dinini tam olarak bilmiyor halen türbeye gidip yalvar yakar dua ediyor mum yakıyor kağıda bi şeyler yazıp çaput bağlıyor (bu kısım tamamen batıl inanç) nedense. Kapatıp yıkacaksın türbeyi İslamda gösterişli türden mezar yasak edilmiştir ve zaten ölen adamdan velev ki peygamber değilse medet umulmaz 😀 Üfürükçü denilen şahıs sahtekar durumu kendine mâl ediyor bi de para/hediye/bağış nemalanıyor üstüne.

Bu arada yanlış anlama olmasın benim yukarıdaki bahsettiğim okuyan üfleyen  teyzenin üfürükçü gibi öyle bir vasfı yok kendi halinde naif iyi niyetli sıradan bir komşu teyzeydi işte 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Koray Demir
Çiğdem Kaya Bilgiç yazdı:

Bu arada yanlış anlama olmasın benim yukarıdaki bahsettiğim okuyan üfleyen  teyzenin üfürükçü gibi öyle bir vasfı yok kendi halinde naif iyi niyetli sıradan bir komşu teyzeydi işte 

Yok estafurullah sizi ve olayı kastetmedim. Genel olarak sevmiyorum üfürükçüleri dini istismar ediyorlar. 😊

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
Muhittin Kaplan yazdı:

Geçenlerde twter da gördüm. Etkili, düşüncelere gark eden bir video.

 

 

 

Belgeli delilli müthiş bir olay.. 

  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Erhan Doruk
(düzenlendi)

Hatay a gittiğimde yol kenarında yılancı hacı macit diye taleba görmüştüm. Sordum oralılara , insanları efsunlayan biri varmış , efsunladığını yılan akrep sokmuyormuş.  Hatta ısırılan olursa adamı çağırıyorlarmış. 2009 da ölmüş ama oğluna el vermiş. İşi onlar devam ettiriyorlarmış. Bana çok garip gelmişti. Nette videoları da var. 

 

 Akrep , Uğur Dündarı sokmuştu 😁

tarihinde Erhan Doruk tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Doğan Arşiray
Alpay Sumer yazdı:

Arkasi dönük hemde 😂

arabanın şöförüymüş mesela el freni boşalmışmış.

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız

Okuyup üfleme işine ben de çok inanmazdım ama ilkokul 5. sınıfta karne aldık geldik ama eve gelir gelmez ben yatağa girdim, ölüyorum sandım, üşüme, titreme ne ararsa var. Annem ne yapacağını şaşırdı. Komşumuz beni sormuş, karneyi aldı mı diye, annem durumu söyleyince çıktı geldi. Okudu, üfledi ama o üflediği anda bende bir hafifleme oldu, kendime geldim ve ayağa kalktım, hiç bir şey olmamış gibi devam ettim. 

 

İkinci olay lisede başıma geldi. Bir hocamız metafizik olaylar var, inanırsanız imkansız şeyleri yapabilirsiniz gibi şeyler söyledi. Verdiği örnekte de dört kişi sadece işaret parmakları açık kalacak şekilde ellerini birleştirerek bir insanı havaya kaldırabilir dedi. Tabi hemen atladım, 100 kg civarı olduğum için "beni kaldırmazsanız inanmam" dedim. 

 

Ben bir sandalyeye oturdum, cılız kızlardan ve erkeklerden 3 kişi, bir de hoca 4 kişi etrafımda. Gözlerimizi kapadık, ellerini teker teker benim baş üstüme getirdiler ve ben en sonda acayip bir hafifleme hissettim. Sonra 4 kişi ellerini yukarıdaki gibi yaparak ikisi dizimdem ikisi de koltuk altımdan beni havaya kaldırdılar ama ben resmen tüy gibi havaya kalktım ( havada durdum, şahitlerim var).

  • Beğen 4
Yorum bağlantısı
Aydın Sert
(düzenlendi)

Evin ikinci çocuğuyum. Ablam var ilk çocuk, 82 li.

Annem sabah akşam dua ediyor bir erkek evladım olsun diye.

Neyse bir gün kapı çalıyor, yaşlı bir amca annemden su istiyor. Amcamın eşi de evde (Almanya' da yaşıyorlar normalde).

Annem suyu getiriyor, amca içiyor, anneme "kızım senin bir muradın var, dileğin kabul olacak" yengeme de "senin de altınların var" diyor. (evet var, o dönemde yapmış).

Annem yengem göz göze geliyor, amcaya bakıyorlar, gitmiş.

Sonra sene 87 ben oluyorum işte:)

 

Başıma gelen farklı bir olay da;

Bundan 3 sene önce kadar, ilk aracımı aldım. Düğün borcunu bitirmişim, hatta araba bile almışım. 2000 model kırmızı seat ibiza. Derli toplu gösterişliydi. Hanımla birlikte kayınvalideye gittik memlekete. Evdeyiz, kalabalık ve pek hoşnut olmadığım kişiler var. Araba konusu açıldı. Kapının önünde görmüşler. Aaa senin mi falan şaşırdılar tabi, borç bitmiş kısa süre sonra araç alınmış. Neyse o andan itibaren inanılmaz bir baş ağrısı, gözlerimi yerden alamıyorum, başımı kaldıramıyorum, resmen ağrıdan gözümden yaş geldi, ayağa kalktım başım dönüyor, düşeceğim ama kimseye de belli etmemeye çalışıyorum. Derken diğer boş odaya geçip uzandım, telefonum çaldı annem arıyor İstanbul' dan. Naber nasılsın derken, dedim anne çok kötüyüm. Dur bir okuyayım dedi, açtım hoparlörü. Bir ferahlık geldi, sanki serin serin esenlik geliyor. Kendime geldim hemen, kalktım baktım iyiyim. Geçtim tekrar odaya. 

 

Nazarının değdiğini düşündüğüm kişi renkli gözlü idi. Renkli gözlü insanların nazarının çok değdiğini söylerler.

 

Ve ne zaman kendimi tarifsiz kötü hissetsem anneme okuturum. Ferahlarım.

tarihinde Aydın Sert tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Sani Gerşon
Aydın Sert yazdı:

"senin de altınların var" diyor. (evet var, o dönemde yapmış).

Aha dedim altınlar gitti, gitmemiş :)

  • Beğen 2
  • Mutlu 3
Yorum bağlantısı
Aydın Sert
Sani Gerşon yazdı:

Aha dedim altınlar gitti, gitmemiş :)

Yok yok.

O dönemler bu dönemler değilken :D

  • Mutlu 2
Yorum bağlantısı
Önder Özcan
Mahmut Yıldız yazdı:

....

 

Ben bir sandalyeye oturdum, cılız kızlardan ve erkeklerden 3 kişi, bir de hoca 4 kişi etrafımda. Gözlerimizi kapadık, ellerini teker teker benim baş üstüme getirdiler ve ben en sonda acayip bir hafifleme hissettim. Sonra 4 kişi ellerini yukarıdaki gibi yaparak ikisi dizimdem ikisi de koltuk altımdan beni havaya kaldırdılar ama ben resmen tüy gibi havaya kalktım ( havada durdum, şahitlerim var).

 

Çok iyi bilirim, yıllar içerisinde  defalarca kere en kilolu olanlarımızı kaldırdık - uçurduk :D

  • Mutlu 3
Yorum bağlantısı
Mahmut Yıldız
Önder Özcan yazdı:

 

Çok iyi bilirim, yıllar içerisinde  defalarca kere en kilolu olanlarımızı kaldırdık - uçurduk :D

İşin sırrı nedir? Şeyh uçmaz, mürid uçurur deme de.

Yorum bağlantısı
Önder Özcan
Mahmut Yıldız yazdı:

İşin sırrı nedir? Şeyh uçmaz, mürid uçurur deme de.

O hani ellerimizi şey yapıyoruz ya. Hani sırayla. Onu şey yaparken oluyo o. Öyle oluyo :D

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Ali Darbaz

Bundan 10 yıl önce 

Ötv indirimi ile araba alacağız. Ben Cruze istiyorum Babam Connect. Bir şekilde farkında olmadan kendimi Ford bayisinde Connecte imza atarken buldum. Çok canım sıkılmadı ama içimde ukte olmuştu. 33000 tl cruze 1.6 ls 2009 model alacaktım. Ama babam 33200 tl Connect glx aldırdı. :( 

 

Yıllarsa sonra almak istediğim 2009 Cruze ls 1.6 karşımıza çıktı. Babama aldık. Şimdi bol bol kullanmak nasip oldu. Tamda reklamlarında gördüğüm renginde, o büyük jantlarla almayı istediğim arabaydı. 

 

Ne ilginçtir 2013 de babamın almyı çok istediği, fakat satın alamadığı apartmandaki daireyide ben satın aldım. Babamın içinde ukte kalan fakat satın alamadığı daireyi satın almak onu mutlu etti. Babam Cruze alarak, bende daireyi satın alarak içimizdeki uktelerden kurtulduk. 

 

Sanırım insanın içinde bişey kalınca mutlaka bir gün fırsat eline geçiyor. Bu da Allahın bir işi olsa gerek. 

Yorum bağlantısı
M. Asım Kahraman
(düzenlendi)
Ali Darbaz yazdı:

Bundan 10 yıl önce 

Ötv indirimi ile araba alacağız. Ben Cruze istiyorum Babam Connect. Bir şekilde farkında olmadan kendimi Ford bayisinde Connecte imza atarken buldum. Çok canım sıkılmadı ama içimde ukte olmuştu. 33000 tl cruze 1.6 ls 2009 model alacaktım. Ama babam 33200 tl Connect glx aldırdı. :( 

 

Yıllarsa sonra almak istediğim 2009 Cruze ls 1.6 karşımıza çıktı. Babama aldık. Şimdi bol bol kullanmak nasip oldu. Tamda reklamlarında gördüğüm renginde, o büyük jantlarla almayı istediğim arabaydı. 

 

Ne ilginçtir 2013 de babamın almyı çok istediği, fakat satın alamadığı apartmandaki daireyide ben satın aldım. Babamın içinde ukte kalan fakat satın alamadığı daireyi satın almak onu mutlu etti. Babam Cruze alarak, bende daireyi satın alarak içimizdeki uktelerden kurtulduk. 

 

Sanırım insanın içinde bişey kalınca mutlaka bir gün fırsat eline geçiyor. Bu da Allahın bir işi olsa gerek. 

Ben de yeni ehliyet aldığım yıllarda Bora için aynı duyguları taşımıştım. İlk çıktığı yıllar Bora hayallerimi süsleyen bana göre dünyanın en güzel arabasıydı. Yıllarca bir gün Bora sahibi olacağım diye heveslendim durdum. Yıllar geçti 2010 da karşıma cillop gibi siyah içi bej bir Bora çıktı. Ne olduysa içime sinmedi bu sefer ben istemedim. Bora hep hayallerde kaldı. Sanki o arabayı alsam hayalimde büyüttüğüm Boraya yazık olacaktı. 😥

tarihinde M. Asım Kahraman tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Onur Tunç Aldı

Bütün yazılanları şimdi tek tek okudum. Doz aşımı oldu bende. Ama yazılanların maneviyat eksikliği çeken veya inancından pek emin olmayan benim gibiler için çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden konuyu açana teşekkür ediyorum.

Üniversiteyi İskenderun’da okudum ve o benim okuduğum zamanlarda memleketim Kırşehir’e gitmek için önce Kayseri’ye ordanda Kırşehir’e otobüs ile gitmek gerekiyordu. İki biletin toplam tutarı da 52 liraydı. Bunu da oraya gitmeyen bir insanın bilmesi imkansız çünkü ayrı ayrı iki bilet alıyorum. Ev arkadaşımın internette bir forum üzerinden tanıştığı arkadaşı bir gün arkadaşımı ev arkadaşlarını da al bize yemeğe gel diye davet ediyor. O vesile ile aile ile tanıştık. Anne, kocasından boşanmış ve 2 evladıyla birlikte kalıyor. Bize yemekte çok Kuran okuduğunu ve bazı varlıklarla iletişimde olduğunu söyledi. Açıkçası benim düşündüğüm kadının ciddi psikolojik sorunları olduğuydu. Zaten bundan sonra da uzun bir müddet görüşmedik. Gel zaman git zaman Kurban bayramı geldi 9 gün tatil bütün üniversite öğrencileri memleketlerine gidiyor. Bana gelen aylık paradan bişey kalmamış babama da param kalmadı demek istemiyorum. Bu yüzden Bayramda tek başıma kalacağım İskenderunda. Tatile bir kaç gün kala arkadaşım o teyzenin yemeğe gel ama yanında Onur da gelsin mutlaka dediğini söyledi. O an kalbimden geçen bana yol parası vereceğiydi ama bu öyle sıradan bir his değil, resmen eminim bundan. Gittik yemeğimizi yedik ben o kadar eminim ki şimdi gelecek para verecek diye düşünüyorum. Teyze gitti içeriye elinde kağıt ve bozuk paralarla geldi. Önce kağıtları verdi sonra bozuklukları tek tek saydı 52 lira dedi bu senin yol paran. Ben para vereceğini bekliyorum nasıl olduğunu bilmiyorum ama hislerimden kesin eminim ama bu kadar kuruşu kuruşuna beklemiyorum. Şok oldum ve Teyze dedim ben arkadaşım söylediğinizde yol parası vereceğinizi hissettim ve bundan neden bilmiyorum ama emindim. Ama benim iki otobüs biletinin toplamının 52 lira yaptığını siz nasıl bildiniz diye sordum. Tabi sorarken boğazıma takılıyor kelimeler zor konuşuyorum. Teyze: Bana bu parayı vermem gerektiği söylendi senin ihtiyacın varmış dedi. O bayram öyle onun sayesinde gittim ve bunu da uzun müddet kimseye anlatamadım.

İkinci olay ise yine öğrencilik. Cepte okulda çıkan tabldot yemeği bile alacak para kalmamış. Ayın 7 sinde öğrenim kredisi yatıyor ona da bir veya iki gün var. Yemek alamadım için moralim bozuk eve gidiyorum kahvaltılıklardan yiyeceğim. Canım yemek de yemek istiyor. Şimdi bir yemek fişi bulsam dedim kendi kendime. Sıcak bir yaz günü, yaprak kımıldamıyor öyle bir hava ve ben bunu söyleyip yürürken ayaklarımın dibinde yemek fişi resmen farketmem için bi havalanıyor bi yere düşüyor. Dediğim gibi havada rüzgar esinti hiç bir şey yok. Okuldan da çok uzaklaşmamıştım yerden aldığım gibi geri döndüm ve yemeği o fiş sayesinde yiyebildim.

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Yurdaer Elay
Onur Tunç Aldı yazdı:

 

 

Kısmetinizde varmış bir şekilde birileri vesile olmuş ve size ulaşmış. Tüm bunların bizlere yapılan bir bağış değil de emanet olduğuna inanıyorum. Zamanı gelince siz de birileri için vesile olup emaneti yeni sahibine iletmelisiniz :) 

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
Ali Darbaz

Pekde esrarengiz sayılmaz ama, buda bir şans diyeyim. İyilik dalgasıda olabilir. 

Babam biz çok küçükken verem illetine yakalanıyor. Veremden dolayı hastane hastane geziyor. 

2 çoçuk var boğazı doyacak. Gürbetci eşi ile İstanbula yeni yerleşmiş bir adam nerden bulsun parayı. 

Sivas'da vereme yakalanmış ama istanbulda haberi olmuş. İşemi gitsin hastaneyemi. Hazır parayı yiyoruz. 

Babam adalardaki verem hastanesinde dahi yatmış, günlerce hastanelerde yatmış. 

 

Bir gün bir gazete küpürü görüyor. Orda bir doktor ameliyat ile bu sorunu çözeceğini yazmış. Sene 1989 - 90 lı yıllar. 

Babam elinde gazeteden kestiği küpürle doktora gidiyor. Doktor amileyatı ücreti çıkarıyor. Dünya para, nerden bulsun adamcağız. 

Yıllarca hastalık yüzünden bir kariyer yapamamış, düğünde takılanları hazır yemiş. Parası yok. Annemle doktora gitmişler, gazete küprünüde doktorun masasına koymuşlar. 

Doktor hanım , "peki ameliyatınızı ben yapacağım ücret istemiyorum" demiş. Haydarparaşa da ameliyat oldu, babam iyileşti hayata geri döndü. 

 

İş verimi biraz düşmüştü ama iki evladını babasız bırakmamıştı. Sonra işte bu hipermiler Ali arkadaşınız yetiştirdi. Bende ona çok seveceği torununu verdim. 

 

 

  • Beğen 5
Yorum bağlantısı
Sani Gerşon

Veremin ameliyatı olduğunu bilmiyordum. Geçmiş olsun.

Heybeliada'da sanatoryum var, oraya yatmış anladığım kadarıyla.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Ali Darbaz
Sani Gerşon yazdı:

Veremin ameliyatı olduğunu bilmiyordum. Geçmiş olsun.

Heybeliada'da sanatoryum var, oraya yatmış anladığım kadarıyla.

 

Sırtından ameliyat ettiler , ciğerinin yarısı alındı. 

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Erhan Doruk

Burada Sabri Bey i anmadan olmaz. 

 

Önder Özcan yazdı:

O hani ellerimizi şey yapıyoruz ya. Hani sırayla. Onu şey yaparken oluyo o. Öyle oluyo :D

😁 Sırrı videoda

  • Mutlu 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek
Mahmut Yıldız yazdı:

Okuyup üfleme işine ben de çok inanmazdım

 

Ben inanırım... 

Benim ellerim siğil dolu idi. Doktorların verdiği damlalar ilaçlar hiç bir işe yaramıyordu. 

ilaçla kuruyor gibi görünüyor, ancak sonra yine çıkıyordu.. 

Teyzenin biri okudu, bir haftada hepsi döküldü ve bir daha çıkmadı.. 

  • Beğen 6
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...