Skor Tablosu

Yaşamını bu topraklar için feda eden, Türkiye'nin tüm bölgelerinden akın akın gelen aralarında 15 yaşında çocukların da olduğu atalarımızın borcu ödenmez, İzindeyiz...

Bizim teknokentin Ataşehirde ücretsiz etkinliği var. zamanı olanlar uygulama geliştirme hedefleyenler bu işe nasıl girerim diyenler gidebilir. Sayın Yetkili, Ataşehir Belediyesi & GOSB Teknopark ortaklığı ile İNOVATA Girişimcilik ve Kuluçka Merkezi’nde gerçekleşecek olan “Android: Herkes İçin Güvenilir Bir Deneyim” etkinliği, meraklılarına Android hakkında detaylı bilgiler vermeyi ve Android ile Google Play Geliştiricisi Olmanın nasıl bir deneyim olduğunu aktarmayı amaçlamaktadır. Android mobil sistemler ve mobil aplikasyonlar yönetimi konularında 10 yılı aşkın tecrübeye sahip Güneş Aykan Alves Fonseca, yüksek öğrenimini önce Almanya Freiburg Üniversitesi’nde ardından Portekiz Minho Üniversitesi’nde İşletme ve Avrupa Çalışmaları üzerine tamamlamıştır. Türkiye, Almanya ve Portekiz’de çok farklı sektörlerde pazarlama, stratejik iletişim ve dijital iletişim ile ilgili yöneticilik deneyimlerinin ardından kariyerini, mobil aplikasyon alanına yönlendirmiştir. İş yaşamına dünyanın önde gelen şirketlerinden birinde “Android Mobil Aplikasyonlar Kalite ve Test EMEA Kıdemli Bölge Yöneticisi” olarak Lizbon’da devam etmektedir. 13 Nisan Perşembe günü yaklaşık 3 saat sürecek etkinlikte, katılımcılar Android’i çok daha yakından tanıyacak, Google Play geliştiricisi olmanın temel kriterleri hakkında bilgi sahibi olacak ve Google’da olmak bizlere ne kazandırır gibi konularda da tecrübe paylaşımlarından yararlanacaklardır. Başvuru Formu: https://bit.ly/3JaLXU4 Detaylı bilgi için: bilgi@blinktto.com / 0262 678 88 00 Bu mesajı yazdırmadan önce çevreye verebileceğiniz zararları bir kez daha düşününüz. Think of the environment once more before printing out this message.

Gemilerde “jurnal” adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterine kaydedilir. Geminin rotası, hızı, geldiği ve gideceği liman, vardiya değişimleri gibi bilgiler jurnale not edilir. Gemi sığ sulardan ve önemli su yollarından geçerken de jurnal sürekli güncellenir. Örneğin, Cebelitarık Boğazı geçilirken “03:00 Cebelitarık’a girildi” , “07:00 Cebelitarık geçildi” gibi saat belirtilerek yazılır. Keza İstanbul Boğazı’ndan geçerken “08:00 İstanbul Boğazına girildi, 10:00 kavaklar geçildi, 11:00 hisar geçildi, 13:00 İstanbul Boğazı geçildi” gibi sürekli notlar jurnal edilir. Lakin aynı gemiler Çanakkale Boğazı’na geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz. Çanakkale Boğazı seyri tamamlandığında jurnale “09:00 Çanakkale çıkıldı” yazılır; ya da “15:00 Şehitler Abidesi 2 milden selamlandı” şeklinde not düşülür. Çünkü herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ama Çanakkale GEÇİLMEZ!

Heyecanlar heyecanlar.. Birine gittim takan mı dedim yanlış anladı herhalde bana takmaya kalktı, 750 papel istedi. Hey dostum benimle dalga mı geçiyorsun dedim ve king’i aradım. O da “o kadar uçak indiriyorsun bir multimedya mı takamıyorsun, eğer yapamazsan akşama seni forumda rezil ederim” şeklinde bir cümleyle tehdit edince kolları sıvadım. Ön direği sökerken bir ara cinnet geçirip bıçakla tavanı kesecektim ama sonra imdadıma döşemeci emmioğlu yetişti ve verdiği taktikle gps antenini yerleştirebildim. Geri görüş kamerası kablolarını hazırladım fakat vakit bulamadım. Yarın nasipse geri görüşü de takıp kurulumu bitiriyorum.. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Hocam boşa nefes tüketme. Bunlar görmez de duymaz da. Kendi kendilerine çalıp oynarlar anca

Bence otoyol yapmak artık devlet politikası olmamalı , daha çok demiryolu yapılmalı, kamyon ve tırlar daha az yola çıkmalı.

Allah hepsinden razı olsun... Şu an Eskişehir de yaşıyorum ama herkes bilir vasiyetim ya beni memleketim Elazığ / Maden e defnedin ya da ilerde yerleşmeyi düşündüğüm Çanakkale'de Gelibolu yarım adasında her hangi bir köye... Koyun koyuna yatabilsek onlarla.....

Sorunu çözdüm belki ileride ihtiyacı olan birine faydası dokunur. 1.İlk önce direksiyonu bir tarafa çevirip sağ ve solda ki çentikleri çıkarttım. 2.Sonra alttaki somunu çıkartıp sinyal kolunun iki vidasını ve arkasındaki bağlantı kablosunu çıkartıp sola doğru çekince soketten çıktı. 3.Çıkan soketin arkasında devresi vardı onunda vidalarını söküp sorunlu yere ulaştım devre kararmıştı peçete ile sildim yerine taktım ve düzeldi. Buda temiz hali sadece peçete ile sildim birşey sıkmadım.

Yazmaya gelmiştim, elinize sağlık, yazmışsınız.

15'lilerin bile savaşmak zorunda kaldığı bir dönem ve savaş.. Allah hepsinden razı olsun. Minnettarız. Emanetlerini korumaya çalışıyoruz.

Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Tüm Şehit ve Gazilerimizden Allah Razi Olsun. Emanetleri Emanetimizdir , Farkında olacağız.

Fırın bile yoktu eskiden hey gidi heeyy

Ülkemizde - Yol yok - araç yok - para yok - demiryolu da yok - akıllı yönetici de yok sonuç: Akılsız köpeği yol kocatır. 800 bin km kare ülke var, şehir düzeni fiyatlar ve park yerleri monte carlo gibi.

Halkın kullanamadığı otoyollar yapıp kullanım garantisi verip hazineden para ödemek sureti ile ortaya çıkacak otoyola ihtiyacımız yok kanaatimce.

Türkçe yazı ilk kez gördüm

termostata sıra gelen kadar dökülecek araba ondan ürktüm şimdi

O gün geldi çattı ve kaskomuzu yaptık. Aracım 2015 linea 1.3 multijet. 2013 den bu yana allianzdan kaskolu biniyorum araçlarıma ve kazamız olmadı çok şükür. Gelelim çok korktuğumuz kaskoya, 3060 tl tuttu 9 taksit. 5 milyon imm. 1,250 manevi tazminat. orijinal parça ve cam. serbest servis seçimi.. deprem sel vs dahil ve muafiyetsiz. Ve hasarsızlık koruma dahil. İndirim olarak ikame araç istemedim ve 2 sürücü ile kısıtlı oldu. Fiyat beklediğimden çok iyi çıktı, en güzel tarafı da hasarsızlık koruması, eşim bu sene araç kullanmaya başladığı için kasko hasarsızlığını kaybedermiyiz diye düşünüyordum, böylelikle bu sorun ortadan kalkmış oldu. @Mehmet Ozyurekabime teşekkür ederim. Kabak çekirdeği alamadım şimdiye kadar, bu poliçe de kabak çekirdeğini kurtarmaz herhalde 😄

Ruhları şad Olsun.. Minnettarız.. 🇹🇷🇹🇷🇹🇷

Görüşmeler başlamış, selametle...

Clio yu şirket arabası olarak bile almıyoruz Renault talisman dan başlarmış

Olsun, onlar da bizim abilerimiz, kardeşlerimiz, nasıl ki onlar bizi bildikleri konularda aydınlatıyor, biz de onları aydınlatacağız. Rabbim hepimizi iyilerden yapsın.

Bakacağız ben katılırsam youtube'dan basarım.

Nasılsa çözülmemiştir diye 10 mesajda bir okuyorum

Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın bir vatan kalbinin attığı yerdir. Destan yazan atalarımızın ruhları şad olsun.

Hepsinden Allah razı olsun. Havada mermilerin çarpıştığı savaş...

Fırın mı yokmuş bu ülkede, fırın vardı da, "odun" la çalışan fırınlar vardı, şimdi ülkenin en küçük ilçesi bile doğalgaza kavuşunca artık odunlara ihtiyaç kalmadı tabi, bu vesileyle şunu da hatırlatmış olduk, yol yapan sadece yol yapmadı,doğalgaz da ulaştırdı, denizin dibinde doğalgazda buldu, okul yaptı,hastane yaptı, üniversiteler yaptı, uçak yaptı,helikopter yaptı, nükleer santral bile yapıyor Yapılanları anlatmaya söz yetmez de bunu görecek göze, duyacak kulağa ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Araba gitti. Verdim satışını.

Keşke alırken '08 değil de bi numara büyüğünü alsaydın. Büyüyünce de kullanırdın.

Nur içinde yatsınlar,insana nasip olmaz fedakarlık,kahramanlıklar gösterdiler..Allah razı olsun,kıymetini bilmek herdaim boynumuzun borcu olsun...

Saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

Tüm şehitlerimizin ruhu şadolsun…

raylı ve yavaş ekonomik sistemler lazım, otomofillerle püfür püfür sağa sola gazlama lüksü olmayan bir ülkeyiz, zaten şimdiden çocuklarımızın yaratacağı katma değerleri bile ipotekli

Ama yapıldığı yılların teknolojisi ile aynı yerde değiliz global olarak. Zaten yapılmasın demiyorum. Duble yol yapılır, otoyol da yapılır. Bunlarda sorun yok. Yapılması da gerekir. Mesele bunlara belirlenen geçiş ücretlerinin ödenebilir olması. Halk açısından ne kadar ulaşılabilir ona bakmak lazım. Yapılanları inkar eden yok ki. Hep söylüyorum, çok güzel şeyler yapıldı. Ama geçiş garantili köprüler otoyollar bunlar arasında değil. Halk açısından ulaşılabilir olsa bu yollar boş kalmaz. Mesela İstanbul İzmir yolu kaç km ve kaç para. Bu hesap çok basit.

balık baştan kokar der atalar, perez, istanbulpark pistini 2 dak da döndüm diye inanılmaz havalara girmez mesela, zira Vetttel 1:33 te dönüyor.

Renault cliodan mı başlayacak şimdi

Hafif yamukluk vardır belki bazılarında ,lastikçi gönderelim dedi jantçıya, tamam dedim.

Ya çekirdekler hazırdı.. Araya deprem girince kaldı öyle.. nasıl unuttum ben onları.. Sana demiştim, yılın en ucuz kaskosunu sana yapacağım demiştim Hayırlı olsun kardeşim.

Hocam bir kaç kez yid ile yapılan otoyolları inceledim ihtiyaç sebebi ile, aynen dediğiniz gibi, hiç mantıklı değil. Araç yakıtı kadar yol ücreti mi olur. Kullanılabilir daha doğrusu vatandaş için erişilebilir değil. Evet, devlet çok yavaş çalışıyor, evet devlet hantal. E güç kimdeyse bir zahmet onu da o çözsün, bir gecede kıyak emekli olabiliyorlarsa bu işi hantallaştıran bürokrasi de çözülebilir. Demiryolu konusuna hiç girmiyorum, o tartışma konusu bile değil. Sahi, demiryolu yapımını durduran kimdi?

Erzurum'da alıştınız soğuğa, şimdi 15 derecede klima açarsın

Olay makine değil. Çok daha zor yapılar çok daha kısa sürede bitti. Olay devlet hantallığı yol işi hiç kolay değil. Osmangazi ve izmir otoyolundaki bazı firmalar şu an harcadığımız paranın şu kadarı bize verilsin, hakkımızı devredelim diyor. Kâr istemiyoruz diyor. Bunu devlet garantili geçiş olmasına rağmen diyor. Çünkü devlet ödediği kur rakamını geçmiş senenin sonuna göre hesaplayıp ödemeyi de belli süre sonra yapıyor. ben olaya şöyle bakıyorum. Devlet yapsaydı zaten çok uzun sürecekti. Özel yaptı, en azından şindiden açıldı. Belli süre sonra zaten karayollarına kalacak. Kullanabilen kullansın. Çanakkale hariç diğer yollar çokça kullanılıyor zaten İzmir yolu ve osmangazinin yıllık bakımı 70 milyon dolar deniyor. Devlet bunu da ödemiyor mesela. Keşke bu yollar doğu karadeniz, doğu anadolu’ya da gitse.

Hocam bu araçlar arasında geçen sene ben de çok kaldım ve ne hikmetse ben de astra h dan geçtim Ben 308 i tercih ettim. Nedenine gelirsek: fb7 de temiz araç bulmak çok zor, temizleri de çok para istiyor. Ayrıca LPG olayı sorunsuz olsa da beni düşündürdü. Ayrıca Honda nın servis pahalılığı beni benden alıyor. Mevcutta CR-V 1.6 dizel aracımız var bakım maaliyetleri çok yüksek. Bir de sedan araç İstanbul da park olayında zorluyor. Astra K baktım 1.6 cdti ancak benim bütçemi hem aşıyor hem de yakıt konusunda 2 litreye yakın 308 e göre fazla yakıyordu. Bir de Astra K ların eat8 olmayan eski tip şanzımanlarından bir kaç problem duydum. Yetkili serviste çalışan arkadaşım bahsetti bundan dolayı onu elemiştim. Megane olayına gelirsek ben hb olanını düşündüm. Ancak onda da dolu paketi olmazsa beni çok cezbetmedi. 308 e baktığımda şanzıman(eat6) ve motor bana güven veriyordu zira bir çok marka ikisini de kullanıyordu ancak megane fransızlar içinde biraz daha kendine has bir motor ve şanzıman kulalnıyor ( nissan , mercedes gibi markalara motor vermesine rağmen). Bundan dolayı ve biraz da yine maddiyattan dolayı eledim. 308 i tercih ettim. Neden sorusuna gelirsek yukarıda yazdığım gibi motor şanzıman gerçekten güzel ve C segmentinden yakıtı otomatik olup bu kadar düşük dizel otomatik yok. Gerçekten sorunsuz geçişleri, performanslı motoru olmasına rağmen 1.3 cdti astra h aracımı özellikle yakıt olarak hiç aratmadı. Tek sorunum donanım da oldu. Ben active yani orta paketini aldığım için digital klima, far sensörü gibi özellikler yok. Ancak otomatik ayna kapatma, geniş ekran, kullanışlı ve sürücüye yönelik konsol gibi farklı özellikler var. Ha soruya dönecek olursak Ben olsam Astra-K derim. Kolaylıklar dilerim hocam..

Adana’da kuzu ciğer yediğimde dana ciğerle farkının siyah-beyaz kadar olduğunu anlamıştım. Kokoreçte danayı denemek istemem

4. silindirin segmanı bitmiş sanırım. Gevşek buji atlama yapabilir. Kablolar da önemli.

Zarar vermezsin, başkasının malı gibi asıl

geçen kurban bayramında kuzunun barsağını kokoreç yapmak için epey uğraştım, ben yıkadıkça barsak azaldı, yıkadıkça azaldı. sanırım 6 sefer yıkadım ve geriye fazla birşey kalmadı. Demek ki dışarıda yapanlar bunu fazla yıkamıyor. Yer miyim, halen yerim ama iyi pişmiş olmak kaydıyla.

2022 Tiguan Highline DSG ACT.19000 olduk.

Araç Beyni tamir gördükten sonra enjektör kodlama problemi çözüldü

Eşim 6 kardeşi var. 6 kız, 1 erkek kardeşler yani. Eşim 5. kız. Çocuk olunca bebek kıyafeti olarak hemen hemen hiç bir şey almadık. İki büyük poşet (çarşı esnafında olan büyük siyah poşetlerden) bebek kıyafeti geldi. Bebek bu, sürekli kıyafet değişiyor zaten. Kullandık, bizden sonra çocuğu olan ablasına verdik. Bizim kızdan 3-4 yaş büyük kızı olan ablası kullanılan ama eskimeyen ayakkabıları bize verdi. Şimdi onun bir kızı daha oldu. Biz de bizim kızın sağlam ayakkabılarını ona veriyoruz. Eşimin küçük kız kardeşi evlendi. Bizde bebek arabası, puset, park yatak, çocuk koltuğu, örümcek, ufak bisiklet ne ararsan var, istediğiniz alabilirsiniz dedim. Bunları yaparken fiyatlar bu kadar yükselmiş değildi. Yani bunu yapma sebebimiz alamamak değil.

Denk gelirsem kokoreç midye işkembe kelle paça falan ayırt etmem yerim. Ancak kokoreç ve midye için özellikle gitmem, diğerleri için bazen gittiğim olur. Mide asiti kuvvetlidir ve vücudun arada sırada mikroplarla temas etmesi lazım. Düşmanı tanımayan yenilgiye mahkum olur, kavanozda büyüyen ama yüzüne üflesen soğuk algınlığından yatağa düşen çocuklar yetiştiriliyor üzülüyorum.. Alıntıdır, çok hoşuma giden bir yazıdır.. 😄😄 Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir. Gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük Türk ırkını Çinliler, Japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir irk haline getirmektir. İcabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin, kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden bir züppe haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi? İç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın Vita yağının kolesterol yaptığı palavradır. Kolesterol, kebapları yedikten sonra iki sise soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur. Sakin bu oyuna düşmeyin. Feminizm, kadın hakları, çevre şuuru ve eşitlik adi altında Türk kızlarının akılları çelinerek, yemek yapmayı bilmeyen, bizim istikbalimiz olan yavrularını, abuk sabuk yiyeceklerle yetiştirecek, damak zevki gelişmemiş, sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan bir hale getirmişlerdir. Ayrıca dış mihraklar, bu kızlarımıza kebap, soğan, çiğ köfte vb. Lezzetleri yiyen, bardak bardak şalgam suyu içen yiğitlerimize hanzo-kıro gibi sıfatlar takmayı öğretmişlerdir. Ayrıca son yıllarda moda gibi gösterilmeye çalışılan Çin mutfağı diye birşey yoktur. Bu sözde mutfak, acayip zerzevat ile acayip mahlukatın, wog adi verilen bir tencerede yari pismiş yari çiğ olarak hazırlanıp insanlara eziyet olsun diye sopalarla yenmesinden ibaret bir hokkabazlıktır. Sakin kanmayın, sakin yemeyin. Helal değildir! Unutmayın su uyur, düşman uyumaz!