Skor Tablosu

Merhaba arkadaşlar, İstanbul'dan çıkıp eşimin ailesini ziyaret ve tatil için gittiğimiz Arsuz'da (Kıyıkent) gidiş ve dönüş yolculuk deneyimlerimi ve Honda City ile ilk uzun yol paylaşımımı yapmak istedim. 5 Temmuz'da arabamızın yağını suyunu kontrol edip depoyu doldurduk. 40 litre depo ile en az 3 benzinlik ziyareti yapmamız gerektiğini, yaklaşık 60 litre benzin tüketeceğimizi (4- 5 litre) hesaplamış ve ona göre mola güzergahlarını belirlemiştik. Gidiş dönüş yol hedefimiz eski yol olsa da giderken yine sapağı kaçırıp premium gittim. Bolu girişine kadar yakıt ekonomisi düşünürken, Hilltown'dan sonra sıkılıp klima açık şekilde Ankara'ya kadar 140/h ortalama, sonrası ise Allah ne verdiyse yapıştırma şeklinde gitti. Bu arada araba 170'e kadar zorlanmadan hızlanıyor ama hafif olması nedeniyle 140km/h hızdan sonra ürkütmeye başlıyor. Toplamda 90-100 dk mola ile ilk gece ki durağımız Antakya'ya 13 saatte vardık. Pompadan pompaya ekonomi gözetmeksizin, klima açık 1095 km yolu 66 litre benzinle geçmişiz. Gerçi son 1 saati trafik ışıklarının azizliğinde geçirdik, yeşil dalga falan hikaye, hepsine yakalandım Giderken hava nispeten daha serindi. 22 dereceye ayarladığımız klima, orta ayarda bize fazlasıyla yetti. Belen'in saçma kavislerinde kamyoncularla kavga ederek taçlandırdığım yorgunluk ve stresimi, evde bekleyen yemeklerle ödüllendirip akşam 20.30'da arabayı park ettim. Ağaçlı'da çorba içme hayallerim suya düştü Yolda Gerede'de bir defa radara yakalanmış olsam da ( tam virajda köşeye saklanıyor) henüz bir kayıt düşmedi. Gidiş yolunda tam dolu bagaj, 2 yolcu ile turbosuzluğu birkaç nokta hariç çok hissetmedim. Çok dik rampalar hariç çekiş ve hız kaybı olmadan gittik. Bu arada Niğde otobanındaki Opet'ten aldığım 23 litre benzin, 300 kilometrede bitti (!) . Benzin yerine ne basıyorlar anlamıyorum bu Opetlerde. Ertesi gün 80 km olan Antakya - Arsuz arası yolda 3 yolcu ve aracın her yerini tam doldurduğumuz (tahminimce 150 kilo bagaj) yolculuğumuzda Belen'e çıkan rampalarda klima açıkken araba artık inlemeye başladı. Yer yer yan şeride geçerek arkadan gelenlere yol vermem gerekti. Geçen sene o yolları 110'luk dizel Megane ile zorlanmadan çıkmıştım. Atmosferik benzinliye bir eksi puan... Arsuz içinde toplam kullanımım 8 günde 100 km civarı. Zaten hava o kadar sıcak oluyor ki koyu renk araba, düdüklüye konmuş tavuk hissi uyandırıyor insanda. Dönüş yolunda tam yol tarifi aldım. Pozantı'dan sonra Demirelleri geçip ilk sağdan girip, Ankara'ya kadar hiçbir otoban tabelasını takip etmemem gerektiğini öğrendim Hedefim yine Ağaçlı'da o çorbayı içmek!!! Yakıtı Shell'den aklı kelden aldıktan sonra dönüş trafiğinden de kaçmak için 15 Temmuz Cuma sabah 7.30'da yola çıktık. İlk molamızı Pozantı Shell'de verdik. O sırada ufak bir kahvaltı ile kendimizi ödüllendirip depomuzu fulledik. Adana'yı sabah geçmek sinirlerime çok yardımcı oldu. Sabahın köründe 30 derece ile güne merhaba diyorlar, sabırlar diliyorum.. Pozantı'da Demireller'i geçtikten sonra eski yola girdik. Sanki yolu kendime rezerve etmişim gibi Ankara'dan çıkana kadar hiç trafikle karşılaşmadan geldim. Eski yolda öğlene kadar klima açmaya ihtiyaç duymadım. Dış ortam sıcaklığı yer yer 21 derecelere kadar düştü (gözünü seveyim karasal iklimin). Ve mutlu son, ikinci yakıtımızı almak ve domates çorbası içmek için gittiğimiz Ağaçlı!!! Çorba çok bozulmuş, eski tadı yok. Üzdü. Yine yakıtı Shell'de aldık, e ben de kel olduğum için yolda bol bol yüksekten atarak Şereflikoçhisar'a doğru ilerledim. Not, Şereflikoçhisar çıkışına kadar ne kadar çok trafik lambası var öyle! Tuz Gölü'nü de görüp, ayaklarımı içine sokamadan (ortada nur topu gibi bariyer) yola revan olduk. 5 sene yaşadığımız Ankara'nın içinden geçelip deyip Aşti Opet ziyaretimizle son yakıtımızı aldık. O sırada ön camla bütünleşmiş böcek cesetlerini kazıyan pompacıya da çok teşekkür ederim Bolu Cankurtaran'da bir BP börek molası verdikten sonra ilk hedef Hendek Parkshop outlettir diyerek yola düştük. Ancak İzmit körfezinde kamyon trafiği karşıladı bizi. Defalarca hızımızı düşürdük, 20 dakika dur kalk gittikten sonra Hendek hedefimize vardık. Ama yorgunluk vurmaya başladı. Bir kahve içelim derken bir baktık ki mola yerini sökmüşler İstanbul yönünde Parkshop outlet tamamen yok. İnşaata girmiş. İç yolları da çökmüş, girmeyin. 5 km önce başka yerler var, orayı kullanın. Kurtköy'de bedava otoban trafiğine maruz kaldıktan sonra toplam 12 buçuk saatte evimize vardık. Bu sefer yakıt tüketimimiz 64 litre çıktı. Yine tasarruf gözetmedik. Tatil boyunca yaklaşık 2400 km araç kullandım. Pompa hesabına göre 5.6 litre, araba hesabına göre 5.8 ortalama ile gittim. Ön camda 3 tane nur topu gibi taş izimiz oldu, kasko yenilenmesine doğru cam değişimi şart sanırım. 2021 Honda City bizi hiç üzmedi. Yolda telaş yaptırmadı. Seneye arabayla gider miyim? Eğer tek sürücü olacaksam gitmem herhalde. Sürüşten keyif aldım mı? Evet. Ama geçen sene aynı yol 2011 Megane 3 110Luk dizel otomatik ile daha keyifliydi. 300 kilo daha ağır olmasının verdiği güven çok kıymetliymiş. Geçmiş bayramınızı kutlarım

son durum bilgisi vermek istedim , bilgi ihtiyacı olana belki faydası olur, arabaya yeni motor yapılmış gibi olmuş resmen, kaçan beygirleri bulmuşlar geri getirmişler 😁 yahu 100 hp lik motor nolacak demeyin supap bu kadar önemli miymiş dedim kendime .. 150 km yaptım, yokuşlu inişli, tamamı klimalı neredeyse dur kalktaki dalgalanma, klima açınca sapıtan rölanti ve titreşim, hepsi gitmiş.. arabamı tekrar sevdim.. focus mk1❤️

Yağ Filtre Bakımı (290.000km) Liqui Moly Top Tec 4200 ve Bosch filtre seti kullandım. Yağ filtresi kapağını sökmek için aparat alıp bakımı kendim yaptım. 300.000km’de görüşmek üzere

Yazmayın böyle lütfen. Kalp krizine sebep olur hipermilcilerde

1.5tdci larda parçacılarda parça yok sandıkta motorlar var sadece muz? pataes?

yaz gelince buzların erimiştir, biz karda kışta da basıoz, malum kalorifer sıcak

Ne hikmet ise aynı motor kalahari çölünde 25 30.k bakıma giriyor bizde 15. Hâlâ buna karşı haksız kazanç davası açılmadı otomotiv çakallarına

Memleketten yeni gündüz farlarımız ile bi poz verelim

fiziziği ilimi bilimi bırakalı çok oldu

ECU ile ne alaka yahu. Alet koca koca silindirlerde koca koca pistonları daha ekonomik koşuyor. ECU falan hikaye. Hipermil isteniliyorsa araç değişilmeli ya da varolan araçla ekonomik sürülmeli. Canı çıkarılmadan sürülen audi ne güzel yakmış işte

https://letgo.onelink.me/O2PG/ipafkhki Veda vakti, sıkılmaktan satılık, karavan projesi için

Bugün öylesine çekmiştim atayım güzel hatrın için

2 x yakıp hipermil yapmak.

Bi ara vize ye gel mondeonun frenlere el atalım

Gün gelir öyle cinnet minnet anlamaz makineler..

atalar sormuş bir adaet deveye, o da nerem düzgün ki diye cevap verince atasözü olmuş

Forum bunu kaldıramaz 😁

Çok güzel yazınız. Bende Metin üstad gibi güldüm tavuk benzetmenize. Bir Mersinli olarak Biz alıştık artık sıcaklara.

Önceden devlet güçsüzü güçlüye karşı korumak için vardı. Vergini verir hukuk karşısında korunacağını bilirdin yada ütopya öyleydi. Onun için icad edilmişti hatta. Artık bireyler kendini devlete karşı koruma yöntemleri aramaya başladı. Vergiden kaçınmalar, cezalardan kaçmalar, mümkün olduğunca sistem dışına çıkmalar, mahkemeyle mi uğraşacağım lar vb. Şimdi gelelim eyt konusuna. Kişi işe girdiğinde yapılan akid, bireyin zararı olduğu halde geriye doğru işletildi. Bireye "tamam ozaman akdi biz fes ettik, istersen bırakabilirsin" denmedi. Bıraksa "tazminat ödemek" zorunda kalıyordu. Güzel bir örnek "uzun yıllar tek yön olan bir yolun, kanun çıkartarak yönü ters çevrilse, geçmiş olan zamanlarda oradan geçenlere ceza yazılır mı ? " Çalışmayla alakalı olarak. Evet ülkenin daha fazla çalışması lazım. Bu bir gereklilik. Bunun için yapılması gereken 1. Adalet sağlanmalı- (Bireyin devlete karşı korunması) 2. Vergi mevzuatı basitleştirilmeli. 2. yi neden kalın yaptım ? Bir birey düşünün, bir cihaz yapmış olsun. Bu cihazın dünyada örneği yok, satmak istiyor, satsın da görüyüm (Şili den Çin e, Güney afrikadan, tüm EU bölgesine satışını yaptı. Sonra haksız vergi cezalarıyla boğuştu. Paypal kapatılınca satış yapamaz oldu.) Evet çalışmamız lazım ama Devlet denilen heyula, çalışma için gerekli şartları sağlamalı. Ha birde neden çalışsın yahu. Yatmak ve rant sağlamak dururken.

Çok şükür abi. 6.yılımızı devirdik, 225k olduk

Sanmam. Kafana göre çay sigara yok. Bi ev için 30yıl çalışmak gerek. Tatile gelenler 70 yaşında

gecici körlük yasiyosunuz 😂

Biraz beklerlerse sorun kendi çözülecek zaten 45 yaşında emeklilik hangi ülkelerde var

Anket sonuçlarına bağlı

İşçilik var ama bizim bir farkımız olmasın mı ? Kore malı bir balata takıldı. Garantili en ufak seste değişim garantili. Torna 300 TL Balata 500 TL Fiş 200 TL olması lazım 100 TL işçilik almış arkadaşım.

Cuma günü 1500 km yolu bitirip evime geldim. Araç ortalama 5.8 lt ile yolu bitirdi. 2200 TL mazot aldı. Geçen sene Sivas’a gidip gelmiştim 1250 km yol yapmıştım. Ozaman 500 TL mazot yakmıştı şimdi 2200 TL. Allah yardımcımız olsun. Yolda Balata uyarısı verdi sabah ilk işim Balatları değiştirmek oldu. Zaten 3-4 ay önce arka balataları değiştirmiştim. Şimdide ön balatalar değişti. Ön disklere torna yapıldı. Balata sensör kablosu değişti. 1.100 TL ile günü kapattık.

Evet burası matrix ve ajanı bulduk.

ben yandım başkaları da yansın 😁

sebep?

hafta sonu arabası olacak ise tempra sw 2.0 alırdım , hızlı piknikler

Lpg?

Kademeli zaten, erken sigortalı olanlar erken emekli oluyor. Doğum tarihine göre sıraya dizdiler herkes 65 yaşında olacak demediler. Erken emeklilik sisteme büyük yük ama onun hesabını biz yapamayız. İşin başındakiler yapacaklar popülist politikalara kurban gitmeyeceğiz.. Eyt çıkarsa ilk sıradayım, evin taksitleri Sgk ya yıkmayı düşünüyorum..

Hayırlı olsun alırım… bir cruze daha aldık

Sabahın köründe 30 derece ile gözümüzü açtığımız için çok sakin insanlarız 🤣 zevkle okuduk yolunuz düşerse Adana'ya yaz ayları haricinde bekleriz 😊

Tempralarda dijital gösterge vardı, gaza az basarsan eco lambası yanardı, çok basarsan power yanardı.

bu manzarayı bıraktım. Yarın işe gideceğim.

Sani üstad Şunu da belirteyim sonra kastı filan demesinler [emoji41]. Mersinden Kayseri Yahyalı’ya kadar rampa ve 140 km hızın altına inmedim sayılır. Yahyalı’dan kapuzbaşı şelalesi ne kadar gidişli gelişli TTK şerit ve inişli çıkışlı yolda 70-90 km hızda gittim( yeri geldi virajlardan dolayı 30-40 km hızlara düştüm.) Dönüşte ise yahyalı Tufanbeyli ve göksun arası rampa ve tek şeritli yolda geldim. Göksun Elbistan Nurhak arası 120 km hızla geldim. Nurhaktan Mersin’e dönüşte ise otobana kadar 120 km hız, otobana girince 140 km hızın altına inmedim. Klima sürekli açık ve bagaj full dolu. Kassam 4.5 lt - 5 lt arası bitirirdim yolu. Bitirirdim yolu ama arabada bende bu işten pek keyif almazdık heralde. [emoji4]

Yine formundasin Çabi 😂

Merhaba değerli dostlar, Sivas tatilim bitti ve eve döndüm. Köyde ne var ne yok toplayıp getirdim. Tüketim 7 litre olarak çıktı. Ailecek yaptığımız bu yolculukta inanılmaz sıcak ve güneş nedeniyle gaza abandım. Hanım ile bir daha gündüz yolculuk yapmama konusunda anlaştık. Şimdilik yorgun ve bitap şekilde eve vardığım için erkenden yatacam. Ankara İstanbul arası 445 km mesafeyi, trafiğe ve rampalara rağmen 4 saat 40 dakikada bitirebildim. Çok uzun süre 130 - 140 km sürat ile ilerledim ve bu kısımda sadece 7,3 litre ortalama benzim tüketimi yakalayarak çok güzel bir deneyim elde etmiş oldum. 4 yetişkin bir çoçuk full bagaj ile 114 beygir motorun hakkını verdim. Can kurtaran rampası ve devamındaki tırmanışlarda 4000 devir 4 ncü vitesde 100 km üzeri hızlarda tırmandım. Geçmişteki tecrubelerimi birleştirerek sıkıntılı rampalara hazırlıklı girdim. Haydi iyi geceler.

Normal. Araç viteste, motor içerisinde ki dikey hareketi tekerlerden şanzımana aktarılan güç ile yaptırıyorsunuz ve enjeksiyon beyni burada benlik iş kalmadı diyerek yakıt göndermeyi kesiyor. Araç içerisinde yanma - patlama olmadığından sıcaklık giderek düşmeye başlıyor önce termostat kapanıyor sonra fanlar devre dışı kalıyor ancak radyatör önden süratle hava almaya devam ettiği için soğumanın etkisini hissediyorsunuz. Zararlı bir şey değildir kışın çok daha fazla hissedilir Analog takolarda hararet göstergesi dibi bile vurabilir. Ben şahsen aracımın dinlendiği hissine kapılıyorum. Hararet ideal sınırların sonunda yokuş tırmanırken birden yokuş aşağı bir yere denk geliyorum ve ayağımı gazdan çekiyorum 3-5 derece azalmaya başlıyor. Araç tarafından gelen böyle geribildirimler hoşuma gidiyor nedendir bilinmez.

Son yılın 10 bloktaki tüm kirli araba vakalarını 2 saat içinde masamda istiyorum.

Termostat arızası gibi.

Babamda da var aynı araçtan. Bilya olsa hiç kesmez. Büyük ihtimal lastiklerle alakalı bir durum

Menü sorarım yoksa kalkarım. Fiyat pahalı gelirse kalkarım. Servis ücreti yazarsa kalkarım. (Bahşiş e karar verme özgürlüğümü kimse elimden alamaz.) Ortaya "salata vs vs getireyim mi" dediklerinde istemem. Kalkmaktan utanmamalıyız.

Bisiklet yok bisiklet yok. Ailecek gidiyoruz aklınıza hinlik sokmayın 😂

İşte o örgüt

ele başı, adeta BEYNİ denilen işte o şahıs

Önceden hazırlık yaptığını, forum trafiğini kontrol ettiğini ve en iyi zamanı kollayıp saldırdığını düşünüyorum. Zaten aynı anda birden fazla yerde olabilme gibi özellikleri mevcut anladığım kadarıyla. Thread Parallelism, multiprocess işlemlerin ustası olarak birçok koldan saldırdığından, en azından bir kaç konuda forumu savunmamız lazım. Matrix deki Mimarın, forumdaki karşılığının kim olduğunu söylemeye bile gerek duymuyorum. Bıyığı ve saçı boyamazsa aynı. Belki gözlükde gerekebilir.

Silivriye geldiğinde, kahvaltıyı usb ile istediği zaman anlamalıydım aslında...

50 yaşında yüksek lisans bitirmiş, 2 yabancı dili olan eleman alır mısınız hocam? Hemen yarın geleyim evrakları hazırlayıp