Misafir 2 Mayıs 2013 Paylaş 2 Mayıs 2013 Hayatımın en güzel simidini yedim bu akşam. Eeeeh Muhammed, zaten iyice yufkalaşmış yüreğim, boğazıma düğümlendi herşey, sen çok yaşa emi, mutlu yaşa kardeşim. Yorum bağlantısı
Hikmet Demirtaş 2 Mayıs 2013 Paylaş 2 Mayıs 2013 Bastığın yerleri ''toprak!'' diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. - Mehmet Âkif Ersoy - Bu toprakların üstünde rahatça yaşıyorsak altındakilerin sayesinde.. Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 2 Mayıs 2013 Paylaş 2 Mayıs 2013 Hayatımın en güzel simidini yedim bu akşam. Yağmur yağmıştı gündüzleyin. Bu sebeple akşam hava soğuktu biraz. Her zamanki gibi yine eve dönüyordum ışıklardan ışıklara. Bir ışıkta usulca yanıma yaklaştı, camı açtım. Ben ki üzerimde pamuk gömlek, onun üzerinde pamuklu ceketle arabada üşüyordum, O'nunsa üzerinde sadece eski bir kazak vardı yol ortasında. Yanakları pembe pembeydi, soğuktan konuşamıyordu bile. Parmağıyla 1 işareti yaparak kısık bir sesle "Alır mısın?" dedi. Önce ihtiyacım yok dedim ama gözlerine bakınca kıyamadım, aldım bir tane. Ve çıkardım 1 TL verdim, gündüz 50 Kuruş'a satılan simide. Işık yeşil yandı, hayırlı işler diledim ve devam ettim bir sonraki ışığa doğru. Ta ki onu da geçince aklım yerine geldi. Yaşı henüz 12-13 civarıydı, gecenin bir yarısı bitirememiş simitlerini, bu yüzden gidemiyordu evine. Gerisin geriye döndüm ışıklardan. Vardığımda yine oradaydı. Çağırdım yanıma, "Bitince ne yapacaksın?" dedim. Eve gideceğim Abi, dedi. Kaça verirsin tamamını, dedim, şaşırdı önce "Ne verirsen Abi" dedi. Olmaz dedim, bir fiyat biç ve söyle bana. Kendi kendine "16 tane var" diyerek parmaklarıyla hesap yapmaya başladı. Gülümseyerek "5 lira verir misin Abi?" dedi. Ver hepsini dedim, üzerine bir koyarak 6 lira uzattım. Poşete koyarken gözlerinin içi gülüyordu sanki, "Hayırlı geceler Abi" dedi, sevinçle uzaklaştı. Oysa ben eve gelesiye kadar çocuk gibi ağladım direksiyon başında... Bu ne, ne yapacağız bu kadar simidi, dediler evde, anlatamadım içimde kopan fırtınayı... Yemek yemedim o gece, simit yedim. Hayatımda yediğim en güzel simidi hem de.... Alıntıdır. :elveda: 1 Yorum bağlantısı
Hikmet Demirtaş 9 Mayıs 2013 Paylaş 9 Mayıs 2013 < Hindistan’da filleri yetiştirmek için, onları küçücükken kalın bir zincirle bir kazığa bağlarlar... Tabi bu yavru filin bu zinciri koparabilmesi, kırabilmesi ya da kazığı söküp atabilmesi mümkün değildir... Küçük fil önceleri bundan kurtulm...ak için tüm gücüyle uğraşır, defalarca dener ama sonucu değiştiremez, özgürlüğüne kavuşamaz... Yıllar geçer, fil kocaman olur... Bağlı olduğu kazığın ve zincirin onlarca katına gücü yetebilir artık... Ama fil asla böyle bir girişimde bulunmaz... O özgür olamayacağına inanmıştır, artık kırılamayan şey, filin zinciri değil inancıdır. Buna psikolojide "Öğrenilmiş Çaresizlik" deniyor... 3 Yorum bağlantısı
Misafir 10 Mayıs 2013 Paylaş 10 Mayıs 2013 Çok hayvan sever dostlarım var benim Kimisi koynunda yılan besler Kimisi cebinde akrep taşır Kimisi geceleri koyun sayar Kimilerinin de aklında tilkiler dolaşır.... Yorum bağlantısı
Görkem Azizoğlu 10 Mayıs 2013 Paylaş 10 Mayıs 2013 Söylediklerinde hakikat yoksa Hak katında hakkın yoktur. DDT Yorum bağlantısı
Burak Özdemir 8 Haziran 2013 Paylaş 8 Haziran 2013 ağlama mazlum babam ağlama naçar babam kara gün geçer babam heyyyyyyy Fatih kısaparmak 1 Yorum bağlantısı
Misafir 13 Haziran 2013 Paylaş 13 Haziran 2013 Günlerden birgün şeytanın yolu bir köye düşmüş.Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlıolan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş. Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağınınipini biraz gevşetmiş. Buzağı bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeyedaha fazla dayanamamış debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş. Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunubuzağıya vurunca yavru yere yığılmış. Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş. Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin ´gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş. Silah sesini duyan koca , karısını yerde cansız yatar babasınıda elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş. Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam , bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş. Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan; "BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER, BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ" demiş. Şeytan ayrıntıda gizlidir.Bu kıssadan hisseden alacağımız çok ders var. Yorum bağlantısı
Murat Bal 13 Haziran 2013 Paylaş 13 Haziran 2013 Doğruyu söylemekten korkanlar, hayatları boyu yalanlarla yaşamak zorunda kalır. Murat BAL Yorum bağlantısı
Ali Karadağ 18 Haziran 2013 Paylaş 18 Haziran 2013 İnsanları % 7 Söylediğiniz şey, %38 nasıl söylediğiniz, %55 beden diliniz etkilemektedir ! Bununla ilgili olarak sizlerle gerçek hayatta yaşanmış bir sevgi hikayesini paylaşmak istiyorum Britanya’da dünya’ya gelen ikizlerin inanılmaz hikayesi; Doktorların aralarında birinin yaşama şansı olmadığına karar vermesiyle başladı. İkizler önce ayrı ayrı küvezlere konuldu. Ancak aynı hastanedeki “kural tanımaz” bir hemşire, iki kardeşi aynı kuvöze koydu. Sağlıklı olan bebek, iç güdüsel bir şekilde ölümü bekleyen kardeşine sarıldı. Bu sarılışın etkisiyle hayatından ümit kesilen kardeşin kalp atışı ve vücut ısısı normale döndü. Britanya’da minik bir bebek, “yaşamaz” denilen ikizine sarılarak hayat fonksiyonlarının düzelmesini sağladı. Sizlerin de sevdiklerinize bol bol sarılmayı unutmamanız dileklerimle… Alıntı: T.BIYIKLI 2 Yorum bağlantısı
Aydın Sert 19 Haziran 2013 Paylaş 19 Haziran 2013 Doğru söze ne hacet Hocam, ellerinize sağlık. Yorum bağlantısı
Misafir 19 Temmuz 2013 Paylaş 19 Temmuz 2013 Maddi durumumuz küçükken çok yoktu, babam eve biraz baklava almıştı. O akşam çayla beraber bir güzel yedik. Ertesi gün yerli malı haftası vardı sınıfta... Annem de kavanozun içine 1 tane baklava koydu bir kaba da zeytin peynir falan, her neyse sınıfa girdim herkesin önünde börekler falan... Sınıfın en gıcık çocuğu başıma dikildi ve gülmeye başladı.. -O baklavayı fareler için getirdin galiba dedi Ben o anda utancımdan yerin dibine girdim herkes gülmeye başlamıştı. Ağlayarak okuldan çıktım eve gelip anneme bağırmaya başladım. -Nasıl bir tane baklava koyarsın sınıftakilerin çantalarında bir sürü yiyecek vardı bende ise bir baklava biraz zeytin yarım ekmek beni rezil ettin dedim. O anda annem kırgın bir şekilde; -Baklavalardan benim payıma düşen sadece buydu yavrum dedi. O anda kendimden nefret ettim anneme sarılmaya bile yüzüm kalmamıştı...Biliyorum annem bana kırılmaz ama ben kendime kırıldım böyle bir anneye bunu yaptığım için 10 yaşımdan beri her gece Allahın beni affetmesi için dua ederim... O zamandan bu zamana ağzıma almadığım tek tatlıdır baklava.. Ööööf Abdulsamet!!!! Sabah sabah Yorum bağlantısı
Volkan özyurt 26 Temmuz 2013 Paylaş 26 Temmuz 2013 Beni çok etkileyen bir yazıdır. Osman Gazi'nin akıl hocası Şeyh Edebali'nin türbesi Bilecik'te bulunmaktadır. iş için gittiğim Bilecik'te otogarda rastladım bu yazıya. geç kalma pahasına atladım taksiye Türbeye gittim. duamı edip, bu yazının olduğu bir çerçeve aldım. otobüse ise ucu ucuna yetiştim. o gün bu gündür duvarımdan indirmem bu nasihati. bilmeyenler için paylaşmak isterim: ŞEYH EDEBALİ'NİN OSMAN BEY'E NASİHATİ insanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. avun oğlum avun, güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın. ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin. öfken ve nefsin bir olup aklını yener. daima sabırlı, sebatli ve iradene sahip olasın. dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görünmeyenler ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır. ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir. bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. açık sözlü ol. her sözü üstüne alma. gördün söyleme, bildin bilme. sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbetin itibarın olmaz. üç kişiye acı: cahiller arasındaki alime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene. unutma ki yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. haklı olduğunda mücadeleden korkma. bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler... 2 Yorum bağlantısı
Hikmet Demirtaş 5 Eylül 2013 Paylaş 5 Eylül 2013 YILMAZ ÖZDİL' den RAKINeymiş efendim..Atatürk rakı içiyormuş.Aslandı o, aslan... ......Aslan sütü içecek tabii.*Hadi siz "dönülmez akşamın ufkundayız" diye ince ince başlayın, ben de size yıllar önce yazdığım yazıyı anlatayım...*İçki yasaklanabilir.Bence mahzuru yok.Ama rakı asla...Çünkü takunyalılar öyle zanneder ama, aslında "içki" değildir rakı.*Yurt sevgisidir örneğin...İki tek attın mı, "n'olacak bu memleketin hali?" diye endişelenmezsin aksi olsa!*Tıp bazen çaresizdir...O ilaçtır.Gurbete bile iyi gelir.*Kontörsüz muhabbettir.Büst gibi oturan adamın bile çenesini açar, gülümsetir.Kahkahadır.Acısıyla tatlısıyla hatıraları kaydeden hard disk'tir.*Botoks'tur bir nevi.En kaknemi bile bir başka görünür gözüne...Çirkin kadın yoktur, az rakı vardır.İçilir, güzelleşilir.*Herkesin gençlik hatası olabilir...Bira içersin.Sonradan para kazanıp tenise başlayınca, şarap içmeyi matah zannedersin. Amerika'da TIR şoförlerinin içtiği viskinin dublesine Etiler'de TIR parası ödersin, ayrı...*Kürkçü dükkánıdır.Döner dolaşır, gelirsin.*Orhan Gencebay'dır.Entel barlarda, sosyete kulüplerinde dinlemeye utanırsın...Ama hepimiz biliriz ki, ezbere bilirsin...İstediğin kadar ağız burun kıvır, altın plağı hep o alır.Tatlıses'tir.Realite'dir.*Çocuktur, ağlarsın.*Hele beyaz "p"eynir ile "k"avun olursa sağında solunda...Örgüttür.PRK...Ama bölücü değil, birleştirici örgüt.Türk'ü de içer, Kürt'ü de, Laz'ı da, Çerkez'i de. Sor bak, Ermeni'si de, Rum'u da, Yahudi'si de.*AB'cidir...Çünkü Rum öyle bir meze yapar ki, helali hoş olsun, Kıbrıs'ı veresin gelir!*Madem gıcıksın rakıya...Neden balık avlıyorsun o zaman kardeşim?Şerbetle mi yiyeceksin lüferi?Ne anlamı var deniz börülcesinin, rokanın, radikanın, cibezin...İnek miyiz biz?*Yanlış şiir okuyorsun...Hapse giriyorsun.(Üstüne, yanlış şair okuyorsun...)*Oku bak...Ne diyor dünya güzeli Orhan Veli:Şiir yazıyorumŞiir yazıp eskiler alıyorumEskiler verip musikiler alıyorumBir de rakı şişesinde balık olsam... (YILMAZ ÖZDİL) 7 Yorum bağlantısı
Hikmet Demirtaş 18 Eylül 2013 Paylaş 18 Eylül 2013 1 2 3 4 1) Sanma Canım Herkesi Sen Can-ı Dilden Yar Olur 2) Herkesi Sen Dost mu Sandın Belki Ol Ağyar Olur 3) Can-ı Dilden Belki Ol Alemde Bir Dildar Olur 4) Yar Olur Ağyar olur Dildar olur Serdar Olur Yavuz Sultan Selim’in bu güzel dizelerini; ister soldan sağa, ister yukardan aşağı okuyun (aynı renkli sözcükleri ardarda), aynı anlamı bulacaksınız. *Soldan sağa okuyacağınız ilk dize, yukardan aşağı okuyacağınız kırmızı dizenin aynı. *İkinci dize, yukardan aşağı okuyacağınız mavi dizenin aynı. Üçüncü ve dördücü de öyle…Bu simetrik matris şiirin dünyada “tek” olduğu söyleniyor; belki de öyledir.Bilgilerinize… alıntıdır. 4 Yorum bağlantısı
Recommended Posts