Skor Tablosu
Popüler İçerik
13-12-2023 'den beri en çok beğeni alan içerik
-
Kardeşim herkeş kendi işini yapsın. Eline havya alan ustayım diye çıkıyor ortalığa. Sonra işin içinden çıkamayınca ağbiiğğğ aşağı ağğbii yukarı! Hele birisi var yeminle düşsün yakamdan diyorum düşmüyor. Ötekine de gelecem kel olana.. Almış eline devreyi çalışmıyor. Arıyor işte şurada diod var burada bilmem ne işte regüle entegresi var filanca voltaj yok. Diyorum bak bu gerilim olmalı o noktada yok inatla yok diyor. Lan oğlum olmak zorunda! Yok ben ölçtüm diodu değiştim kesin regüle entegresi kısa devre ondan voltaj yok. Bozulmaz dedim dinlemedi kafasına göre değişim yapmış parçaları. Cihaz haliyle çalışmıyor yine. Baktım kurtuluşu yok gönder bakayım dedim. Bakın beyler burası çokomelli, iş benim işim değil, saatlik iş hacmim bilmem kaç öğro. Ona rağmen kargoyu da bana kitlemiş göndermiş telmaşa devreyi. Baktım içinden geçmiş, iğrenç lehim işlemi filan. Düzelttim ve test ettim cihaz sağlam. Çok bilmiş ukela efendi adaptörü almış ama ters polarma soket olduğunu görmemiş. Sonra koso dovro vor! B….k kısa devre var. Şimdi ben ilgili çok bilmiş adama kaç öğro fatura keseyim? part two: Altın tozuyla iş yapan diğer kel vatandaş. Pazartesi yanına 650gr altın götürdük. Şaka şaka sakin olun 65gr götürdük. Şu arkadaşa dil altı verin bayıldı. Yanımda Allah nasip ederse eş adayım ile. Sen kalk onun yanında bana bi laf söyle. Kendimi affettirmek için 40’ı bir yerde takı almak zorundayım. Neden böylr yaptın diyorum; teybimi yapmadın diyor. Başlarım la size de teybinize de 💀 Çok bilen vatandaşın at bku şeklinde yaptığı işçilik ve malzeme değişimi aşağıdaki görseldedir. Sakın iş vermeyin ona. Sattığı yağlara da güvenmeyin Kendi yaptığı,, Bı da sdf holding işçiliği. Plaketin içinden geçmiş anca kurtardım33 Puan
-
Selamlar, Can sıkıcı bir durumdan bahsetmek istiyorum ama öncelikle belirtmem gerek, hayvan düşmanı değilim, aksine hayvanları severim. Bahsedeceğim şeyler üzücü ve moralleri alt üst edecek cinsten, bunu da baştan belirtmek isterim. Ülkede çok ciddi bir sokak hayvanı problemi olduğu hepimizce bilinen bir gerçek. Barınaklar işlevsiz, belediyeler yetersiz. Özellikle bazı bölgeler için bu durum kanayan yara olmuş durumda. Ankara'nın Keçiören ilçesinin bir bölümü Bağlum. Burada bu problem çok ciddi boyutlara ulaşmıştı zaten. Son olay durumun vahametini gözler önüne seriyor. 9 yaşında bir çocuk okula giderken köpeklerin saldırısında ağır yaralandı. Bunu zaten bilmeyen yok. Sosyal medyada hassas içerik uyarısı arkasına gizlenen çocuğun bacaklarının fotoğrafını hepimiz görmüşüzdür. Mesele buradan sonra başlıyor çünkü fotoğraftaki iki küçük ağır yaralı bacak çocuğun vücudunda en sağlam kalmış bölge. Çok ciddi yumuşak doku kaybı olduğu, bunun yüzünde, kulaklarında, başında, kollarında ve sırtında çok ciddi oranda olduğu, akciğerlerinde bile doku kaybı olduğu yönünde ciddi yerel haberler var. Çocuk ölmedi ama muhtemelen ölmekten beter oldu kısacası. Buradan yola çıkarken beni taşlamadan önce herkesin kendini önce çocuğun sonra da çocuğun ailesinin yerine koymasını isterim. Sonra yine taşlarsınız. Bu anlattığım vahşetin sebebi bizleriz. Nasıl mı? Hayvanseverlik adı altında yapıyoruz bunu. Açıklayayım; binamızın ön cephesindeki duvarda bina girişinin yanında bir girinti var. Giriş kattan sonra binada çıkma olduğu için üzeri kapalı. Zemin toprak ama çok ot olur, sonbaharda otlar kurur ve kimse ellemediği için orası zemini saman gibi ot kaplı, yağmur ve rüzgar almayan korunaklı bir alan oluşturur. Burada irice kahverengi bir köpek yatardı. Sokak köpeği. Biz ona seslenmezdik o bize. Hayvan kuru ve dondurucu olmayan bir yer bulmuş, gitmiyor. Gitsin diye de uğraşan yok çünkü havlamaz, hırlamaz. Kafasını bile kaldırmaz. Sonra birileri buraya mama kabı ve mama koymaya başlayınca işin rengi değişti. 1 yıl kadar kimseye ses etmeyen hayvan orada beslenmeye de başlayınca bölgeci oluverdi. Gelip gidene hırlamaya başladı. Başka köpekler doluştu derken polis emeklisi, gece bekçiliği yapan komşum sabah iş çıkışı eve gelirken bina girişinin içinde karşılaştık, terlemiş, oysa hava soğuk. Evden çıkarken köpek havlamaları duydum ama hep bir yerlerde köpekler havladığı için ciddiye almamıştım. Sordum, bina girişindeki köpekler saldırmış, binaya zor atmış kendini. Çıkma dışarı, aşırı agresifler ve sürü halindeler. Bekle dedi. İşe yetişmem gerek, arabama ulaşabilmek için yanlarından geçmem lazım. Kapıyı aralıyorum "hırrrr", bekliyorum, tekrara aralıyorum "hırrrrr". İş arkadaşımı aradım, arabayla köpekleri ürküttü, öyle çıkabildim binadan. Çetenin alfası bizim kahverengi köpek. Her gün yanından geçip arabama bindiğim, yattığı alan iyice korunaklı olsun diye arabamı park ederken onun yatabileceği kadar geniş ama rüzgarı kesecek kadar yakın şekilde olsun diye uğraştığım köpek. Sonra birini binanın önünde köpeğe mama koyarken gördüm. Ne yapıyorsunuz diye sordum, besleme dedi. Nerede oturuyorsunuz? İki bina arkada. Neden kendi binanızın önünde besleme yapmıyorsunuz? Bina sakinleri korkuyor. Hangi hakla benim binamın bahçesinde köpek besliyorsunuz? Sonra bunlar burayı bölge ilan edip saldırıyor bize? Bir şey olmaz, kocaman adam köpekten mi korkuyorsun? Mama kaplarını toplayıp çöpe attım, tekrarında mahkemelik olacağımızı da söyledim. Bağırıp çağırıp gitti.,, Yönetici ile görüştüm, otları biçtirdim. Zemini bellettirdim. Binanın çatı oluk giderlerinden birini orayı ıslatacak şekilde ayarladım. Köpek falan yok artık. Aradan az zaman geçti, binanın çaprazında çöp konteynerlerinin olduğu yere dadandılar. Çöp aracağız, "hırrrr". Çöpçüler çöp boşaltacak "hırrrr" 3-4 gün çöpler alınamayınca sokak doldu çöple. Belediye, zabıta falan derken hoop, yine kaplar mamalar çöpe. Bitti mi? Hayır. Mahalledeki çocuk parkında besleme yapmaya başladılar. Bunu yapanların bazıları bizim mahallede bile oturmuyor. Çocuklar oyun oynarken birden çığlıklar, sonra elinde taşla küfürler ederek köpek kovalayan ebeveynler. Tartıştım bir kaç tanesi ile. Diyorum ki burası çocukların oyun alanı. Park burası. Siz köpek besliyorsunuz, milletin çocuğuna saldırıyorlar. Az yukarda (500 metre) belediyenin bu iş için ayırdığı yeşil alan var. Orada belediye mama kapları koymuş, kulübeler yapmış. Gidin orada yapın beslemenizi. Ne hakkınız var babanızın malı gibi çocukların parkını köpeklerle doldurmaya? Cevap yok. Şikayet, belediye, zabıta falan derken yine mamalar ve kaplar çöpe. Köpekler doğaları gereği bölgecidirler. Bölgesini koruyor hayvan, nerede besleniyorsa bölgesi orası. Köpeğin suçu yok aslında, onu olur olmaz her yerde besleyenlerin suçu var. Sokaklar güvenli olmalı arkadaş. Tamam, köpeklere işkence edilmesin tabiki, patileri kesilmesin, kuyruğuna teneke bağlanmasın, tecavüz edilmesin. Her canlının yaşamaya hakkı var. Ancak bu iş bir güvenlik sorunu olmaya başladı ciddi manada. Ay hayvanlardan ne istiyorsunuz diye duyar kasanlardan da nefret ediyorum çünkü gidip otobüs duraklarında, parklarda, başkalarının oturduğu binaların önlerinde besleme yapıyorlar ama ne hikmetse kimse kendi binasının önünde sokak köpeklerini beslemiyor. Sokaklarda yürünebilmeli korkmadan ama kaldırımlar köpek dolu. İlk başta demiştim, barınaklar işlevsiz. Belediyeler kısırlaştırma konusunda yetersiz. Saldırgan köpek için belediyeye müracaat ettik, gelip köpeği alıp aşılarını yapıp kulağına küpe takıp getirip aldıkları sokağa bıraktılar. E iyi de bu hayvan saldırgan dedik, kanun böyle dediler. Sabahları arabaya giderken ve akşamları arabadan inerken çocukları arabadan indirmeden çevre kontrolü yapıyorum çünkü yapmak zorunda hissediyorum bir anlık dalgınlık ile çocuklara köpek saldırır mı diye. Buradan da rica ediyorum, kendimiz güvenlikli sitelerde oturuyor, işe araçlarımızla gidiyor olsak bile, birileri, birilerinin çocukları o sokaklarda yürümek zorunda. Çok köpek beslemek istiyorsak bu kriteri göz önünde bulunduralım. Hemen her ilçe belediyesinin bu iş için belirlediği alanlar olmalı. Yoksa talep edelim ama başka insanların evinin önü sokak köpeği besleme alanı değildir.14 Puan
-
9 Puan
-
8 Puan
-
8 Puan
-
Hayvanları çok severim.. Çocuklarım benden daha çok sever.. Ancak son durumdaki hayvan hakları ile ilgili düzenlemeler aşırı abartı durumda. Adam belediyeyi arayıp, sabah namaza giderken köpekler önüme çıkıyor diyor.. Belediye personeli, efendim korkmayın biz onları kısırlaştırdık diyor. Yada bakımını yaptık diyor. Adam diyor ki, oğlum beni ısıracak. Kısırlaştırmak çözüm değil.. Şikayette bulunduğunda gelip alıp bakımını yapıp, aldıkları yere geri bırakıyorlar. Yasaları böyleymiş. Bir de düzmece olarak bu işten rant elde edenler var.. Belediyenin birinde yıllar boyu barınak olmamasına rağmen, yine yıllar boyu köpek toplama ve barındırma işi ihalesi alanlar var.. Ancak bu ayrı sorun tabi ki. Özetle, eziyet etmeden, canını yakmadan, canına kıymadan bir canlı olduğu unutulmadan bir çözüm bulunmalı.7 Puan
-
Malumunuz 2023 modele kadar Corolla Sedanlarda 42 amper akü geliyor. Bu araç için baya düşük. 30 bin kmde bile aküleri biriyor insanların. Benim aracım 2021 mart çıkışlı 1.6 motor ve 48 bin kmde. Bir hafta önce yurtdışı tatil dönüşümde kapalı otoparkta yatan aracımın aküsü bitti. 5 günde bitmiş akü. Tatil öncesi seviyesine baktığımda gayet iyiydi akü. Ben de başka bir araçtan takviye yapmadan akıllılık yapıp Toyota'nın yol yardımını aradım. 2023 Ağustosta yol yardım paketi için 450 lira ödemiştim. 2 saat içinde geldi yol yardım. Takviye yaptı ve direkt servise gidin aracı teslim edin. Eğer servise gitmezseniz yarın saha çalışmayabilir dedi. Ben de servise bıraktım ve garanti kapsamında değişmesini istedim. Servis, yol yardım üzerinden geldiğim için reddedemeden aküyü değiştirdi garanti kapsamında. Corolla sahiplerinin aklında olsun. Servis garantili aküler için yol yardımı mantıklı bir çözüm. ELbette çok ters bir yerde, uzun yolda kalınırsa, gece yarısı vb. sorun açıkçası. Ama geniş vakitli işlerde mantıklı. Eğer ki araç sahibi kendisi takviye yapıp geldiğinde servislerin önemli bir kısmı aküyü şarj edip gönderiyor maalesef. Akülerin arabanın trafiğe çıkışından itibaren 3 yıl garantisi var.Benimki de mart 2024'te doluyordu. İyi zamanlama oldu diyelim6 Puan
-
6 Puan
-
Bakın bu videodaki olay Brezilya'da geçiyor. Özellikle yayaları ve motorsikletlileri gasp eden çetelerle hükümet baş edemeyince halk kendi cezasını kesmeye başlıyor. Köpek sorunu da bu yola doğru gidiyor. Gelişmiş ülkelerde sokakta köpek olmaz, biz gelişmiş ülke değiliz. Bu işi ya o bir şey demeden kimsenin bir şey yapmadığı kişi çözecek ya da halk kendi çözüm bulmaya çalışacak. Şimdi o çocuk benim çocuğum olacak, çocuğuma zarar veren hayvana bir şey yapınca da hayvan severler bana saldıracak. Kimse kusura bakmasın, ben ona hayvan diye değil çocuğumu korumak için zarar verdim. Köpekler korumacıysa ben de çocuğumu korurum. Yukarıda Murat yazmış, arkadaşı köpekleri zehirleyecekti diye, kimin çocuğu aynı duruma düşerse herkes aynısını yapar.6 Puan
-
Bir insanın hayatı sokak köpeğinin insiyatifinde olamaz olmamalı. Alman kurdundan kangala kadar birçok köpeğim oldu evimiz bahçeliydi hiç de başıboş salmadım. Bizim sitenin etrafına da mama bırakan insanlar var ve artık sabahları büyük oğlumu otobüs durağına araba ile bırakıp geliyorum. 8 10 köpeğin arasından geçmek zorunda kalıyor yoksa. Burası serengeti değil. Böyle sevgi olmaz.6 Puan
-
Çocuğum ya da insan sokak köpeğinden daha değerli dediğimizde düşman ilan ediliyoruz bende buna şaşırıyorum. Evet insan daha değerli sokak hayvanından. Kedi için de kediler insandan değerlidir. Biz maruldan salyangoz çıkınca peçeteye sarıp 4.5 yaşındaki çocuğun eline verip "annesi merak eder aşağı çimenliğe bırak gel hadi" diyen aileyiz. Türlü kötülüklerin olduğu ortamda birde kedi mi saldırdı köpek mi saldırdı istememek benim en doğal hakkım. Boyuta bağlı hayvan sevgisi diyorum ben buna. Sivrisinekle mücadelede kimse ya onların yaşam alanı bu sazlıklar kardeşim neden kurutuyorsunuz demiyor? Neden? Çünkü zarar görüyor ve rahatsız oluyorlarda ondan.5 Puan
-
Bu maddeye göre kısırlaştırmazsak yerine bırakmak zorunda değiliz. Bi bitmediniz.. Yaşam alanlarını işgal ettik diye birşey yok. Biz gelmeden önce bu arazilerde köpek yoktu.. Tavşan vardı. sincap vardı. Köpekler onları yok etti. Bi bitmediniz. Bunu bilerek söylüyorum çünkü bu söylemdir bizi bu noktalara getiren. köpek evcil hayvandır. insanla beraber ürer. doğada yoktur. Toros dağlarında köpek var mı? Onu bırak kuzey ormanlarında köpek var mı yok. anadolu bozkırında var mı yok.. Köpeklerin kontrolsüz artmasına ve sorun yaratmasına sebep biziz. aynen hamamböceklerinin çoğalmasına sebep olduğumuz kargaların çoğalmasına sebep olduğumuz gibi. Yahut lüfer balığını tükettiğimiz ama denizanasını çoğalttığımız gibi. Bura onların yaşam alanı değildi. Hiç olmadı.5 Puan
-
5 Puan
-
5 Puan
-
Suç bizde. Sevinsin diye sevgilimize, çocuğumuza, eşe dosta canlı hayvan hediye edersek, olacağı bu. 2 ay önce bir kedi sahiplendim. Sahiplendiğim kediyi 2 aylıkken bir dünya para vererek almışlar. Seçereli bir kedi. Ancak, evin çocuğunun alerjisi varmış. Küçük bir odaya kapatmışlar, çocuğun elinde bir sopa. Dokunmak yok, sevmek yok 4 ay boyunca o kapalı odada bu şekilde yaşamış. E haliyle tam bir vahşi hayvan haline gelmiş. Ki zaten doğası da bu. Safkan, Norvegian. Isırıyor, saldırıyor diye sokağa atılacakmış, sanki kedi suçlu. Öğrendim aldım kediyi. 2 aydır kendi kendime rehabilite etmeye çalışıyorum. İlk günlerine göre çok çok iyi durumda. Artık birlikte uyuyoruz vs vs. Bunun gibi nice kedi, köpekler sokaklarda cirit atıyor. Sonra ürüyorlar, türüyorlar.5 Puan
-
6-7 ay evvel, evde beslediğim köpeğini alıp annemlere gittim ziyarete, gittiğimde annem evin önündeki kapalı pazar yerindeymiş. Yardım ederim diye köpeği de aldım gittim pazarın önünde bekliyoruz. 15-20 metre ötede de sarı renkli bir sokak köpeği yatıyordu ,45-50 kg vardır en az.. Pazardan çıkanlar benim köpekle ilgilenmeye başladı, çok şirinmiş , çok tatlıymış vs seviyorlar vs. Derken o insan kalabalığı arasında bizim yerde yatan sokak köpeğini gördüm, pusarak geliyordu benim köpeğe doğru, dişlerini açmış ısıracak belli. Ben gelen köpeği farketmemle benim köpeği kucakladım yerden alayım da ısıramasın dedim.. Yüz hizama kaldırdım.. Diğer Köpek koşarak geldi, sıçradı benim köpeğe hamle yaptı, ben köpeği iyice yukarı, kafamın üstüne kaldırdım, sokak köpeği burnumun ucuna kadar sıçradı ve kapamayınca o hırsa inişi esnasında benim bacağı kaptı.. Kuduz aşısı vs derken epey sancılı bir süreç yaşadım.. Yurt dışındaki modern ülkelerde kuş hariç sahipsiz hayvan yok.. Ne kedi, ne köpek... Hayvanları severiz,elimizden geleni yaparız ama sokakta hayvan beslemek onlar için iyilik midir kötülük müdür tartışılır..5 Puan
-
Bak yaaa, konu nerden bana DA bağlandı annamadım. Yengenin yanında bana artizlik yapmasaydın başına bazı üzücü olaylar gelmezdi. 40ı bir arada'yı da gelip gene benden alacaksın ayrıca Teybi dükkandan mı alırsın evden mi (bi de adamın mis gibi zeytinyağına laf etmiş)5 Puan
-
Medeni ülkede sokak köpeği olmaz. Bu kadar nettir, tartışmasızdır. Sağlık ve güvenlik sorunudur. Köpekten başka da pek saldırgan hayvan yoktur hele kaçanı kovalayan yere düşünce üstüne çullanan ısıran yoktur.5 Puan
-
Geçen yıl bir çocuk köpekten kaçarken kamyom altında kaldı. Bir diğeri köpekler tarafından parçalanıp öldürüldü. Daha yüzlercesi var. Malesef insanların sorunu bu. Kendi yakınlarına birşey olmadığında gayet normal bir olay mış gibi davranılabiliyor. O çocuğu parçalanan babaya anaya diyebilir miyiz bunu? O köpeğin de yaşamaya hakkı vardı malesef yanlış zamanda yanlış yerdeymiş çocuğunuz? 18500 insan öldü 2 ayda yarıdan fazlası çocuk. Bu çocuklar şu köpekler kadar savunulmadı, konusu olmadı buna üzülüyorum.4 Puan
-
garantiden değişen bir parça, değişen parçanın garanti süresi kapsamındadır, yani mesela sizin garanti mart 2024 te bitecek anladığım kadarı ile, bu takılan akü de o gün son günü garanti için, parasını ödeyip aldığınız parça nın garanti süresi başka4 Puan
-
Dolma yok dolma yok. O narin parmaklarımla gram altınları sayarken öyle demiyordun bayım? Sana bir daha sır vereni sokak köpekleri kovalasın4 Puan
-
Bu iş kesinlikle iyilikle çözülmeli ama bana çocuklar mı ölsün, köpekler mi diye sorarsanız köpekler derim. Zaten daha önce yazdığım gibi çocuğuma zarar geleceğine zarar verene ben fazlasını yaparım. Ancak ne yazık ki sokaklarında hayvan dolaşmayan ülkelerde de bu işin en insaflı hali uyutma. Bir tane çocuk bile kuduz oluyorsa fazla.4 Puan
-
Yüzyüze farklı sanki. Geçen sucukları tutmuş toplantıda, diğer elinde de bıçak... İkinci lafı edemedim, öyle bi sövdü4 Puan
-
4 Puan
-
Üzücü. Gördüğüm kadarıyla barışçıl çözüm içinde olanımız çok az. Herkes "öldürün, öldürürüm" kafasında. Çözümü basit ama herkes hızlıca olsun istiyor. Unutmayın ki, onlar da düşünebilen, sevebilen canlar. Barışçıl çözüm varken diğer yönlere yönelmek gerçekten üzücü...4 Puan
-
Toyota'nın tamponunu parçalamışlarsa ne olmuş, çocuklar parçalanıyor, kuduz oluyor.4 Puan
-
4 Puan
-
Arabada ara ara iş yerinin otoparkında bıraktığımda veya sabahları bazen çalıştırdığımda sorun yaşıyordum. Fabrika ile ev arası 3 km ve araba son 1 km kadar kaldığında lpg geçiyordu çoğu zaman. Arabayı stop edip minimum 2-3 veya daha fazla süre sonra çalıştırıp rolantide gaza bastığımda motor tarafından pat pat diye ses, rolantide aşırı dalgalanma veya hareket ettiğimde stop edecek gibi gaz yememe ve sonrasından birden turbo varmış gibi aniden gaz yeme ve hareketlenme oluyordu. Arabanın çekişinde herhangi bir performans kaybı oluşmuyordu. Bu durum aslında aldığımdan beri vardı belki ama ilk 1 sene falan arabayı çalıştırıp rolantide 2-3 dk bekleyip araç sesi değiştikten sonra hareket ediyordum ve bu sebepten fark etmiyordum sanırım. Neyse bu sebeplerden dolayı bujileri değiştirmiştim ve bobinde değiştirmiştim ama aynı problem devam ediyordu. Yağ soğutucu değiştirdiğimde kompresyon testi yaptırmıştım normal çıkmıştı ama ben yine de iki hafta önce akşamdan arabayı başka ustaya bıraktım ve kompresyon testini sabah araba soğukken yaptılar. Değerler çok iyi dedi sorun yok subaplarda, bobin değiştirmediysen onu değiştir yada lpg kontrol ettir mutlaka dediler. Buradaki LPG firmalarına gittiğimde bilgisayara bağlayıp bunda bir şey yok motorda arıza var diye gönderdikleri için İstanbul'a Candan Mühendisliğe gittim. Durumu anlattım araç sıcak olduğu için arabanın soğuması için 4 saate yakın bekletildim ve arabanın kompresyon testini yaptılar. Sonrasında subaptan olmadığını görünce LPG tarafına yöneldiler. Kontrollerde enjektörlerin arızalandığını, normalden daha fazla ve zamansız gaz verdiğini bu sebepten dolayı da arabayı stop ettiğimde gazı fazla verdiğinden yanmamış gaz içeride kalmasından dolayı bu durum oluştuğunu anlattılar. Enjektör değişti 2 ye 2 nozulları ayarladılar sonra regülatörden basın ayarı yapacakları esnada regülatör basınç kontrol edemediği tespit edildi. Yeni enjektöre vereceği gazı veremediğinden sürekli araba benzine geçiyordu gaz yokmuş gibi hissederek. Regülatör de değişimi yapıldı ve en son AFR ayarı yaparak arabayı teslim ettiler. Yaklaşık 2 haftadır kullanıyorum araç performansında anlık tepkime harici normal çekişte çok bir şey fark etmedim. 2 haftalık gözlem sonucunda arabayı direkt çalıştırıp beklemeden sabah veya iş çıkışı çalıştırıyorum hiç bir durum oluşmuyor. Yakıt olarak normal zamana göre şehir içinde 40 km kadar fazla gidiyor şu anda gözlemlediğim. İnşallah tekrarlamaz diye umut ediyorum. Uzun zaman test sonrası tekrar yazarım ve başkasının başına gelirse diye yazdım. Faydalı olur umarım.4 Puan
-
4 Puan
-
4 Puan
-
Mesele aslında hayvanları sevmek değil. Benimle aynı mahallede oturan bir iş arkadaşım var. Mahalledeki köpekleri zehirlemeyi düşünüyordu, vazgeçirdim vebal deyip, ceza deyip. Basit mantıkla arkadaş suçlu görünüyor bu niyetinden ötürü. Ama işin derinine inmek gerekiyor. Mahallede çokça bulunan köpeklerin güçlü bir sürüsü arkadaşın evinin önünde yer alan bir parkı mesken tutmuş. Önünden arabayla geçiyorum parkın sabahları, aşırı bölgeci davranıyorlar. Orada yürüyemezdim. Arkadaşın iki tane çocuğu var, biri anaokuluna gidiyor diğeri ilk okula. Arkadaşın eşi de eski çalışma arkadaşım, teraziye çıksa 60 kilo gelmez kadın. Bir sabah çocukları okula götürürken saldırmışlar, şans eseri servis bekleyenler müdahale edip kurtarmışlar. Bir gün okuldan almış çocukları, eve gidiyor, benim binanın önünden geçerken saldırdılar, bana denk geldi ben kurtardım. Yakın zamanda kendi evine gidemediği için annesine gitmek zorunda kalmış. Arkadaş işyerinde izin rica etti eşini ve çocuklarını alıp eve götürmek için. Çok yakın zamanda arkadaşın kendisine saldırmışlar sabah, işe gelmek için arabaya bindim, çalışmadı, durağa yürüyordum dolmuşa binmek için, saldırdılar, baktım çok ciddiler, yüksek bir arabanın üzerine attım kendimi dedi. Bunu söyleyen adam 180'den uzun, 100 kilodan ağır. Çocuklarım, karım tehlikede, bütün ülkenin sokak hayvanları benim için benim iki çocuğumla mukayese bile edilemez, en sonunda seni de dinlemeyip zehirleyeceğim diyor. Neden bu kadar gaddar bir çözüm? Belediyeye defalarca şikayet ettik, alıp götürüp küpe takıp geri getirdiler, köpeklerin aşıları tam diyor belediye, iyi de ben köpeklerin sağlığı için kaygılanmıyorum ki, ailemin güvenliği için kaygılanıyorum diyor. Belediyeler çözüm üretmezse vatandaş kendi çözümünü üretecek. Bu her çözümden daha kötü sonuçlanır bence. Bu anlattığım arkadaş kedi besler, kuş besler, işyerinde çöpe gidecek yiyecekleri kedilere verir falan. Artniyetli bir arkadaş değil yani, çocukları için haklı bir endişeye sahip bu kadar.4 Puan
-
Hiç düşünmeye gerek yok, tamamı toplanır, barınakların alacağı kadarı kısırlaştırılır, fazlası uyutulur, bir dahada bu duruma düşülmez, bu işi bir kez yapmak zorundasınız, ondan sonrada kontrol altında tutacaksınız, hayvan besleyenler çip vs. ile izlenecekki zaten başladı, sokağa atana ağır cezalar vereceksiniz, kayıtsız hayvan besleyene 2 katı ağır ceza vereceksiniz. kusura bakmayın, hayvanlarda kendi yaşam alanını korur, bizde koruruz, hayvanları tabiki severiz ama iş kontrolden çıkarsa tedbir gerekir, başı boş hayvan sayısı öyle 3-4 de değilki bakasın...4 Puan
-
4 Puan
-
4 Puan
-
Değinmek istediğim bi kaç nokta var. 1- Çocuğun fotoğraflarını neyse ki görmedim. Ancak haberi okuyunca çok fena üzüldüm. Acil şifalar dilerim. Hayatında maalesef ki çok büyük bir travma olarak kalacak. 2- Hayvan severlik ile ortalığı ayağa kaldırmak arasında severler arasında maalesef ince bi çizgi var. Ben bir hayvan severim. Mümkünse her canlıyı sevmeye çalışıyorum. Kimsenin de onlara göz göre zarar vermesine müsaade etmem. 3- Sokak köpeklerinin tek sebebi maalesef ki belediyelerin yetersizliği ve ilgisizliği. Barınak çözüm değil. Hiç barınağa gittiniz mi bilmiyorum ama kürekle kafasına vurularak öldürülen canı da görmüşünüzdür. Barınaklar asla bir sevgi yuvası değil, oradaki canlılar için çok acı verici bir son duraktır. 4- Yapılması gereken, şiddetli bir biçimde kısırlaştırma. Kısırlaştırma yapılırsa bölgecilik de gidiyor, saldırganlık da. Ancak biz kısırlaştırma yerine "öldürmeyi" tercih eden bir zihniyette olduğumuzdan bir çok insan belediyeyi bile aramaya çekiniyor. 5- Kısırlaştırma da özelleştirilmeli bence. Yani tüm veterinerlere bütçe verilmeli, veterinerler onlara getirilen tüm sahipsiz hayvanları kısırlaştırmalı. 6- Sizin içinizde şiddet olmadığını yazınızdan çok net anlayabiliyorum. Endişelerinizi daha iyi anlatamazdınız bence. Ancak çözüm maalesef ki halktan değil, yönetimden geçiyor... Son olarak, Avrupa, Amerika vs görmüş biri mesela sokaklarda neredeyse hiç hayvan olmadığını görür. Ancak kimse bilmez ki oradaki barınaklarda her canlının ömrü bellidir. 3-5 ayda sahiplenilmezse, hayvanlar öldürülür. O yüzden böyle bir örnek gelirse, önceden bilinçlenmiş olalım.4 Puan
-
Abi bal yiyoruz, arı neden bal yapar? Et yemeyelim mesela, yazık hayvanlar? İneğin sütü yavrusu için değil mi? Ellemesek tavuğun yavrusuna, yazık değil mi tavada sucukla pişirip yiyoruz? Balık ağaçta mı yetişiyor mesela, yemeyelim onu da. Niye bunların hepsi kabul görüyorken konu sadece köpek olunca hayvanlar kıymete biniyor? Sosyal medyada ocakbaşı fotoğrafları paylaşan adam başka yerde hayvan haklarını savunuyor, mangaldaki böğürtlenmiydi demezler mi adama?3 Puan
-
Yazı altına imza isterim. Duyar kasmaya gerek yok. Oldu olacak fare de besleyelim. Evcil olmaya yatkın ve temizlik seviyesi köpekle eşdeğer.3 Puan
-
@Tansu Kalafatoğlu bey daha iyi bilir ama sorun amperajda değil, markanın kendisinde bildiğim kadarıyla. Sanırım ki eskiler mutlu akü. Şimdi takılan başka marka olmalı. Ne takıldı acaba?3 Puan
-
Aslında şöyle bir durum var, kontrolsüz çoğalmalarına da biz sebep oluyoruz. Her köşebaşında, yol kenarlarında mama var. Metronun-Marmarayın peronlarında bile yaşayan ve mama bırakılarak beslenen kediler var. Bu hayvanlar sokak hayvanı, doğal seleksiyonun çalışmasına izin vermemiz lazım, vermiyoruz. Tabi ki hepsi can hepsi değerli ama doğanın da kuralları var. Müdahale edince böyle istenmeyen sonuçlar oluyor. Daha açık ifadeyle ölmelerine izin vermiyoruz.3 Puan
-
3 Puan
-
Aslinda tam da bu yuzden yazdim, 4/g bendi de acik, bu madde de isletilirse alindigi yere birakilmamasi gerekiyor. Ancak yanlis anlasilmasin, elbette ki cozum hayvan dostlarimizi itlaf etmek degil, burada siz de dahil pek cok forumdasim en guzel cozumleri yazdilar. "...insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır"3 Puan
-
3 Puan
-
3 Puan
-
mahalle, ilçe, il diye bölgelere ayrılıp bakanlıklar, belediyeler, kaldırım mühendisleri odası muhtarlar, barınaklar, özel veterinerler vs kim varsa sorumluluğun paylaşılması ve ona göre adımlar atılması lazım. kısırlaştırma işi atla deve değil ama beklendikçe 1-2-3 diye artmıyor sorunun çapı, 1-10-100 diye artıyor tabiri caizse. kaç yıldır bahçede, depoda kediler var ve üçü hariç hepsi kısır şu an, biri küçük zaten. sayıları 10, popülasyon tamamen kontrollü, yabancı hayvana da denk gelmiyorum pek. başlarda aynı anda iki kedi doğum yapınca bile sayıları iki katını geçmişti bir seferde. bakanlık-belediye uyumu olmazsa olmaz bir konu bu ama hesap sorulamayacak kadar aşırı yetkili birinin, seçimde çıkıp ülkenin başkenti dahil her yerin seçmenini ''topal ördek'' diye tehdit ettiği noktada, bu tip geri kalmışlıklar da kaçınılmaz olur. konya'da kürekle vura vura köpek öldüreni korur gibi tahliye edip tutuksuz yargılayan, topladığı köpekleri ''düşman'' partili belediyenin sınırlarındaki köylere atan kafayla hiçbir yere varılmaz. bu kafayı değiştirmemiz lazım.3 Puan
-
lpg dünyayı karbon ayak izinden kurtarmak için tek çare yapmaz öyle şeyler2 Puan
-
2 Puan
-
birde hifi cıyız diye geçiniyorsunuz... hayret birşey. adaptörü ters takan birinden geldi bu cümle.2 Puan
-
2 Puan
-
yalnız sen akıllanmamşısın belli, neyseki genelde 2.de tutar bu işler, nede olsa deneyim var2 Puan
-
zaten gerçek bir kurt olsa sürüsü öyle yapacaktı. hasta zayıf uyumsuz bireyi öldürüp yiyecekti. ama köpek binlerce yıl önce evcilleştirilmiş ve kullanılmış bir tür. aptalı hiç çekilmez kedi gibi değil. doğası gereği daha kirli ve kendini temizleme anlamında kediden çok geride bir evcil hayvan. sokaklara düşen gariban köpekler iyi beslenip doğal yola telef olmaları engellendiğinde inanılmaz çabuk şekilde ürüyorlar. çünkü doğaları bu. bir batımda 10 köpek doğduğunda normalde 1 yada 2 si yaşayabilecekken hepsi birden yaşarsa logaritmik olarak artan bir sürü oluyor. sürü mantığında da bölgeyi korumak var çünkü kaynakalara erişim burada mümkün. ben tüm hayvanlara bayılırım, ama yukarıdaki durumu eskiden iş yerimizin olduğu oto sanayiinde fark etmiştim. baktıkça, uğraştıkça, elimdeki ardımdaki ne varsa köpeklerin kısırlaştırılmasına aşısına mamasına gidiyordu. tabi hepsi kısırlaştırılamadığı için sürekli sayı artıyordu. en sonunda taşınmamız gerektiğinde en düşkün en geçimsiz 4 köpeği toplayıp yeni iş yerine getirdim. tabi tüm sürü dağılmıştır bende sonra, çünkü sürdürülebilir değildi. şimdi oto sanayiinin bozkır ortamı yerine bunu insanların yaşadığı, çocukların oynadığı bir yere taşısak bunun sürdürülemez olduğu çok belli. 40 tane orta ve iri boy sağlıklı canavar gibi köpek. ben hariç kimse aralarına giremiyordu hayal edin. bir kişi için en güvenli ortam. ama mahallenin yarısı oradan geçemez öyle saçma birşey. ne yazıkki ülkenin dinamikleri, modern insanın geçmiş travmaları vs gibi sosyolojik ve psikolojik değişkenlerden ötürü, bazı insanlar kendi ic,çsel acılarını eksikliklerini yada takıntılarını köpekleri besleyerek, bunu bir rutin halinde, bir ritüel hatta gelir kapısı yaparak ki bu en kötüsü bence, sürekli şekilde gerçekleştiriyorlar. adeta birer bağımlı gibi hayatlarını köpeklere adıyorlar. özellikle gördüğüm belli yaşı geçen kadınlarda bu durum var. hatta benim aktif olarak köpek tedavi ettirdiğim ameliyat ettirdiğim ksıırlaştırttığım ve beslediğim dönemde benimle kavga etmeye kalkan böyle beslemeci teyzeler olmuştu ki tam bir saçmalık. çözüme gelirsek, deveye sormuşlar neden boynun eğri demişki nerem doğru... kesin kurallarla belli şekilde işlemesi gereken trafikte kırmızıda rahatlıkla geçen ve bunu sonucunda sürekli şekilde ceza almayan bir kitle var. mentaliteyi detaylandımaya da gerek yok. bunu kestini düşünün. örnek bol çünkü. belediyenin yapması gereken ama nedense yapmadığı, vahşi uyumsuz köpekleri toplamak ve kontrol altında tutmak, zararsız ama sağlıklı erkek köpekleri tamamen kısırlaştırmak ki bu çok basit ve hemen bırakılabiliyor ama dişi köpek çok daha masraflı, yada bunu yaptırmaya gönüllülere teknik imkanlarla destek olmaktır. sokak köpeklerinin ortalama ömrü 6 7 sene kadar. ev köpeği ise 10 16 sene arası yaşıyor. zaten tüm köpeklerin 0 yaşında olmadığını düşünecek olursak 2 3 sene içinde eksilme ve kontrollü bir polülasyona sahip olmak mümkün olurdu. yapılması gerekeni yapmazlarsa bu sefer mahalleli, özellikle köpeği sevmeyen, alışkın olmayan, korkan vsvsvs kendi çözümünü üretir ve öncelikle çocuklarda travma yaratacak güzel de olmayan sonuçlar ortaya çıkar. AYRICA köpek satışının engellenmesi de şart. birsürü cins köpek telef oluyor bu yüzden. benim evde ki köpeğim sokağa atılmış safkan bir golden retreiver mesela. 8 aylıkken aldım 2011 yılında. para verip de bulamazsın o görünüşte olanını. ama gerçek bu. iş yerinde de 3 yaşında bir safkan alman çoban köpeği sahiplendim 3 ay önce. kim neden bir sürü para veripte alır sonra bakmaz anlamıyorum.2 Puan
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00