Skor Tablosu

Harika bir yere getirdin işte konuyu... Sözde Atatürkçülerin yüzünden bu haldeyiz zaten biz... Yıllarca Atatürk'ün giyimini, hareketlerini taklit ettiler bizde onlara Atatürkçü bu diye oy verdik... Yıllarca Atatürk'ün koca koca heykellerini yaptılar, arkasına saklanıp çevirmedikleri dolap kalmadı, bizde sadece Atatürk'ün heykeline baktık '' ne kadar büyük, ne kadar devasa, helal olsun adama '' dedik ama arkasına bakmayı akıl edemedik... Sen, ben, hepimiz suçluyuz... Kimse temiz değil... Dini var diye ahlaka ihtiyacı olmayanlar ile, rakı içiyor diye kendini laik sananlar arasında sıkışıp kaldık biz... Bir parti içerisinde bile demokrasiyi sağlayamayan insanların, ülkeye demokrasi getireceğiz demesi kadar saçma bir şey olabilir mi ? Bilmem kaç senedir iktidarda olanların ekonomiyi biz düzeltiriz demesi kadar komik... Ülkenin bu hale gelmesi 10 senelik 20 senelik bir olay değil, çok daha öncelerini kapsayan bir hadise... Kimse kusura bakmasın ama bende evladımı birilerinin egoları yüzünden, göz göre göre ziyan olmasına müsade edemem... Çıksın rahmetli Atatürk gibi bir lider savaşsa savaş, mücadele ise mücadele seve seve hemde, gözüm kapalı bir şekilde... Cehaletten, cahillikten ülkenin neresinden tutsan elinde kalıyor...

Başka ülkede gözüm yok.. Adil bir ülkede yaşamak isterim.

Ülkemiz açısından bir şey değişmezdi. Zaten isteyen elini kolunu sallaya sallaya geliyor bize. Bizi aynı şekilde başka bir ülkeye alırlar mıydı, orasını bilemedin.

2019 yilinda buna karar vermis ve gerceklestirmis olarak söyle diyebilirim. Dünyaya bir kez geliyoruz. Türkiye'de daha cok kazanarak, daha iyi bir araba veya daha iyi bir ev alabilirsiniz. Belki daha iyi bir is ile hayatinizi biraz daha güzellestirebilirsiniz. Ama ne kadar kazanirsaniz kazanin. huzur, güvenlik ve adalet satin alamazsiniz. Bunlari size saglamasi gereken devlettir. Bu durumda, eger bunlara kendi ülkenizde ulasabileceginize inanciniz kalmadiysa, neden imkanimiz varsa refah ve huzuru farkli bir ülkede aramayalim? Ben bu degisikligi 38 yasimda yaptim, pisman degilim. Inanin, o yasa kadar esimle yurtdisina gitmemek icin ciddi tartismalar yasadim, "asla" dedim, ülkemde kalacagim, burada yasayacagim, kendi dilimi konusacagim. Ancak yurtdisina gitme sansi olanlar icin er gec bir gün o noktaya geliniyor. Türkiye'de artik olmuyor diyorsun, ekonomik de degil sadece problem, ülke hicbir konuda adil degil, daha ne kadar ömrüm kaldi diyorsun ve maalesef ülkeyi geride birakiyorsun. Tabii ki burada kimse sizi kutlamalarla karsilamiyor, hatta bir cok noktada sorun yasadiginiz da oluyor. Belki 2. sinifsiniz burada, keza ben hic oyle hissetmiyorum. Ama Türkiye'de kacinci siniftim? Hic 1. sinif hissedemedim kendimi. Calisip, vergi verip, karsiligini alamadigimi düsündügüm, aksine sahillerde yatan mültecileri besledigim bir ülkeden, karsiligini aldigim bir ülkeye gectim. Türkiye'de 9 saat calisirken, burada günde 7 saat calisiyorum. Uzerimde hicbir baski hissetmiyorum. Mesai sonrasi is telefonum asla calmaz. Insanin is hayati iyi olduktan sonra, geri kalan kismi zaten iyilesmeye basliyor. Kendinize vakit ayirabiliyorsunuz en basta. Dedigim gibi dünyaya bir kez geliyoruz. Buralarda tabii ki mülteci degiliz. Wikipedia'dan alinti yaparsak, BM'nin tanımı ile mülteci, "ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönmeyen veya dönmek istemeyen kişi"dir. Bizler burada göcmeniz. Buranin vatandaslari kadar calisiyor, bunun her sekilde karsiligini aliyoruz. Evet, özellikle Türklere karsi hissedilir bir önyargi var. Ama bunu dillerini konusarak, kurallarina ve kültürlerine saygi duyarak, yani o önyargilari olusturan gruba dahil olmadiginizi ispatlayarak asabilirsiniz. Tabii ki, sadece milliyetinizden dolayi size karsi önyargisi kirilmayacak insanlar olacaktir, ama ne farkeder? Sabit fikirli insanlara zaten ihtiyacimiz yok.

Yurt dışına gittiğimde dikkatimi çeken bir husus var, insanların yüzü gülüyor, günaydın-merhaba vs diyen insanlar görüyorsunuz. Suratı 1 karış asık insan oranı az. Medeniyeti hissediyor insan. En son isviçre’de yolda yürürken kafamı sağa çevirdim caddenin diğer tarafına bakmak için. Tramvay durdu ve yol verdi bize. Anlayamadım önce durumu. Baktım koca tramvay durmuş yol veriyor , hemen geçtik karşıya. Belki turist olarak gittimden bana öyle geliyor olabilir ama çok daha medeni hissettirdiği tartışmasız.

Bu sıralar Insignia tarafında Erkut abi ile forum epey kan kaybetti. Bir darbe de bizden gelsin. 2016 Insignia'yı verip üzerine koyarak araba alacaktık. Abim ile S90 ile arasında çok kaldık ama seçimi nihayetinde bundan yana kullandık. Hanemize hayırlı olsun. Hybridcilerden batarya korunumu hakkında tavsiye bekliyoruz onlar kendilerini biliyorlar. Hakkında pek bir fikrim yok galerici anlatsa bile anlamayacağım gibi bir imaj uyandı kafamda. Dediğine göre 200 BG Çift Turbo Benzinli motora sahip Plug-in-Hybrid elektrik motoru ile 282 BG güç veriyor. 0-100 6 sn. 2018

Bana göre şehir değiştirmek bile zor, değil ki ülke... Bizim ülkemiz namuslu, dürüst, yasalara, kurallara saygılı yaşayan insanlar için gerçekten çekilmez hale geldi... Çünkü her alanda bir saygısızlık, bir hoşgörüsüzlük var... Sürekli bir statü konuşturma çabası herkeste... Yurt dışında yaşayıp orada çok zengin olmak değil amaç sadece insan gibi yaşamak... 5 sene önce bir tiyatroya gittim ben, kaç yıl önce sinemaya gittiğimi hatırlamıyorum bile... Neden ? Çünkü çalışıyorum ve vaktim yok... Kendi işinin sahibi olanlar bilir, gecenin bir körü, pazar günü demeden arar müşterisi, saygısızca... İşçi olanların patronu arar uygunsuz bir vakitte... Yada yeni moda çıkan Whatsapp grupları, fütursuzca yazarlar oradan... Senin eşinle, dostunla, evladınla ilgilenebileceğin kendine ve sevdiklerine ayırabileceğin bir zamana saygısı yok çünkü onların... Yurt dışında çok zengin olmaya gitmez mesela bizim kafadakiler, sadece yaşam standartını yükseltmektir amaç... Işıl el sabunu ile değilde dove el sabunu kullanmak istemek suç değil... Önümüzdeki seçim döneminde, bazı şeyler değişmez ise ve hayatımızda farklı şeyler olmaz ise malesef ben yurt dışına yaşamayı tercih edeceğim... Çünkü benim 3.5 yaşında bir oğlum var...

Reis yine cumhurbaşkanı olurdu herhalde

Sanırım daha önce de yazdım madem yeri geldi yine yazayım. Son 1-1.5 yıla kadar benim için ülkem tekti dünyada. Yansa da yıkılsa da burada duracağım diyordum. Gidenlerle tartışıyordum. Malum bir sürü doktor arkadaşım yurt dışına yerleşti. Ben maddi olarak bakmıyorum diyordum ki benim 10 katımı kazanan var farklı ülkeye yerleşip. Olsun diyordum ancak son yıllarda sadece maddi değil inanın insana verilen değerin ciddi azaldığını görmeye başladım. Hele ki doktorlara. Menfaat, yalan, para, siyaset ve insanların basitleştiğini. Yurt dışında bunlar ne kadar var ne kadar yok bilemem belki daha beterdir ancak şu an diyorum ki eğer bunlara maruz kalacaksam orada kalayım en azından rahat yaşarım maddi olarak. O noktaya geldim. E orda çalışıyoruz diye vatandaşlıktan çıkacak halimiz de yok. Memlekete gitme yasağı da yok. Her yerden uçak var.

Ben sen o giderse bu topraklar sahipsiz kalırsa, 100 yıl sonra dönecek vatan bulamayız. Çocuklarımın sadede eğitim için bir süre yurt dışında bulunması ama daimi burada yaşamasını isterim.

C320 nin yedek anahtarı yoktu. Yetkili servise gittim dedim anahtar istiyorum, ne kadar dedim bugünün parasıyla 3-4.000 TL ye tekabül eder sanırım. Diyalog şu şekilde oldu: (S servis müdürü, F Furkan) Bu övünülecek bir şey değil olması gerekn bir şey olduğu için rahat rahat kendi hakkımda yazıyorum. F: orjinal yedek anahtardan yaptırmak istiyorum tek anahtarım var ne olur ne olmaz S: Tabi beyfendi, kaskonuz varmıydı? F: evet var S: Hangi kasko dosyayı açalım F: Yok ben kendim yaptıracağım S: Kasko karşılıyordur efendim. F: Ben bu aracı aldığımda anahtarı yoktu, dolayısla kasko şirketinin hakkını yemiş oluruz, cebimden yatıracağım. S: Vallaha helal olsun bu zamanda sizin gibi düşünen yok ( içinden enayi vs gibi şeyler geçtiğini hissediyor insan) İsviçre'de uzun yıllar yaşayan rahmetli babamın askerlik arkadaşıın yanına gitmiştim. Söylediği söz çok manidardı: Furkan buralarda tam manasıyla islamiyet hüküm sürüyor ama müslüman yok, bizim memlekette müslüman dolu ama islamiyet yok.... Başka sözüm yok.

Mayıs başında Bulgaristan da Varnadaydım... Ukraynalı mültecilerle dolu orası da... Her yerdeler resmen fakat içlerinde bir tane bile erkek yok... Sadece kadınlar ve çocuklar, otellere yerleştirilmişler ve ne olacaklarını düşünüyorlar... Kadınların hepsi, üzgün, hepsi düşünceli... Başlarında hayat arkadaşları yok... Bide bize bakalım isterseniz ? Suriyeden gelen sapa sağlam sizi, beni bir yumrukta devirecek adamlar, orada burada geziyorlar... Şimdi yazda geldi nargileleri ile sahilde keyifte yaparlar... Devlette bakıyor tabi çalışmaya gerek yok, çalışsa bile hiç bir kayda ihtiyaç duymuyor... Hiç biri yetmezmiş gibi bu sapa sağlam adamlar bizim kadınlarımızın fotoğraflarını çekmeyede utanmıyorlar... Savaştan kaçanlar üremekten de vazgeçmiyorlar... Kaç yıl sonra bu topraklarda biz mülteci olarak kalıcaz bunu da hesab ettiniz mi ? Devlet gidenlerin vatandaşlarını iptal edeceğine, önce kendi vatandaşına sahip çıksın, adil olsun sonrasını düşünsün... Yine Bulgaristandan örnek vereyim... Eğer Bulgaristanda şirket kurmak ve orada yaşamak, vatandaşı olmak istiyorsanız 10 tane Bulgar vatandaşını sigortalı olarak çalıştırma, şartı istiyor... Peki biz ne istiyoruz, talep ediyoruz, hiç bir şey...

Kendim için değil ama çocuğumun geleceği için ara sıra içimden geçmiyor değil. Sadece bende mi bu olumsuz düşünceler yoksa sizde de oluyor mu ara sıra?

hollanda dan emekli olup antalya da marinada harcayabilirim, soruyu tersten sorsak cevap ne olur belli ama soralım: türkiye den emekli olan hannover marina da harcayabilir mi?

Öyle bişey yok zaten. Gidenler hep kalite adam yalnız öyle bi sıkıntı var. Evrim teorisine göre 50 sene sonra moloz bi nüfus kalır.

Batının medeniliği Dünyayı sömürdüğü gün, para musluklarının kesildiği gün biter. İsviçrenin 80 li yıllarda yaşadıklarına bakmamız yeterli. Önemli olan vatanımızı, gitme imkanı olmayan, gitmeyi düşünmeyen insanlar için medeni düzeylere getirmemiz. Çanakkale de savaşanlar atalarımız batıya gitmeyi düşünseydi zaten bu topraklarda yoktuk. Norveçte 2011 yılında yapılan katliam ne kadar medeni olduklarını gösteriyor. Ülkemdeki mültecilerin büyük bir çoğunluğunun bu durumda olduğunu düşünmüyorum. Öğrenci popülasyonundan gözlemlediğim durum budur. Aynen bu güzel vatanımızı adaletli daha müreffeh yaşanabilir bir duruma getirmek hepimizin ortak hedefi olmalıdır ama bu siyasi sistem ve siyasilerle çok zor.

Kimse keyfinden degistirmek istemiyor diye dusunuyorum Oner Bey, keyfinden degistirmek istese de keyif onun keyfi, bize hayirli olsun demek duser zannimca. Multeciler konusunda size katiliyorum, keske kamplarda toplanip, iceriye bu sekilde yayilmalarina engel olunsaydi. Cok gec ama hala toparlanabilecegini dusunuyorum; ancak bu hususta ciddi bir adim atilmamasini da endiseyle karsiliyorum. Cocuklarimin iyi bir egitimi makul bir ucrete/hatta bedavaya almasini istiyorum. Zorbalik gormelerini, birilerinin izin almadan fotograflarini cekmelerini, bunlari futursuzca sagda solda paylasmalarini istemiyorum, insanca, adaletli bir ulkede, tercihen tabii ki Turkiye'de, ulkemde/vatanimda yasamak ve olmek istiyorum ve bunun icin hala buradayim ve bunun icin cabaliyorum yillardir. Gidenlerin cok onemli bir kismi bu yuzden gidiyorlar diye dusunuyorum. Giden tanidigim doktorlar, meslektasim muhendisler ve pek cok arkadasim bu hususlar yuzunden mucadele etmeyi birakip (sonuc alamadiklari icin) gittiler, gidiyorlar, gidecekler. Meslegim geregi istedigim anda yurtdisina gidebilecegim halde gitmiyorum; cunku ulkemi seviyorum, sevdiklerim burada. Ama ulkemiz maasli calisanlar icin ekonomik olarak cokmus durumda, adaletin tesis edildigi konusunda ciddi endise ve suphelerim var. Siyasete girmemek icin cabaliyorum, daha fazla yazmak istemiyorum. Cocuklarimin ve memleketimin gelecegi icin endise ediyorum. Bu sartlar iyilesmeye baslamazsa cocuklarim icin bagrima tas basip yurtdisina gidecegim, umarim derdimi, endisemi anlatabilmisimdir. Dilerim vatanimiz; herkesin kardesce yasayip gecinebildigi, adaletli, ekonomik olarak istikrarli, egitim/tarim/hayvancilik/sanayi ve teknoloji konularinda (ve su anda aklima gelmeyen pek cok hususta) ilerlemis bir yer olma hedefine tekrar doner, bunu hayal ediyorum ve elimden geleni yapiyorum.

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.. Haklısınız, haklıyız.. Yorgunuz, bitmek bilmeyen ve her geçen gün ağırlaşan hayat kavgasından yılgınız, bitap düştük belki, ışık göremiyoruz, daha da beter olabilir miyiz diye düşünüyoruz, bu düşüncelerde böyle fikirler getiriyor akla ister istemez. Cehalet, eğitim/eğitimsizlik, liyakat, hiyerarşi.. Böyle durumlarda 1927 tarihli Atatürk'in Gençliğe Hitabesini tekrar okuyun, bana iyi geliyor.

Ben de "Hamza'nın bir sonraki açacağı anket hangisi?" diye anket açacağım.

Beni de boş geçmiyor pacağina sıçtiğum olan karikatürü bildin mi

Admin bey üyeliğimin silinmesini talep ediyorum

15 yılda 2 kere mi zorluk gördük? 20 yıl oldu aynı hükümetteyiz. 20 yıldır sürekli geçmişe söverek iş yapmaya çalışıyorlar. HEr yaptığı hizmetleri lütuf gibi gösteriyorlar. Biz gelmeden yoktu diyorlar. Yahu zaten görev bu değil mi? Benim vergimle bana mı hava atıyorlar? İlk 5-6 sene her şey iyiydi, Sonra ye kürküm ye başladı... Bir dış kuvvet için canımı veririm ülkeye ama bir ego uğruna kılımı kıpırdıtmam. Zaten zat demedi mi, giderseniz gidin diye...

bi insan daha başka nasıl dayaklık olabilirki Bilerek yapmıştır. Öncesinde yol alamadı. Bunu gurur meselesi yaptı ve soldan gelip vurdu. Belki sadece korkutmak istedi ama acemelik vardı sanırım

Bir kız arkadaşım, eşim vs olsa, hiç durmam.

a mı diyoruz b mi? Milli gelirimiz biz gidince artacak da onlar gelince düşmedi mi?

Kaliteli muhalefet eksikliği var ülkede. Hep birbirlerine sataşan danışıklı dövüş içinde olan ama ekranlarda kör döğüşü yaşayan iktidar ve muhalefet düzeni var. İktidarın nimetlerinden sistemin nimetlerinden yararlanma kavgası yapıyorlar tamamen popülizm söylemleri var. Aslında hepsi ülkenin sorunlarını hepimizden daha iyi biliyorlar lakin makam,şatafat,gösteriş sevdası bu sorunları çözmekten ziyade kendi fanatik seçmenlerini elde tutma çabası içine giriyorlar. Halkta da maalesef bilhassa ticaret hayatımızda üçkağıtçılık ve hepbana hepbanacılık hakim. Kazan/kazan olmadı mı herkes kazıklayacağı birilerini arama derdinde. Raiyet-riayet meselesi. Yazılacak çizilecek çok mesele var lakin yine kendi bildiklerini okuyorlar. Bu yüzden artık kimi başka ülkeye gidermiş yaşarmış normal geliyor çünki menfaat dünyasında herkes kendini ailesini düşünüyor.

Youtube'da sokak kedisi isminde tesadüfen karşılaştığım bir kanal.. Hanım ablanın biri il il gezerek insanların ekonomiye bakışlarını, hükümet değişikliği isteyip istemediğini falan soruyor. Baksan herkes şikayetçi ama en sonunda mevcut hükümetin devamını istiyorlar ve hatta tüm suçu geçmiş yönetimlere ve dıj güçlere atıyorlar. Ezberlenmiş bir kaç megabaytlık bellek yani @Hamit inan hocamın dediği gibi Bir de içinde bulunulan durumdan külliyen mutlu ve memnun olanlar var. Amca/teyze ne iş yapıyorsun diye sorulunca ben yurtdışında yaşıyorum izne geldim falan diyor

İki evladım var. Enkaz bir toprakta heder olacağına gitsin Hans ile yaşasın hayatı refahı yüksek olsun. Vatanseverlik ile ekonomik geleceği aynı sepete atamayız. 2015 yılındaki büyük prodüksiyonda yurt dışında kurulu düzeni olanlar da geldi uçağa çalı süpürgesi fırlattı

Bizim esas savaşımız kör cehalet, kendini aydın sanan cehalet ve bunlardan beslenen Zübükizm ile..

Emeğinin karşılığını kendi ülkesinde alabildikten sonra niye gelmesin ki? Herkesin zor zaman algısı farklı ayrıca. Savaşta değiliz, ülkemiz işgal altında da değil. İçinde bulunduğumuz durum bir tercih meselesi. Ve kıt kanaat geçinen bir çok insan bu durumdan memnun. Yıllarca emek vermiş okumuş, eğitim almış bir insan terfi için beklerken, liyakatın L'si olmayana ezik biri atamayla tepene amir olarak gelince yapacak pek bir şey de kalmıyor hocam. Hele evli ve çocuklu isen daha fazla sorguluyorsun. Gitmek kolay değil. Kimse de güle oynaya gitmiyor eminim.

Hepimiz yaşadıklarımız, tecrübelerimiz, sevinçlerimiz ve acılarımız üzerinden bir yorum yapıyoruz ve kendi çapımızda haklıyız. Gitmek istenen ülkeler detaylı olarak incelenirse, hiç bir ülke vatandaşlık verdiği bir kişiye sen dilini , dinini geldiğin yerde olduğu gibi koru, Bangladeşi Fransaya taşı, Irağı Almanya ya taşı demez, bunu istemez. Derki ben seni bu topluma entegre edeceğim, sen de yavaş yavaş Fransız olacaksın, Alman olacaksın. Elli sene sonra ben seni bir Fransız olarak görmek istiyorum. Hatta senin dinininde benim ki ile aynı olmasını istiyorum der. Bir zamanlar Kanada veya Avustralya ya gitme hayalim vardı. Nasip değilmiş olmadı. Ancak Almanya, Avusturya Fransa v.b. ülkelere giden, uzun yıllar kalan insanlarda şunu gözlüyorum. İlk kuşak dillerini, milli benliklerini koruyor, ancak orada doğup büyüyen çocukları o ülkeye ait olmaya başlıyorlar. Almanla evleniyorlar, çocukları oluyor. Çocuklar arafta. Ne Alman ne Türk. Eğer bu süreçte aile çocuğu Türkiyeye getirebilirse çocuk Türkleşiyor, yok getiremezlerse Hasan Hansa dönüşüyor. Eşimin akrabaları içerisinde, yakın çevremde ve tanıştığım bir çok gurbetçi ailede bu sorunu yakınen gördüm. Aslında doğal bir sürecin sonucu bu. ( Bknz İlgili atasözleri: Kır atın yanında duran, ya huyundan ya suyundan, falan filan ) Diğer bir sorun, gitmiş olduğunuz ülkelerde bir yabancı ve uzak durulması gereken kişiler olarak görülmeniz. Düşünün mahallenize Afgan gençler gelmiş, bodrum katı kiralamışlar. Siz evde dolmalar börekler yapıp her gün kapılarınamı gidiyorsunuz?. Sokakta görünce dertlerini dinleyip onların sorunlarına çözüm mü oluyorsunuz. Aynısı sizin gittiğiniz ülkede başınıza gelecek. Belki bodrum katta pencereleri gazete ile kapatılmış bir evde kalmayacaksınız ama kirası ucuz olduğu için giriş katını tutacağınıza bahse varım. Kirası düşük mahallelerde yaşayacağınız gün gibi aşikar. Bu nedenle ( mesela Almanya Avusturya ) gibi yabancılara karşı kuvvetli bir ön yargıya sahip ülkelerde işiniz zor. Ancak Kanada ve Amerika da iş biraz daha kolay. Ezcümle : Başka bir ülkede yaşamak, bir çok zorluğu en baştan bilip kabul etmek demek. Yapılacak olan hızla o ülkeye entegre olup kendi kültürünüzden uzaklaşıp o ülkenin kültürüne adapte olmak. Evde belki türkçe konuşmamak. Kabul edenler için kolay, edemeyenler için zor bir iş.

Keyfinden ülke değiştirmedi ama onun bunun bacısının fotoğrafını çekti. Sahilde nargile içerken kendi karısının üzerini örttü başkasının karısına baktı. 6 liralık işte 4 liraya çalıştı benim kardeşim işsiz kaldı yada 4 liraya razı oldu.Devlet okullarınd ayer kalmadığı için ''mecburen'' insanlar özel okullara gönderdi çocuklarını . Sonra yakıştırma mı yaptım ben? Kelimelerinize dikkat etmezseniz bende aynı seviyeye inerim.! Şahsileşirse bende kırıcı olabilirim şimdiden söyliyeyim.

İndirimi de yazıyoruz de mi? Bu gece benzinde 8 lira pardon, 0,97 kuruş indirim varmış.

iyi tarafından bakmalı, eskiler vay efendim 30 sene önce öyleydi böyleydi falan der, şanslıyız, vay efendim 3 sene önce diyebiliyoruz

Konu birazdan onu alana kadar pasat alırsın’a dönecek

Camı kırılan arabaya önce kasko yaptır sonra camı değiştirirsin diyen bir millet olduk.. Önce yalan dolanı bırakmamız lazım..

Patates gibi katı ve yoğun madde 1.5 lt motoru durduramaz iken okunmuş atlet 12bin cc motoru durdurdu. Hadi bakalım ateyizler bunu da açıklasın

Ülkemden de milletimizden de memnun değilim. Sorunun iktidar olduğunu da düşünmüyorum. Bu millet 100 yıldır "benim şu iktidar döneminde yüzüm güldü" diyemediyse, sorun iktidarlarda değil. Onu bi tespit ettim önce. En büyük sorun millette. Milletimiz bozuk olunca, her türlü 3 kağıt olunca, e iktidarlarda bu milletin fertlerinden oluşunca, sonuç kaçınılmaz oluyor. Hee bırakıp gider miyim? Gidemiyorum. Beni bağlayan bir bağ var. Ben diyeyim kan bağı siz diyin gönül bağı. Milliyetçi miyim? Evet. Ama dönüp bakıyorum "benim milliyetçiliğim şu anki millete mi" diye. Değil sanırım. Geçmişe, tarihe. Bu toprakları bırakıp gitmek Alparslan'a, Fatih'e, Atatürk'e ihanet etmek gibi geliyor bana (halbuki adamların ruhu bile duymaz). Ama böyle bir aptallık bendeki de. Vatanımda çekeceğim çileyi, dışarıda bulacağım huzura tercih ediyorum. Bence aptallık. Ama vazgeçemiyorum.

doblonun sadece ismi kaldı, ürün olarak aslen yok

Gençliğe hitabede atatürk, gençliğin vazifesini söylemiştir. Sözde atatürkçü gibi olup uygulamada kendini düşünenler çoktur bizde. Kimse kusura bakmasın. Ya da kendisine bi zahmet Atatürkçüyüm demesin.

Son 20yilda ulkeyi terk etmek isteyenlerin %100u hakli. Onlari elestirenler de %200 haksiz.. 3 kuruşluk ahiret inancim vardi,vson 20yilda o da gitti.

töbe nasıl kokpit o direksiyonuun yerini bulamadık yurtdışı rakamları yazmak yasaklanmalı forumda egeadan ucuzmuş

Mesleğiminde etkisiyle çok geçiyor ancak aile durumlarından vazgeçiyorum. Millet olarak yıllarca tersine beyin göçü olsun ülke kalkınsın diye çırpındık ancak gelinen bu nokta çok acı verici. Gitmek isteyen gidebilir kimseyi kısıtlayamayız ancak giderlerse gitsinler demek, önemsememek bence yanlış. Ülke ve millet olarak yetiştirdiğimiz (yıllar ve milyonlar harcayarak) kalifiye insanımızı hazır tepside başka ülkelere sunuyoruz.

Kimse maddi olarak daha müreffeh bir hayat yaşamak için yurdunu toprağını bırakmaz. Şu an Almanya'dayım ama biliyorsunuz görev icabı. Burdaki zorlukları da köküne kadar yaşadım, ülkemde zaten hep Harran'lıyız 😊 Umudun tükendiği yerde arayış başlar. Malesef artık umut yavaş yavaş tükeniyor. Gemileri yaksam burda kalabilir miyim? Belki. Ama henüz o aşamaya gelmedim. Pesimist miyim? Muhtemelen. Ama artık bir ışık göremiyorum. Cehalet her yanı sarmış. Annem babama bile laf geçiremiyorum. Yolda kedi yavrusu görse ağlayacak hassaslıkta olan canım annem babam, bütün bu olanlara seyirci kalabiliyor. Herkesin hakkında hayırlısı olsun. Ne diyelim.

Melese ekonomi falan değil. İçerdeki yerli mahluklardan tiksinti geldi... yetmedi birde ithal edildi... Yakın arkadaşım orman bakanlığında mühendisti. Green kartı aldı bastı gitti yerleşti amerikaya. Aile şartlarım uygun olsa bende giderim.

Ben @Servet Aydın'ın peşinden giderim. Öyle yada böyle patlatmalık enerji kaynağı bulur. Gerisi kolay.

beyaz toros

marka listesinde eksik var @Hasan Karabekiroglu 😁 O tek başına markadır

Balkonumdan...