İçeriğe Yönlendir

Hidrojen


Mustafa Yönev

Recommended Posts

Mustafa Yönev

Herkese merhaba.Ben 2 yıldır bir hidrojen tesisinde Hidrojen üretim ve bakım teknisyeniyim.Şu anda kullandığımız araçlara benzin ile birlikte Hidrojen versek nasıl bir durumla karşılaşırız bu konu ile bilgisi olan arkadaş varmıdır? Ayrıca kullananlar var fakat güvenemiyorum zira H2 çok tehlikeli olan bir yakıt aşağıdaki linkte yapmışlar bunu bende yapabilirim fakat ne kadar güvenli olur.Deneyen duyan bilgisi olan varmı acaba?

http://www.cyberenerji.com/

Şuan da biz fabrikamızda çan fırın hatlarında atmosferik gaz olarak kullanıyoruz hidrojeni ve tamamen su dan üretiyoruz.

Yorum bağlantısı
Mehmet Kazancıoğlu

mustafa bey sizinde bahsettiğiniz gibi H2 çok tehlikeli bir gaz olmasına karşın depolanması ve hareket halinde bir araçta taşınması araçta bomba taşıma kadar riskli olacaktır.

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Depolama olmayacak elektroliz çıkşından direk motora verilecek her hangi bir depolama söz konusu değil.Benim bahsettiğim tehlike motora sıkınıtsı olur mu? Ben bütün güvelik prosedürlerini biliyorum..

Yorum bağlantısı
Talip Eren

Mustafa bey tam 1 sene sanayilerde zaman geçirdim,çok profesyonel olmasada bir ünite yaptım ve o zamanki aracımada takmıştım ancak tam verim alamadım.Forumda da konu açmıştım o zamanlar ama bulamadım şimdi.

Yorum bağlantısı
Mehmet Kazancıoğlu
(düzenlendi)

yani diyorsunuz ki hiç bir şekilde depolama olmayacak. bir tüp dolmayacak peki güzel kaza anında üretimi kesilebilecekmi bunun için bir kesici varmı araçlarda bulunan yakıt kesiciler gibi. depolama olmayacak ise iyi

gelelim sorunuza yanma ısı nedir? benzin ile aynımıdır? lpg de bunun için subapları ve pistonları korumak için yağlama sistemi öneriliyor böyle bir sistem uygulanabilirmi

tarihinde Mehmet Kazancıoğlu tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Depolama olmayacak elektroliz çıkşından direk motora verilecek her hangi bir depolama söz konusu değil.Benim bahsettiğim tehlike motora sıkınıtsı olur mu? Ben bütün güvelik prosedürlerini biliyorum..

Üstad elektroliz için enerjiyi nerden bulacaksın? erke dönergeci ile mi?

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Talip Eren
(düzenlendi)

Konumu buldum,başka bir konuyla birleştirilmiş

http://www.fordclubt...e__hl__hidrojen

Son yaptığım ünite 3 yıldır tornacı arkadaşın dükkanında yatıyor,bir ara almayacakmısın,ne yapayım bunu dedi,kromlarını kullan senin olsun demiştim.

tarihinde Talip Eren tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

yani diyorsunuz ki hiç bir şekilde depolama olmayacak. bir tüp dolmayacak peki güzel kaza anında üretimi kesilebilecekmi bunun için bir kesici varmı araçlarda bulunan yakıt kesiciler gibi. depolama olmayacak ise iyi

gelelim sorunuza yanma ısı nedir? benzin ile aynımıdır? lpg de bunun için subapları ve pistonları korumak için yağlama sistemi öneriliyor böyle bir sistem uygulanabilirmi

Evet abi depolama olmayacak kaza anında kesici işi nasıl olur elektrolizi yeni bir akü ile besleyeceğiz kaza anında elektriği kestimi olay tamamdır.Yanma olayı benzinle çok farklı hidrojenin yanması için herhangi bir kıvılcıma gerek yok bulunduğu ortamda %4 yer edindiğinde yanmaya başlıyor yani havada ki oksijenle birleştiğinde direk yanar.Subap ve pistonlar nasıl olur onları bilmiyorum işte abi.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

O zaman o aküden hidrojen üretmek yerine doğrudan elektrik motoru yap kayış hattına ekle :)

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Üstad elektroliz için enerjiyi nerden bulacaksın? erke dönergeci ile mi?

Ekstra bir akü olacak veya araçtaki akü de işimizi görür.

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Ekstra bir akü olacak veya araçtaki akü de işimizi görür.

saçmalıyorsun kusura bakma.

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mehmet Kazancıoğlu

Evet abi depolama olmayacak kaza anında kesici işi nasıl olur elektrolizi yeni bir akü ile besleyeceğiz kaza anında elektriği kestimi olay tamamdır.Yanma olayı benzinle çok farklı hidrojenin yanması için herhangi bir kıvılcıma gerek yok bulunduğu ortamda %4 yer edindiğinde yanmaya başlıyor yani havada ki oksijenle birleştiğinde direk yanar.Subap ve pistonlar nasıl olur onları bilmiyorum işte abi.

yanmaya başladığında çıkardığı ısı nedir onu bilmek gerekir. bu ayarlanabilirmi tabi kısıldıkça tasarruf azalıcaktır.

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

saçmalıyorsun kusura bakma.

Neden olamayacağının açıklamasını yaparmısınız abi ?

yanmaya başladığında çıkardığı ısı nedir onu bilmek gerekir. bu ayarlanabilirmi tabi kısıldıkça tasarruf azalıcaktır.

İstanbul da ICHET var onlarla sürekli bağlantıdayım teknik konularda yardım alabiliyorum bi araştırayım yanma ısısını.. destekleri çok iyi kendi yaptıkları şeylerde çok güzel hele bi eko karavan ları var iiçine bi bindim hiç inesim gelmemişti çok sağlam bi kuruluş

http://www.unido-ichet.org/

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
(düzenlendi)

Enerjiyi yoktan var edemezsin. Hidrojeni ürettiğin enerjiyi bile geri onu yakarken geri alamazsın.

Hidrojen enerji kaybağı değildir. Batarya malzemesidir diye düşün.

tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi
  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Çalıştığım tesisin Hidrojen depoladığımız tankı..100m3

7986l.jpg

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir: Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır. (Kelvin-PlanckBildirisi) ya da Verim asla 1 den büyük olamaz. şeklinde tanımlanabilir.bir başka izah da şöyle olabilir

tek kaynaktan ısı çekerek çalışan bir makina yapmak olası değildir Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkânsızdır. (Clausius Bildirisi)

Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz: Dalgalanma Teoremi). Aslında, dalgalanma teoreminin zamana göre tersinebilir dinamik ve nedensellik ilkesinden çıkan matematiksel kanıtı ikinci yasanın bir kanıtını oluşturur. Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu şekilde aslında fiziğin bir yasasından ziyade göreli olarak büyük sistemler ve uzun zamanlar için geçerli bir teoremi haline gelir. Ludwig Boltzmann tarafından tanımlanmıştır. Sisteme dışardan enerji verilmediği sürece düzenin düzensizliğe düzensizliğin de kaosa dönüşeceğini anlatır. Kırık bir bardağın durup dururken veya kırarken harcanan enerjiden daha azı kullanılarak eski haline döndürülemeyeceği örneği verilir klasik olarak. Yine aynı şekilde devrilen bir kitabı düzeltmek için devirirken harcanan enerjiden fazlasını kullanmak gerekir, potansiyel enerjinin bir kısmı ısıya dönüşmüştür ve geri getirilemez. Aynı zamanda evrendeki düzensizlik eğilimini de anlatır. Düzensizlik eğilimini anlatırken entropi kelimesini kullanır. Yunanca, en = ingilizcedeki 'in' gibidir, önüne geldiği kelimeye -de, -da eki verir ve tropos = yol kelimesinin çoğulu olan 'tropoi' (tropi diye telaffuz edilir) kelimesinden. Yani; "yolda").

  • Düzensizlik ya değişmez ya da artar. Örnek olarak difüzyon verilebilir. Ayrı duran maddeler bir arada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan oluşmuş ılık suyun, bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması imkânsızdır.
  • Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi eylemlerin nedenidir.
  • En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve bu da evrenin sonu demektir.
  • İleri sürülecek teoriler termodinamiğin 2. kanunuyla çelişmemelidir.
  • Entropi iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır. İki cam balona farklı sıcaklıklarda gaz, cam balonlar arasına da bir pervane konacak olursa ilk başta pervanenin döndüğünü görülecektir. Fakat sonra entropi arttığı için pervanenin dönmesi duracaktır.
  • Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.
  • Sistemin düzensizliği arttıkça artan herhangi bir fonksiyon rahatça entropi fonsiyonu olabilir. Örneğin bir bardak suyumuz olduğunu ve bunun içine bir damla mürekkep damlatıp gözlediğimizi düşünelim ve içeride neler olduğunu hayal etmeye çalışalım. Mürekkep molekülleri başlangıçta kısa bir süre bir arada bekleştikten sonra su içine dağılmaya başlayacaklardır. Çünkü kendilerine çarpan su molekülleri tarafından değişik yönlere itileceklerdir (su ve mürekkep maddelerinin kimyasal bağlarının birbirlerini itmeye elverişli olmalarından dolayı). Şimdi de olağanüstü bir bilgisayarın, sistemin bütün mümkün durumlarını sayabildiğini düşünelim. Sistemin bir durumu denildiğinde anlamamız gereken şey bir molekülün belirli bir koordinata ve belirli bir hıza; bir başka molekülun bir başka belirli koordinata ve hıza sahip olduğu konfigürasyondur. Bardaktaki mürekkep örneğinde bu tür durumların sayısının çok fazla olduğu açıktır. Zira bunların çok büyük bir kısmı mürekkebin moleküllerinin bardak içinde oraya buraya rasgele dağıldığı, düzensiz, yani yüksek entropili durumlara karşılık gelirler. Bizim algıladığımız düzeyde bunların hepsi homojen durumlardır. Çünkü karışıma baktığımızda o molekülün burada, bir başkasının şurada olmasına aldırmadan, mürekkebin homojen olarak dağıldığını söyleyebiliriz. Yani olağanüstü sayıda farklı mikroskopik durum tek bir makroskobik duruma, yani homojen duruma karşılık gelir.
  • Aslında sistemler bozulmamakta, enerji değişimi bazında en kararlı hali almaya çalışmaktadırlar. Hayatın anlamı da budur, yaşam entropi yollarından biridir, şekerin çaya çok daha çabuk karışmasını sağlayan kaşık işlevindedir.
  • Kapalı bir sistemde entropi her zaman artar. Kapalı sistem kısmı çok önemlidir. Sisteme enerji vermek suretiyle entropisi azaltılabilir. Dünya kapalı bir sistem değildir. Güneşten sürekli olarak enerji akmaktadır dünyaya, ve düzeni bu sağlar.
  • "Parçacık sayısı sonsuza giderken olması en muhtemel olan şey olur": Havaya bir miktar bozuk para atılsa hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca birdir. Biri dışında hepsinin tura gelme ihtimali daha çoktur. Yarısının yazı, yarısının tura gelme ihtimali daha da çoktur.İşte bu sonuncusu maksimum entropiye sahip olan sistemdir. Sonuç olarak entropinin artması, sistemin muhtemel olmayan durumdan daha çok muhtemel olan duruma doğru gitmesi demektir. İçinde bulunulan odadaki moleküllerin hepsinin odanın sağ köşesindeki bir noktaya toplanması mümkünse de bu koşulu sağlayan yalnızca bir konfigürasyon vardır. Oysa atomların odanın her yerine eşit dağıldığı daha çok konfigürasyon vardır.

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir: Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkânsızdır. (Kelvin-PlanckBildirisi) ya da Verim asla 1 den büyük olamaz. şeklinde tanımlanabilir.bir başka izah da şöyle olabilir

tek kaynaktan ısı çekerek çalışan bir makina yapmak olası değildir Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkânsızdır. (Clausius Bildirisi)

Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz: Dalgalanma Teoremi). Aslında, dalgalanma teoreminin zamana göre tersinebilir dinamik ve nedensellik ilkesinden çıkan matematiksel kanıtı ikinci yasanın bir kanıtını oluşturur. Mantıksal bakımdan ikinci yasa bu şekilde aslında fiziğin bir yasasından ziyade göreli olarak büyük sistemler ve uzun zamanlar için geçerli bir teoremi haline gelir. Ludwig Boltzmann tarafından tanımlanmıştır. Sisteme dışardan enerji verilmediği sürece düzenin düzensizliğe düzensizliğin de kaosa dönüşeceğini anlatır. Kırık bir bardağın durup dururken veya kırarken harcanan enerjiden daha azı kullanılarak eski haline döndürülemeyeceği örneği verilir klasik olarak. Yine aynı şekilde devrilen bir kitabı düzeltmek için devirirken harcanan enerjiden fazlasını kullanmak gerekir, potansiyel enerjinin bir kısmı ısıya dönüşmüştür ve geri getirilemez. Aynı zamanda evrendeki düzensizlik eğilimini de anlatır. Düzensizlik eğilimini anlatırken entropi kelimesini kullanır. Yunanca, en = ingilizcedeki 'in' gibidir, önüne geldiği kelimeye -de, -da eki verir ve tropos = yol kelimesinin çoğulu olan 'tropoi' (tropi diye telaffuz edilir) kelimesinden. Yani; "yolda").

  • Düzensizlik ya değişmez ya da artar. Örnek olarak difüzyon verilebilir. Ayrı duran maddeler bir arada olandan daha düzenlidir ve kendiliğinden karışmış sıcak ve soğuk sudan oluşmuş ılık suyun, bir daha sıcak ve soğuk diye ayrılması imkânsızdır.
  • Eskime, yaşlanma, yıllanma gibi eylemlerin nedenidir.
  • En düzensiz enerji ısıdır ve bir gün gelecek bütün enerji ısı olacaktır ve bu da evrenin sonu demektir.
  • İleri sürülecek teoriler termodinamiğin 2. kanunuyla çelişmemelidir.
  • Entropi iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak da tanımlanır. İki cam balona farklı sıcaklıklarda gaz, cam balonlar arasına da bir pervane konacak olursa ilk başta pervanenin döndüğünü görülecektir. Fakat sonra entropi arttığı için pervanenin dönmesi duracaktır.
  • Spor yapmak için bir parkta 100 metrelik bir koşu yapıldığını, 100 metrenin sonunda yorulup koşamayacak hale gelindiğini ve bir yere oturulduğu düşünülecek olursa koşarken harcanmış olan ve bir daha kazanılamayacak olan enerjiye entropi denir.
  • Sistemin düzensizliği arttıkça artan herhangi bir fonksiyon rahatça entropi fonsiyonu olabilir. Örneğin bir bardak suyumuz olduğunu ve bunun içine bir damla mürekkep damlatıp gözlediğimizi düşünelim ve içeride neler olduğunu hayal etmeye çalışalım. Mürekkep molekülleri başlangıçta kısa bir süre bir arada bekleştikten sonra su içine dağılmaya başlayacaklardır. Çünkü kendilerine çarpan su molekülleri tarafından değişik yönlere itileceklerdir (su ve mürekkep maddelerinin kimyasal bağlarının birbirlerini itmeye elverişli olmalarından dolayı). Şimdi de olağanüstü bir bilgisayarın, sistemin bütün mümkün durumlarını sayabildiğini düşünelim. Sistemin bir durumu denildiğinde anlamamız gereken şey bir molekülün belirli bir koordinata ve belirli bir hıza; bir başka molekülun bir başka belirli koordinata ve hıza sahip olduğu konfigürasyondur. Bardaktaki mürekkep örneğinde bu tür durumların sayısının çok fazla olduğu açıktır. Zira bunların çok büyük bir kısmı mürekkebin moleküllerinin bardak içinde oraya buraya rasgele dağıldığı, düzensiz, yani yüksek entropili durumlara karşılık gelirler. Bizim algıladığımız düzeyde bunların hepsi homojen durumlardır. Çünkü karışıma baktığımızda o molekülün burada, bir başkasının şurada olmasına aldırmadan, mürekkebin homojen olarak dağıldığını söyleyebiliriz. Yani olağanüstü sayıda farklı mikroskopik durum tek bir makroskobik duruma, yani homojen duruma karşılık gelir.
  • Aslında sistemler bozulmamakta, enerji değişimi bazında en kararlı hali almaya çalışmaktadırlar. Hayatın anlamı da budur, yaşam entropi yollarından biridir, şekerin çaya çok daha çabuk karışmasını sağlayan kaşık işlevindedir.
  • Kapalı bir sistemde entropi her zaman artar. Kapalı sistem kısmı çok önemlidir. Sisteme enerji vermek suretiyle entropisi azaltılabilir. Dünya kapalı bir sistem değildir. Güneşten sürekli olarak enerji akmaktadır dünyaya, ve düzeni bu sağlar.
  • "Parçacık sayısı sonsuza giderken olması en muhtemel olan şey olur": Havaya bir miktar bozuk para atılsa hepsinin tura gelme ihtimali yalnızca birdir. Biri dışında hepsinin tura gelme ihtimali daha çoktur. Yarısının yazı, yarısının tura gelme ihtimali daha da çoktur.İşte bu sonuncusu maksimum entropiye sahip olan sistemdir. Sonuç olarak entropinin artması, sistemin muhtemel olmayan durumdan daha çok muhtemel olan duruma doğru gitmesi demektir. İçinde bulunulan odadaki moleküllerin hepsinin odanın sağ köşesindeki bir noktaya toplanması mümkünse de bu koşulu sağlayan yalnızca bir konfigürasyon vardır. Oysa atomların odanın her yerine eşit dağıldığı daha çok konfigürasyon vardır.

http://www.hydrogencarsnow.com/

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk

Mustafa sen okuduğunu da mı anlamıyorsun kardeşim? Sevgili öğrencim.

NEvşehirde hidrojen madeni bulunmuş !!!

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Hocam ne yalan söyleyeyim yazdıklarınızın düzensizlik ya değişme ya artar kısmından sonrasını hiç bişey anlamadım..

Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Dakikada 2 litre hidrojen çıkarabilmek için 14 volt 70 amper ihtiyacımız oldu. Sonuç, hidrojen var ancak kayıp çok fazla.

Hadi kayıbı geçtik, motora giren hidrojen en fazla bir hafta içinde egzos'dan başlayarak motoru çürütecek. Motorun mekaniği uygun değil ki..

Yorum bağlantısı
Mustafa Yönev

Dakikada 2 litre hidrojen çıkarabilmek için 14 volt 70 amper ihtiyacımız oldu. Sonuç, hidrojen var ancak kayıp çok fazla.

Hadi kayıbı geçtik, motora giren hidrojen en fazla bir hafta içinde egzos'dan başlayarak motoru çürütecek. Motorun mekaniği uygun değil ki..

Soruma aradığım cevap bu..Abi bende bunu merak ediyordum hani motora her hangi bi zararı olurmu diye veya araca bu konuyu biraz açabilirmisiniz?

Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk
(düzenlendi)

Arkadaşlar hidrojen bir enerji kaynağı değildir. Çünkü hidrojen "yoktur". Yani bulunmaz. Bulunsaydı olurdu.

Elimizde hidrojen kaynağı su vardır ama su, hidrojenin tepkime ile oluşturacağı yanmanın sonucunda oluşmuş bir üründür. Yani enerjisini dışarı vermiştir, bileşik yapmıştır (H2O). Ordan ayrıştırmak için aynı enerjiyi geri vermeniz artı kayıplar lazımdır.

Hidrojenli araçlar sıfır emisyon değildir. çünkü hidrojeni yaparken enerji harcanır. hidrojen çok verimli bir aküdür.

Motora zararı olmayacak kadar az hidrojen üretirsin o akü ile :) (senin projedeki akü)

10 harcayıp 8 hirdojen üreteceksin. Sonra bunu yakıp 3 mekanik güç elde edeceksin. Onunyerine 10 harcayıp 9 mekanik güç üret.

tarihinde Mehmet G&#246ktürk tarafından düzenlendi
  • Beğen 2
Yorum bağlantısı
Servet Aydın

Soruma aradığım cevap bu..Abi bende bunu merak ediyordum hani motora her hangi bi zararı olurmu diye veya araca bu konuyu biraz açabilirmisiniz?

Hocam ilmi olarak açıklamış,

Ben Fiat palio 1,3 multijet araca uyguladım. Rölanti devri için motorin, üst devirler için hidrojen kullandım.

İki tane alternatör yaktım ( yüksek devirde 150-190 amper ihtiyacım oldu ). Gaz akışını stabil yapabilmek için hava akış sensöründen bilgi aldım ve hho ünitesinin pwm sürücüsünü konrtol ettim.

Yineliyorum ; Gaz üretiliyordu ancak alternatör o kadar kasılıyorduki araç gitmememek için epey direniyordu.

Benimki oluyormu olmuyormu görmekti. En son Bursa'ya giderken yolda hho tankı patlayınca bu iş tamamdır dedim ve iptal ettik.

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...