Caner Kardeşseven 8 Ocak 2016 Yazar Paylaş 8 Ocak 2016 oh be... yalnız değilmişim ve bir tek de rahatsız olan ben değilmişim. bütün mesajlara istisnasız katılıyorum. kendimi "kuşatılmış" hissediyorum ve savunma duygularına geçiyorum doğal olarak. Hele servet abinin yorumu özellikle güzeldi: kimse mükemmel değildir sözü beynimde yer almıştı sanırım bir uzaylı filminde dinlemiştim onu... 1 Yorum bağlantısı
Köksal Yılmaz 8 Ocak 2016 Paylaş 8 Ocak 2016 Caner abi severek takip ediyorum Basit bir örnek, 6 yaşındaki kızım disney channeldan youtube videolarından sağlık işaretini haç olarak göre göre resimlerine öyle çiziyor, annesi de ben de uyarıyoruz kızılay bizim şeklimiz, biz müslümanız-türküz diye ama ben ne dersem diyip aklına kazınıyor izleye izleye. Nasıl baş ederiz yavrumuzu koruruz bilemiyorum(sadece kapat tv yi tableti de çözüm değil) 3 Yorum bağlantısı
Zafer Ayvacı 8 Ocak 2016 Paylaş 8 Ocak 2016 neden filmlerde önce yalnız, şişman ve gözlüklüler ölüyor. Bak burası önemli. Buna bi açıklama lazım. Tehlike anında arkadaşlar arasında hep ben geriliyorum. 3 Yorum bağlantısı
Mehmet Kaya 8 Ocak 2016 Paylaş 8 Ocak 2016 Caner abi severek takip ediyorum Basit bir örnek, 6 yaşındaki kızım disney channeldan youtube videolarından sağlık işaretini haç olarak göre göre resimlerine öyle çiziyor, annesi de ben de uyarıyoruz kızılay bizim şeklimiz, biz müslümanız-türküz diye ama ben ne dersem diyip aklına kazınıyor izleye izleye. Nasıl baş ederiz yavrumuzu koruruz bilemiyorum(sadece kapat tv yi tableti de çözüm değil) Okul hayatında öğrenir. Merak etme 1 Yorum bağlantısı
Köksal Yılmaz 8 Ocak 2016 Paylaş 8 Ocak 2016 (düzenlendi) Okul hayatında öğrenir. Merak etme Yetenekli bilgili öğretmenlere her zamankinden çok ihtiyacimiz var gibi Tabi ki velilere de 8 Ocak 2016 tarihinde Köksal Yılmaz tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Serhat ipeksoy 8 Ocak 2016 Paylaş 8 Ocak 2016 Bak burası önemli. Buna bi açıklama lazım. Tehlike anında arkadaşlar arasında hep ben geriliyorum. benim de durum hiç farklı değil. üç kriter de tutuyor 1 Yorum bağlantısı
Tahir İlter 24 Şubat 2016 Paylaş 24 Şubat 2016 Son bölüm ve ilgili iletiler konu sahibinin isteği ile kaldırılmıştır. 1 Yorum bağlantısı
Guest Misafir 24 Şubat 2016 Paylaş 24 Şubat 2016 Son bölüm ve ilgili iletiler konu sahibinin isteği ile kaldırılmıştır. Tesekkur ederiz Tahir Bey ve konu sahibine de anlayisi icin. 1 Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 18 Nisan 2016 Yazar Paylaş 18 Nisan 2016 Cuma gününden bu sabaha kadar bursa merkezli bir programa katıldım. Otobüs kiralandı, izmirden bursaya gittik. Dini ve kültürel organizasyon olduğu için tabii otobüs parasını yolcu sayısına böldük ve herkes üzerine düşen miktar kadar ödedi. ( Bazen soruyorlar da ondan bunu yazdım. Bizde içsel ticari döngü faaliyetinde bulunmak ve siyasi tartışmalarında bulunmak yasak kere yasaktır. Kapıda bırakırsın makamını mevkiini görüşünü ,sen girersin içeriye.) Yolda sadece çay molası verdik, kardeşlerin eşleri hanımları evlerinde ne hazırlamışsa onu yedik. Cevizli salçalı ekmekler, poğaçai ıspanaklı börek, su, ufak bardak çay yetti de arttı bile Dular zikirler söyledik, tef çaldık , ney üfledik derken vardık Bursaya.. Kapalı spor salonuna girdik, Üstümüzü değiştirdik, Mutripler , bendirzenler neyzenler semazenler hazır olduk.. Serler ( baş- lar , serneyzen= baş neyzen) destur verdi, toplandık halka yaptık, tekrar zikirler ettik. Namazlar ya kılındı ya cem edildi sonra saf saf dizildik, Kapalı spor salona girdik saat 20.30 da.. Mevlevi Üstadımızdan tek tek destur aldık tabi öncesinde. Sonra içerde yeniden sersemazenden destur aldık , öyle attık sağ ayağımızı yere.. Bazen , hadi bi dönsene yav derler , yapamayız. Biz destur almadan çark atamayız. Amirine , üstüne, büyüğüne varmadan kim ki iş yapar, iş ne olursa olsun, kelle koltukta sayılır.. Bu yüzden, bu kültürde, bunu sık sık tembih ederler..Aman destursuz olma diye.. Olurda ilerde bir yerde bir zamanda kimsen yok zannedersen, bil ki var derler .. Zaten zamanla Besmelesiz iş yapmaz olursun, bu alışkanlık kazandırılır. İster bir bardak su iç ister sabah yola koyul, fark etmez... Her çarkta zikir yapılır. Yapmazsan , kelle koltukdasın, bilmiş ol derler.. Zaten Yemek ortasında dua edilmesinin sebebi biraz da bununla ilgilidir.. Bitince gene... iş bitince dua etmeyenin işi kelle koltukta sayılır... Neyse , çok uzattım farkındayım... Maksat öğretmek değil, ne haddime, ben kendime de yazıyorum biraz, çünkü her zaman yapmadıklarım bunlar. Okuyanları tenzih ederim yapanlara selam olsun... Kendi aramızda birbirimize bişey öğretmeye kalkıştığımızda zaten hemen uyarılırız bu arada..: sen kimseye bişey öğretme caner kardeş, varsa bildiğin, kendine öğret ! Çok çok biliyorsan kitap yaz millet istifade etsin ama kimseye akıl vermeye kalkışma !" derler ki benim gibi boş boğaz çok duydu bu lafı Arasıra sapıtırsam uyarırsın beni artık.. Bu kutlu doğum etkinliği bittikten sonra tekrar yola koyulduk ve Çanakkaleye gidelim dedik. Bu arada bazen sorarlar, nerden cıktı bu kutlu doğum haftası yoktu bu diye. Doğrudur, yoktu. Hatta farklı zamanlarda gene kutlanıyor ( kasıma doğru yanılmıyorsam ) Araplar kutlamıyor hiç deniliyor, o da doğru. Lakin ne araplar bize ölçüdür , ne de olmaması. Anneler günü veya babalar günü de yoktur aslında. Her gün anneler günüdür, arayın babanızı , hergün babalar günüdür. Oğlum sağlıklı doğdu ya, her gün buna şükretme günüdür. Bu iş te böyledir, hergün kutlu doğum günüdür. Buna mantık arayanlar bilsin ki, bu bir "inanıştır".Bu bilim değildir. Kütlenin ivme ile çarpımı kuvveti verdiği gibi bakamazsınız. Çanakkaleye giderken yine dualr zikirler eşliğinde gittik ama sıkıldık sonra. Çünkü insan ruhu hem değişkendir hemde kesikli çalışır. Doldur boşalt usuludür. Türkü söyledik, şarkı söyledik, marş söyledik, çökertme okuduk. Yetmedi, mikrofondan müslüm gürses, dinledik. E mikrofon varsa illa ki şiir de okunur, Nazım Hikmetten " Bu memleket bizim " şiirini okudum .. Yorulduk, benzinliğin camisinde 2 saat yattık uyuduk devam ettik. Sabah Çanakkaleye vardık, sanırım ismi çardaktı parkta çay molası verdik. açık alanda türk telekomun açık wifi uygulaması varmış 300 dakika bedava diye onu kullandım , şaşırdım. Kimin emeği geçtiyse teşekkür ederim. Hoş süprizdi.. Feribota bindik ve Gelibolu mevlevihanesine vardık. Dünyanın en büyük Mevlevihanesidir bu arada... Muhteşem bir yer... Halka açık, çorbalar içildi çaylar içildi tatlılar yenildi ve herkes sıraya girdi. Zeybekler Grubu - İlahi müzisyenler grubu ( Mutrib )- Efeler - Semazenler - Askerler - Hizmetliler grupları vardı.. Vardım baktım Efeler grubuna hepsi bursadan kardeşler... özel pantolon yelek gömlerk körüklü çizme ile sivil zeybek gibiydiler, kabadayı gibi duruyorlar ..Efe bunlar...izmirli yok, izmiri aydını denizliyi muğlayı temsil eden yok... Canım sıkıldı.. Her şehirden gelenlerin başında bir zakir vardır. Bizim zakirimiz ( zikir ettiren , hoca,üstaddan sonra gelen sorumlu kişi..) Mehmet Hocaya vardım. - Hayırdır Can, kararmışın, neyin var ? - 7 Efe var orda hiçbiri egeden değil.. - Sana ne ? Kot pantolonun paçalarını yukarı sıyırdım, giydiğimin ayakkabı değil körüklü çizme olduğunu gösterdim. Gülümsedi.. - Ya tennuren ? ( Semazen kiyafetine denilir ) - Dudağınızdadır hocam ..( ne dersen onu yaparım..) - Allah çifter çifter yaratmıştır,Yediyi sekiz yapalım, emi? dedi..( izin verildi ) gülümsedim, - Nur dolu olasın , haydi ! deyince direk çantamı kaptığım gibi içindeki ingiliz donuyla yeleği gömleği giydim. Birde turuncu ortüm vardır, deve güreşlerine gidenler bilir şal gibidir, yani doğuda poşu giyerler ya ondan ama turuncusu. attım onu sırtıma.omuzları kapladı. arkasında 4 tane zeybek örgüzü var üzerinde EFEM yazıyor, bi üstünde Türk Bayrağı... girdim sıraya.. Kostumlu efeler döndüler baktılar , çizme yapay çizme değil,zeybekler sardı etrafımı, pantolon ( ingiliz donu denilir ) laçka değil ! Selamlaştık..Nerdensin ? - İzmir ! - Hep eksiktin izmir, Hoş geldin Efem! Hoş bulduk dedik .. Çakırcalı efem, Demircili , Yorük ali...zaten didik didik okumuştum..sanki omzuma vurmuşalr gibi şiştim , mutlu oldum.. Sonra dediler 57. Alaya yürüyoruz i Atatürkün görev aldığı şanlı 57. Alaya dediler.. Bilmeyenler okusun, Hüseyin avni paşayı, 57. alayı...Bir Destan vardır orada.. Gelibolu limanına yürüdük şehir içinde.. Efeler gibi ! Püskülünden bilekliğine kadar ..Ve dik ! Ve kollar açılmış kanat gibi.. Önümde 3 Hilal Osmanlı Bayrağı ve zeybekler grubu... Arkamda Çanakkale askerleri ve Türk Bayrağı , Hey ! Hemde Atıyla gelen komutanlar eşliğinde... adım adım , tek tek ! 1 saat yürüdük.. En önde semazenler dervr-i name okudu: Ya hazreti mevlana ! Gir devrana devrana ! Dön pervane pervane! Ya hazreti Mevlana ! Varınca otobüslerle yarımadaya girdik. %7 alaya kaın yerde indik ve bu sefer Anıta varıncaya kadar "La ilahe ilallah " diye diye yüzlerce kez, o mübarek şehitlerin huzuruna geldik. Çocuklarla kadınlarla erkeklerle hepimiz ! Dualr edildi tövbeler edildi ant içildi ve geri Mevlevihaneye geldik aynı şekilde.. Hazırlandık ve içerde semazenler sema etti... Allah diye diye... Burda da pek çok güzel olay oldu ama yazı çok uzadı o da sır kalsın. Sonra döndük geldik diyelim.. Tabi yolda semazen kıyafeti giymeyip efelere katıldığımız için içerde sema etme hakkını teslim ettik. Şişkin yürüyüşü sordular hocamıza.. " Efenin kabaran yürüyüşü, nefsine efeliğindendir! Çünkü Efe kimsenin malına canına namusuna göz dikmez ! Beline silah takmaz, Yüreğine takar ! Çünkü silah takmak kolay iş, çekmek yürek işidir ! Ve herkes bilsinki, Efe , düşmana kabarir, müslümana halka değil! O yüzden hoştur,dosttur Efe " dedi, bu da bize küpe oldu.. Tören bitince birde komik bir olay oldu son olarak.. Haydi tören bitti üstümüzü değiştirelim dediler. Bilader dedim, siz değiştirin ben gelmiyorum dedim. Sonra vaktın olmaz gel bizimle deyince Bizimki Kostum değil bilader, bu benim günlük kiyafetim dedim.. otobuse binerken hala hepsi bana bakıyordu. Ve hala da o kiyafetle duruyorum , sabah izmire geldiğim halde; Bileklik, köstekli saat, körüklü çizme, örtü, , fluar, ingiliz donu ve yeleği ile... Şİmdi gelelim bu yazının başlığına neden Devletimiz yazdığıma...: Mühendislik yaptım , rehberlik yaptım, ticaret yaptım, kuyumculuk yaptım, efe olacam dedim hoşgeldin dediler, semazenlerle sema edeceğim dedim buyur ettiler, Çok istedim teğmen de oldu ordumuzda. Sadece Doktor olamadım, çünkü puanım yetmedi,yetseydi doktor da olurdum, hala da sınav kapısı açık ,kendine güvenen varsa doktor da olabilir herkes.. Araba da aldım , gece istediğim zaman istediğim yere sorgusuz sulasız ve hiçkimseden izin almadan gidebilirim. Devletimizin memleketimizin çok eksiği yanlışı vardır doğru. Ama hiç kimse şunu demesin ; Devlet engel oldu ,izin vermedi,yapmadı yaptırmadı, baskı uyguladı, zengine var bize yok..! Hayır kardeşim ! Ben bir kunduracının 6 çocugundan biriyim. Ve memleketim Nevşehirdir. Lüks bi aileden bilmem ne zade torunu falanda değilim. Basit sıradan bir vatandaşım .ufak bir ailem vardır. Ama ne istedimse, isteğimin kuvveti ve çabası ölçüsünde herşeye ulaştım! Hiçkimse bana engel olmadı ! Bilakis istedikten sonra birileri gelip mutlaka yardımcı oluyor ve oldu ! Kütüphane kuracam dedim , türkiyenin dört yanından kitaplar geldi ! Üstüne adımı yazmadım ,yazdırmadım ama ! Herşeye izin var herşeye ! Eline beline silah alıp, dağa çıkmak değil iş ! İş, vatana millete bayrağa insana fayda sağlamaktır! Mesleğini işini iyi ve dürüst yapmaktır ! Çok istiyorsan devlet kurmayı, evlen ! Seninde bir cumhuriyetin olsun ! Çok istiyorsan bir bayrak sahibi olmayı, Oturduğun evin kapısında zilin üzerine adını yaz, işte senin bayrağın O dur ! Sana o kadar yer var bu ülke bayrağında ve bunu severek kabul edeceksin ! Gerisi , yabancı ülkelerin yabancı kişilerin kirli politikasıdır. Piyon olma, Adam ol ! Kardeşiniz, Caner Kardeşseven.. ( dilimiz sürçmüşse affola ) 28 Yorum bağlantısı
İbrahim Bark 18 Nisan 2016 Paylaş 18 Nisan 2016 Bu güzel hatırat için teşekkür ... 1 Yorum bağlantısı
Yalçın Dağlıoğlu 18 Nisan 2016 Paylaş 18 Nisan 2016 Gönlü güzel insan selam olsun sana 1 Yorum bağlantısı
Adnan Çakır 18 Nisan 2016 Paylaş 18 Nisan 2016 (düzenlendi) Eline diline sağlık.Yaz Sen yaz bir kitap [emoji106] 18 Nisan 2016 tarihinde Adnan Çakır tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Arda Bülent Güzel 18 Nisan 2016 Paylaş 18 Nisan 2016 Ağzına diline sağlık Üstadım. Sent from my iPhone using Tapatalk 1 Yorum bağlantısı
Hamit inan 18 Nisan 2016 Paylaş 18 Nisan 2016 Herşeye izin var herşeye ! Eline beline silah alıp, dağa çıkmak değil iş !İş, vatana millete bayrağa insana fayda sağlamaktır! Mesleğini işini iyi ve dürüst yapmaktır ! Çok istiyorsan devlet kurmayı, evlen !Seninde bir cumhuriyetin olsun !Çok istiyorsan bir bayrak sahibi olmayı,Oturduğun evin kapısında zilin üzerine adını yaz, işte senin bayrağın O dur !Sana o kadar yer var bu ülke bayrağında ve bunu severek kabul edeceksin ! Gerisi , yabancı ülkelerin yabancı kişilerin kirli politikasıdır.Piyon olma, Adam ol ! Harika 1 Yorum bağlantısı
Gökhan Tuna 19 Nisan 2016 Paylaş 19 Nisan 2016 Caner Bey, Dilinize, yüreğinize sağlık; bir solukta iki defa okudum. 1 Yorum bağlantısı
Misafir 19 Nisan 2016 Paylaş 19 Nisan 2016 Usanmadan, uslanmadan okuyorum yazdıklarınızı. Kısmet belki bir gün tanışırız . Yüreğine sağlık üstad. Yorum bağlantısı
Caner Kardeşseven 23 Nisan 2016 Yazar Paylaş 23 Nisan 2016 (düzenlendi) İki çöp deşiricisi önümdeki çöp bidonuna geldiler, arabada otururken ben... Birisi eşelemeye girişti, öeteki ufak oğlan yandaki meyve ağacını görünce ona gitti tırmandı... 2 saat önce oldu bu... Büyük olan, kağıttan bayrak buldu, çekçekine atmadı ! Ne yaptı ? çekçekin tutamacı zaten düz demir boru ya, onun sapına soktu ! Bayrak pırpır etti , çocuk gibi Bunları izlemeye koyuldum, ufak olan 10-11 yaşındaki bu abisine işaret yaptı , bu da oraya gitti. Ufaklık yukardan atıyor bu t shirtune topluyor ama .... Apartman yöneticisi te 6. veya 7. kattan bastı yaygarayı ! Tam Kaçacaklar, indim arabadan, hemen yanlarına gittim ! Yukardan " beyfendi kovun onları kovun ! deniliyor... apartman onundeki çok geniş yaya geçidinin ortasında kucuk yeşil bahçedeki meyve ağacı bu, etrafında çit mit yok, güller var çimen içinde..30-35 metrekarelik bişey.. Kimse yolmaz sökmez, binlerce insan geçtiği halde... Sallayın lan ağacı, salla! Dedim. Sağladılar meyveler düştü, t shırt larına doldurdular..Yukardan bıdı bıdı yapadursun yönetici, tüm mahsulü topladılar -Abi bişey demesinler? -Arazi olmaya bakın olm! İner şimdi bu cadaloz karı hadi! - Abi al sende şurdan.. - Yok! Lan hadi kaçın olm - Tamam abim hadi eyvallah! Dediler ve topukladılar. Yönetici sanırım , yazıklar olsun adam sandıydım seni dedi saydı sayıştırdı.. Eh , haksız da sayılmaz . Canın sağ olsun be teyzem.. bu sene de böylesi nasipmiş dedim Sonra durdum. içimden şöyle dedim :"Sen benim bayrağımı yüksek tutarsan, Omuzlarım sana merdiven olur! Sen bayrağı yere atmaya kıyamazsan, Ben tüm meyveleri ayağına sererim! Kim yedi derlerse de,Ben yedim derim..." Yolunuz açık olsun gençler ! 23 Nisan 2016 tarihinde Caner Kardeşseven tarafından düzenlendi 20 Yorum bağlantısı
Recommended Posts