Ayhan Şentürk 28 Eylül 2011 Paylaş 28 Eylül 2011 İstanbul'da bunu yapmak çok zor. Arada küçücük bir boşluk olsa hemen doldururlar. İstanbul trafiği ve sürücüleri gerçekten büyük sıkıntı. Yolculuk olduğu zaman güzergahta istanbul varsa o kısımı pazar sabahına denk getirmeye çalışıyorum. Akşam trafiğine denk gelecekse, yaklaşmadan pansiyonda kal sabahı bekle daha iyi odun yerine, ahşabız dersek daha makul olacak. İstanbul trafiğinde yerine göre odun yerine göre su, yerine göre naftalin, yerine göre gaz olacaksın. Yorum bağlantısı
Serkan Toker 28 Eylül 2011 Paylaş 28 Eylül 2011 Sefa, ortada refüj olan yolda karşı yönde trafik kazası var ve bizim şerit sıkışıyor, kazanın hizasını geçince trafik rahatlıyor....Bu durumda hangi element oluyor benim yolumdaki kaza eksperleri acaba... Yorum bağlantısı
Ahmet Taşkın 28 Eylül 2011 Paylaş 28 Eylül 2011 Yoğun trafikte o kadar az fren yapıyorum frene basmayı hiç sevmem. Doğal olarakta bazen öndekiyle mesafem açılıyor. Önümde kendim gitsem sinir olabilirdim kendime Yorum bağlantısı
Cavit Doğan 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Fizikte bir kural vardır. Maddenin akışkanlığını moleküllerinin arasındaki uzaklık belirler. Mesela, tahtanın molekülleri dip dibedir, bu nedenle serttir. Bal molekülleri bir nebze aralıklıdır, hafif akışkandır. Suyun molekülleri arasındaki uzaklık en ideal olanıdır, su çok kolay akar. Gazın molekülleri arasındaki uzaklık ise maksimumdur. Bu nedenle gazlar uçucudur, çok rahat akar. Almanya'da öndeki araca 100 metre yaklaşmak yasaktır. Bu nedenle trafik gaz gibi akışkandır. Hiç sıkışmaz. Ben orada 3 arabanın arka arkaya dizildiğini görmedim. İngiltere'de takip mesafesine riayet edilir ama almanya kadar kural sert değildir. Trafik su gibi akar. Bizde ise takip mesafesine riayet edilmez. Arabalar moleküller gibi dibdibedir. Trafik bal gibi zorla akar. Hatta bazen tahta gibi akmaz. Şu takip mesafesi olayına bir riayet etsek, İstanbul trafiği emin olun işkence olmaktan çıkar. Aynen..Hem almanyada hem ingiltere trfiğini bizzat görme şansım oldu, Sefa çok doğru söylüyor..O Viğdeoda anlatıldığı gibi biz ani şerit değiştirmelerin önüne geçmemiz lazım ki trafik mesafesini koruyabilelim..Bir kütük gelip aradaki boşluğu doldurmasın korkusu ile mesafeyi çok kısa tuttuğumuz oluyor malesef.. odun yerine, ahşabız dersek daha makul olacak. Hatta ahşab görünümlü pvc de diyebiliriz.. Yorum bağlantısı
Olgu Temurtürkan 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 büyük hacimli motorlarda sıkıştırma oranı az olduğundan vites düşülmesi halinde veya ayağın gazdan çekilmesi halinde araçta yavaşlama daha belirgin olmakta. bahsettiğiniz pick up sürücüsüde büyük ihtimalle bu yolu kullanıyor. 2. aracımız mitsubishi l200 de de sıkışık trafikte durmak gerekmedikçe bende frene çok az basarım. düşük viteste gazdan ayağınızı çekince araç anında yığılma yapıyor... Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Gazı kesince yığılma birazda motor tasarımına bağlı. Bizim arabalarda yüksek viteslerde gazı kesince yığılmadan gidiyor. Cut offta hız kesmeden nekadar ilerlerse okadar ekonomik olur. Mesela motosikletlerde 125 cc'de bile gazı kesince hemen kompresöre binip yığılırlar. Yorum bağlantısı
Armağan Pekatik 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Abi ben bir kere trafiğin köprüde sıkıştığını gördüm. Köprü yahu. Sağa sola geçiş yok , viraj, kavşak yok. Köprüden önce sonra boştu köprü öıkışına doğru kuyruk olmuş. Ne olmuş, nasıl olmuş bilen yok, köprüyü 10km hızla geçtim sonra çıkıştaki yokuşa gelmeden açıldı. Siz neden bahsediyorsunuz? Ben Kartaldan izmite 20 Km ortalama ile gittiğimi biliyorum. Ne imiş? Arife gecesiymiş. Size trafik sorunun çözümünü söyleyeyim ki yakında uygulamaya geçecek: Benzin 10TL Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Giden mala zam yapılır. Klasik esnaf mantığı. Bu trafik sıkışıklığı ile 10 TL'de olur. Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Fren balatası= maksimum 100 lira. Fren diski=maksimum 150 lira. Öndekine çarpınca çıkacak hasardan yarım saniye de olsa frene basarak kurtulmak=paha biçilemez. Yorum bağlantısı
Armağan Pekatik 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 (düzenlendi) Giden mala zam yapılır. Klasik esnaf mantığı. Bu trafik sıkışıklığı ile 10 TL'de olur. Hayııırrr. Şu an trafik İstanbulda az. Gezerken bakın arabalar çoğunlukla park halinde. 3-4 senedir trafikte düzgün bir artış yok. Benzin 2.5 - 3 lira olsa gör bak trafiği. 10 lira olsa yemin ediyorum bu trafik 3/4 oranında azalır. Bizim halkımız rahatı seviyor. Bak arabalara hep tek kişi var ama zaten tıkış tıkış olan toplu taşıma ne hale gelir bilemem. Fren balatası= maksimum 100 lira. Fren diski=maksimum 150 lira. Öndekine çarpınca çıkacak hasardan yarım saniye de olsa frene basarak kurtulmak=paha biçilemez. 29 Eylül 2011 tarihinde Arma?an Pekatik tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik 29 Eylül 2011 Paylaş 29 Eylül 2011 Hayııırrr. Şu an trafik İstanbulda az. Gezerken bakın arabalar çoğunlukla park halinde. 3-4 senedir trafikte düzgün bir artış yok. Benzin 2.5 - 3 lira olsa gör bak trafiği. 10 lira olsa yemin ediyorum bu trafik 3/4 oranında azalır. Bizim halkımız rahatı seviyor. Bak arabalara hep tek kişi var ama zaten tıkış tıkış olan toplu taşıma ne hale gelir bilemem. Ankara zengin o zaman. Son 3-4 senede trafikteki araç sayısı öncekinin 3/4 ü kadar arttı. 2005-2006 dan daha eski araç sayısı trafiğin %20-25 ini oluşturuyor. Elinizi sallasanız F10 kasa BMW ye E250 CGI'ye çarpıyor. Doğanların yerini E60 lar,şahinlerin yerini E39 lar aldı resmen. Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Ben akşam denedim frensiz kullanmayı mümkün değil.Tehlikeli bir iş.En güzeli bildiğin gibi kullanmak.Varsın 2 yılda bitsin balatalar Yorum bağlantısı
Armağan Pekatik 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 (düzenlendi) Ankara zengin o zaman. Son 3-4 senede trafikteki araç sayısı öncekinin 3/4 ü kadar arttı. 2005-2006 dan daha eski araç sayısı trafiğin %20-25 ini oluşturuyor. Elinizi sallasanız F10 kasa BMW ye E250 CGI'ye çarpıyor. Doğanların yerini E60 lar,şahinlerin yerini E39 lar aldı resmen. Arabalar ucuz benzin pahalı. Araba sayısı 3/4 kadar arttı ama trafik sıkışıklığı o kadar artmadı. Neden? Çünkü arabalar yatıyor. Herkes iş için dizel gezmek için yakışıklı benzinli aldı. 30 Eylül 2011 tarihinde Arma?an Pekatik tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 (düzenlendi) Elekrtrikli arabalar yaygınlaşsada yakıt almaktan kurtulsak... Mecio city'de elektirikli taksiler kullanılmaya başlammış. Şarj istasyonlarıda kurulmuş. Bir şarj ile 160 km (şehir içi için çok çok iyi). Şarj süresi 30 dk şarj istsyonuda güneş enerjili 30 Eylül 2011 tarihinde Ayhan ?ent tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Uğraş Özyurt 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Genellikle yoğun yada akan trafikte araç kullanırken öndeki aracın sürekli fren kullanmasından acayip rahatsızlık duyuyorum ve mümkün oldukça az fren ile seyir ediyorum ki arkadan gelen yanılmasın gerektikçe fren,sürekli gaz fren yapmaktan çok daha iyidir.Yalnız;hafif ilerleyen,dur kalkta bunu başaramıyorum.Bu akşam köprü trafiğinde,ben sık sık fren pedalına basmak zorunda iken,önümde seyreden pikap neredeyse hiç frene dokunmadan,öndeki araç ile takip mesafesini hiç şaşmadan yol alıyordu..Bunu nasıl yapıyor?çok çeşitli denemeler yaptım,ya araç silkeledi-hopladı,ya da birşekilde olmadı işte İşin sırrı nedir..? sizin aracınız dizelmi, benzinlimi? sormamın amacı, önünüzdeki araç pikapsa muhtemelen dizeldir ve 1.vites de ayağını gazdan çeker ve yavaş yavaş araç gider, benim arabada öyle gidiyor ve istanbul trafiğinde dizel araç kullanmak bu yüzden gayet keyifli Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 (düzenlendi) Takip mesafesine, ışıklara gelmeden yavaşlamaya, yukarda yazılan herşeyi karşımdaki sürücüler el verdiği sürece uyguluyorum, 97000 deki arabamın balataları daha yarı olmadı, diskteki aşınma 1mm bile değil, freni nerdeyse hiç kullanmam, ancak dizelin bu vites oranları işi bozuyor, sürekli 1. 2. vites değişimi yapmak gerekiyor. 86 da aldığımız taunusun balataları bu zamana kadar birkez değişti, baskı balata da aynen öyle, olay yukardakilere ek olarak aracı sakin kullanmalı ve freni duruma göre değişmekle beraber yumuşak kullanmakta bitiyor, frenleri sadece az basarak kullanmak bile balata aşınmasını acaip etkiliyor, bunun için hızlı gitmemek, ilerde duracağını bile bile gaza basıp hızlanmamak gibi şeylere dikkat etmeniz gerekiyor. 30 Eylül 2011 tarihinde Ali Cihangiro?lu tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Ersen Tapan 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Bursa nın sabah ve akşam sıkışık trafiğinde az fren kullanmak için arayı açık bırakırsanız gideceğiniz yere gidemezsiniz.. 1 arabalık boşluğu gören hemen giriyor; hadi onların girmesine aldırış etmediniz; arkanızdan gelenin tacizlerine nereye kadar dayanabilirsiniz.. O yüzden bu takip mesafesine tüm sürücüler uymadığı sürece pek çözümü yok.. Yorum bağlantısı
Ali Cihangiroğlu 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Yalnız bence burada bir hata yapılıyor.Frene, fren balatalarınız daha uzun gitsin diye daha az basmaya çalışıyorsanız, buna hiç gerek yok. Frene az basmak, daha konforlu ve ekonomik bir sürüş sağlar. Ayrıca frene az basacak şekildeki kullanımlarda, sert frenlemeler de azalacağı için, aracın diğer aksamları da daha az yıpranır. Ancaak, herşeyden önemlisi, frene az basacak şekildeki bir sürüş alışkanlıığı oluşturduğunuzda, daha güvenli araç kullanırsınız. Ben balata çok gitsin diyenlerden değilim canıım zaten kaç paralık şey bunlar, sonraki yazdıklarınız için bu şekilde kullanıyorum. Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Bugün dikkat ettim, sıkışık trafikte bende freni kullanmıyormuşum. El freni sağolsun Yorum bağlantısı
Cihan Tiftik 30 Eylül 2011 Paylaş 30 Eylül 2011 Arabalar ucuz benzin pahalı. Araba sayısı 3/4 kadar arttı ama trafik sıkışıklığı o kadar artmadı. Neden? Çünkü arabalar yatıyor. Herkes iş için dizel gezmek için yakışıklı benzinli aldı. Yok ankara trafiği rezalet son zamanlarda. Arabaları bedava dağıttılar,alanlar da bedava geziyor gibi. Park yeri sorununu ilk defa bu sene gördüm. Yorum bağlantısı
Özgür Ahkem Gökce 5 Ekim 2011 Paylaş 5 Ekim 2011 (düzenlendi) <h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}">Fizikte bir kural vardır. Maddenin akışkanlığını moleküllerinin arasındaki uzaklık belirler. Mesela, tahtanın molekülleri dip dibedir, bu nedenle serttir. Bal molekülleri bir nebze aralıklıdır, hafif akışkandır. Suyun molekülleri arasındaki uzaklık en ideal olanıdır, su çok kolay akar. Gazın molekülleri arasındaki uzaklık ise maksimumdur. Bu nedenle gazlar uçucudur, çok rahat akar. Dolayısı ile sıkışık trafikten muzdarip olan ben sen o biz siz onlar kalas sınıfında oluyoruz </h6> Çaldım hakkınızı helal edin Arabaya yazamasam da en azından facebookta ileti olarak paylaşabilirim sanırım Edit: Bu arada lütfen Emniyet kemerlerimizi takalım,bugün okuldan dönerken karşı şeritte çapraz duran bir kamyon ve kamyonu görüp durabilen bir sürücü fakat onun arkasında durmayı beceremeyip önünde durabilen araca arkadan çarpan sürücü, o an için ancak bu kadarını görebildim, sözünü ettiğim olay Adana- Org. San. Bölg. otobanı arasında en sol şeritte oldu. 5 Ekim 2011 tarihinde Misafir tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 17 Ocak 2012 Paylaş 17 Ocak 2012 Bu konunun başlığını okuyana kadar, 90km/h hız ile gidiyor olsaydınız, 50 mt. yol gitmiş olacaktınız, ortalama bir otomobil 4mt. olsa, arka arkaya park etmiş 12 araba gittiniz, yani bence önemli bir konu. Otohaber dergisinin 2012/2 sayısında güzel bir karşılaştırmalı test yapılmış, bu test için Vw seçilmiş, zira Jetta/Caddy/Transporter/Amarok gibi farklı segmenti barındıran bir marka olduğu için ve Jetta nın kalitesine güvenen birçok alıcı olduğu için. Bence şaşırtıcı, beklenmedik sonuçlar çıkmış, biraz da yollarda giderken bu rakamları bilmek, belki bir gün çok işe yarar.... Önce sonuçlar: 50den100km/h ye kadar fren mesafesi testleri yapılmış, çarpıcı olan 90-0 ve 100-0km/h sonuçları: En iyiden kötüye 1.Jetta: 33.51mt / 41.14mt (yani 90 la giderken 33mt'de, 100il giderken 41mt. de durabiliyor) 2. Transporter: 37.13mt / 45,90mt. 3. Caddy: 37.97mt. / 47,56 mt. 4. Amarok: 39.28mt. / 49.90 mt. 2000 li yıllarda, oto dergi testlerinde frenleme testleri mutlaka yazardı, artık pek yazmıyorlar, kabul gören, 40mt. üstündeki mesafelerin ortalamanın altında olduğu. Artık zamane otoları iyidir diye kabul edip mi fren testi yapmazlar, yoksa fren sistemleri gelişemedi mi , yazmıyorlar dikkat çekmiyorlar bilemiyorum. 1. Jetta yı göz önüne alalım, 90ve100km/h bile bize oldukça rahvan hız gibi gelir, oysa aradaki durma mesafesi farkı 8 mt. gibi, yani 2 araba boyu, yani ciddi bir fark, yani nerede ise sağlığımızı bile tehdit edecek bir fark. 120-150km/h hız testleri bu sayıda yok ama, durma mesafesi çok ciddi artar bunu belirteyim. 2. ÖZelikle ülkemizdeki mtv avantajı üzerine Caddy e normal binek taşıt vazifesi veriliyor, Jettadan 1 araba sonra durabilen bir araç olduğu unutulmamalı 3. Daha iri olan Transporter, Caddy den daha iyi durabiliyorsa, sadece ağırlık etken değil, demek ki frene maliyet binerse, yapılabiliyormuş 4. Bunlar boş oto testleri, arabada 4 kişi varsa, etkisi hissedilir (negatif) 5. Bu mesafeler, frene basma anından sonraki ölçümler, önümüzde oluşan tehlikeyi sezinleyip, frene karar vermemiz , ayağımızın frene gitme süresi en en en iyisinden 1.5 saniye gibidir (bunun da testi daha önce vardı), yazının başındaki gibi, zaten çoktan 50 mt. yol almış oluyoruz (90km/h ile gidersek), 41+50=91 mt. sonra durabiliyoruz..... 11 Yorum bağlantısı
Halis Parlak 17 Ocak 2012 Paylaş 17 Ocak 2012 Sağlam ve ani bir fren yapmadığım için jetta,focus II,307,megane arasında bir fark göremedim.Umarım ani bir fren yapmak zorunda kalmam,kalırsam da jetta sınıfındakilere göre daha verimli olur diye düşünüyorum. Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 17 Ocak 2012 Paylaş 17 Ocak 2012 Hızlı gitmediğim için genelde frenlere pek ihtiyacım olmuyor. Trafiği takip ettiğim için, genel olarak sadece araç kaymasın diye frene basarım. Ya da son anda frenlerim. Yorum bağlantısı
Recommended Posts