Hayrettin Bahadir 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Bizde de yaşı 40 lı yaşlarda olanlara " yaş kaç" diye sorulduğunda '4 onluk olduk' derler..Nice 4 onluklara.. 1 Yorum bağlantısı
Oğuzhan Demir 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Caner abim doğum günün kutlu olsun, nice güzel sağlıklı huzurlu mutlu senelere, özledik seni 1 Yorum bağlantısı
Misafir 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Doğum gününüz kutlu olsun, nice mutlu yıllara FCTR ile beraber Yorum bağlantısı
Ertan Alptekin 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Nice mutlu yıllara. Allah sağlık sıhhat versin... 1 Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Kazığı elden değil dosttan yemek daha makbuldür 1 Yorum bağlantısı
Misafir 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Mutlu yıllar abi...hep aramızda ol inşallah... Yorum bağlantısı
Cengiz Aratemur 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı,huzurlu nice mutlu yıllara ..... 2 Yorum bağlantısı
Serkan Toker 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 ''Eksiğimiz var'' nice mutlu yıllara... 1 Yorum bağlantısı
Misafir 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 mutlu yıllar,seneye kırklıklar diye açarız konuyu. Yorum bağlantısı
Serdar Göktaş 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 nice yıllara, doğum gününüz kutlu olsun. Yorum bağlantısı
Lokman Ceritlioğlu 6 Mart 2014 Paylaş 6 Mart 2014 Caner sevdiklerinle beraber nice yıllara. Yorum bağlantısı
Murat Dere 9 Mart 2014 Paylaş 9 Mart 2014 Caner kardeşim, doğum günün kutlu olsun. Mutlu ol senelerce, sana boncuktan kuş muş yapmadım, beceremiyorum bir türlü. Tebrik ederim güzel insan Caner Amca. 1 Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 15 Temmuz 2014 Yazar Paylaş 15 Temmuz 2014 Bunu yazmak da ne zormuş arkadaş..6 defa sildim.Böyle başlayım bari... Sana dürüst davranacağım,bi kere yalan söyledim... Bu nasıl bir ifadedir onu da çözemedim gerçi ya? La bi git allseeesen...git başımdan ! Her neyse..böyle bi diyalog başlıyor zaten zamanla.Çatlakdan biraz pekmez akmadan olmuyor yani.. Bu internetten dönen herifleri gördüm. zaten ufakken de merak ederdim hep kafayı gözü dağıtırdım sonunda. izmirde bir vakıf buldum, gittim.Bende semazen olacam dedim. Direk . Kafadan daldim muhabbete.. Oranın sorumlusu, hoşgeldin dedi gülerek. Sanırım gunde 40 kişiden biriydim...Öyle bi hisse kapıldım. Adın ne ? Caner mesleğin ne ? muhendisim. Hmmmm..ben öyle birini tanımıyorum ki? Doğrudur. bende sizi tanımıyorum zaten. benim efendim. Sen muhendis caner mısın ? ( çattık ya la...) evet benim. Hmm güzelmiş de, ben oyle birini hatırlamıyorum..Canlar, erenler, siz muhendis caner diye birini tanıyormusunuz? - tanımıyoruz , kimdir ? ( şerefsizim , ilk la havlemi orda çektim bu arada)- Benim arkadaşlar ! Seni çıkaramadık biz.. "Eyvalah abi ne diyim"..? Ne söyledin sen ? Eyvallah abi tanımıyorsanız tanımıyorsunuz dur dedim bişey demedim? Yok yok, bir daha söyle bakıyım ? Abi eyvallah işte tanımıyorsanız ben napabilirm ki? -Kardeşler, bu delikanlı eyvallah der?- Eyvallah kardeşim eyvallaaaaah.. (dediler ve bize yol göründü.. ) Döndüm kapıya gidiyorum,nereye dediler. "E abi eyvallah dediniz gidiyoz napak?" -- gel otur otur..seninle işimiz var, otur dediler.. Bu ilk gündü. sonra haftalar oldu. Sonra aylar oldu, iki yıl oldu.. Biz semazen olmak için kapıyı çalalı iki sene geçti. Önce çivili tahtada döndük..sol ayağımızın iki parmağı arasına irice bir raptiye koydular.. Çatır çutur ses gelircesine biçti resmen ayak kemiklerini..Duruşunu öğrendin. Tabii çıplak ayakla ve tuz üzerinde dönüyorsun. Ayakların şişiyor, derilerin patlıyor su topluyor tuzda pişiyor.. sağ sola savruluyorsun..Paso küfrediyorsun kimse duymadan. Sonra milini aldın mı çivisiz tahtada dönüyorsun... 1 saat 2 saat. canları ne zaman isterse o zaman dur diyor. Çeneni kapatmayı öğreniyorsun.. Hava atarsın bu dönemde..o yüzden surebildiği kadar uzun sürer bu dönem. Ta ki bıkıncaya kadar. bıkan bırakır bıkmayan devam eder... Birde çok isteklerin olur bu zamanda.. susadım acıktım ... Sonra tahtadan indiriyorlar yerde dönmeye başlıyorsun.. Hani bir önceki aşamada susmayı öğrenmiştin ya? Burda da düşünmemeyi öğreniyorsun. Sıfır. Eğer herhangi bir şey düşünürsen, düşersin. Sonra kol açmayı öğretiyorlar ama burda biraz faklı konular başlıyor.. Malum , semazenlik, mesvleviliğin bir cüz'üdür.Haktan alıp halka verebiliyormusun gerçekten? Ayrıntıya girmeyeceğim zira bildiğiniz gibi çok ince ve derin ve hassas noktalar.. Sonra mesh giyersin. Bildiğiniz dedenizin meshi işte.. Ve o mesh için ağlarsın. Çunku bu aşamaya kadar harcadığın emeğin göstergesidir, hediyesidir aslında.. Çünkü beline torba bağlar ( istifra torbası ) dönersin. miden bulanır istifrag eder yine dönersin..bu aşamaların geçtiğine delalet eder o mesh Nasıl ki namaz kılanların dizlerinde kıl olmaz, semazeninde sol ayak başparmağının dibi nasırlı olur bu arada.. Bu arada derslere devam eder, canla başla kendini geliştirmeye bakarsın. Ve eğer kani olurlarsa, beden ölçün alınır elbisen hazırlanır bursa da ve bursa dan gelir... Ama giyebilirmisin ? işte en can yakıcı nokta burasıdır.En zor aşama budur. Kimisi ruyasında pembe Tennure görür kimi beyaz kimi siyah..ne gördünse onu giyersin. Aynı zamanda kefen hükmündedir ve her semazen tennuresiyle gömülür. Gömülür de, giyebilirmisin? Bunu sana sormazlar. Anlatırlar sana ama giyermısın diye sormazlar. Sen karar vereceksin. Nefes alırken, tıcaret yaparken, yaşarken kısacası, tennure giyebilirmisin? Çocukları da sayarsak, kurs başında yaklaşık15 kişiydik. Dün 4. kişi de giydi. Ne de yakıştı... Esasen herkes giyecek. Hatta bu yazıyı okuyanlar bile birgün giyecek onu. Ama şimdi giyilir mi? Daha erken diyor insan daha çok erken diyor Kim diyor ? Nefs Ulan ben senin... Aha geldi gene başımın belası! La olum ben sana bi git başımdan bi git demedim ya ykarda en başta ? hayret bişeysin ya İki dakka dur şurda yazı yazıyorum! Giydirecem ben sana az dur. ayıp olur şimdi milletin içinde, giydircem... Selametle kalın...! ( gel la buraya bakıym... ! ) 9 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 15 Temmuz 2014 Paylaş 15 Temmuz 2014 Çok güzel yazmışsınız. Hep merak etmiştim. Çok güzel dile getirmişsiniz. Oğlum da merak ediyor. Kolay olmadığını biliyordum. Hatırladığım kadarıyla sizin yavrunuz da ney eğitimi alıyordu yanlış hatırlıyor olabilirim. Yorum bağlantısı
Alper Aksakal 15 Temmuz 2014 Paylaş 15 Temmuz 2014 Ellerinize sağlık beğenerek okudum Bende her zaman ney çalmak istemişimdir lakin fırsatım hiç olmuyor. Yorum bağlantısı
Recommended Posts