İçeriğe Yönlendir

Fıkralar


Cihaner Öztürk

Recommended Posts

Sezgin Geridönmez
(düzenlendi)

Genç bir satış temsilcisi bir markette reyon görevlisi olarak işe başlamış.

Daha ilk günden bir bayan gelerek meyve reyonundaki armutun yarısını satın almak istediğini söyler.

Satıcı "Efendim ürünlerimizi yarım olarak satmıyoruz" deyince kadın son derece sinirlenerek bağırmaya başlar ve müdürünüzle görüşmek istiyorum der.

Satıcı hemen atılarak "Efendim ben hemen müdürümüze sorarak geliyorum" diyerek odasına yönelir.

Odanın kapısını çalarak "Müdür bey dışarıda kaltak var ve yarım armut almak istiyor" derken arkasına bakar ve sinirli müşteri ile burun buruna gelir.

Gülümseyerek "İşte bu zarif hanımefendi de armutun diğer yarısını istiyor, satışı gerçekleştirebilir miyiz" der ve müdürden onay gelince durumu kurtarır.

10 dk. sonra müdür satıcımızı odasına çağırarak : "Eğer bir rezalet çıksaydı işten hemen kovacaktım seni. Fakat aferin sana, oldukça kıvrak bir zekan var." der.

Satıcı "Teşekkür ederim. Kadın Jamaikalıydı ve Jamaikalıları iyi tanırım. Yarısı kaltak, yarısı atletizmci olur bunların."der.

Müdür koltuğunda doğrulur ve " Benim karım da Jamaikalı!" deyince satıcı saksıyı yine çalıştırarak,

"Öyle miii... Hangi kulüpte koşuyor?"

tarihinde Sezgin Gerid tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Levent Temel

ERKEKLERİN KADINLARDAN RİCASIDIR (Yakarış)

* Pembe dizilerdeki sahte aşk nağmelerini bizden duymaya çabalamayın çünkü onlar gerçekten rol yapıyor ve kabak bizim başımıza patlıyor.

* Bir SMS gönderdiğiniz zaman ilk 10 saniyede cevap gelmeyince ikinci SMS'te 'Orda mısın???' diye sormayın. Kesinlikle oradayızdır..!

* Mağazada gelinliklere bakıp 'Aaaa ne güzeeel' dediğinizde onun bizim için bir anlamı yoktur. Bizi duygusuzlukla suçlamayın. Gelinlik sadece kızların hayalidir erkeklerin değil!!!

* Saçlarınızı boyattığınızda bunu fark edemezsek anlayın ki yakışmamıştır ve bu bizim suçumuz değildir.

* Çoğu erkek ısrardan ve bir şeyi ikinci kez duymaktan nefret eder; mutlaka ilk söylediğinizi anlamışızdır ama işimize gelmiyordur, lütfen bize geri zekalı muamelesi yapmayın.

* Alışveriş yapmak hiç zevkli değildir ve asla zevkli olmayacaktır.

* 'Beni seviyor musun?' diye sormayın. Emin olun ki sevmiyor olsak yanınızda bir saniye bile durmayız…

* Bizden sizinle aynı üzüntüyü yaşamamızı ve size tuvalete kadar eşlik etmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın görevidir.

* Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın.

* Biz erkekler gerçekten basitizdir. Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak, aslında sadece acıkmışızdır ve sadece ekmeği getirmenizi istiyoruzdur. Bundan 'ekmek niçin masada değil' diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın zira tüm erkekler edebiyatçı değildir…

* Eğer farkında olmadan 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz bir şey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse, kesinlikle diğer anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın…

* Biz farklı anlamlar taşıyan dolaylı, mecazlı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin ve bizi yormayın…

* Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız ki büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır. Bize sormayın, cevap vermeyi reddediyoruzdur.

* En karmaşık durumda bile bizim için temel kural şudur: 'En kolayını seç'. Bizden komplike şeyler beklemeyin.

* Erkekler genelde sadece ana renkleri görürler. Mesela, şampanya bir renk değil, bir içkidir bizim için.

Sarımsı Yeşil, Açık Yeşil Likör yeşili, Çimen Yeşili, Kireç Yeşili, Yay Yeşili, Orta Deniz Yeşili

Yukarıda saydıklarınız vallahi hepsi yeşil işte..! Lütfen bizi zorlamayın..?

* Erkeklerin çoğunun en fazla 3 çift ayakkabısı vardır. O yüzden 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize uyacağını bilmiyoruzdur lütfen sormayınız ayrıca uyum diye bir şey yoktur ve sırf uyum için giyeceğiniz şeyleri 1 hafta önceden tasarlamanız tamamen sizin takıntınızdır. Mavi kotun üstüne her renk ve desen blüz giyilebilir.

* Kırmızı tokanız var ve sırf bu tokaya uyum sağlaması için lütfen kırmızı takım elbise almaya bize mağazaları dolaştırmayınız..!

* Cuma + Cumartesi + Pazar = Bol yemek ve mutfak gerçekliğinin icrasıdır…

* Bizi anlamaya çalışın; ancak bizi anlama işini lütfen fazla abartmayın çünkü çok kolay anlaşılır erkekler.

* Evi temizleyip yorulduktan sonra, yüzünüze bakılmayacak haldeyseniz, yaptığınız temizliğin bizim için bir anlamı yoktur, takdir beklemeyin. Temiz bir evden ziyade bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır…

* Ev işlerinden sonra yattığınız yerde sızıp kalıyor ve her türlü kur çabasına yorgunum diyorsanız bu bizi bozar… Bir erkeğe temiz evden önce temiz bir eş ve hatta sadece bir eş lazımdır. Temizlik bir temizlikçi tarafından da yapılabilir ama bazı şeyler temizlikçi ile yapılmaz… Yapılmamalı da. Bizi zorlamayın..!

* Aylarca süren baş ağrıları baş ağrısı olamaz, mutlaka bir doktora gidin.

* Size 'neyiniz var' diye sorduğumuzda, 'hiç bir şeyim yok!!!' derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin…

* 30 civarında ayakkabınız ve dolaplar dolusu elbiseniz varken bizi iflas ettirmek bir sevgi gösterisi değildir.

Yorum bağlantısı
Nuri Güngör

HIRSIZ

Soyguncunun biri bir bankaya girmiş. Çekmiş silahını havaya ateş

etmiş. Herkesin yere yatmasını istemiş.

Kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş.

Tam çıkacakken oradaki bir adama sormuş:

”Beni gördün mü?”

Adam şaşkınlıkla ”Evet gördüm.” deyince çekmiş tabancasını adamı

alnından vurmuş.

Tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.

Adama sormuş:

”Beni gördün mü?”

Adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:

”Valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü sanıyorum?..

Yorum bağlantısı
Amaç Keskin
İngilizce yazılısı

Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu

'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu

henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.

aklıma eski bir şehir efsanesini getirdi: matematik olimpiyat sorusu ve verilen cevaplar

soru: why?

herkes afallar, hoca: soru gayet net, why?

başlarlar cevap yazmaya, sayfalarca cevap doldurulur

sadece 2 kişi cevapları ile kazanır

2. olanın cevabı: because

1. olan: why not?

Yorum bağlantısı
Demir Evrensel

DERT KÖŞELERİNİ ERKEKLER YÖNETSEYDİ...

Sevgili Erkan Ağabey..Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum..Geçen gece işe giderken kocamı

her zamanki gibi evde TV seyrederken bıraktım.

Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti.

Hayli uğraşıp çalıştıramayınca kocamdan yardım almak için eve geri döndüm. Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komşunun kızı ile

yatağımızda..Ben 32, kocam 34 yaşında, komşunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz..Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek

zorunda kaldı.. 6 aydır birliktelermiş ..Ne yapmalıyım lütfen bana yardım edermisiniz?.. Sevgilerimle, Ayşe..

Sevgili Ayşe; Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde

motor ısınmadan bastıysan arabalar genelde bunu

yapar..Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak,

ezilme, çöküntü gibi birşey var mı.. Manifolt

bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçirt.Eğer

bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında

olabilir.Bujilere yeterli benzin gelmiyordur.

(Araban tüplü mü benzinli mi dizelmi yazmamışsın)

Sanırım yardımcı oldum, Erkan ağabey'in..

Yorum bağlantısı
Cihan Yenice

Krediniz nasıl olsun? (Erkek 33 İzmir)

Bankacıyım. Amcamın biri 1000 YTL tüketici kredisi çekmek için şubeye

geldi, sırada bekliyor. Sıra tam ona geldiğinde ise sistemin gitmesi

nedeniyle 1.5 saat beklemesi gerekince bombayı patlatıyor. "Bu kadar

saat şubenin önünde dilenseydim parayı toplamıştım."

********

Amcam ve Yengem (Kadın 20 Bolu)

Kocaman bir alkış da televizyonda film izlerken yüzen gemileri

gösterip "Ay bunlar nasıl böyle suyun üstünde batmadan durur anlamam

ki." diyen yengeme ve ona "Onlar film icabı öyle duruyor salak karı."

cevabını veren amcama gelsin.

********

Çocuklar kimden? Kadın , 21 , Bursa

Annemle babam tartışıyor. Tartışma esnasında annemin kafası o kadar

çok karışıyor ki, kendisini aldatmakla suçladığı babama "O çocuklar

benden mi??" diyor! Zaten tartışma o anda bitiyor, gülmekten tabii.

*********

Düz mantık Erkek 25 Trabzon

Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı

bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka

evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

*********

Pazarlık Kadın 25 İzmir

Huzurlarınızda tanesi bir buçuk lira olan atletlerin üç tanesini beş

liraya almak için pazarlık eden annem ve "Abla kurtarmaz" diyen

pazarcı. Alkışlarınızla efendim tencere ve kapak!

*********

Toplamda Kadın 24 Antalya

Geçen gece nöbetteyken acile 3 yaşında, para yutmuş bir hasta geliyor.

Babasına ne kadar yuttuğunu soruyoruz; "1 YTL" diyor. Yapılan

tetkikler sonucunda bir adet 50 Kuruş ve iki adet 25 Kuruş tespit

ediyoruz. Baba bir şekilde haklı olduğu için sadece aramızda gülüşerek

konuyu kapatıyoruz.

*********

Komşuluk ilişkilerimiz Kadın 22 Adana

Duvarlar kağıt gibi ve yan evde olan biten aynen duyuluyor. Duştayım,

yan taraf kendinden geçmiş sarsılıyor! Nefes sesleri, iniltiler vs.

dayanamayıp bağırıyorum "Hoopp aile var aileee..." Cevap gecikmiyor.

"Ailecek mi giriyorsunuz banyoya?"

*********

Hevesli Erkek 40 İstanbul

Kardeşime araba kullanmayı öğretiyorum. Çok hevesli... Bana; "Abi çok

kolay yaa, aynı bilgisayar oyunu gibi!" diyor. Cevabım; "Hııı... Ama

tek canın var..."

*********

Kaldırma kuvveti Kadın 29 izmir

Kızdırmak için anneme "Göğüslerin sarkmış" diyen babama annemin cevabı

gecikmedi: "Benim sarkan göğüslerimi kaldırmak için özel sütyenler var

ama senin sarkıp da kaldıramadığın yerin için henüz bir don icat

edilmedi!" Kusura bakma babacığım ama hak ettin.

*********

Arabam çalındı Erkek 29 Ankara

2 gece önce arabasını otoparkta unutup eve dolmuşla dönen ve sabah

"Arabam çalındı!" diye ortalığı kasıp kavuran salak benim.

*********

Kayıp aranıyor Erkek 26 Antalya

Çok sevdiğimiz dedemi kalp krizi sonucu kaybettik. Sevilen bir esnaf

olması sebebiyle cenazesine oldukça büyük bir kalabalık katıldı. Biz

taziyeleri kabul ederken uzun süredir görmediğim bir arkadaşım beni

gördü ve geldi. "Bu kalabalık da ne böyle?" diye sorunca gayet normal

bir şekilde "Dedemi kaybettik." dedim. Cevabı beni o an bile krize

sokmaya yetti: ''Bu kadar insan hala bulamadınız mı?''

*********

Havale Kadın 25 Ankara

Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki

gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor:

"Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?" Teyzem cevap veriyor:

"Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım."

*********

Huysuzluk etme Kadın 25 izmir

Otobüse bindim, her yer dolu, arkaya doğru ilerledim, bir koltuktan

tutundum, ayakta duruyorum. Hemen önümde oturan, 20'li yaşlara

yaklaşmakta olduğunu tahmin ettiğim genç "Oturmaz mısınız?" dedi, hani

kalkayım da oturun anlamında, "Gerek yok, teşekkür ederim, böyle iyi."

dedim. Kalktı ve "Buyrun, oturun." dedi, "Teşekkürler, iyi böyle."

dedim, "Huysuzluk etme, otur dedik, otur işte!" dedi, ne yapayım,

oturdum ben de.

**********

Direksiyon eğitimi Erkek 35 İzmir

Sene 1993. Sevgilime (şu an karım olur kendileri) araba kullanmayı

öğretiyorum. İzmir'in o zamanki halini bilenler bilir.

Üçkuyular-Narlıdere yolu şimdiki gibi değil. Sakin... Stres olmasın,

panik yapmasın diye çok karışmamaya çalışıyorum. Ayrıca çok sakin bir

ses tonuyla konuşuyorum. Direğe 3 santim farkla geçiyor benim güzel

sevgilim. "Direğe çok yakın geçtin hayatım." diyorum. Cevap "Hangi

direğe?"

**********

Altıncı His Erkek 28 İstanbul

Sıkış tepiş halk otobüsünde ayaktayım. Arkalardan bir ses duyuyorum.

"Biraz uzak durur musunuz beyefendi!" Kafalar o yöne çeviriliyor, adam

cevap veriyor. "Saçmalamayın hanımefendi, aramızda 5 metre var!" Kadın

bombayı patlatıyor: "Ama hissettim onu!"

**********

Çocuktan al haberi Erkek 29 Yurtdışı

Asker arkadaşımın evine akşam çay içmeye gittik. Arkadaşın babası

oturduğumuz odanın bir köşesinde namaz kılarken, rükuya eğildiğinde

arkadaşın yeğeni dedesinin arkasına geçip baş parmağını araya sokup

"Düüt!" derken mi, yoksa dedesinin başını yana çevirip "Namaz bitsin

ben senin bacagına s.çacağım!" derken mi, yoksa namazdan sonra

dedesinin elinden kurtulmaya çalısan çocuk "Ama babam da anneme

yapıyordu dede ya!" derken mi, dudağımı ısırmaktan kanattım

bilmiyorum.

**********

Lamba Kadın 22 İstanbul

Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta

geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons: "Bacım o

geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa."

**********

6. kat Kadın 21 istanbul

Gecenin üçünde odamın penceresinden ölümüne sarkıp sigara içerken, yan

pencereden ani bir şekilde kafasını uzatıp "Yakaladım! Hahaha!" diye

bağırıp az daha düşmeme sebep olan kadın, benim öz annemdir.

**********

Bireysellik Kadın 28 Konya

Anneme, "Hayatıma giren erkekler neden bu kadar çabuk çıkıyor? Bendeki

şanssızlık genetik mi?" diye sordum. "O senin bireysel salaklığın,

bizi bulaştırma!" dedi. Hemen sustum.

**********

Eskilerden bir fotoğraf Erkek 23 İstanbul

Sahip olduğu Atatürk fotoğrafı hakkında "Bu resimden kimsede yok,

biliyor musun?" diyen babama annemden muhteşem cevap! "Niye, sen mi

çektin?"

**********

İncitmek Kadın 28 Artvin

"Seni kimsenin incitmesine izin vermeyeceğim." derken, "Bu işi kendim

yapacağım." demek istediği hiç aklıma gelmemişti...

Yorum bağlantısı
Tayyar Karahan

Alıntıdır...

Nereye?

Sabah sabah durakta dolmuş beklediğimi gören ve pek muhabbetimiz olmamasına rağmen beni arabasına alan yan komşumuza bir teşekkür ediyorum. Yolda yanımızdan hızlıca geçen arabaya "Nereye gidiyosun ulan pezevenk?" diye bağırmasını kınıyorum. Ama üstüne alınıp "şehir merkezine abi" diye cevap veren kendime de büyük bir alkış istiyorum...

> -----------------------------------------------------------------------

Simit

Telsizinin anteni kabak gibi gözüken simitçi kılığındaki sivil polisten "Amirim bi simit." diyerek simit isteyen arkadaşa da kocaman bir alkış...

> --------------------------------------------------------------------------

Havale

Bankada gişenin önünde işlemimin yapılmasını bekliyorum. Yanımdaki gişede işlem yaptıran yaşlı teyzeye, işlemini yapan kadın soruyor: "Parayı kim alacak teyze? Alıcısına ne yazalım?" Teyzem cevap veriyor: "Bu paranın hayrını görme İnşallah yazalım."

> --------------------------------------------------------------------------

Üsnüüü! Aç Gözünü

Saat sabaha karşı 05:00 falan, bir arkadaşımla Sabahçı Kahvesi' nin kaldırımda çay içiy! oruz. Yoldan ellerinde müzik aletleriyle çalıştıkları eğlence mekanından dönen vatandaşlar geçiyor. Kahvenin işletmecisi 18-19 yaşlarında olan klarnetçiye takılıyor: "Nasıl lan, öğrendin mi çalmayı" Klarnetçi elindeki klarneti havaya kaldırıp bombayı patlatıyor "Ürenmem mi beyav alacam Deniz'i Üsnü'nün elinden"

> --------------------------------------------------------------------------

radyoloji

En büyük alkışı (üzülerek) radyocu olma sevdasıyla ÖSS tercihlerinde Radyoloji bölümünü yazıp ve nasıl bir zekaysa kazanan yurdumun cahil kalmış gencine istiyorum.

> --------------------------------------------------------------------------

Modern fırlama

Büyük bir gürültü duyup salona koşan ve televizyonu yerde görünce tam 5 yaşındaki yeğenimi azarlayacağı sırada "Sus zaten canımı zor kurtardım!" diyerek arazi olan yeğenime ve ağzının payını alınca dona kalan yengeme büyük bir alkış lütfen.

> -------------! -------------------------------------------------------------

Yanlış Anlamayın

Bir iş merkezinde 13. kattan beri asansörü paylaştığım ve hayatımda ilk defa gördüğüm bir adam zemin katta, tam kapı açıldığı anda, asansör bekleyen insanlar karşısında, açık olan fermuarını fark edip kapattı. Oradaki insanlara sesleniyorum: O adamla aramızda hiçbir şey olmadı!

> --------------------------------------------------------------------------

avrupa Çukuru

Yaşasın, nihayet bir Avrupa ülkesinde de bir arabanın yoldaki çukura girdiğini gördüm. Gerçi çukur Türk mahallesinde olmasa daha iyi olurdu. Hatta şoför Türk olmasa daha da iyi olurdu. Bir de o şoför ben olmasam tam süper olacaktı.

> --------------------------------------------------------------------------

Hacim nedir?

Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2. sorusu: "Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız." Öğrencimizden! gelen cevap: "Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?"

> --------------------------------------------------------------------------

Biz Sensiz Ne Yaparız!

Dr. Oetker'in öldüğünü duyduğunda, bir daha çikolatalı puding yiyemeyeceğini sanarak çok üzülen minik kızıma kocaman bir teselli alkışı lütfen!

> --------------------------------------------------------------------------

Lenspeliarmus!

Babamın Harry Potter için yorumunu sizlere aktarıyorum. "O kadar sihir, büyü yapıyor; kendine bir lens yapamadı. Hala gözlükle geziyor velet."

> --------------------------------------------------------------------------

Hırsız polis

Öğrenci evimize hırsız girdi. Olayı fark edince hemen polisi aradım ve evimize biri girmiş, dedim. Polisin verdiği cevap: "Hala yanınızda mı?" Evet abi, hazır dördüncüyü bulmuşken okey oynuyoruz. Tövbe tövbe.

> -----------------------------------------------------------! ---------------

Kahraman dayım

Karısından biraz çekinen dayım hakkında anneannemin yorumu: "Bu adamı nasıl terörle mücadeleye aldılar? Adam daha karısıyla mücadele edemiyor!"

> --------------------------------------------------------------------------

Erkek adam

Erkeklikten dem vururken, o anın gazıyla, ''Erkek adamın erkek sevgilisi olur!'' diyen dayıma da kocaman bir alkış lütfen

> --------------------------------------------------------------------------

Şaka!

"N'olur benimle çıhhh!" dediğinde seni kovmuş olabilirim. Seni her gördüğümde sana "Kaybol!" demiş de olabilirim. Ama nereden bilebilirdim senin okul birincisi olacağını, Cerrahpaşa Tıp'ta okuyacağını ve evrim geçireceğini? Ben şaka yapmıştım. "N'olur evlenekkk"....

Yorum bağlantısı
Ahmet Kalkan

> Karı koca bir barda oturuyorlar.

> > Önlerindeki ickileri yudumlarken bardan

> > içeri hoş bir hatun girer.

> > Bizimkilerin yanına gelir, adama sarılarak öper. Karısına aldırmadan:

> > - Nasılsın hayatım? Epey oldu görüşemedik...

> > Diyerek başka bir masaya gidip oturur.

> > Adamın karısı dayanamayarak sorar:

> > - Kim bu kadın?

> > Adam sakin bir sesle yanıtlar:

> > - Senden saklayacak değilim. Metresim!

> > Kadın çıldırır:

> > - Ne bu ne cüret! Bu ne ahl

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
İlker Kadılar

Cenaze arabası şoförü bir kıza seslenmiş.

-''Şiiiişşt kız, gelsene arabayla gezelim.''

Kızda:

-''Hadi oradan be !!'' deyince adam:

-''Sen ne diyon be, millet bu arabaya binmek için

ölüyo ölüyoooooo

:) :lol:

Yorum bağlantısı
Tamer Topaç

New York Times'da yayınlanan bir müşterinin bankasına yazdığı mektup J

Sayın Banka Yetkilisi,

Ben 86 yaşında bankanızda hesabı olan bir müşterinizim.

Geçen gün, tesisatçıma 100 dolar'lık bir çek yazdım.

Bu çeki kendisi her nasılsa 3 nanosaniyede bankanıza iletmiş olmalı ki, bankanızda değerlendirdiğim fonlardan bu miktar kadarını bozduramadan hesabımdan karşılığı alınmış.

Tabii ki hesabımda o an için para olmadığından 30 dolar da faiz ve ceza alınmış. Oysa fonlarımda 1.000.000 dolar vardı.

Bu durumu şikayet etmek istediğimde, bankanız telefonunda kişiliksiz, terbiyesiz, banda kaydedilmiş ve yüzsüz bir hanım sesiyle yarım saate yakın boğuştum.

Arada müzikler dinledim ve 28 kere değişik tuşlara basmak zorunda kaldım. Ama kimseye ulaşamadım.

Bildiğiniz gibi her ay binlerce dolarlık faturalarım, mortgage kesintilerim, kredi kartı ödemelerim var.

Bunların hepsinin hesabımdan yapılan otomatik ödemelerini şu andan itibaren İPTAL ediyorum.

Bundan böyle, sizden etten kemikten yapılmış dediğimi anlayan ve ingilizce bilen bir müşteri temsilcisi istiyorum.

Anlayışla karşılarsınız ki, karşınızdakine en iyi iltifat, onu taklit etmektir.

Ben de sizin gibi yapacağım.

Müşteri temsilciniz her ödeme için beni arayacak, ve 28 haneden az olmayan benim vereceğim bir şifreyi tuşlayacak.

Sonra da, eğer 1 tuşlarsa benden randevu alacak, 2 tuşlarsa bir ödeme ile ilgili mesaj bırakabilecek, 3 tuşlarsa oturma odama bağlanacak, oradaysam cevap vereceğim, 4 tuşlarsa ve uyumuyorsam yatak odama bağlanacak ve benimle görüşebilecek, 5 tuşlarsa tuvalete, 6 tuşlarsa cep telefonuma ulaşacak, 7 tuşlarsa bilgisayarıma bir mesaj bırakabilecek. 8'e tuşlarsa bunları yeniden dinleyebilir.

Arada beklemeler olursa, size söz, elimdeki eski plaklardan ve gramofonumdan güzel bir müzik parçası da dinleteceğim ona.

Yalnız sizden ricam, bu işlemler için seçeceğiniz personelinizin kimlik bilgisini, anne kızlık soyadını, noterden alınmış imza sirkülerini ve tapuları dahil mali bilgilerini bana iletmeniz.

Bir de sizin gibi bir sözleşme hazırladım. 8 sayfa. Sizinki 42 sayfaydı, ben insaflı davrandım. Bu sözleşmeyi de bana atayacağınız müşteri temsilcisi, bankanız şube müdürü ve bankanız yönetim kurulunun imzalaması ve bana iadeli taahhütlü göndermesi.

Bu sözleşme elime geçtikten sonra müşteri temsilcinize kendi belirleyeceğim 28 haneli şifreyi göndereceğim. Bu şifre de her ay değişecelk pek tabii ki.

Özür dileyerek bu sözleşme ve işlemler için sizden masraf olarak her ay 20 dolar da talep edeceğim.

İşbu şartları yerine getirememe durumunuz varsa, lütfen 1.000.000 dolarımı nakit olarak hazırlayın, yarın alıvereyim.

Size hayırlı işler diler, en kısa zamanda bana ulaşmanızı rica ederim.

Saygılarımla,

Müşteriniz...

Yorum bağlantısı
Şükrü Yıldızdal
New York Times'da yayınlanan bir müşterinin bankasına yazdığı mektup J

Sayın Banka Yetkilisi,

Ben 86 yaşında bankanızda hesabı olan bir müşterinizim.

Geçen gün, tesisatçıma 100 dolar'lık bir çek yazdım.

Bu çeki kendisi her nasılsa 3 nanosaniyede bankanıza iletmiş olmalı ki, bankanızda değerlendirdiğim fonlardan bu miktar kadarını bozduramadan hesabımdan karşılığı alınmış.

Tabii ki hesabımda o an için para olmadığından 30 dolar da faiz ve ceza alınmış. Oysa fonlarımda 1.000.000 dolar vardı.

Bu durumu şikayet etmek istediğimde, bankanız telefonunda kişiliksiz, terbiyesiz, banda kaydedilmiş ve yüzsüz bir hanım sesiyle yarım saate yakın boğuştum.

Arada müzikler dinledim ve 28 kere değişik tuşlara basmak zorunda kaldım. Ama kimseye ulaşamadım.

Bildiğiniz gibi her ay binlerce dolarlık faturalarım, mortgage kesintilerim, kredi kartı ödemelerim var.

Bunların hepsinin hesabımdan yapılan otomatik ödemelerini şu andan itibaren İPTAL ediyorum.

Bundan böyle, sizden etten kemikten yapılmış dediğimi anlayan ve ingilizce bilen bir müşteri temsilcisi istiyorum.

Anlayışla karşılarsınız ki, karşınızdakine en iyi iltifat, onu taklit etmektir.

Ben de sizin gibi yapacağım.

Müşteri temsilciniz her ödeme için beni arayacak, ve 28 haneden az olmayan benim vereceğim bir şifreyi tuşlayacak.

Sonra da, eğer 1 tuşlarsa benden randevu alacak, 2 tuşlarsa bir ödeme ile ilgili mesaj bırakabilecek, 3 tuşlarsa oturma odama bağlanacak, oradaysam cevap vereceğim, 4 tuşlarsa ve uyumuyorsam yatak odama bağlanacak ve benimle görüşebilecek, 5 tuşlarsa tuvalete, 6 tuşlarsa cep telefonuma ulaşacak, 7 tuşlarsa bilgisayarıma bir mesaj bırakabilecek. 8'e tuşlarsa bunları yeniden dinleyebilir.

Arada beklemeler olursa, size söz, elimdeki eski plaklardan ve gramofonumdan güzel bir müzik parçası da dinleteceğim ona.

Yalnız sizden ricam, bu işlemler için seçeceğiniz personelinizin kimlik bilgisini, anne kızlık soyadını, noterden alınmış imza sirkülerini ve tapuları dahil mali bilgilerini bana iletmeniz.

Bir de sizin gibi bir sözleşme hazırladım. 8 sayfa. Sizinki 42 sayfaydı, ben insaflı davrandım. Bu sözleşmeyi de bana atayacağınız müşteri temsilcisi, bankanız şube müdürü ve bankanız yönetim kurulunun imzalaması ve bana iadeli taahhütlü göndermesi.

Bu sözleşme elime geçtikten sonra müşteri temsilcinize kendi belirleyeceğim 28 haneli şifreyi göndereceğim. Bu şifre de her ay değişecelk pek tabii ki.

Özür dileyerek bu sözleşme ve işlemler için sizden masraf olarak her ay 20 dolar da talep edeceğim.

İşbu şartları yerine getirememe durumunuz varsa, lütfen 1.000.000 dolarımı nakit olarak hazırlayın, yarın alıvereyim.

Size hayırlı işler diler, en kısa zamanda bana ulaşmanızı rica ederim.

Saygılarımla,

Müşteriniz...

Dinsizin hakkından imansız gelirmiş.

Yorum bağlantısı
Zafer Ofli

Bir papaz bir makina mühendisi ve bir sarhoş idama mahkum olmuşlar.

Önce papazı giyotine yatıracaklarmış.

Nasıl idam olmak istersin demişler.Papazda;

Ölürken tanrıya sırtım dönük olsun istemem beni sırt üstü yatırarak idam edin demiş.

Tam giyotin boynuna 1 cm kala durmuş. Herkes Tanrının bir hikmeti bu herhalde deyip papazı bırakmışlar.

Bunu gören sarhoş bende sırtüstü yatmak istiyorum demiş.

Giyotin onda da 1 cm kala durmuş. Buda demekki tanrının sevgili kuluymuş deyip onuda salmışlar.

Sıra mühendise gelmiş.Oda beni sırtüstü yatırın demiş.

Yatırmışlar tam giyotini indirecekken. Mühendis:

Durun arızanın nerden kaynaklandığını buldum demiş

Yorum bağlantısı

Arabanın lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.

Adam arabayı kenara zor yanaştırır.

Sonraki işlem malum...

Kriko stepne bijon anahtarı ve tekeri söker.

Ama söktüğü 4 adet bijon yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.

Mazgal açılır gibi değil

Bijonlar görünmüyor bile.

Adam bir sağına bakar bir soluna bakar

çaresiz kaldırıma çöker.

Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli seslenir;

- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?

- Sorma birader lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.

- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun.

Seni lastikçiye kadar idare eder.

Adam hemern denileni yapar.

Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:

- Senin ne işin var tımarhanede?

Cevap müthiştir....

- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim salaklık'tan değil ...!

:lol:

Yorum bağlantısı
Mustafa Sarı

Malum servis söförümüz trafikte hareket edemez halde beklerken (gayet de haklıydı çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu) arkadan kornaya abanan araç sahibine camdan sarkarak 'Pokemon'muyum lan ben arabaların üzerinden uçayım' diye bağırarak tüm servisi yere yıkmıştı.

Fıkra Gibi No..:2

Fıkra Gibi Adı..:Babaanne

Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir babaannem var. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evimi aradığında telesekretere bıraktığı not.

- Babaannesi aradı dersiniz.

Fıkra Gibi No..:3

Fıkra Gibi Adı..:Katı, Sıvı, Gaz

Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor adama. 'Maddenin üç halini yazınız' sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor:

'Katı, Sıvı, Gaz.'

Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kağıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kağıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:

- Katır, Sığır, Kaz.

Fıkra Gibi No..:4

Fıkra Gibi Adı..:Printer

Sene 1992, üniversite yılları. Anneannemin haç parasıyla zar zor bir bilgisayar kapatmışız ama printer'a para kalmamış. Akşam vakti printer'ı olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı alacağım.Ankara'da her kış olduğu gibi yerler yine buz. Kayıp düşer de alete bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim. Daha iki dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi. Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada bekledim. Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:

- O ne len ööle?

- Printer (yanındaki öteki polise dönerek)

Ecnebi oğlum bu. Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. Güle güle manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför gene kenara çekti, çünkü gülmekten arabayı kullanamıyordu.

Fıkra Gibi No..:5

Fıkra Gibi Adı..:)üzen

Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor:

-Bu düzen değişecektir.

Bir vatandaş bağırmış:

-Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?

Fıkra Gibi No..:6

Fıkra Gibi Adı..:Bot Ne Kadar?

Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu alıp kasaya yanaşıyor.Kasadaki kız botları poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;

- 43 lira değil mi?...

- Kız, 'Ne münasebet' der gibi bakıyor ve 'Bunlar orijinal deri...İndirimli fiyatı 180 lira.'

Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor;

-Olur mu hanımefendi, altında 'Size 43' yazıyor...

Fıkra Gibi No..:7

Fıkra Gibi Adı..:Skip Durağı

Sene 1968, İstanbul Bahçelievler'de Skripp tükenmez kalemlerinin fabrikası var ve önünde de 98 no lu otobüslerin durduğu otobüs durağı. Bu durak Bahçelievler'den sonraki ilk durak ve anlatacağım olay gerçekten yaşanmış olay. Otobüsle Bakırköy'den Güngören'e giderken Bahçelievler durağında otobüse çok güzel bir kadın bindi. Tam biletini alacağı zaman otobüs hareket etti. Kadın biletçiye bir Şirinevler bileti verir misiniz diye sordu. Biletçi bu otobüs Şirinevler'e gitmez deyince bayan durdurun otobüsü ineceğim dedi. Biletçinin cevabı hayli ilginç oldu.

- Hanım, hanım kalktı bir kere Skip'te indireceğiz.

Bu lafı duyunca kadının yüzündeki ifadeyi görmenizi isterdim ( bu arada Skip otobüs durağının adı )

Fıkra Gibi No..:8

Fıkra Gibi Adı..:Nataşa

İzmir'de 15 yıl kadar oluyor, maçta yanıma süzme Karadenizli müthiş çenebaz bir vatandaşımız düştü. Günün olayı idi Nataşa konusu. Evli idi, onun da ilgisi vardı Nataşalara.. Dayanamadım sordum. 'Karınızı aldatmak nasıl bir duygu' diye acaba? Suçluluk duymuyor muydu? Verdiği cevap şu oldu:

- Onlar da karı diye yıllarca bizi aldatmışlar dur da!

Fıkra Gibi No..:9

Fıkra Gibi Adı..:dance3:ınav Soruları

Temizlikçi bir kadın dışardan İlkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisinden sorular ve cevaplar şöyle:

-Soru Mide ne iş yapar?

-Cevap Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.

-Soru 'Akciğer ne iş yapar?'

-Cevap Solunum yapar, bizi yaşatır.

-Soru Kalp ne iş yapar?

-Cevap Dolaşım yapar.

-Soru Beyin ne iş yapar?

-Cevap Bizim apartmanda kapıcılık yapar.

Fıkra Gibi No..:10

Fıkra Gibi Adı..:Ne Doktormuş be!

Yıllar önce bir Karadeniz kasabasında görev yaparken, kansızlık nedeniyle başvuran bir hastamı muayene ediyordum. Konjoktiva dediğimiz alt göz kapağının içine bakarken, bir yandan da :

'Amca sende basur mu var?' dedim. Kansızlığın baş sebeplerinden biridir ve Karadeniz'de bu duruma sık sık rastlanır. Amcanın dışarı çıkarken yanındaki arkadaşına söylediğini h

Yorum bağlantısı
Ahmet Özdemir

Hamam Böceği

Dünya genetik projeler yarışması yapılıyormuş. tüm ülkelerden genetik profesörleri yarışmaya çalışmaları ile katılmış. İlk fransız profesörün çalışmasının başına gelmişler. jüri başkanı çalışmasının ne olduğunu sormuş.

fransız profesör başlamış anlatmaya:

- ben inek genleri ile tavuk genlerini birleştirdim, ortaya çıkan mahlukatın eti kırmızı et kadar lezzetli, beyaz et kadar sağlıklı oldu

demiş....

ardından diğer çalışmaları ülke ülke gezmeye başlamışlar. sıra gelmiş türkiye'den bizim laz profesöre, jüri başkanı:

- sizin çalışmanız nedir ?

diye sormuş.

laz profesör anlatmış:

- ben demiş, karpuz genleri ile hamamböceği genlerini birleştirdim!

birden tüm jüri üyelerinden bir kahkaha kopmuş ve başkan laz profesöre

- bu çalışma ne işe yarar?

diye sormuş.

laz profesör:

- Çok işe yarıyor, karpuzu kesiyosun, çekirdekleri kaçışıyor...

Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bi r Irakli

kahvede oturmus cay iciyorlar.Amerikali cayini bitirince bardagi havaya

firlatmis, silahini cikaripbardaga ates edip parcalamis:'Bizde bardaklar o

kadar ucuzdur ki biz Amerika'da >ayni bardaklaiki kere cay icmeyiz'Ingiliz

de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve atesederek

bardagi parcalamis:'Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak camicin o

kadarcok kum vardir ki, ayni bardakla iki kere cayicmeyiz'Bunun

uzerineIrakli da cayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini

cekipAmerikali ve Ingilizi vuru p oldurmus... Bagdat'ta bu Ingiliz ve

Amerikalilardan o kadarcok var ki, bizayni adamlarla oturup iki kere cay

icmeyiz...'

Yorum bağlantısı
Kerim Bilge
Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bi r Irakli

kahvede oturmus cay iciyorlar.Amerikali cayini bitirince bardagi havaya

firlatmis, silahini cikaripbardaga ates edip parcalamis:'Bizde bardaklar o

kadar ucuzdur ki biz Amerika'da >ayni bardaklaiki kere cay icmeyiz'Ingiliz

de bunun uzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve atesederek

bardagi parcalamis:'Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak camicin o

kadarcok kum vardir ki, ayni bardakla iki kere cayicmeyiz'Bunun

uzerineIrakli da cayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini

cekipAmerikali ve Ingilizi vuru p oldurmus... Bagdat'ta bu Ingiliz ve

Amerikalilardan o kadarcok var ki, bizayni adamlarla oturup iki kere cay

icmeyiz...'

:):):rolleyes:

Yorum bağlantısı
Salim İmamoğlu

Nebraska'da yaşlı bir adam yaşardı.

Patates ekimi için bahçeyi kazması gerekiyordu, lakin bu çok zor bir işti.

Tek oğlu olan David ona yardım edebilirdi, fakat o da hapisteydi.

Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve müşkülatını izah etti.

Sevgili David,

Patates bahçemi kazamayacağımdan, kendimi çok kötü hissediyorum.

Bahçeyi & nbsp;kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için hallederdin.

Sevgiler

Baban

Bir kaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı.

Babacığım,

Allah aşkına bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm.

Sevgiler

David

Ertesi gün sabaha karşı saat 04:00' de FBI ve yerel polis ç ıka geldi ve tüm sahayı kazdılar, lakin hiç bir cesede rastlamadılar.

Yaşlı adamdan özür dileyerek gittiler.

Ayni gün yaşlı adam oğlundan bir mektup daha aldı.

Babacığım,

Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım.

Sevgiler

David

BİR GÜÇLÜKLE KARŞILAŞTI

Yorum bağlantısı
Hamdi Bekiz

Arabanın lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.

Adam arabayı kenara zor yanaştırır.

Sonraki işlem malum...

Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.

Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.

Mazgal açılır gibi değil,

Bijonlar görünmüyor bile.

Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar,

çaresiz kaldırıma çöker.

Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;

- Ula salaaak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?

- Sorma birader,lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.

- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun.

Seni, lastikçiye kadar idare eder.

Adam hemen denileni yapar.

Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:

- Senin ne işin var tımarhanede?

Cevap müthiştir....

- Biz burada delilik'ten yatıyoruz kardeşim, salaklık'tan değil...!

Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...