Mesut Eyibil 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Düştüğümüz durumu çok iyi açıklamışsınız bende forumda sürekli konusu geldiğinde yazarım ne hallere düştüğümüz, gerçekten inanılır gibi değil, nasıl böyle olduk. İnsanlara sürekli güler yüz göstermeye çalışyorum, hatası olanada olmayanada, hatalı olanda küfür ediyor hatalı olmayanda. Üzüm üzüme baka baka kararır derlerya birzaman geldiğinde bizde kararacağız muhtemelen kararmış bu toplumda. 1 Yorum bağlantısı
Sarp D. Uygur 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Okur okumaz aklıma ilk gelen şuydu; 6 Yorum bağlantısı
Yasir Baş 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Üstad çok doğru söylemişsiniz. Kesinlikle son sözünüze kadar katılıyorum. Bizim daha çok ekmek yememiz lazım. Yorum bağlantısı
Çağatay Özsoy 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Benim bildiğim Omanlı ve Selçuklu gibi eski zamanlarımızda kilit sistemleri fazla gelişmemiştir, nedeni hızsızlığın yaygın olmamasıdır. Aynı dönemlerdeki avrupaya bakıldığında envayi çeşit kilit vardır (meşhur bekaret kemerinin icat edilmesinden belli), ordan bu durumlara gelmemiz çok acı. Yanlış anlaşılmak istemem ama bi taraftanda söylemeden geçemicem; söz konusu amcada dolabı kiralık kasası gibi kullandığı için bi alkışda amcaya gelmeli. 2 Yorum bağlantısı
Volkan Turkmen 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Tepeden tırnağa hırsız doldu memleket... 1 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Sevgili Caner'e; Anlı secde gören ayakkabı çalmıyor, anlı secdede iken yeryüzü ile ilişiği kesilenin ayakkabısını kansız imansız ahlaksız hırsız çalıyor. Bambaşka bir durum. Nice, adidas marka kutuları katmıyorum hesaba. 2 Yorum bağlantısı
Cüneyt Demir 6 Nisan 2015 Paylaş 6 Nisan 2015 Caner Kardeşseven yazdı: Hacı abi akşama senın parayı getiriyim mı ? - getir getir .. getir de ben evde olmam. - Napıyım ben komşuya mı bırakıyım ? - aman sakın ha.. onun borcu çok. oğlan everdi , yer benim parayı... - E napıyım ? - al şu anahtarı, camıye bırak. 32 numara. - 32..tamam hadi allasmalladık - hadi yiğenim ... Verdiği anahtar, ayakkabı kutusunun anahtarı.posta kutusu gibi kullanıyor. Hani Şu camiilerde olan ayakkabı kutusu... gidip koydum içine. kitledim.yedeği varmış amcamda zati.. Sonra şöyle bir dönüp baktım o dolaplara... Resulullahtan utandım.. Allah sanki beni yerin dibine geçirdi, rezil oldum ! Gittiğiniz zaman sizde bi bakın.. " Birbirimizin ayakkabısını çalmamak için " demirden çelikten kasalar icat etmişiz bilader ! Kilit yapmışız ! Ancak anahtarla açılıyor ! Duvarlarda Kamera sistemi var...! Dünyanın en güvenli yeri olması gereken yerde birbirmizin ayakkabısını çalmayalım çalarsak da kimin çaldıgı deşifre olsun polise teslim edelim diye kameralarla döşemişiz ! Buna gerek duymuşuz ! 7/24 kayıt yapan o kameralar HD kalitesinde kayıt yapıyor diye " ilerlediğimizi" zannediyoruz.. Monitore bakan gözlerimiz gerçekleri görmekden çok uzak...! Sonrada dünyayi feth etmeyi düşünüyoruz Osmanlı gibi ! Osmanlı bizim ecdadımız, hiç süphesiz... Onlar bizim dedelerimiz.. Lakin ilk fırsatta sormak isterdim onlara, aceba onlar bizi Torun olarak görüyor mu???? Birbirinin ayakkabısını camii de çalan bir millet 3 kıtaya hakim olamaz ! gerçeği görün ve kabul edin lütfen ! O ayakkabı kasalarına asla ayakkabımı koymam. Çalınırsa da çalınsın. Yalın ayak geri dönerim. Caner. Sizin tespitleriniz ve yazılarınız çok güzel.Eğer yapmadıysanız deneme türünde kitap yazarsanız ilk alıcısı ben olurum. 1 Yorum bağlantısı
Guest Aykut Can 7 Nisan 2015 Paylaş 7 Nisan 2015 İyi niyetli bir paylaşım, iyi bir Türkçe; ama biz camide "birbirimizin" ayakkabısını çalmıyoruz ki. Hırsızlar gelip bizim ayakkabılarımızı çalıyor. Hırsızın dini imanı, ırkı, cinsiyeti olmaz. Zaman mekan fark etmez onlara. 4 Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 8 Nisan 2015 Yazar Paylaş 8 Nisan 2015 Aykut Can yazdı: İyi niyetli bir paylaşım, iyi bir Türkçe; ama biz camide "birbirimizin" ayakkabısını çalmıyoruz ki. Hırsızlar gelip bizim ayakkabılarımızı çalıyor. Hırsızın dini imanı, ırkı, cinsiyeti olmaz. Zaman mekan fark etmez onlara. Hirsizda bizim bu toplumumuzun bir parçasidir.ayri bir zumre degil.bizden biri. Kazik atan arkadasimda bizden biri. Servet Aydın yazdı: Sevgili Caner'e; Anlı secde gören ayakkabı çalmıyor, anlı secdede iken yeryüzü ile ilişiği kesilenin ayakkabısını kansız imansız ahlaksız hırsız çalıyor. Bambaşka bir durum. Nice, adidas marka kutuları katmıyorum hesaba. Zaten alni secdeye degen adama bu zulmun yapilmasini kiniyorum . Odur utanc veren. Yoksa dolaptan kime ne ? Yorum bağlantısı
Servet Aydın 8 Nisan 2015 Paylaş 8 Nisan 2015 Çalan kol kesilmediği sürece kilit firmaları daha çok zengin olacak müslüman ülkede Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 8 Nisan 2015 Paylaş 8 Nisan 2015 Aykut Can yazdı: Hırsızın dini imanı, ırkı, cinsiyeti olmaz. Zaman mekan fark etmez onlara. Güzel tespit. [emoji122] Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 10 Nisan 2015 Yazar Paylaş 10 Nisan 2015 Abi yan tarafa bi hanım abla veya teyze girdi dükkana yanında yine kendi yaşlarında bi teyze ile.. ben 40 yaşındayım o hanım ablalarıma teyze diyorum.. Şapkalı ama şapkanı o kenarına ne denir bilmem resmen şemsiye gibi.. 1960 ların Hale soygazının şapkalarından... O zamanlarda hale soygazi haleydi ha... Şİmdi tasavvuf üstadlarından olan Engin çağlara az asılmamışti.. da neyse ben şimdi oyle şeyler ve böyle cümleler kurarsam moderatörler şak diye beni banlar .. Neyse abi bu teyzeler yandaki kuaför ablamın dükkanına girerken ben kapıda "dingeliyordum." "Belmondo gibiymiş maaşallah " dediler la bana...)))) ( en son 12 yaşımda duymuştum.) Caner altta kalır mı? kalmaz. "Avec - vouz quelge chose a declarer a la doune ? " dedim.... ( Gümrüğe taabi bişeyiniz mi var ? Fransizca biliyorlarmış ya la... Hergün kuaföre gelir oldular . işler kesat bilader dışarı da çıkamıyom . kapıyı kitliyorum yok sansınlar diye... Manyak bunlar .. Bizim memlekette vurgulaya vurgulaya soylerle " yılan gibi oğlan valla " derler... Kötü değil ama böyle sülün gibi işi kıvıran manasında.Kemiksiz iş bitirici.. Bu tanımlamaya 50 yaş grubundakiler Alan delon gibi derler.. Ulan herifin yaşlı hali bile artizzzz... Baktım google a 25 yaşındayken hakkatende alan delonmuş.. Bir de babamın sevdiği biri vardı sofiya loren der dururdu.. Allahtan anam görmemiş.. Tabii siyah beyaz hayatın Monica Belluccisiymiş o zamanlar o.. lan nerden girdim bu konulara ben ya... bak daha kimler geliyor aklıma.. dur ben mevleviyim sufiyim oyle seyler yazmam gerekirdi yahu... neyse siz yazın bari de üstünü ben okuyayım gizli gizli kimse görmeden... brigite bardot arzu okay ohooo... ve töbe töbe.. Baba bu konu çok uzayacak .. 6 Yorum bağlantısı
Ahmet Kiriş 10 Nisan 2015 Paylaş 10 Nisan 2015 +40 demişler ben gideyim tevellütüm kurtarmıyor. 1 Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 17 Nisan 2015 Yazar Paylaş 17 Nisan 2015 Siyah bir ceketi vardi, beyaz cizgili.karda kisda yagmurda yazda hep onu giyerdi.. Birde elli milyon kez tamir ettigi ayakkabisi..zaten aslen kunduraciydi... Kırıtarak yürüme de istersen yalinayak yörü möhım deel derdi... O kat kat olmuş ökçesini, tabani 3-4 kat olmus kösele ayakkabisini ikide bir boyardi...parasi olmadigindan degil de, öyleydi abi iste ... Ter kokan yakasi, bagdan geldigi belli olan lekesiyle gömlegi... Kirlenmis derdik, toprak leke yapmaz derdi.. Arkadaslari da öyleydi ama... Taksici kabak hayati, köçek irfan , cingan eczacı... Bayramcilligina gelen arkadaşlariyla o köşeli koltuk takimina oturdugunda birbirlerinin acer kılıklarına bakıp gülerlerdi " senin avrat sana bahiyo valla..." deyip gülme krizlerine girerlerdi.. Senin sıpa nası la ? Derler birbirlerine, ve hepside yanlarinda oturan çocugu yererlerdi. "İyi oglanda ıcıh oküz, ele mazlımda bize pij, kiz eyi de oglan andaval.." gibi... Öteki de altta kalmamak icin " yo oyle degil seninkilerin maaşalla var.ben ne çekiyom bu sığırdan bi bilsen..." derdi.. O cocuklar renk atar, anneler kaş göz yapip nuhabbeti durdurur ama akşam da annelerimiz firçalardi o babalarimizi... Çunku resmi olarak babalar babamizdi ama aslinda evin diregi ve yoneticisi annelerdi... Gerci hemen de gonlumuzu kolayca alirlardi bi iki gülümsemeye...Ama cok sevinirsek iki çift guzel söze, şimarma hemen diye de haddimiz bildirilirdi... Bizim davraniş kodlarimiz o zaman yaziliyordu aslinda.. Belki de bu yuzden , şu degisen zaman ve ortamlardan soguduk... Cunku artik oyle insanlar kalmadi.. Özlüyorum . Baba , seni çok özlüyorum. Gömlegin ayakkabin ceketin benden, gel yeterki diyecem , Lüzumu yok sen gendi sıpana al önce soona beni düşün diyecen . İkinize de alirim desem, sıf israfsin lan dersin. Bi şekilde gel gayri 21 Yorum bağlantısı
Hayrettin Bahadir 17 Nisan 2015 Paylaş 17 Nisan 2015 Gelmiyor işte...Gelemiyordur belki de ama aynı ikiside...Belki yalnızlıktan sıkılmıştır diye her bayram ailecek çekilmiş bir resim bırakırsın mezarına.."Ah bir gelse" dersin, bir gelsede kokusunu içime çekip bir öpsem.. .Öpsemde gelip konka yanağıma çocuksu lolipop gülümsemem...Solgun resmine bakıp dalarsın baba'nlı hayallere... 7 Yorum bağlantısı
Hüseyin Sönmez 17 Nisan 2015 Paylaş 17 Nisan 2015 (düzenlendi) Kısacık ömrün işte bir soluk gibi geldi geçti, Açelyan gibi hoyrat bir iklimdeydin yeşertmedi, Bütün ömrün öyle gün görmeden gelip geçti bir solukta, Denizin dibinde karanlıklar gibisin, Işığın içimde saklıdır bilemezsin, Hayat artık sensiz akıp gidiyor, Senden habersiz sessiz... 17 Nisan 2015 tarihinde Hüseyin Sönmez tarafından düzenlendi 7 Yorum bağlantısı
Cem Dilmen 18 Nisan 2015 Paylaş 18 Nisan 2015 Caner Bey elinize sağlık, baba özlemi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.... 1 Yorum bağlantısı
Servet Aydın 18 Nisan 2015 Paylaş 18 Nisan 2015 Yanı başımızda olanlara sahip çıkmak, ayakları dibinde bolca vakit geçirmek gerek. Allah ölmüşlerimize gani gani rahmet eylesin 5 Yorum bağlantısı
Recommended Posts