İçeriğe Yönlendir

Fıkralar


Cihaner Öztürk

Recommended Posts

H.Cenk Bayrakçı

Mail ile geldi, Kayserili forumdaşlarımızın hoşgörüsüne sığınarak... Buyrun:

Kayserilinin İlanı

Kayserili'nin eşi ölmüş.

Gazeteye gitmiş.

En ucuzundan standart bir ilan vermek iştemiş

...

Önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:

'Ayşe'yi kaybettim. Üzgünüm'

İlan görevlisi ilanı görünce uyarmış

'İsterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz.

Üç kelime daha hakkınız var'

Kayserili 'Aynı paraya mı?' demiş.

Görevli 'Evet aynı paraya' diyince

Kayserili üç kelime daha eklemiş:

'Satılık Toyota var'

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Selçuk Keleş

Karın mı, Devletin mi?

Bir gün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere daha önceden belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış.. Önce Amerikan'ı odaya almışlar ve sormuşlar, "Karın mı, devletin mi??"

"Devletim" demiş Amerikan hiç düşünmeden..

"İyi" demişler.. "O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür"

Amerikan silahı almış.. Sonra birden durmuş ve "Yapamayacağım" demiş..

Fransız'ı almışlar odaya, "Karın mı, devletin mi??"

"Devletim" demiş..

"İyi" demişler.. "Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür.."

Fransız silahı almış, kapıya gitmiş.. Sonra birden durmuş "Yapamayacağım" demiş..

Temel'i çağırmışlar.. "Karın mı, devletin mi?"

Temel hemen yanıtlamış, "Devletim"

"Al şu silahı, yan odadaki karını vur"

Temel silahı almış, yan odaya geçmiş.. Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..

Temel odadan çıkınca sormuşlar "Ne oldu?"

Temel yanıtlamış, "Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı.. Ben de karıyı camdan attım.."

Yorum bağlantısı
Hakan Yavaş
(düzenlendi)

Zengin Bakire

Amerikalı milyoner bir bayan,genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki: "

- A...rtık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz... Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum Avukatı da; "

- Tabi hanimefendi...", diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya... "

- Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok bugüne kadar hep tekbaşıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı..Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim. Sadece iki dileyim olacak.. Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar... Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak şöyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapilsin ki;benden sonra ülke bunu günlerce konuşsun..." der... Avukat: "

- Evet efendim anladım, der ve "

- Ikinci dileğiniz ne " diye sorar. Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına,: "

- Bugüne kadar hiçkimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim, der.Dediğim gibi bugün yarın göçüp gideceğim bu fani dünyadan...Bu zevki tatmadan ayrılmak istemiyorum ve benimle iş tutmayı kabul edecek kişiye de geri kalan 1 milyon doları vereceğim der. Avukatın gözleri açılır ve "

- Anladım efendim, diyerek kendisine bu konuda yardımcı olabileceğini söyler. Avukat akşam eve geldiginde kara kara düşünmektedir...Karısı birşeyler olduğunu anlamıştır ve konuyu kocasının açmasını bekler..En sonunda adam karısına açılır ve o günkü yaşlı milyonerle aralarında geçen konuşmayı anlatır... Eşi de 1 milyon dolara bu işi yapacak birilerini bulabileceğini söyler ve bunu problem yapmamasını ister...Avukat en sonunda ağzındaki baklayı çıkarır ve: "

- Hayatım biliyorsun bugünlerde benim de işlerim pek yolunda gitmiyor ve 1milyon dolar da çok iyi para hani diyorum eğer sen de kabul edersen bir kereden birsey olmaz... Hem ihtiyarin hayrını alırız hem de iyi bir para kazanmış oluruz ne dersin diye sorar...Genç kadın biraz düşündükten sonra; "

- Haklısın hayatım zaten yolun sonuna gelmiş durumda hem 1 milyon dolar da çok iyi para bence bir mahsuru yok der....Genç avukat gelişmelerden son derece memnun ve sabahı zor eder doğru yaşlı milyonerin yanına... "

- Efendim,.." der. "

- Eğer sizin için de bir sakıncası yoksa 1 milyon dolarlık vasiyetinizi yerine getirmek için talibim.. Zaten milyoner bakirenin arayıp da bulamadığı bir olay. .. "

- Peki o zaman yarın sabah saat 10:00 da malikaneye gelirsin ve bu işi bitiririz der... Akşam avukat son derece neşeli evine gider ve eşine milyoner bakireyi razı ettiğini ertesi gün bu iş için saat on ' da evine gideceğini söyler.. Eşi de; "

- Peki o zaman yarın seni ben bırakırım tahmini yarım saat sürse ben seni 10:30 gibi yine oradan alırım,.." diyerek anlaşırlar...Aynen planlandığı gibi ertesi sabah kadın avukatı malikaneye 10 da bırakır ve gider..10:30 civarında evin önüne gelir ve beklemeye başlar... Evde hiç kıpırtı yoktur.. "

- Neyse,.." der kadın.." on dakika uzayabilir önemli değil diye..." düşünür... Saat 11 ' e doğru artık dayanamaz ve başlar dit dit kornaya basmaya...Evden hala ses yok.. Birkaç dakika sonra tekrar dit dit...Gene git yok.... Artık kadın iyice sinirlenmeye başlar ve hiç aralıksız kornaya başar....."".....Daaaaaattttttt !!!!! daaaatttttt...!!!!!!...." Derken pencereden yarı çıplak vaziyetde genç avukat çıkar ve eşine seslenir; "

- Sevgilim sen bugün git..Benim ne zaman geleceğim belli değil...Kadın fikrini değiştirdi cenazemi belediye kaldırsın diyoooor....".

Lise çağındaki bir çocuk liseye kayıt olmak için okula gider...

Müdür sorar:

"Oğlum adın ne?"

Çocuk:

"Me...memehmet Yayayayakut"

Müdür:

"Oğlum kekeme misin sen?"

Çocuk:

"Hayır hocam, babam kekemeydi... Nüfus memuru da i..ne olunca böle oldu :unknw:))

tarihinde Hakan Yava? tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
O.Yücel Çetin

Necip Fazıl'dan çok kısa bir fıkrada benden gelsin. 'İki kadın sessizce oturuyorlarmış....' :unknw:

Yorum bağlantısı
Mehmet Temel

Çok karizmatik ve yakışıklı bir adam yanında bir devekuşuyla

bara girmiş, herkes şaşkın falan öle adama bakıyolar, adam bara yanaşmış...

- "Barmen bana bi viski, ona da büyük bi bardak su."

Barmen talepleri yerine getirmiş, bi tek, iki tek, saatler ilerlemiş, adam:

- "Hesap lütfen!" demiş.

Barmen hesap pusulasını uzatmış, adam elini cebine atmış,

parayı çıkartmış, tam hesapla aynı. Ertesi gece adamımız

geri gelmiş, yanında tabii devekuşu da var.

- "Barmen bana bi viski, ona da büyük bi bardak su."

Barmen istediklerini vermiş, bi tek iki tek, saat geç olmus, adam hesabı istemiş, barmen hesabı göstermiş.

Adamımız elini cebine atmış, çıkartmış, tam hesap miktarı. Barmen şaşkın

ama nafile. Bikaç gece sonra adamımız devekuşuyla beraber geri

gelmiş. Barmenin içi içini yiyor. Adam:

- "Bana bi viski, ona da su ver."

Barmen emre amade, yerine getirmiş, gece ilerlemiş,

adamımız hesabı istemiş, barmen bol küsüratlı saçmasapan

bir miktarı hesap olarak adama vermiş. Adam elini cebine atmış,

çıkartmış, yine tam hesap. Barmen oynatmak üzere. Dayanamamış:

- "Beyfendi bi süredir barımıza gelip gidiyorsunuz, kusura bakmayın ama bişey sormak istiyorum, yoksa kafayı yiycem.

Her gece cebinizden çıkan para hesapla kuruşu kuruşuna aynı oluyo. Bunu nasıl başarıyorsunuz?"

Adamımız gülümsemiş:

- "Bi gün karşıma bi cin çıktı, üç dileğimi sordu. İlk olarak; karizmatik ve yakışıklı bi tipim olmasını istedim.

İkinci dileğimde, ne almak istersem isteyim, elimi cebime attığımda parası aynen cebimden çıksın istedim."

Barmen:

- "Peki kızmayın ama bu kuş ne iş?"

Adamımız:

- "Onu hiç sorma, son dilegim; beni hiç bırakmıycak uzun bacaklı bi

piliçti. Yanlış anladı şerreffsizz."

Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider.

Doktor adama bir kavanoz verir ve :

-Bunu doldurup yarın bana getirin, der. Ertesi gün ihtiyar kavanozu

getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve

sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar :

-Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadi, sol elimle denedim gene

olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla

denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı.

Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve

ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış :

-Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız, diye sormuş.

İhtiyar da :

-Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü.

Adamın biri motosiklet almış. Satıcı, adama bir kutu vazelin hediye ederek "Yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz." demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Neyse akşama doğru kız "Gel, seni bize götürüp ailemle tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz..." demiş ve bir hatırlatmada bulunmuş:

"Yalnız dikkat et, bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan bulaşıkları yıkar..."

Adam dört kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün, dağ taş her yer bulaşık... Ulan, bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ulan ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş; Öpmüş. Gene çıt yok...

Ulan, ben bununla bu işi burada pişireyim demiş, herkesin gözü önünde o iş olmuş, ama gene çıt yok...

Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış... Gene çıt yok... Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış...

"Tamam, tamam koy onu yerine, bulaşıkları ben yıkarım."

Yorum bağlantısı
Bünyamin Mehan
Bir arkadaşımla balık almaya gittiğimizde, arkadaşım kovanın içinde yüzüp çırpınan balıkl ara bakıp;

- 'Bunlar taze mi?' diye sormuştu.

Balıkçı da cevabı hemen yapıştırdı:

- 'Yok abla, pil takıp oynatıyoruz'

ben bunu beğendim,genelde balıkçılar ukalalık yapmayı adet edinmişler,sözüm meclisten dışarı

yaşlı teyzenin biri araba ile canlı alabalık satan balıkçının önünde durup evladım balıklar taze diye sormuş. Balıkçı; teyze görmüyormusun balıklar canlı deyince, teyze cevabı yapıştırmış -evladım bende canlıyım ama taze değilimki...

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Yavuz Gencay
(düzenlendi)

Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.

Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.

Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....

Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.

Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.

-Kime : Sevgili karıma

Konu : Yeni ulaştım.

Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

Not : Burası çok sıcak

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Temel, yıllar sonra biriktirdiğiyle elden düşme Murat 124 alır. Arabasıyla memleketine giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanaşır:? Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim ilk tami...rciye kadar.Temel bu teklife çok sevinir. Ara halatı ile Murat'ı Ferrari' nin arkasına bağlarlar. Ferrari' nin sahibi genç uyarır:? Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yap beni uyar!Temel:? Tamam!Yola koyulurlar. Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar, 60.80.100... derken, Murat124 arkadan selektör yapar. Ferrari durumu anımsar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari yeniden gaza basar, 70, 80,100... Selektör yeniden anımsatır. Ferrari yavaşlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır:? Kapışalım mı?Ferrari yanıtlar:? Nesine?? 340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur.Ferrari hemen onaylar ve yarışa başlarlar. 120, 140, 180, 220...O arada trafiği denetleyen helikopterdeki görevli polis, genel merkeze bilgi vermektedir:- Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında!!! 3 araç yarış yapıyor. Ferrari ile Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar, arkadan da Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır selektör yapıp yol istiyor!!

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ekrem işten çıkmadan önce karısını evden arar;

-Tatlım , patron bir kaç arkadaşıyla beraber komsu vilayetteki

büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor.

Bu hafta sonunu orada geçireceğiz.

Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat.

Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlarmısın?

Direk ofisten çıkacagız ve geçerken evden çantaları alırım. Ha, yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.

Karısı biraz işkillenir.

Fakat kocasının istediklerini de yapar.

Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur

ama iyi gözükmektedir.

Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

Ekrem: Ha, evet epey balık tuttuk. .

Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.

Karısı: Oltanın bulunduğu takım cantasına koymuştum.

tarihinde Yavuz Gencay tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
Tamer Ergen

Yeni gelin ile kaynana karşı karşıya oturmuşlar.

Kaynana ;

-Gelin, sen daha yenisi...n, birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım, demiş.

Gelinde ;

- Tabi anne konuşalım, demiş.

...Kaynana başlamış anlatmaya:

- Aman kızım benim üç halim vardır, dikkat et. Saçıma gül takmışsam neşeli olurum. Her yola gelirim. Kulağımın arkasına gül takmışsam, havamda olmam. Çok ısrarcı olma,eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma, çok sinirli olurum.

Gelin, kaynana lafını bitirince başlamış lafa;

- Anne benim halim malim yoktur. Bacak bacak üstüne atarım,

sigaramı yakarım,sen gülü nerene takarsan tak, ben keyfime bakarım...

Yorum bağlantısı
Tamer Ergen

Zengin bir kadın petshopa gider. içerdeki papağan

-Hoşgeldin o...pu der

Kadın kızar ve sahibine

...

-Bu papağanı terbiye et yarın 5 katı para verip alcam der.

ve kadın gidince Adam papağanı kafeesten çıkarıp kafasını su dolu kovaya sokar

-o kadın gelince ne söyliceksin der

papağan

-hoşgeldin o...pu

Değince adam papağanın kafasını tekrar suya sokarpapağan en sonun da terbiye olur. ertesi .. gün kadın gelir

papağan

- hoşgeldin hanım efendi der

kadın

- aferin

diyerek papagana sorar.

-ben evime bir adamla geldiğimde ne dersin

papağan

-hoş geldin hanım efendi ve beyfendi

kadın

-2 adamla gelirsem

papağan

-hoş geldin hanım efendi ve beyfendiler

kadın bu cevaplardan memnun olur ve tekrar sorar

- 3 adamla gelirsem .

papağan bağırır

- recai kovayı getir anam avradım olsun bu kadın o...puu

Yorum bağlantısı
Okyay Pay

"Serçenin biri, bi bahar Günü dalgın dalgın uçuyomuş. Bir anda farketmiş ki, bir yolun üstünde uçuyor ve karşıdan da motorsikletli bir adam geliyor. Her ikisi de çarpışmayı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar ama nafile, serçe çotaaank diye kaska çarpıp düşmüş.

Motorcu hemen atlamış motordan koşmuş serçenin yanına. Serçe baygın yatıyor, kıyamamış, bırakamamış yolda, almış getirmiş eve. Eskiden kalma bir de kafesi var evde. Koymus az biraz Su, biraz da Ekmek, serçeyi de koyup kafesin içine vurmuş kafayı yatmış.

Bizim serçe bi müddet sonra ayılmaya başlamış. Daha tam seçemiyor ortalığı, hafif bulanıklık var yani. Bir bakmış parmaklık, ekmek, Su falan var bulunduğu yerde. o zaman kafa dank etmiş anlamış durumu.

""Anaaa..." "motorcuyu öldürmüşüz beaaa !"""

Yorum bağlantısı
  • 1 ay sonra...
Ersen Tapan

Damatlar :lol2:

Bir kayınvalidenin üç damadı varmış.

Birgün bunlar tatile denize gitmişler.

Kayı...nvalide "bakayım damatlarım beni ne kadar seviyor" deyip atlamış denize ve boğulma taklidi yapmaya başlamış.

"Büyük damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş.

Büyük damatta hemen kurtarmış.

Ertesi sabah büyük damadın kapısında bi reno laguna üzerinde de bir not "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden".

Ertesi Gün ortanca damadı denemiş aynı şekilde oda hayatını kurtarmış onunda kapısında bi reno safrane ve üzerinde bi not: "sevgili damadım hayatımı kurtardın kayınvaliden".

Sıra küçük damadı denemeye gelmiş.

Ertesi gün yine denize girmiş.

"Damadım boğuluyorum ne olur kurtar beni" demiş. Küçük damat "hadi lan boğulursan boğul demiş. kadında oracıkta boğulup ölmüş.

Ertesi gün küçük damadın kapısının önünde bi ferrari üzerinde de bi not

"Sevgili damadım hayatımı kurtardın. kayınpederin.":lol:

Yorum bağlantısı
Murat Dere

Yüzü gözü mosmor bir

kadın doktora gider.

Doktor: Ne oldu size?

......

...Kadın: Doktor bey, ne yapacağımı bilemiyorum. Kocam ne zaman içip de eve sarhoş

dönse beni gebertene kadar dövüyor.

Doktor: Bu konuda size çok işe yarayan bir çözümüm var hanımefendi.

Kocanız sarhoş olarak eve geldiğinde elinize bir bardak şekerli çay alın ve

kocanız yatıp uyuyana kadar ağzınıza alacağınız bir yudum çayı ağızınız içinde

sürekli dolaştırın....

İki hafta sonra, aynı kadın, eli yüzü düzgün şekilde doktoru ziyaret eder.

Kadın: Evet doktor, harika bir çözümdü bu. Kocam eve sarhoş geldiği her

seferinde, yatıp uyuyana kadar ağzıma bir yudum çay alıp ağzımı çalkalar gibi

ağzımda dolaştırdım; ve kocam bana hiç dokunmadı.

Doktor: Gördünüz mü, ağzınızı kapalı tutmak ne kadar çok işe yarıyor...

********************************************************************************

****************

Papaz ölmek üzere olan adamın üzerine eğilerek;

"Ölmeden önce şeytanı ve onun köt...ülüklerini lanetle," der.

Ancak adamdan ses çıkmaz.

Papaz isteğini bir kez daha tekrarlar, ama hastanın sessizliği sürer.

Sonunda Papaz kızgın bir ifadeyle; "Neden şeytanı ve kötülüklerini lanetlemiyosun, bre gafil?" diye sorunca adam halsizce karşılık verir;

"Nereye gideceğim belli olmadan kimse hakkında kötü konuşmak istemiyorum."

********************************************************************************

**

Bir adam yalan dedektörü almış.

Akşam yemeğinde denemek istemiş. Oğluna bugün nere...deydin demiş.

Oğlu da okuldaydım diyince dedektör ötmüş. Sonra oğlu itiraf etmiş, erotik bi filme gitmiş sinemada. Babası da kızmış, oğluna " ben senin yaşındayken erotik nedir bilmezdim bile" demiş.

Dedektör yine ötmüş.

Bunu duyan anne gülmüş ve demiş ki " al işte senin oğlun" demiş. Dedektör yine ötmüş

Yorum bağlantısı
Şehit Mustafa Yaman

dünyanı en kısa fıkrası...

iki kadın sessizce oturuyorlarmış... :p

Yorum bağlantısı
Oğuzhan Çakır
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.

Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.

Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir....

Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.

Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.

-Kime : Sevgili karıma

Konu : Yeni ulaştım.

Tarih : 16 Mayıs 2004 Benden haber aldığına şaşıracağından eminim. Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz. Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım. Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış. Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum. Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.

Not : Burası çok sıcak

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Temel, yıllar sonra biriktirdiğiyle elden düşme Murat 124 alır. Arabasıyla memleketine giderken araba arızalanır. Yolun kenarına çeker, motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanaşır:� Hayrola hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim ilk tami...rciye kadar.Temel bu teklife çok sevinir. Ara halatı ile Murat'ı Ferrari' nin arkasına bağlarlar. Ferrari' nin sahibi genç uyarır:� Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yap beni uyar!Temel:� Tamam!Yola koyulurlar. Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar, 60.80.100... derken, Murat124 arkadan selektör yapar. Ferrari durumu anımsar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari yeniden gaza basar, 70, 80,100... Selektör yeniden anımsatır. Ferrari yavaşlar. Yolda bu şekilde ilerlerken bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır:� Kapışalım mı?Ferrari yanıtlar:� Nesine?� 340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur.Ferrari hemen onaylar ve yarışa başlarlar. 120, 140, 180, 220...O arada trafiği denetleyen helikopterdeki görevli polis, genel merkeze bilgi vermektedir:- Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında!!! 3 araç yarış yapıyor. Ferrari ile Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar, arkadan da Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır selektör yapıp yol istiyor!!

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ekrem işten çıkmadan önce karısını evden arar;

-Tatlım , patron bir kaç arkadaşıyla beraber komsu vilayetteki

büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor.

Bu hafta sonunu orada geçireceğiz.

Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat.

Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlarmısın?

Direk ofisten çıkacagız ve geçerken evden çantaları alırım. Ha, yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.

Karısı biraz işkillenir.

Fakat kocasının istediklerini de yapar.

Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur

ama iyi gözükmektedir.

Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

Ekrem: Ha, evet epey balık tuttuk. .

Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.

Karısı: Oltanın bulunduğu takım cantasına koymuştum.

:):hahahoho::p :p :tease2::dance3::tease3::bravo:

Yorum bağlantısı
  • 2 hafta sonra...
Ayhan Şentürk

Bi adam yalan dedektörü almış.

Akşam yemeğinde denemek istemiş.

Oğluna bugün ne...rdeydin demiş.

Oğlu da "okuldaydım" diyince dedektör ötmüş.

Sonra oğlu itiraf etmiş, erotik bi filme gitmiş sinemada.

Babası da kızmış, oğluna "ben senin yaşındayken erotik nedir bilmezdim bile" demiş, dedektör yine ötmüş.

Bunu duyan anne gülmüş ve "al işte senin oğlun" demiş.

Dedektör yine ötmüş :D

Yorum bağlantısı
Ahmet Kiriş

Aynı araçta seyahat eden 4 kişi trafik kazası geçirmişler ve dördü de ölmüş.

Hepsi Cehenneme atılacaklarını öğrendiklerinde çok üzülmüşler ve melekler bu duruma dayanamayarak sizlere bir seçim hakkı verelim demişler. İsteyen Türk Cehennemine, isteyen Avrupa Cehennemine gidebilir demişler.

Aradaki farkı sorduklarında Türk Cehennemini seçenler günde 1 kova .ok, Avrupa Cehennemini seçenler ise sadece 1 kepçe .ok yiyecekler cevabını almışlar.

Türklüklerinden ölseler dahi ödün vermeyeceklerini söyleyen 3 arkadaş Türk Cehennemini, içlerinden bir uyanık ise Avrupa Cehennemini tercih etmiş.

Gel zaman git zaman 3 ay süre geçmiş ve Avrupa Cehenneminde günde 1 kepçeye dayanamayan adam, diğer taraftakiler günde 1 kova ile ne halt ediyorlar diye merakından Türk Cehennemine ziyarete gitmiş.

Bir de bakmışki; Arkadaşları kolkola halay çekiyorlar. Bunun üzerine arkadaşlarına "Ben günde 1 kepçe ile mahvoluyorum siz burda hem 1 kova yeyip hemde nasıl halay çekiyorsunuz" sorusu üzerine arkadaşlarından birtanesi

"Ollumum Olluuuum Burası Türk Cehennemi, Birgün kova olur .ok olmaz, Birgün .ok olur kova olmaz, birgün görevli işe gelmez, her gelen her ota .oka karışır, 3 aydır bir .ok yediğimiz yok" demiş. :)

  • Beğen 1
Yorum bağlantısı
Mert Yeldan

Tarihte ilk kez Erzurum'a ayna gitmiş.

Adamın biri aynayı görüp eline almış.

Daha önce hiç kendini görmediği için ölen kardeşine benzetmiş karşısındakini.

Adam:- 'Ey gidi gardaşımm.. Seni bi daha görmek nasipte varmış'!

Aynayı eve götürüp sarılıp uyumuş kardeşine.

Karısı bakmış adam bi şeye sarılıp uyuyor.

Aynaya bakmış bir kadın! 'Allah belaağı vireee, bu garı da kim?

Bi boka da benzese' diyerek feryat figan evden çıkmış, muhtara gitmiş.

Kadın:- Mığdar, benim herif beni bu çirkin garıyla aldatii.'

Muhtar aynaya bakmış. Sonra düşünceli düşünceli:

- 'Yav bu garıdan çok gavata benzii..

Yorum bağlantısı
Ersen Tapan
O kadar çok fıkra anlatılmışki. Artık bazı fıkralar tekrar etmeye başlamış. .bu arada bazen alıntı şeklinde cevaplar görüyorum ama o alıntı nerden alınıyor. yani ortada o cevap yok ama laıntı şeklinde var. 3 sayfada alıntı şeklinde bir fıkra var ama alıntı şeklinde görebildim fıkranın kendisi yok. fil ve zürafa fıkrası.

Silinen üyelerin mesajlarıdır .. :good1:

Yorum bağlantısı
Onur Demir

KAYKAY :nazar:

Üç adam ölür ve cennete giderler. Sorgu meleği birincisine sorar:

''Seni cennete yollamadan önce sana bir sorum var:

Yorum bağlantısı
Rıfat Çakar
(düzenlendi)

Kayserili?nin eşi ölmüş, Gazeteye gitmiş..

En ucuzundan standart bir ilan vermek istemiş

Önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:

?Ayşe?yi kaybettim.Üzgünüm?

İlan görevlisi ilanı görünce uyarmış,

?İsterseniz 6 kelimeye kadar uzatabilirsiniz

Üç kelime daha hakkınız var?

Kayserili ?Aynı paraya mı?? demiş..

Görevli ?Evet aynı paraya? diyince

Kayserili üç kelime daha eklemiş:

?Satılık Toyota var? ..

:)

tarihinde R?fat tarafından düzenlendi
Yorum bağlantısı
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...