Misafir 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Ülkemizde trafik ve trafik kazaları hala önemli bir sorun. Bu nedenle basit bir trafik kazasında bile neler yaşanabileceği hakkında herhangi bir fikriniz var mı? Eğer yok diyorsanız bugüne kadar yapılan çalışmalar ve araştırmalarda ortaya çıkan bazı çarpıcı bilgiler dikkatinizi çekecektir... Emniyet kemeri takılmadığı durumlarda sadece 50 km. hızla giden bir otomobilin yaptığı kazada bir insanın göreceği zarar bir apartmanın üçüncü katından düşen insanın göreceği zarara eşittir. Kucakta taşınan çocuğu bir kazada tutmak neredeyse imkansızdır. Bu şekilde taşınan çocuğun yaşama şansı %30'dur. Çocuklar otomobilde mutlaka arkada ve çocuk koltuğuna bağlı olarak oturtulmalıdır. Arka koltukta kemersiz oturan bir çocuk otomobil 45 km. süratle duvara çarptığında yavru bir fil ağırlığı ile öne doğru fırlar. Ön cama çarparken başına aldığı şiddet neredeyse tam 3 tondur. Unutmayın, hareket halindeki bir otomobilin içindeki her şey otomobille aynı hızı yapar. 50 km. süratle duvara çarpan bir otomobilin içindeki su şişesi aynı hızda bir tuğla ağırlığına ulaşarak ölümcül zararlar verebilir. Kaza riski eve yaklaştıkça artar. Ölümcül trafik kazalarının çoğu seyahatin bitimine 30-35 km kala ve hız 60 km.'nin altındayken gerçekleşir. Otomobil kullanırken cep telefonu ile konuşanlar küçük bir şişe rakı içip direksiyona geçenlerle aynı ölüm riskini taşırlar. Hava yastığına güvenerek emniyet kemeri takmayanlar çok büyük yanılgı içindedir. Hava yastıkları ancak emniyet kemeri ile birlikte koruyucu önleme sahiptir. 70 km. hızla ilerleyen aracın bir yayaya çarpması halinde yayanın hayatta kalma olasılığı neredeyse hiç yoktur. 120 km. hızla giden sürücünün bir futbol sahasının başındayken karşı kalede meydana gelen tehlikeyi algılayarak frene basması halinde aracını kaleye varmadan durdurması mümkün değildir. Sürücünün kullandığı aracın hızı 90 km. olsaydı durma mesafesi ancak karşı kalenin ceza sahası olurdu. Saatte 80 km. hızla giden bir araçta yolculuk yapanların ölme olasılığı 30 km. hızla giden bir arabanın içindekilere oranla 20 kat daha fazladır. Kaza sonrasında bilinçsizce yapılan yardımlar ölümlere ve kalıcı sakatlanmalara neden olabilir. İlk yardım eğitimi almadıysanız yaralıya kesinlikle dokunmayınız! Acil yardım çağırınız... Bu örneklerdeki gibi çok basite alınan bazı durumların herhangi bir tehlike ya da kaza anında nelere neden olabileceğini unutmamanızı diliyor, trafikte araç kullanırken trafik kurallarına, işaret ve işaretçilerine her zaman uymanızı, hayata bağlanmak için mutlaka emniyet kemerlerinizi takmanızı tavsiye ediyorum.özelliklede tatil gidişi ve dönüşü dahada dikkatli olmanızı rica ediyorum.. Yorum bağlantısı
Hakan Yavaş 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Çok düşük hızlardaki büyük sonuçları anlatmışsınız. Ama çoğu örneğiniz yasal sınırlar içindeki dikkatsizlik ve şansızlık sonucu oluşabilecek seyler haklısınız; böyle sonuçlar verebilceğini tahmin etmezdim. Özellikle şu dönüşlerdeki son kilometre kazalarına katılıyorum. Ya bir an önce bitsin diye birz gaza basılıo; yada yorgunluğun son raddesi olduğu ve az bi km kaldığı için dinlenmeye gerek görülmediği için tehlikeli. Yorum bağlantısı
Cem Boneval 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 (düzenlendi) Ben şunu öğrendim: Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir. Bu özellikler ülkem vatandaşlarının çoğunda yoktur. Hele ki bazen bir beygirin çektiği arabayı sürmekten aciz yapıdaki vatandaşların ort. 100 beygire hükmetmeye çalıştığını var sayarsak günlük kaza bilançolarına bakarak hakikaten bizi Allah koruyor demek olası! 18 Haziran 2009 tarihinde Cem Boneval tarafından düzenlendi 1 Yorum bağlantısı
Abdullah Ercan 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir.Bu özellikler ülkem vatandaşlarının çoğunda yoktur. +1 Fakat ben o kadar kötümser değilim bu disiplin ve sorumlulugun gün geçtikçe daha çok insanımızda olgunlaştığına inanmaktayım. Fakat bunun yanında hala da sokaklarımız çöplük olarak görebilen "Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir." algılamasından yoksun bir sürü insanla karşılaşmaktayım. Ama yinede iyiye doğru yavaş bir gidişatımız mevcut diye düşünmekteyim. Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Ben şunu öğrendim:Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir. Bu özellikler ülkem vatandaşlarının çoğunda yoktur. Hele ki bazen bir beygirin çektiği arabayı sürmekten aciz yapıdaki vatandaşların ort. 100 beygire hükmetmeye çalıştığını var sayarsak günlük kaza bilançolarına bakarak hakikaten bizi Allah koruyor demek olası! Katılıyorum. Yorum bağlantısı
Ayhan Şentürk 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Malesef memlekette arac kullanmayı trafiğe çıkmayı öğretmiyorlar. Sadece ehliyet denilen trafiğe çıkma izin belgesi olarak gördüğüm kağıt parcasını adayların ellerine tutuşturup yolluyorlar. Türkiye ve yurt dışında şahit olduğum motosiklet ehliyeti sınavlarını yazayım, Türkiye'de 80'lik scooter ile 50 metre gidip 3 huni arasından geçip geliyorsun ve ehliyet senin. Yurt dışında ise vitesli motor hacmi biraz daha yüksek motor ile etaplardan geçiyorsun. Kumlu zemin,toprak zemin ıslak zemin. Kumlu viraj, ıslak viraj, kumlu zeminde hunilerin arasında sekiz çizmek gib etaplar var. Bu etaplardan gecerken ayağın yere deydiği an ehliyet alamıyorsun. Ayrıca küçük tepeciklerden de uctuğun etaplar var. Araba konusunda da iş aynı ciddiyette. Yorum bağlantısı
Murat Dere 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Ben şunu öğrendim:Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir. Bu özellikler ülkem vatandaşlarının çoğunda yoktur. Hele ki bazen bir beygirin çektiği arabayı sürmekten aciz yapıdaki vatandaşların ort. 100 beygire hükmetmeye çalıştığını var sayarsak günlük kaza bilançolarına bakarak hakikaten bizi Allah koruyor demek olası! al benden de o kadar... 100 beygire hükmeden de beygir olursa daha çoook üzülürüz biz... Allah kimseye kaza bela vermesin. hayırlı yolculuklar. Yorum bağlantısı
Misafir 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Ben şunu öğrendim:Trafik kollektif zeka, disiplin ve sorumluluk gerektiren ciddi bir iştir. Bu özellikler ülkem vatandaşlarının çoğunda yoktur. Hele ki bazen bir beygirin çektiği arabayı sürmekten aciz yapıdaki vatandaşların ort. 100 beygire hükmetmeye çalıştığını var sayarsak günlük kaza bilançolarına bakarak hakikaten bizi Allah koruyor demek olası! Size yürekten katılıyorum... Yorum bağlantısı
Fatih Susuz 18 Haziran 2009 Paylaş 18 Haziran 2009 Bu konuda sevindiğim bir şey var o da; yeni nesil gençlerin biraz da orta yaşlı insanlarımızın böyle durumlarda daha bilinçli olduğunu görmek beni mutlu ediyor.Saygılarımla... Yorum bağlantısı
Erkan Üşenmez 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 Aslında gelişen kafa veya beyinler yok bence.Çünkü halkın çoğu kesmi ön tekerleği takip ediyor.Etmeyenlerde ya bazı dersleri almış oluyor ya da şahit olup kafalarına dank ediyor.Tabi burada kendini geliştirmiş insanları bu kısma dahil etmek olmaz. Ben en çok; - Ön koltukta çocuklarını yolculuk ettiren aile büyüklerine, - Pahalı araçlara sahip olan ve araba ile beraber yolu da satın aldığını düşünüp sol şeridi işgal eden saygıdeğer(!) şoförlere, - Memlekette sadece kendisi cep telefonuna sahip olduğunu hissedip hava atarcasına trafiği altüst eden teknoloji magandalarına, - Emniyet kemerinin süs olarak düşünen zeki(!) şoförlere, - Otoban ve çevreyolunu kordon sanan turist(!) şoförlere, - Gereksiz yere geceleri sis olmamasına rağmen sis lambalarını(ön&arka) yakan kör şoförlere sinir oluyorum.O kadar bilinçsiz şoförlerimiz var ki neyi nasıl nerde kullanacaklarını bilmiyorlar.Bu nedenle kazaların çoğuna sebebiyet veriyorlar. Yorum bağlantısı
Guest Aydan Tambay 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 +1966 İlave olarak; iyi bir şoför, iyi bir gözlemci olmalı. kendisi ve cevresindekileri tehlikeye düşürecek davranışlardan kaçınmalı. Maalesef, benim en büyük şikayetim, genelde bütün sürücüler, sadece kendi aracını düşünerek hareket ediyor. ben bu konuda çok duyarlıyım. Sollamada yardımcı olan, kamyon şoförlerine kısa korna çalarak teşekkür ediyorum. Zor durumda kalanlara, geçiş hakkı benim olsa bile, yol veriyorum. Yorum bağlantısı
Serkan Toker 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 Sollamada yardımcı olan, kamyon şoförlerine kısa korna çalarak teşekkür ediyorum. Böyle birşeye katılmam mümkün değil, şahsen... Yorum bağlantısı
Murat Dere 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 Böyle birşeye katılmam mümkün değil, şahsen... Serkan'cım herhalde elin sürçtü; "katılmamam" diyecektin değil mi? anlayışlı kamyon sürücülerine (anlayışlı olan kamyon değildir) ben de böyle teşekkür ediyorum. bir de kamyonun yanyana giden iki tekerinin arasına taş sıkıştı mı muhabbet dadından yinmez ha? Yorum bağlantısı
Guest Mehmet Kurt 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 sizlere katılıyorum arkadaşlar,bilinçsiz yetişme hızla yayılıyo Yorum bağlantısı
Murat Dere 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 sizlere katılıyorum arkadaşlar,bilinçsiz yetişme hızla yayılıyo bencillik ve umursamazlık var Mehmet Bey. en kötüsü de bu zaten... Yorum bağlantısı
Serkan Toker 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 Serkan'cım herhalde elin sürçtü; "katılmamam" diyecektin değil mi? anlayışlı kamyon sürücülerine (anlayışlı olan kamyon değildir) ben de böyle teşekkür ediyorum. bir de kamyonun yanyana giden iki tekerinin arasına taş sıkıştı mı muhabbet dadından yinmez ha? Hayır hocam dilim sürçmedi, katılmıyorum, çünkü kamyon yüksek olduğu için yolun ilerisini gördüğünden bana sinyalini açarak geç manasında işaret verirse sağol diyip gözümle görene kadar geçmiyorum...Çok hızlı bir araç gelip beni tepelese kamyoncu durup özür mü dileyecek....Boşver abi...Sende güvenme eğer anlayışlı kamyoncudan bahsedilen bu konuysa tabi...Sağa çekip yol verirse bende teşekkür ederim... Yorum bağlantısı
Murat Dere 19 Haziran 2009 Paylaş 19 Haziran 2009 Hayır hocam dilim sürçmedi, katılmıyorum, çünkü kamyon yüksek olduğu için yolun ilerisini gördüğünden bana sinyalini açarak geç manasında işaret verirse sağol diyip gözümle görene kadar geçmiyorum...Çok hızlı bir araç gelip beni tepelese kamyoncu durup özür mü dileyecek....Boşver abi...Sende güvenme eğer anlayışlı kamyoncudan bahsedilen bu konuysa tabi...Sağa çekip yol verirse bende teşekkür ederim... hmm... haklısın tabii de, adam geç işareti verirken sağa da kayıyor zaten ya. ben sinyale değilde eliyle yaptığı geç işaretinden bahsediyorum tabii... Yorum bağlantısı
Sani Gerşon 21 Haziran 2009 Paylaş 21 Haziran 2009 şirketimize sadece 100mt kala "yaklaştık artık emniyet kemerini açayım" diyen arkadaşıma karşı ters yönden gelen bir araç kafadan oturttu. iki araçta yavaş olmalarına rağmen perte çıktı. arkadaşımın yorumu ise "sinek gibi cama yapıştım" oldu. allahtan beyin kanaması falan geçirmedi çocuk... Yorum bağlantısı
Engin Evni 7 Ekim 2009 Paylaş 7 Ekim 2009 POLEN FİLTRESİ NEDİR? Polen filtreleri; araçlarımızda kullanılan klima sistemlerinin düzenleyicisi görevini gören bir çeşit filtredir. Sardes Polen Filtreleri araç içine girmeye çalışan tozları tutup, yolcuların alerjik hastalıklara yakalanmamasını sağlar. NEDEN ÇOK SAYIDA Kİ YENİ ARAÇLARDA POLEN FİLTRESİ VARDIR? Yeni araçlardaki polen filtre talebini artıran sebeplerinin önde gelen nedeni; kendi sağlığını düşünen ve araç içindeki soluduğu havanın temizliğini düşünen insanoğludur. POLEN FİLTRESİNİN TAVSİYE EDİLEBİLİR DE 5 Yorum bağlantısı
Ali Emre Öksüz 7 Ekim 2009 Paylaş 7 Ekim 2009 Sabırla hepsini okudum gerçekten güzel noktalar var ama aklıma takılan 1-2 madde: ''Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır! Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.'' Öyleyse neden hala sürücü kurslarında hızın yarısı diye öğretiyorlar. 2005te bana yanlış öğretmişler o zaman ''Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz! Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.'' Mantık doğru ama anlamadığım nokta debraj köklendiğide araba boşa çıkıyor, eskilerde boşta (az raslansada olsa) fren patlama ihtimali var diyor... Yorum bağlantısı
Mehmet Göktürk 7 Ekim 2009 Paylaş 7 Ekim 2009 Eski araçlarda takviye emme manifold basıncına çok baglıydı hestinghös üzerinden. şimdi o kadar bağlı bağımlı değil. ama yine de bence bağımlı. ancak kökleyince zaten her durumda abs ye kadar getirebiliyorsunuz. eski v6 dodge ram aracım vardı. frenler power değildi. boşta hayatta tutmaz, pedal taş gibi olurdu. devir verirseniz yumuşardı. Yorum bağlantısı
Arzu Gürkan 8 Ekim 2009 Paylaş 8 Ekim 2009 Okunması gereken güzel bir yazı, bu konu biraz yukarılarda dursun. Yorum bağlantısı
Metehan Şahin 23 Kasım 2009 Paylaş 23 Kasım 2009 Arkadaşlar bayram öncesi aklımızda dip not olarak durmasında faydası olur. http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=217220 Yorum bağlantısı
Engin Dayı 4 Ekim 2010 Paylaş 4 Ekim 2010 * Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol vermek en çok 5 saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye eder. Bu da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz. +1 2 Yorum bağlantısı
Mehmet Kazancıoğlu 5 Ekim 2010 Paylaş 5 Ekim 2010 sayın engin bey paylaşımız için teşekkürler gerçekten bildiğimiz ama araç kullanırken hatırlamadığımız konuları ve yanlışları açıklamış yazınız Yorum bağlantısı
Recommended Posts