Hüseyin Matur 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 bu konu başka bir başlıkta tartışılabilir güzel bir konu. Uygulamıyorsa muhtemelen biraz sorguluyordur. Yoksa boşu boşuna kimse ateşe gitmek istemez. Tabiki herkes sorgulamak araştırmak zorundadır. Fakat bu sorgulama işi bir an önce olmalıdır, yoksa vakit geçiyor ölüm yaklaşıyor, insanoğlu bir an önce doğru yolu bulmalıdır. Sizin bahsettiğiniz ateşe girme meselesi, yanlış sorgulama yada hiç sorgulamama'dan ötürü, bir insan için kaçınılmaz olacaktır. Yorum bağlantısı
M.Fatih Yüce 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 "İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız" Hz.Ömer ne güzel söylemiş. 3 Yorum bağlantısı
Fatih Çalıkuşu 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 İsteyen gönlünden geçen herkese bir gün bu topraklarda Hac vazifesini yerine getirmeyi Allah nasip etsin Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Bir akademisyen olarak, sizden daha bilimsel bakış açıları bekliyorum ama her seferinde hüsrana uğruyorum. Din işi ya inanırsın, ya da inanmazsındır. Din kuralları dogmatiktir, değiştirilemez, tartışılamaz. Bunları biliyor olmanızı beklerdim. Evet 0 ya da 1 dir. .. relativite teorisi diye birşey var. Sizin için doğru olan benim için yanlış olabilir. dogmatik kurallar ama buna inanış yüzdesi değişken. Kimi her an öbür tarafı düşünür, kimisi cumaları düşünür, kimisi cenazede düşünür ona göre gardını alır. Ya inanırsın ya inanmazsın olur mu? etrafına bir bak. İnsanlar bunu açık açık söyleyemiyorlar çünkü sizin desiğiniz şekilde bir dogma baskısı var. "aman dinden çıkarsın" felan gibi. Oysa ki kalbiyle gerçekten %100 inansa, çatır çatır 5 vakit namaz kılar. Dolayısı ile bunun dereceleri vardır. Ameldeki dereceler, iman ile ilişkilidir. Bunu ben değil alimler söylüyor zaten. Öte yandan "buna inanmak şarttır" gibi (Zafer) yaklaştığınız zaman işin rengi değişiyor. Çünkü bazıları buna inanmıyor. Ama siz "şarttır" diyorsunuz. Allah'a inanıp peygambere inanmayan sürü sebil insan var. Keza Kuran'a inanmayan da var. Bunların sonu ne olacak? Bunlar zaten çevresel etkenlerle o duruma gelmişler. Keza islami yönü hassas olanlar (dindar demiyorum üstüne basa basa alt anlam aramayın) yine çevresel ve çocukluk etkenleri ve aile terbiyesi nedeniyle o durumdalar. Yoksa herkes hacı olurdu bu dünyada Bıyığından alt dudağı görünmeyen hakim-savcıların tarafsızlığına nasıl güveneceğim. Öyle bir bıyık siyasi simge olmuyor mu? Oluyor tabi. Bkz. Yargıtay eski başsavcısı Yorum bağlantısı
Hüseyin Matur 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Benim müdahale etmemdeki maksadım; yanlış inananların (islam dini ile müşerref olamayanların) ateşe girecek olmalarını bilmek gönlümü derinden rahatsız ediyor. Cennete girip mevlanın sonsuz nimetlerinden yararlansınlar istiyorum. 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Benim müdahale etmemdeki maksadım; yanlış inananların (islam dini ile müşerref olamayanların) ateşe girecek olmalarını bilmek gönlümü derinden rahatsız ediyor. Cennete girip mevlanın sonsuz nimetlerinden yararlansınlar istiyorum. "bilmek" değil "inanmak" olacak yukarıda.. Yorum bağlantısı
Hüseyin Matur 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Dışardan duyanlar için inanmak, araştırıp okuyanlar için inanmak=bilmek. Bence böyle.. "bilmek" değil "inanmak" olacak yukarıda.. 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 öyle inanıyorsan öyle olsun seni mi kıracağız. hadi çaylar.. Yorum bağlantısı
Hüseyin Matur 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Bende alayım bir çay. Akşam akşam tavada yumurta içimi yaktı. Yorum bağlantısı
Zafer Ayvacı 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 relativite teorisi diye birşey var. Sizin için doğru olan benim için yanlış olabilir. dogmatik kurallar ama buna inanış yüzdesi değişken. Kimi her an öbür tarafı düşünür, kimisi cumaları düşünür, kimisi cenazede düşünür ona göre gardını alır. Ya inanırsın ya inanmazsın olur mu? etrafına bir bak. İnsanlar bunu açık açık söyleyemiyorlar çünkü sizin desiğiniz şekilde bir dogma baskısı var. "aman dinden çıkarsın" felan gibi. Oysa ki kalbiyle gerçekten %100 inansa, çatır çatır 5 vakit namaz kılar. Dolayısı ile bunun dereceleri vardır. Ameldeki dereceler, iman ile ilişkilidir. Bunu ben değil alimler söylüyor zaten. Öte yandan "buna inanmak şarttır" gibi (Zafer) yaklaştığınız zaman işin rengi değişiyor. Çünkü bazıları buna inanmıyor. Ama siz "şarttır" diyorsunuz. Allah'a inanıp peygambere inanmayan sürü sebil insan var. Keza Kuran'a inanmayan da var. Bunların sonu ne olacak? Bunlar zaten çevresel etkenlerle o duruma gelmişler. Keza islami yönü hassas olanlar (dindar demiyorum üstüne basa basa alt anlam aramayın) yine çevresel ve çocukluk etkenleri ve aile terbiyesi nedeniyle o durumdalar. Yoksa herkes hacı olurdu bu dünyada Hocam biz neyin tartışmasını yapıyoruz sizinle? Yani konumuz ne? Kısaca yazar mısınız? Bakalım aynı şey hakkında mı konuşuyoruz. Dalga yapmak için söylemiyorum, konuyu toparlayalım diye soruyorum. Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 sana da çay yapalım Zafer. sırayla oku baştan. son yazdıklarım cevaptır, konu değil. Yorum bağlantısı
M.Fatih Yüce 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 (düzenlendi) Herkesi neden kendi haline bırakıp da dini veya dinsizliği istediği veya yorumladığı şeklinde yaşamasına müsaade etmiyoruz? Din tamamen subjektif bir kavramdır. Belli kurallara sahip olsa da insanlar o kurallardan istediğine uyup uymama özgürlüğüne sahiptir. Neden bırakılsınki herkes istediği gibi yaşarsa kimse kimseye karışmazsa bu forum kalırmı? Bu ülkede gerçek anlamda demokrasi ne zaman gelir biliyormusun Alper kardeş? Bana göre hiçbir zaman gelmez. Bizim birbirimize tahammülümüz yokki gelsin. Batı ülkelerinde özgürlük varmı sence? bence ordada yok. Devlet otorotesi ve kanunlar ile insanlar saygılı davranıyorlar. Demokrasi insanın beyninde olmalı? Çenesinde değil. Bizde bu mantalite varken daha çok tartışırız ,daha çok konu kilitlenir. Bir kabe resmi ile bir satır yazıdan konu nerden nereye gelmiş yine...Bazen forumdaki yazıları okurken yoruluyorum 1 Ocak 2012 tarihinde M.Fatih Yüce tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Evren Erakçora 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Çaylar geldi biraz da gülelim http://www.youtube.com/watch?v=CXV3g2L8PgM Yorum bağlantısı
Zafer Ayvacı 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 sana da çay yapalım Zafer. sırayla oku baştan. son yazdıklarım cevaptır, konu değil. Ben çok içtim bugün hocam. 2 demlik. 2 küp şeker/1 kupa çay'dan hesap etsek. Çok fena. Teşekkür ederim. Konu değilse, özünden çıkmış oluyoruz. Ben sözümü özetliyeyim; dinin kuralları vardır, bellidir, uyulması şarttır. İsteyen uyar, istemeyen uymaz, keşke hepimiz uyabilsek inandığımız şeyin kurallarına. Başörtüsü konusunda da herkesin aklı selim davranması gerek. Özünden dışarı taşıranlar ayıklanmalı, başörtüsü takanlar değil. Başörtülü, örtüsüz diye sınıflandırmamalı. Zaten hep bu ayrımı düzgün yapamadığımız için sivilde başörtülü bir avukat adliyeye girdiğinde başörtüsünü çıkarıyor. Oysa o başörtüsünü dini inancının gereği olarak takmışsa ne zararı var duruşmada başörtülü bulunmasının. Bir öğretmenin derse başörtlülü girmesinin. Hem başörtülü hem laik olamaz mı insanlar? Ah şu insanlarımız arasına bu düşmanlık, korku, paranoya illetini sokan şerefsizler. Allah kahretsin hepsini. Yorum bağlantısı
O.Yücel Çetin 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Ülkemiz maalesef ayar konusunda çok başarısız, vur deyince öldürüyoruz her şeyi. Laiklik de öyle biraz. Sınırı neresi belli değil. Özü din-devlet ilişkilerinin ayrılığı ama sosyal hayatın anasını ağlatıyor bazıları laiklik adı altında. Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Benim kafam karışık bu konuda... Diğer dini günleri neden hesaplayıp bulup miladide sabitlemiyoruz... ? Bir de merak ettiğim, diğer islam ülkeleri bu tür günleri ne zaman kutluyor. ? 1 Yorum bağlantısı
Engin Deniz 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Benim kafam karışık bu konuda... Diğer dini günleri neden hesaplayıp bulup miladide sabitlemiyoruz... ? Bir de merak ettiğim, diğer islam ülkeleri bu tür günleri ne zaman kutluyor. ? +1 Ramazan ve Kurban bayramlarını da sabitleyelim o zaman... Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 +1 Ramazan ve Kurban bayramlarını da sabitleyelim o zaman... 9 günlük rica edelim. Yorum bağlantısı
Zafer Ayvacı 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Benim kafam karışık bu konuda... Diğer dini günleri neden hesaplayıp bulup miladide sabitlemiyoruz... ? Bir de merak ettiğim, diğer islam ülkeleri bu tür günleri ne zaman kutluyor. ? Zararı nedir ki abi? Yorum bağlantısı
Engin Karadayan 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 29 ekim haftasına hangi gün sabitlenecek acaba Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 (düzenlendi) Evren ve varoluş o kadar yüce ve büyük akılalmaz ki, bu konuştuklarımız fasa fiso kalıyor. Şimdi bayram 9 gün olmayacak mı? 1 Ocak 2012 tarihinde Mehmet Göktürk tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Zararı nedir ki abi? Zararı olduğu için demedim ki.. Kafam karışık dedim.. Neden yarısı hicri yarısı miladi dedim.. Ha mekkenin fethinin veya peygamberimizin doğum tarihinin kesin gününün miladi olarak bulunup, doğru gününde kutlanmasında bir sakınca görmüyorum.. Bence olması gereken de bu.. Diğer günleri de sabitlememiz gerekmez mi, ben onun peşindeyim.. Yoksa; Mekkenin fethinin noele, Peygamberimizin doğum gününün 20 Nisan olmasında bir art niyet görmüyorum... Bu belirli bir gün ise, gününde kutlansın.. Miraç kandili ve tespit edilebilen diğer önemli günler de sabitlensin.. Sonuçta günü bellidir.. Ramazan sabitlenemeyebilir, çünkü ay takvimine göre yapılan bir ibadet, ama kurbanın farz edildiği gün bulunabilir diye düşünüyorum.. 1 Yorum bağlantısı
Ali Eren 1 Ocak 2012 Paylaş 1 Ocak 2012 Hz. Muhammed (s.a.v) ve ona inanan muminlerden oluşan ordusunun Mekke'ye girişinin (680) 1381. yılı kutlu olsun. Şehitler peygamber efendimize komşu olsun. Allah rahmet eylesin. Amin. Allah bizlere de Mekke'yi görmeyi nasip eylesin. Paylaşım için teşekkürler Mert. Allah razı olsun. Yorum bağlantısı
Recommended Posts