Adem Cengiz 27 Kasım 2009 Paylaş 27 Kasım 2009 (düzenlendi) LPG ile ilgili yurtiçi ve yurtdışı forumlardan yaptığım incelemeler sonunda, özellikle yeni nesil araçların motorlarında bazı sıkıntılar ortaya çıkardığı bir gerçek. LPG taktırırken fayda-zarar analizi yapılarak karar verilmeli bence. Kalibrasyon vb. tüm parametreler düzgün olsa bile özellikle Egsoz subaplarından başlayarak sorunlar başlıyor, bir şekilde subapların çalışması bozularak rölanti sorunlarına yolaçıyor, Eğer LPG enjektörlerinde sorun varsa sistem bir Oksijen kaynağı gibi davranıp pistonları eritebiliyor. LPG'nin Oktan sayısı sanırım 110 civarında ve benzin gibi parlayıcı değil. LPG'li karışımın yanması daha uzun sürüyor ve LPG'li motorda, egsoz subapları açıldığında hala yanma devam ediyor, bu da subaplara verilen zarar sebeplerinden birisi. Uludağ Üniversitesi'nden yapılan bir yayında Benzinli motorda oluşan kurum sebebiyle bir nevi koruma kalkanı oluştuğu, oysa LPG kurumlanma yapmadığından bu koruma kalkanının oluşmadığı belirtiliyor, tabii birtakım deneylerle bu tez ispatlanmaya çalışılmış. Almanya Ford sitesindeki bilgilere göre, ford onaylı yapılan LPG dönüşümü öncesi Motor Hazırlığı adı altında ilave ücret talep ediliyor, bunlar silindir üst kapağının ve subapların sertleştirilmesini ve subap yataklarının modifiyesini kapsıyor. Pek çok LPG uygulamasında ilave bir aparat takılarak, subapların ekstra yağlanması için 2-3 saniyede bir damla katkı ilave ediliyor. Motora hiç bir revizyon yapmadan LPG uygulaması, en kaliteli sistemde bile sorunların ortalama 50.000 km sonra başlaması demek. Ama burada işte maliyetler devreye giriyor, mevcut motora hiç bir modifikasyon uygulamadan LPG uygulatmak, şayet sorun çıkarsa yukarıda bahsettiğim işlemleri yaptırmak ta bir seçenek. Özellikle Honda VTEC, Toyota VVTI ve FORD Ti-VCT motorları biraz nazik. Öte yandan özellikle eski BMW motorlarına (1996 model) LPG uygulatıp hiç sorun yaşamadan 400.000 km kullananlar da var. Gelelim TAKSİ'cilere, onlar bizler gibi arıza lambası, devir düzensizliği vb. bazı can sıkıcı sorunlara kafayı hiç takmıyorlar, nerde TRAK orda BIRAK mantığındalar, dolayısıyla siz de arıza lambam yandı, stop etti, devir düzensizleşti demeyecekseniz LPG uygulatın. Bu ara LPG furyası Almanya'ya da yayılmış. 2018 yılına kadar fiyatının ucuz kalacağı da devlet tarafından garanti edilmiş. Bir şekilde LPG dönüşümü büyük bir sektör, önemli bir istihdam sağlıyor, ve artan doğalgaz kullanımı nedeniyle LPG artık elde kalmaya başladı, bir de daha çevreci, dolayısıyla ülkeler LPG kullanımını teşvik ediyorlar. Keşke araç üreticileri de OPSİYON olarak LPG'ye uyumlu motorları da sunsalar, emin olun seri üretimde 300-500 TL'yi geçmez, ama herhalde işlerine gelmiyor, sonradan arızalanan araçlara parça satmak daha karlı herhalde... Basit bir hesap: Diyelim ki aracı sahibi olduğumuz sürede 100.000 km kullanacağız. LPG sayesinde km'de 10 kuruş kar ettiğimizi farz etsek, bu sürede edeceğimiz kar 10.000 TL. Kaliteli bir sistem: 2000 TL. Edilen net kar:8000 TL. İşte bu 8000 TL'den sorun çıktığında olası tamir masrafları, ek muayeneler çıkarılarak gerçek kar hesaplanır. Daralan Bagaj, Stepnesiz dolaşma riski, kapalı otoparka girememe sıkıntısı, bozulan garanti nedeniyle oluşan riskler hepsi de göze alınmalı. Bu yazıdan LPG'ye karşı olduğum anlaşılmasın, fayda-zarar yönünden bir analiz yapmaya çalıştım. Keşke araç üreticileri gerçekten çok ta pahalı olmayan LPG hazırlıklı motorları Türkiye'de de sunsalar da gönül rahatlığıyla bu çevreci yakıttan faydalanabilsek... 27 Kasım 2009 tarihinde Adem Cengiz tarafından düzenlendi 4 Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 27 Kasım 2009 Paylaş 27 Kasım 2009 Özelllikle egzos sürecindeki tespit ilginç olmuş. Teşekkürler. Yorum bağlantısı
Salim İmamoğlu 27 Kasım 2009 Paylaş 27 Kasım 2009 Güzel bir çalışma olmuş teşekkürler... Yorum bağlantısı
Misafir 27 Kasım 2009 Paylaş 27 Kasım 2009 Gerçekten çok açıklayıcı bir yazı olmuş. Bilmiyorum düz mantık yaparak, arabanın kendisi maliyet vergisi ayrı bakımı ayrı lastiği yağı v.s. gibi bunları karşılayacak gücüm yoksa araba sahibi olup yatırmak mantıklı gelmiyor. Benzinli focus alıp yok takılmasıydı kalibrasyondu bagaj kullanım alanı kapalı otopark sınırı gibi yan etkileri malesef beni de anti LPG'ci yapıyor. Takan kullanan ekonomi yapan kimseye lafım yok. Kimse üzerine alınmasın. Yakıt ekonomisi düşüneceksem Dizel alırım tüm nazlılığına rağmen LPG gibi sonradan eklenmiş olmaz. Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 29 Kasım 2009 Yazar Paylaş 29 Kasım 2009 Bu ara LPG sistemi uygulanan araçlarda kalibrasyon da çok önemli, kalibrasyon konusunda pek çok çıkmaz var, bir kere LPG-OTOGAZ formülü yaz kış değişir, ayrıca aracı farklı rakımlarda, farklı iklimlerde, farklı yük ve davranışlarda kullanma durumları da gözönüne alınmaz, aracın ortalama 1000 km'deki son değerleri LPG ustaları tarafından gözönüne alınarak kalibrasyon tutturulmaya çalışılır, bu bakımdan vialle gibi kalibrasyonu üretici tarafından her türlü şart gözönüne alınarak yapılmış kitler daha avantajlı. Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 9 Aralık 2009 Yazar Paylaş 9 Aralık 2009 (düzenlendi) Bugün Ankara'da LPG'li FOCUS I (Taksi) vardı, 180.000 km'de. Araç rölantisi bariz düşüktü. KAtalitik Konvertörü tıkanma nedeniyle iptal edilmiş, arıza lambası yanıktı. Performansı iyiydi. Başka da herhangi bir Motor sorunu (Subap vs.) yaşamamış araç... Görüldüğü gibi kısmen olumlu örnekler de var, Dikkatimi çekti, özellikle Ankara'da LPG'li FOCUS'lar çok yaygın... Kesin bir yargı için biraz daha istatistiki bilgilere ihtiyaç var, malum sanayideki ustalara sorsanız LPG'li araçların hepsi sorunlu, çünkü onlara sadece sorun yaşayanlar gidiyorlar... Ama sorunsuz dolaşanlar, sorunum yok diye herhangi bir yere, foruma vs. müraacat etmiyorlar... 9 Aralık 2009 tarihinde Adem Cengiz tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Çağlar Bayur 9 Aralık 2009 Paylaş 9 Aralık 2009 Ankara da lpg nerede ise her yerden %15 daha ucuz olunca.... Yorum bağlantısı
Selçuk Baysal 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 Uludağ Üniversitesi'nden yapılan bir yayında Benzinli motorda oluşan kurum sebebiyle bir nevi koruma kalkanı oluştuğu, oysa LPG kurumlanma yapmadığından bu koruma kalkanının oluşmadığı belirtiliyor, tabii birtakım deneylerle bu tez ispatlanmaya çalışılmış. Öncelikle Adem abimize bu faydalı yazı için teşekkür ediyorum.Şunu sormak istiyorum,benim araçların teknik aksamları ile ilgili bilgi ve tecrübem çok az ama yukarıda yazıdan aldığım bölümde benzinli motorda oluşan kurumun faydalı olduğu iddia edilmiş,peki bu durumda bir çok arkadaşımızın yaptırdığı benim de yaptırmayı düşündüğüm carbon clean bu karbonu temizlemeye yönelik değil mi,yoksa ben yanılıyormuyum? Carbon clean'in amacı başka mı? Yorum bağlantısı
Cihan Yetişken2 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 400.000 km'de lpg'li taksi focus gördüm. Çok da takmıyorum kafama bahsedilen olumsuzlukları. Mesela motor ömrü benzinle kullanırken örneğin 800.000km ise, lpg ile de 500.000 km olsun ne olurki? 100.000km'de 8bin lira kar ediliyorsa, 500.000km'de 40bin lira kar edilir. Focus1 için geçenlerde sandık motor gördük. Fiyatı 2.000 lira idi. 500binde motor bitse,patlasa, 2.000 liraya takarım motoru, elde edilen kar 38.000 lira olur. Bu da benim analizim.. 3 Yorum bağlantısı
Sadettin Çelik 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 Pek çok LPG uygulamasında ilave bir aparat takılarak, subapların ekstra yağlanması için 2-3 saniyede bir damla katkı ilave ediliyor.Keşke araç üreticileri gerçekten çok ta pahalı olmayan LPG hazırlıklı motorları Türkiye'de de sunsalar da gönül rahatlığıyla bu çevreci yakıttan faydalanabilsek... Yazın sanayide görmüştüm Avrupa BMW, onda takılıydı yağlandırıcı aparat. Orjinal fabrika montajlı LPG li araba satan markalar var. Yorum bağlantısı
Mustafa Demirci 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 bence LPG benzinden daha güvenli daha sağlıklı ve daha ekonomiktir motora vereceği zararda tamamen kullanıcı ile alakalı zaten motor sıcaklıgı 30 dereceye çıkıncaya kadar benzinle çalışıyor aracı şehir içinde ve kısa mesafede aralıklı kullanıyosanız biçok kilometresini benzinle yapmış oluyor Yorum bağlantısı
Ayhan Onaran 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 bence LPG benzinden daha güvenli daha sağlıklı ve daha ekonomiktirmotora vereceği zararda tamamen kullanıcı ile alakalı zaten motor sıcaklıgı 30 dereceye çıkıncaya kadar benzinle çalışıyor aracı şehir içinde ve kısa mesafede aralıklı kullanıyosanız biçok kilometresini benzinle yapmış oluyor İyide 30 derece fazla bişey değil ki..Benim araçta 30 dereceye ayarlı 1-2 km içinde LPG ye geçmiş oluyor..Yani senede yapılan 10 bin km nin ne kadarını benzinle yapmış oluruz ki En çok 300-500 km sini. Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 10 Aralık 2009 Yazar Paylaş 10 Aralık 2009 (düzenlendi) Bugün Ankara'da LPG'li bir Taksi FOCUS I araca bindim. Araç 394.000 km.de. Arıza lambası yanık. Katalitik konvertör arıza nedeniyle iptal edilmiş. LPG'li araçlarda Katalitik konvertörün daha kolay arızalandığını (muhtemelen yüksek ısı, ve LPG alev uzaması nedeniyle) söylüyorlar. Performans çok iyi. Araç motoru 200.000 km civarı Subap problemi yapmış, dört subap değişmiş. Başka sorun yok. Sistem BRC Fast. Genelde Ankara'lı Taksiciler BRC diyorlar. Taksi şoförünün bu ara ayrıca TDCI FOCUS II'si varmış, ama FOCUS I'den aldığı keyfi alamadığını söylüyor. 10 Aralık 2009 tarihinde Adem Cengiz tarafından düzenlendi Yorum bağlantısı
Servet Korgan 10 Aralık 2009 Paylaş 10 Aralık 2009 Öncelikle Adem abimize bu faydalı yazı için teşekkür ediyorum.Şunu sormak istiyorum,benim araçların teknik aksamları ile ilgili bilgi ve tecrübem çok az ama yukarıda yazıdan aldığım bölümde benzinli motorda oluşan kurumun faydalı olduğu iddia edilmiş,peki bu durumda bir çok arkadaşımızın yaptırdığı benim de yaptırmayı düşündüğüm carbon clean bu karbonu temizlemeye yönelik değil mi,yoksa ben yanılıyormuyum? Carbon clean'in amacı başka mı? Hocamın dediği gibi benim de kafam karıştı. Bu kurum yararlı mı zararlı mı şimdi. Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 10 Aralık 2009 Yazar Paylaş 10 Aralık 2009 Makalenin sonuç cümlesi: http://kutuphane.uludag.edu.tr/PDF/muh/200...tmpdf/mak19.pdf "Bu çalışmada motor performansı açısından sınırlı değişken parametre göz önüne alınarak supaplar incelenmiştir. Bu açıdan çok kapsamlı sonuçlar ortaya çıkmayabilir. Ancak çalışmanın amacı açısından sonuçların önemli ipuçları verdiği düşünülmektedir. Farklı yakıt uygulamalarında alev sıcaklıkları açısından fazla fark olmaması nedeniyle ısıl zorlanmalarda etkili faktörün olması mümkün görünmemektedir.. Ancak avans ayarının yakıta uygun olmamasının bazı çalışma şartlarında supapları daha fazla ısıl ve mekanik darbelere maruz bırakması mümkündür. Özellikle yüksek devirlerde avans değerlerinin de belirgin farklılık göstermesi ve güç düşümünün belirgin olarak hissedilmesi ve şekil 1 de verilen sıcaklık değişimleri de göz önüne alındığında dönüşümden dolayı supaplara önemli ısıl yükler gelebileceğini söylemek mümkündür. Bu etki ayrıca incelenmemiş olmakla birlikte beklenen bir etkidir. Supap yüzeylerinin film ile kaplanmış olmasının önemli bir etki oluşturabileceği anlaşılmaktadır. Filmin öncelikle ortalama sıcaklıkları düşürdüğü ancak en önemlisi yüzeydeki sıcaklık salınımlarının çok küçüldüğü dolayısıyla yüzeyde ısıl gerilmelerin filmin varlığında minimuma indiği anlaşılmaktadır. Film kalınlıklarının öngörülenden daha küçük olması halinde bile ısıl darbeleri sönümleyen bir damper görevi gördüğü anlaşılmaktadır. Avans ayarsızlığının etkisinde ise çalışma şartlarına bağlı olarak bazı çalışma şartlarında daha büyük ısıl gerilmeler oluşturacaktır. Dolayısıyla supapların yüzeylerinde veya genel olarak işlevini yitirmesine yol açacak riskleri artıracak şekilde etki göstermektedir. Temiz alternatif yakıtlarla çalışmak üzere dönüştürülen taşıtlarda supaplarda görülen problemlerin ana kaynağının yüzeylerdeki filmin kaybolması sonucu bütün çalışma koşullarında oluşan ısıl darbelerden kaynaklanabileceği, devir sayısının artmasıyla iyileştirilmeyen avans farklılıklarının daha şiddetli zorlamalar oluşturacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda supapların daha iyi malzemeden yapılması veya bu şartlarda çalışan supapların kullanılması gereği ortaya çıkmaktadır. Ayrıca supapların yüzeylerinde oluşturulacak direnci yüksek ve ısı iletim katsayısı düşük kaplamaların supap dayanımını artıracağı ve ısı kayıplarını azaltacağı rahatlıkla söylenebilir." Yorum bağlantısı
Mehmet Ozyurek 20 Ocak 2010 Paylaş 20 Ocak 2010 Bakın, burada çok güzel bilgiler var.... Adem Bey elinize bilginiz sağlık... Yorum bağlantısı
Vural Sarı 20 Ocak 2010 Paylaş 20 Ocak 2010 Verilen bilgiler için emeğinize sağlık. Çevre bilincinin gözardı edildiği dönemlerde benzinli motorlar (malzeme,maliyet,üretim kolaylıkları)nedeniyle normal benzin denilen benzine göre üretilmişlerdi.Normal benzin kurşun içermekteydi.Kurşun bulunmasının nedeni kurşunun yağlayıcı özelliğinin subapları yağlaması aşınmayı azaltmasıydı.Kurşunlu benzin üretiminin durdurulması sonrasında kurşunsuz benzine göre üretilen motorlarda subaplar ve subap yatağı daha kaliteli malzemeden yapılmaya başlanmıştır. LPG faktörü olmadığında ,doğal olarak kurşunsuz benzinde yağlayıcı olmadığı için söz konusu aşınma motor üreticisinin hesapları dahilinde olacaktır. Yağlayıcı düzenek ilve edilirse tabii olarak faydası olacaktır.Yokluğu yukarıdaki sebelerle fazlada sorun olacağını sanmıyorum. Ayrıca,diğer aracları bilemem.Ford focus zetec motorlarda sindir kafa sıcaklığı ölçen sensör vardır.(Soğutma suyu sıcaklığı değil,direkt silindir kafası sıcaklığı) The cylinder head temperature (CHT) sensor is located next to the spark plug for the third cylinder. This measures the cylinder head temperature directly, i.e. not using the coolant temperature. Bu nedenle bahsedilen ısı sorununa önlem alınmıştır. Sonuçta bu yakıtlar petrol türevleridir.Oktan nedeni ile oluşacak avans,rolanti v.s. sorunlar ise aracımızda bulunan birçok sensör bilgileri ile ECU tarafından ayarlanıyor. Benzine göre tasarlanıp üretilmiş motorda LPG kullanımı zarar vermez denemez.Fiyat/performans kriterine göre seçim yapılabilir. (Bu satırların yazarı yıllarca LPG'nın subablara zarar vereceğini savunmuştur.Şimdi ise LPG'li focus'undan gayet memnundur. Yorum bağlantısı
Mustafa Tüfekçi 20 Ocak 2010 Paylaş 20 Ocak 2010 Bir ara oktan değerini konuşmıştuk sanki. Aracın ecusunu 100 oktana ayarlasak ve benzinide 100 oktan alsak lpg kullanırken 100 oktana ayarladığımız için bize getirisi ne olacak.Lpg oktanı fazla ayarı lpg ye göre ayarlanmış ecu sabahları çalışırkende 100 oktan benzinle çalışırsa lpgnin oluşturacağı sorunları bertaraf etmiş olur muyuz. Ayrıca lpgli araç motorları reflektiye girdiğinide kimileri sübablara bir şey çakıldığının söylüyordu tam olarak nedir o? Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 20 Ocak 2010 Yazar Paylaş 20 Ocak 2010 Bir ara oktan değerini konuşmıştuk sanki. Aracın ecusunu 100 oktana ayarlasak ve benzinide 100 oktan alsak lpg kullanırken 100 oktana ayarladığımız için bize getirisi ne olacak.Lpg oktanı fazla ayarı lpg ye göre ayarlanmış ecu sabahları çalışırkende 100 oktan benzinle çalışırsa lpgnin oluşturacağı sorunları bertaraf etmiş olur muyuz.Ayrıca lpgli araç motorları reflektiye girdiğinide kimileri sübablara bir şey çakıldığının söylüyordu tam olarak nedir o? Bahsedilen Bronz yüksük adı verilen subap gaydlarıdır. Almanya'da LPG hazırlığı adı altında ilave 15* Euro alınıyor. Bu ücrete sağlamlaştırılmış subaplar, subap yatakları ve silindir kafası dahil. Yorum bağlantısı
Mahmut Türkmen 20 Ocak 2010 Paylaş 20 Ocak 2010 Bahsedilen Bronz yüksük adı verilen subap gaydlarıdır.Almanya'da LPG hazırlığı adı altında ilave 15* Euro alınıyor. Bu ücrete sağlamlaştırılmış subaplar, subap yatakları ve silindir kafası dahil. Bu uygulama Türkiye'de yapılıyor mu? Orda 15Euro ise burda da olsun olsun 50-60Euro olur herhalde:) Yorum bağlantısı
Vural Sarı 21 Ocak 2010 Paylaş 21 Ocak 2010 Bahsedilen Bronz yüksük adı verilen subap gaydlarıdır.Almanya'da LPG hazırlığı adı altında ilave 15* Euro alınıyor. Bu ücrete sağlamlaştırılmış subaplar, subap yatakları ve silindir kafası dahil. 15 Euro sanırım malzemedir.İşçilik maliyeti olacaktır.Uygulayan yer varsa yaptırmak isterim.Malum motor silindir kapağımız aluminyum.Subap gaydları malzemesi nedir bilemiyorum. Lpg kullanılan araçların sık rastlanan sorunları motorla dolaylı ilişkili.Ateşleme bobini,yakıt pompası gibi. Yorum bağlantısı
Adem Cengiz 22 Ocak 2010 Yazar Paylaş 22 Ocak 2010 Bu uygulama Türkiye'de yapılıyor mu? Orda 15Euro ise burda da olsun olsun 50-60Euro olur herhalde:) Arkadaşlar yazarken hata yapmışım, 15* € değil, 150 € olacak, gene de aracı sorunsuz kullanmak için ödenesi bir bedel... Yorum bağlantısı
Mustafa Türe 28 Mart 2011 Paylaş 28 Mart 2011 Bir ara oktan değerini konuşmıştuk sanki. Aracın ecusunu 100 oktana ayarlasak ve benzinide 100 oktan alsak lpg kullanırken 100 oktana ayarladığımız için bize getirisi ne olacak.Lpg oktanı fazla ayarı lpg ye göre ayarlanmış ecu sabahları çalışırkende 100 oktan benzinle çalışırsa lpgnin oluşturacağı sorunları bertaraf etmiş olur muyuz? Bu soru benim de kafama takılıyor. Bir uzmanı cevaplasa keşke... Yorum bağlantısı
Mehmet Özenç 28 Mart 2011 Paylaş 28 Mart 2011 Merhaba ; Öncelikle aracınızın ecüsünü 100 oktana ayarlayamazsınız ayrıca aracın benzin ecüsünün lpg ecüsüne herhangi bir etkisi olmadığı için ( yakıt artırımı ya da eksiltmesi) bu durumun aracın sabah çalışmasına da etkisi olmayacaktır.Sabahları soğuk motorda araç open loopta çalıştığı içinde zaten LFT değerini kullanacak yakıt ayarı yapmayacaktır bununda subablara herhangi bir etkisi olmayacaktır.Sonuç itibariyle çok ilginç bir soru!!! Gerçekten cevap bekleyen bir soru _? Yorum bağlantısı
Recommended Posts