Ali Gürsoy 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 20 yıl çalışma karşılığında işçisinin hakkını zerre kadar yemeyen firmayı arkasından kim vurabilirki. Arkasından vurulabiliyorsa hata nerede acaba? Yanlış anlamayın beni Bir işveren olarak düşüncelerim bu şekilde , 20 sene boyunca hakkının yendiğini düşünerek aynı yerde kalmış bir kişi var ise hata ondadır . 20 sene içerisinde iş veren olarak yanımda çalışan kişi ile azda olsa bağ kurar ve parasını , hakkını sonuna kadar verirdim . Bir kişi aynı yerde 20 sene çalışabiliyorsa o kişi işinden ve şartlarından memnun demektir . İş hayatındaki hatalar ve katlanma süresi maksimum 5 senedir . 20 sene hak hukuk davası için çok uzun ve aşınmalı bir süreçtir . 1 Yorum bağlantısı
Sabri Güngör 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 20 yıl çalışma karşılığında işçisinin hakkını zerre kadar yemeyen firmayı arkasından kim vurabilirki. Arkasından vurulabiliyorsa hata nerede acaba? İlkay Kardeşim 20 yıl işçi sigortasının asgari ücretten ödendiğini bilmiyor'mu? her ay bordro'ya imza atmıyor'mu bunları bile bile 20 sene çalışıp emekli olacağı zaman arıza çıkarana söylenecek söz burada yazılmaz 2 Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) İlkay Kardeşim 20 yıl işçi sigortasının asgari ücretten ödendiğini bilmiyor'mu? her ay bordro'ya imza atmıyor'mu bunları bile bile 20 sene çalışıp emekli olacağı zaman arıza çıkarana söylenecek söz burada yazılmaz İşsiz kalmak korkusuyla ses çıkaramamak çok etkili bir savunmadır, hele bir de artık bıçak kemiğe dayandı itiraz ettim hakkımın yenmesine ve sonucunda işten çıkardılar diyip işe iade davası açılırsa mağdurluk ıspatlanmış oluyor İşsiz kalacağınızı bilseniz sesinizi çıkarabilir misiniz? Yeri geliyor haksız bir müşteriye bile aman diyip tamam demiyor musunuz? 13 Kasım 2013 tarihinde Mert Yeldan tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Sabri Güngör 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 İşsiz kalmak korkusuyla ses çıkaramamak çok etkili bir savunmadır, hele bir de artık bıçak kemiğe dayandı itiraz ettim hakkımın yenmesine ve sonucunda işten çıkardılar diyip işe iade davası açılırsa mağdurluk ıspatlanmış oluyor İşsiz kalacağınızı bilseniz sesinizi çıkarabilir misiniz? Yeri geliyor haksız bir müşteriye bile aman diyip tamam demiyor musunuz? Mert hak sence nedir? Seninle bir konuda anlaştık, alacağın belli, alacağına karşılık yapacağın hizmet belli, iş bitiminde sen diyorsun ki ben daha fazla isterim,şimdi sence bu hak'mıdır? ha hala evet usta bu hak diyorsan Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Arkadaşlar, bu yapılan etik değil.. Yıllarca o firmadan ekmek yenmiş.. Evet karşılığında hizmet verilmiş ama bir sebeple o şekilde anlaşılmış.. Bu yasal olmasa da bir anlaşmadır, bir sözdür. Aldığın parayı helal ettirmek de gerekir.. Bu yapılacak işlem doğrultusunda firmaya çok ciddi bir ceza yükü gelir.. Hatta küçük firmaları batırabilecek kadar yük gelir.. Emekli maaşı umduğunuz kadar etkilenmez.. Yani iki kat maaş almazsınız. Şayet illaki bir şeyler alacağım diyorsanız, dava açmayın, gidip konuşun nakit para isteyin.. Bence firmaya yazık, ceza yükü çok ağır. 4 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 İş hayatındaki hatalar ve katlanma süresi maksimum 5 senedir . 20 sene hak hukuk davası için çok uzun ve aşınmalı bir süreçtir . Teknik olarak, ücretimi eksik aldım diye son 5 yıl, primim eksik yatmış diye son 10 yıla dava açılabiliyor... Bu davalar da çok uzun sürede çözümlenebilen davalardır. Çünkü done lazım.. Belge lazım.. belge yoksa, bilir kişi raporları, odaların raporları lazım.. Yani önce gelir tespiti yapılır diye biliyorum.. Bir ekleme Son 10 yılda maaşı yarı yarıya gösterilmiş bir işçinin emekli maaşı 200 lira civarında etkilenir. 1 Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Mert hak sence nedir? Seninle bir konuda anlaştık, alacağın belli, alacağına karşılık yapacağın hizmet belli, iş bitiminde sen diyorsun ki ben daha fazla isterim,şimdi sence bu hak'mıdır? ha hala evet usta bu hak diyorsan Şunda anlaşalım abi, konuştuğun maaş üstünden sigorta yaptırılması gerekirken daha eksiğini yatırmak hak mı? Ben bunu diyorum sadece. Daha fazla istesin demiyorum, primi maaşından yatırsın diyorum sadece. Ayrıca primi eksik göstermek vergi kaçırmaktır. Vergi kaçırmanın günahı 75 milyona değil bu ülkeye gelmiş ve geçmiş tüm vatandaşların hakkıdır. Arkadaşlar, bu yapılan etik değil.. Yıllarca o firmadan ekmek yenmiş.. Evet karşılığında hizmet verilmiş ama bir sebeple o şekilde anlaşılmış.. Bu yasal olmasa da bir anlaşmadır, bir sözdür. Aldığın parayı helal ettirmek de gerekir.. Bu yapılacak işlem doğrultusunda firmaya çok ciddi bir ceza yükü gelir.. Hatta küçük firmaları batırabilecek kadar yük gelir.. Emekli maaşı umduğunuz kadar etkilenmez.. Yani iki kat maaş almazsınız. Şayet illaki bir şeyler alacağım diyorsanız, dava açmayın, gidip konuşun nakit para isteyin.. Bence firmaya yazık, ceza yükü çok ağır. Etik olmayan nedir abi? Tam olarak şu dersen ona göre cevap yazayım Maaş konusunda evet anlaşıyorsun maaş+sigorta diyor e sigortayı neden maaş üstünden göstermiyor?Hem suç hem günah hem haksızık. Maaşı umduğu kadar tabiki etkilemez. Ama hakkettiği tazminatı alabilir sadece. 1 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Etik olmayan nedir abi? Tam olarak şu dersen ona göre cevap yazayım Baştan kabul ettiği bir şeye emekliliği gelince hoplaması... Kabul etmediyse işe başlamasaydı... 1 Yorum bağlantısı
Sabri Güngör 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Baştan kabul ettiği bir şeye emekliliği gelince hoplaması... Kabul etmediyse işe başlamasaydı... Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) Baştan kabul ettiği bir şeye emekliliği gelince hoplaması... Kabul etmediyse işe başlamasaydı... Sİz çalışanlarınıza söylüyor musunuz priminizi asgari ücretten yatırırım diye? Bunu söyleseniz bile yapılan vergi kaçırmak. Vergi kaçırmaya teşvik ediyorsunu Beni işe aldınız, 2 ay sonra geldim size sigorta primimi eksik yatırdığınızı söyledim. Düzeltin dedim. Düzeltmiyorum dediğinizde, ben ne yapacam? İşe muhtaçsam susup çalışacam. Susmayıp, mahkemeye gitsem zaten yine çıkartacaksınız. Başka olur yol söyleyin? Kaçırmasın kimse vergi kimse de hakkını bu şekilde aramasın. 13 Kasım 2013 tarihinde Mert Yeldan tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Sİz çalışanlarınıza söylüyor musunuz priminizi asgari ücretten yatırırım diye? Bunu söyleseniz bile yapılan vergi kaçırmak. Vergi kaçırmaya teşvik ediyorsunu Beni işe aldınız, 2 ay sonra geldim size sigorta primimi eksik yatırdığınızı söyledim. Düzeltin dedim. Düzeltmiyorum dediğinizde, ben ne yapacam? İşe muhtaçsam susup çalışacam. Susmayıp, mahkemeye gitsem zaten yine çıkartacaksınız. Başka olur yol söyleyin? Kaçırmasın kimse vergi kimse de hakkını bu şekilde aramasın. Vergi kaçırmayı teşvik yada özendirme boyutuna çıkmadım.. Oraya çıkarsam vergiyi kaçıran işçidir.. işveren değil... Ödenen stopaj da ssk primi de işçinin maaşından kesilir.. Geçmişte işine geliyordu, şimdi gelmiyor.. Şimdi dava açıldığında, işveren işçiden kesmiş de devlete ödememiş gibi görünüyor.. Oysa ki işçiden hiç kesilmedi o.. Yada kesilen kısmı zaten yatırıldı.. Diğer kısma gelince, Aldığın para ile imzaladığın bordro bir birini tutmayınca bunu fark edersin.. Dersin ki bu neden böyle, düzeltin.. Düzeltmiyorlarsa kabul etmediğini söylersin.. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) Vergi kaçırmayı teşvik yada özendirme boyutuna çıkmadım.. Oraya çıkarsam vergiyi kaçıran işçidir.. işveren değil... Ödenen stopaj da ssk primi de işçinin maaşından kesilir.. Geçmişte işine geliyordu, şimdi gelmiyor.. Abi bu durumda kaçıran işçi değil iş veren. Çünkü yüksek tutardan gösterilse prim, daha çok vergi alacak devlet (stobaj,damga ıvır zıvır). Sgk'ya daha çok para girişi olacak. SGK'lı çalışan iş kazasında hayatını kaybetse, ihmali olandan SGK, çalışanın ömrü boyunca ki maliyetini kadar tazminat alıyor. SGK'da, Devlette bu şekilde düşünüyor. Şimdi dava açıldığında, işveren işçiden kesmiş de devlete ödememiş gibi görünüyor.. Oysa ki işçiden hiç kesilmedi o.. Yada kesilen kısmı zaten yatırıldı.. 1500TL çalışanın cebine girerken sen 900TL'den prim ödüyorsun. Sonuç itibari ile çalışanın cebine para girdi mi girdi. Bunu göstermeyen kim? İş veren. İş veren kaçırmış oluyor bu durumda. Diğer kısma gelince, Aldığın para ile imzaladığın bordro bir birini tutmayınca bunu fark edersin.. Dersin ki bu neden böyle, düzeltin.. Düzeltmiyorlarsa kabul etmediğini söylersin.. Farkettin bu durumu, iş verene söyledin adam işine geliyorsa çalış gelmiyorsa kapı dedi. İş muhtaçsan yutmaktan başka yolun var mı? Bakın bazı şeyler var, bunlar hayatın olağan akışına ters olamaz. Muhtaç olan adamın kötü şartları kabul etmesi kolaydır. Zaaftan faydalanmadır. Çalışırken bu durumdan dolayı dava açması da gayet doğal haktır. 13 Kasım 2013 tarihinde Mert Yeldan tarafından düzenlendi 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Yok Mert... İşçi sigortamı tam göster diyince, işveren diyor ki.. Hay hay göstereyim ama o zaman maaşın 1500 değil 1300 olur.. Genelde işçinin cevabı şu : Aman kalsın o zaman... 1 Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Yok Mert... İşçi sigortamı tam göster diyince, işveren diyor ki.. Hay hay göstereyim ama o zaman maaşın 1500 değil 1300 olur.. Genelde işçinin cevabı şu : Aman kalsın o zaman... Böyle diyene hiç denk gelmedim, ama olmayacak şey de değil tabi. 1 Yorum bağlantısı
Özcan Cepheci 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) Bu durumlarda üç taraf ve üç bakış açısı var İşçi ,İşveren ve Devlet işçi geçine bilecek seviyede iyi maaş alabileceği iş arıyor.İşveren işlerini yürüttürüp iyi para kazanabileceği az paraya çalışacak İşçiler arıyor.Devlet ise işçiden'de para kazanayım işverenden'de şekline yaklaşımlar içerisinde.İşveren olarak düşünelim Elinizde yapılması gereken bir iş var ve bunu kendiniz yapamıyorsunuz ne yapasınız ? Bu işi en ucuza ve en iyi yaptırabileceğiniz birini ararsınız. İşi yapacak olan kişiler vasat ise az paraya razı olurlar ,işin uzmanları ise fiyatı yüksek tutarlar.İşverende genelde vasat işçiyi tercih ediyor. İşçi açısından becerikli ve işinizin ehli iseniz genelde fiyatınız yüksektir ve ona göre iş ararsınız sizin yeteneklerinize ihtiyacı olan işveren karşılığını vermeye hazır oluyor.İşi az yapabilen biri iseniz ve acil işe ihtiyacınız varsa öncelikle elinize geçecek paraya bakarak her koşula evet dersiniz. Bir süre sonra işinizde uzmanlaşırsınız fakat çalışma şartlarında birşey değişmiyor İşveren nasıl olsa bu bana göbekten bağlı diyerek'ten hiç bir iyileştirmede bulunmuyor yıllar geçince biriken tazminat alacakları'da oluşunca işçinin işten ayrılması dahada zorlaşıyor.İşveren aslında bu durumları farkında nasıl olsa işten ayrılamaz diyerekten aynı düzeni devam ettiriyor.Aslında doğru adım atarak ya dürüst davranmalı hakkını vermeli yada yol yakınken iş aktini fesih etmeli.Fakat her iki seçenek de işverenin işine gelmiyor çünkü uzmanlaşmış bir elemanı çıkarırsa yerine aynı fiyata başka eleman bulamıyacağını biliyor çünkü vermiş olduğu ücret aslında o işin rayicinin altında.İşçide tazminatımı yakmıyayım diyerek devam ediyor en sonunda ipler iyice gerildiğinde durum patlak veriyor. İşveren her halikarda ucuza kalifiye eleman çalıştırmış durumda İşe ilk aldığı eleman ile yıllar sonraki eleman aynı statüde tutulmamalı idi ve bunun karşılığını ödemeli idi. Ödiyemiyecek ise daha ucuz bir işçi seçmeli ona göre iş yaptırıp daha az verim almalı idi. Bu bir nevi işe başlarken bir şöförlü kamyonet kiralayıp bir süre sonra kamyonetin sahibi büyük kamyon alıyor ve kamyonu aynı şartlarla kullanmanıza benziyor eninde sonunda kamyonun sahibi yeter birader yıllardır kamyonet parasına kamyon çalıştırıyorsun ver artık biriken farkı diyecektir. Devlet ise bu işte genelde hangisi kazanırsa kazansın son kazanan benim diyen taraftır. İşçinin dava açması sonucu işverenden iyi para alabiliyor işveren dürüst çalışıp herşeyi kitabına uygun yaparsa yine kazanıyor. Benim düşüncem herkes biraz dürüst davranmalı karşındakini salak yerine koyup sonuna kadar kullanmamalı, İşverenler gayet iyi biliyor piyasadaki işlerin rayiç değerlerini .Bir işi yapmanın değeri net olarak belirtiliyorsa arka tarafta yapılan kesintiler işçiyi ilgilendirmez işverenin sorumluluğundadır. 13 Kasım 2013 tarihinde Özcan Cepheci tarafından düzenlendi 3 Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) Bu durumlarda üç taraf ve üç bakış açısı var İşçi ,İşveren ve Devlet işçi geçine bilecek seviyede iyi maaş alabileceği iş arıyor.İşveren işlerini yürüttürüp iyi para kazanabileceği az paraya çalışacak İşçiler arıyor.Devlet ise işçiden'de para kazanayım işverenden'de şekline yaklaşımlar içerisinde.İşveren olarak düşünelim Elinizde yapılması gereken bir iş var ve bunu kendiniz yapamıyorsunuz ne yapasınız ? Bu işi en ucuza ve en iyi yaptırabileceğiniz birini ararsınız. İşi yapacak olan kişiler vasat ise az paraya razı olurlar ,işin uzmanları ise fiyatı yüksek tutarlar.İşverende genelde vasat işçiyi tercih ediyor. İşçi açısından becerikli ve işinizin ehli iseniz genelde fiyatınız yüksektir ve ona göre iş ararsınız sizin yeteneklerinize ihtiyacı olan işveren karşılığını vermeye hazır oluyor.İşi az yapabilen biri iseniz ve acil işe ihtiyacınız varsa öncelikle elinize geçecek paraya bakarak her koşula evet dersiniz. Bir süre sonra işinizde uzmanlaşırsınız fakat çalışma şartlarında birşey değişmiyor İşveren nasıl olsa bu bana göbekten bağlı diyerek'ten hiç bir iyileştirmede bulunmuyor yıllar geçince biriken tazminat alacakları'da oluşunca işçinin işten ayrılması dahada zorlaşıyor.İşveren aslında bu durumları farkında nasıl olsa işten ayrılamaz diyerekten aynı düzeni devam ettiriyor.Aslında doğru adım atarak ya dürüst davranmalı hakkını vermeli yada yol yakınken iş aktini fesih etmeli.Fakat her iki seçenek de işverenin işine gelmiyor çünkü uzmanlaşmış bir elemanı çıkarırsa yerine aynı fiyata başka eleman bulamıyacağını biliyor çünkü vermiş olduğu ücret aslında o işin rayicinin altında.İşçide tazminatımı yakmıyayım diyerek devam ediyor en sonunda ipler iyice gerildiğinde durum patlak veriyor. İşveren her halikarda ucuza kalifiye eleman çalıştırmış durumda İşe ilk aldığı eleman ile yıllar sonraki eleman aynı statüde tutulmamalı idi ve bunun karşılığını ödemeli idi. Ödiyemiyecek ise daha ucuz bir işçi seçmeli ona göre iş yaptırıp daha az verim almalı idi. Bu bir nevi işe başlarken bir şöförlü kamyonet kiralayıp bir süre sonra kamyonetin sahibi büyük kamyon alıyor ve kamyonu aynı şartlarla kullanmanıza benziyor eninde sonunda kamyonun sahibi yeter birader yıllardır kamyonet parasına kamyon çalıştırıyorsun ver artık biriken farkı diyecektir. Devlet ise bu işte genelde hangisi kazanırsa kazansın son kazanan benim diyen taraftır. İşçinin dava açması sonucu işverenden iyi para alabiliyor işveren dürüst çalışıp herşeyi kitabına uygun yaparsa yine kazanıyor. Benim düşüncem herkes biraz dürüst davranmalı karşındakini salak yerine koyup sonuna kadar kullanmamalı, İşverenler gayet iyi biliyor piyasadaki işlerin rayiç değerlerini .Bir işi yapmanın değeri net olarak belirtiliyorsa arka tarafta yapılan kesintiler işçiyi ilgilendirmez işverenin sorumluluğundadır. Tam olarak olay budur Yok Mert... İşçi sigortamı tam göster diyince, işveren diyor ki.. Hay hay göstereyim ama o zaman maaşın 1500 değil 1300 olur.. Genelde işçinin cevabı şu : Aman kalsın o zaman... İleti 99 a bakınız, ayrıca bunu anca işi bilmeyenler belki kabul eder ve en büyük hatalardan biridir:) Baştan kabul ettiği bir şeye emekliliği gelince hoplaması... Kabul etmediyse işe başlamasaydı... Ya baştan böyle olmadıysa 13 Kasım 2013 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Şahin Topaloğlu 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Çıktılar incir ağacına yediler hamını mamını aşşağı düşünce gördüler......biiiiiiiip len bip.... Süha kardeşim senin adına çok sevindim. 2 Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 (düzenlendi) İlkay Kardeşim 20 yıl işçi sigortasının asgari ücretten ödendiğini bilmiyor'mu? her ay bordro'ya imza atmıyor'mu bunları bile bile 20 sene çalışıp emekli olacağı zaman arıza çıkarana söylenecek söz burada yazılmaz Asgari ücret ödendiğini bilmek dışında yazdıklarının hiçbiri ve buna ilave daha çok şeyde yoksa ne olurdu ustam 13 Kasım 2013 tarihinde Ali Cihangiroğlu tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Baştan kabul ettiği bir şeye emekliliği gelince hoplaması... Kabul etmediyse işe başlamasaydı... Baştan kabul edilmediyse ve geri kalan herşey için ileti 99 Yorum bağlantısı
Misafir 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 İlkay Kardeşim 20 yıl işçi sigortasının asgari ücretten ödendiğini bilmiyor'mu? her ay bordro'ya imza atmıyor'mu bunları bile bile 20 sene çalışıp emekli olacağı zaman arıza çıkarana söylenecek söz burada yazılmaz Sabri abi benim demek istediğim işletme adamın hakkını vermiş olsa mahkemeden ne çıkarki? Versin adamın hakkını. İşine gelmiyorsa çalışmasın mantığı ise yorum yapılack gibi değil bence. Özellikle b.şehir harici yerlerde adam itiraz etsede haram edip çalışmak zorunda kalıyor. Neden mi? %90 işletmeler böyle de o yüzden. Yeni işimde yaklaşık 4. Ayım. Prim zaten asgari ücret yatıyor diyecek bişey yok haricinde maaş farkı ve mesailerimden tam 360 tl m yendi. İşime gelmiyorsa çalışmayayım tabi değilmi öyle yazılan kısımlar var. Ne yapayım? Çıkayım işten evet? işine gelirse deyip beni sömüren adamdan hakkımı istemek mi etik olmayan? Sabri abi sana ceuaben yazmadım. :çiçek smileyi: Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Aramızda hiç iş verenle primim düşük olsun ama maaşım şu kadar olsun diye pazarlık yapan oldu mu? Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Ali burada yazdıklarım türkiye gerçekleridir. her yazdığım sana hitaben değildir. Bu sebeple ileti 99 u okumadığımı belirtmek istiyorum. Yorum bağlantısı
Mert Yeldan 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Ali burada yazdıklarım türkiye gerçekleridir. her yazdığım sana hitaben değildir. Bu sebeple ileti 99 u okumadığımı belirtmek istiyorum. Abi, çalışanına maaşın şu olur ama primini şundan yatırırım dedin mi ilk görüşmede? kişisel değilse cevap verir misin Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 13 Kasım 2013 Paylaş 13 Kasım 2013 Ali burada yazdıklarım türkiye gerçekleridir. her yazdığım sana hitaben değildir. Bu sebeple ileti 99 u okumadığımı belirtmek istiyorum. Bende bana yazdın demedim zaten, ileti 99 da film adı gibi oldu neyse buda Türkiye nin diğer gerçeklerindendir yalnız. 1 Yorum bağlantısı
Recommended Posts