Skor Tablosu

İdareci arkadaşlar daha doğru cevap verirler . Benim bildiğim kadarıyla bakanlık okula al bu parayı ihtiyaçlara harca diye para vermiyor. Elektrik vb. faturaları devlet ödüyor. Okulda diyelim ki kalorifer bozuldu müdürlüğe bildiriyoruz. Eğer göz önünde bir okulsa hızlı bir şekilde yapılıyor. Ama kenarda bir okulsa ya kendi imkanlarınızla halledin deniyor ya da tamir süresi uzuyor. Daha ufak masraflar için okul velilerden toplanan parayı kullanıyor. Mesela cam kırılması, ampul patlaması , musluk bozulması gibi. Okullara her yıl bir miktar A4 kağıdı ve temizlik malzemeleri verilir. Bizim okulun bitçesi 3-5 bin arası. Aynı ilçede başka okulun bütçesi 40-50 bin arası. Daha fazla olan da vardır. Sözün özü okulların devlet tarafından karşılanmayan ihtiyaçları oluyor. Elinizden geldiği kadar bağış yapmak iyidir. Sene başlarında okul aile birliği toplantılarına katılın. Gelir gider neymiş inceleyin. Hatta normal bir zamanda gitseniz okul müdürü bu tabloyu önünüze koyar diye düşünüyorum. Şimdiye kadar kolay kolay hiçbir velinin okul müdürüne gidip de "Müdür bey okulun bir ihtiyacı var mı? " dediğini sanmıyorum. Durum böyle olunca okul müdürü de kayıt parası vs. şeklinde para toplamak zorunda kalıyor. 4 ay müdürlük yaptım. kalorifer bozuldu. Milli eğitim yaptıramıyorsan soba kur dedi. Sobam yok dedim. O zaman yeni yıl ödeneğini bekle dedi. Tam da kış ayında. Cuma namazında sağ olsun köyün ileri geleni köylülerden topladı parayı.

Son Honda Civic (FC5) üzerine C5 Aircross ve Jetta kullanmış, aklım yine Honda'da kalmıştı. FE1 kasa ile atmosferiğin tarih olması, gücü düşürülmüş turbo lpg seçenekli 11. jenerasyon Civic beni kendine çekti. Eşimde 98 ies vardı ailenin ikinci Japonu oldu. Aracım 1.5 litre, turbo beslemeli, 129 beygir güç üreten cvt şanzımanlı benzinli ve fabrikasyon lpg li executive model. Henüz çok yol yapmadım, Sivas-Ankara ve bir miktar ş.içi deneyimledim. Eski nesile göre yalıtım %50 iyileşmiş durumda, keza performans turbo desteği aracı daha konforlu, daha istikrarlı hale getirmiş. Sensing çok iyi çalışıyor. PSA gruba ait otoyol sürüş destek sistemi kullanmış ve sevmiş biri olarak Honda daha başarılı diyebilirim. Şerit takip, araç konumlandırma, dur kalk özellikli adaptif hız sabitleyici, çarpışma yavaşlatma ve önleme çok stabil, istediğinizi devre dışı bırakabiliyorsunuz. Örneğin CC olmadan ilerlerken PSA şerit konumlandırma yapmıyordu, Honda ise gaz frenden ve hızdan bağımsız isterseniz sürekli orta konumda sürüş sağlıyor. Kablosuz android car play, lanewatch, anahtarsız giriş çalıştırma, sürüş modları, fena olmayan multimedya, kablosuz şarj ile donanım yönünden zengin sayılır. Yine Honda klasiği zayıf kaporta, kalitesiz koltuklar, kullanışsız bagaj. 100 km'de ort. 7.5 litre LPG tüketimi. 42-43 bin dolar civarı en dolu paket ile seçenekler arasında en mantıklı gelen araç bu oldu. Belki düşünen, seçenekleri arasında olan çıkarsa sorularını yanıtlalabilirim.

C6

Benimde aklıma o gelmişti. W116 imiş. Renk adını bilmiyorum ama film aklıma geldikçe için için eriyen bir Mercedes in haline üzülüyorum

Bekarken babam da bize kızardı, elektrik hep sizin yüzünüzden yüksek geliyor diye. Gerçi bu işi önce ben başlatmıştım. Babam biz okuldayken, bize sormadan arkadaşının tavsiyesiyle vestel buzdolabı almış. Baba bunu niye aldın, elektrik tüketimi çok fazla dedik. Onlar (anne-babam) da siz bilgisayardan kalkmıyorsunuz ki elektrik az gelsin dedi. Yıllarca bunu hep konuştuk, ben dolabın kılavuzundan elektrik tüketim hesabını falan yaptım ama ikna edemedim. Sonra biz evlendik gittik, babamgil buzdolabı ile baş başa kaldı ama elektrik hala çok geliyor. Bir ara köydeki dolap bozulunca vesteli köye götürdüler, eve de yeni bir dolap aldık ama dolabı ben seçtim. Sonuç, evde olmadıkları dönemde elektrik faturası % 60 düştü. (50 lira gelirken 20 lira geldi). Baktım babam ne diyecek diye, sadece gülümsüyor. Mutlu olsunlar yeter bizim için.

eniştemde 1984 model 280 var, 136 bin km de, şampanya rengi. motor beyni yanmış. dedim enişte hiç uğraşma bu hurdayla, sat kurtul. satmam dedi kapattı telefonu... yolunu yapıyordum yemedi tabi. anladı herhalde.

Soru şu, 400 bine alınan aracın aylık taksiti kaç bin lira olacak? Bunu karşılayabilecek kaç meslek gurubu var? 100 bin cepte olsa 300 bin kredi çekilse aylık ödemesi 10 binin üzerinde. Bu taksiti ödeyebilecek bordrolu adam yok. Bu taksiti ödeyebilecek adamın da zaten taksite ihtiyacı yok, basar parayı alır 😊

Koray hayvan gibi şii yapıyor koşuyor spor yapıyor. Sonra da körönö bönö böşöy yöpmödö. Yapmaz tabi herif syborg gibi

Faydası olacağını düşünmüyorum. Sektörün iyileşmesi için insanların gelirlerinin artması, satılan malın fiyatının makul seviyede kalması gerekir. Zamanla bir otomobil için 400-500 bin para verecek insanın sayısı azalıyor. Daha da azalacağını düşünüyorum. Paraya faize kolay ulaşım değil, ürüne mamüle kolay ulaşılır bir piyasa oluşturmak lazım. Şu anki vaziyet de durumu zorlayıp, aracı alsan bile aracın deposunu doldurmak için ciddi zorlanacak insanlar.

Bugün arazisi Konya ovası kadar olmayan Hollanda tarımda dünya lideri. Sizce Hollanda'nın üç kuruşluk tarım ürününü almaya gücü mü yok? Bardağın dolu tarafını görmek her zaman iyi değildir. Buğdayın anavatanında buğdayı ithal etmenin söz ile açıklanabilir yanı yoktur. Tarlalarımız boş, işsizlik oranı yüksek, yani yağ var un var. Kusura bakmayın da helva yapılsın demek hakkımız. Hatalı tarım politikaları ile çiftçi bezdirilirse, o buğdayı eken kalmaz. Tarımsal üretim zayıflarsa hayvancılık ölür. Domino taşı gibi her sektör birbirini yıkar. Sonra neden kıyma 100 lira, süt 15 lira, ekmek 4 lira, yumurta 50 lira demenin bir anlamı kalmaz. Almanya'da kıyma 6 Euro, yaklaşık 90 lira, Türkiye de daha pahalı. Bunun izahı tarım politikasızlığında gizli.

Mercimeği nohutu fasulyeyi ay çiçeğini cevizi mısırı ne yapıyoruz.. Bu ülke tahıl ithal edecek ülke mi ya. İki katını ver ve ektir. İthalattan iyidir. O kadar çok ihracat yapıyorsak bu kadar açık nerden oluşuyor.. Teşviği ürüne değil de tarlaya verirsen olacağı bu.. Üreticinin satacağı ürünün hal fiyatını düşürmek için ithalat yapılırsa olacağı bu. Hayvancılığı bitirip elin amerikasından inek getirirsen olacağı bu.

Türkiye Cumhuriyetinde kamu kaynaklarını harcayanların vicdanına polis yerleştiremeyeceğimiz için bu karar verme süreçlerinde olmamız faydalı olur. Bu tür oluşumlar önlenir. Bir dönem çocukların okullarının Aile birliklerinde görev aldım hepsi iyi niyetle işini yapmaya çalışan kişilerdi halen görüşürüm.

Ben beni bildim bileli Bakanlık okullarda tavşana "kaç" tazıya "tut" der. Okullara kuruş para vermez devlet. "Bakın başınızın çaresine" der okullara. Velilere de der ki "sizden bağış isteyen okul olursa bize şikayet edin" Hiç değişmedi bu veli-idare birbirine kırdırma politikası :)

Eşimin okulunu devlet yıktı, 23 milyon harcayarak yeni okul yaptı... Modern harika bir okul oldu lakin içine sıra ve masa koymaya gelince ortada kimse yoktu... Öyle bilgisayar, labratuvar falan degil yani bildin masa sıra yani... Tırım tırım dolastik hayir severlerden yardim topladık ancak öyle bir şeyler yapabildik... İşin benimle alakası yok ama söz konusu çocuklar oldugunda dayanamiyorum mevzunun tam ortasindan giriyorum bende... Bazen pişmanda oluyorum ama neyse... Malesef sene başında çocuklara içi boş bedava kitap dagıtmakla olmuyor bu işler... Şuan okullarda A4 kağıt bile yok cocuklari sinav yapacak... Durum o kadar vahim... Hastanelerin sadece hastanede ücretsiz olduğu eczanede parayi odedigimiz gibi bir durum buda... Devlet okullarinin gerçekten çok destege ihtiyacı var... Bedel yuksek olabilir, ama elden geldigi kadar destek olmak lazim...

İdarecilik yapmış bir öğretmen olarak yazayım bende. Devlet tarafından elektirik şu, doğalgaz faturaları ödenir. Hizmetli sayısınin 1 ya da ikisi devlet tarafından karşılanır. Okul büyük ise ve hizmetli sayısı yetersiz ise ekstra hizmetli okul aile birliğinden karşılanır. Güvenlik de aynı şekilde. Onun dışında okulun bir geliri yoktur. Okul servis sayısı çok ise servisten gelir elde edilir. Ama çok ise tabi. Kantin geliri vardır. Ama bu gelirler de zaten ya hizmetli ücretine gider ya da temizlik malzemesi ya da sarf malzeme ücretine gider. Onun dışında büyük tamirat gerektiren durumlar için ilçe mebe yazılır. Minumum 6 ay sonra o da çıkarsa ödenek çıkar. O odenege göre sen ihaleye çıkarsın. Para senin kasana hiç girmez. Faturayı ilçe mebe gönderirsin onlar ödemeyi yaparlar. Yani kışın ortasında kalarifer sistemi bozuldu ise bu okulun bütçesinden yapılmak zorunda. Yoksa veli cimer başta olmak üzere her yere şikayetini yapar. Başına eksir. O yüzden bizde okul bağışlarından gelecek olan parayı bu günler için banka hesabında tutar ihtiyaçları oradan gideririz. Velhasil kelam daha yazacak o kadar çok şey var ki ... Çocuğunun daha iyi bir ortamda eğitim almasını isteyen bir veli okul bağışlarını yaparsa iyi olur. İşin mutfağında durum bu şekilde.

Umarım tezek yakmaya gitmeyiz abi Tezek için hayvanın yem yemesi lazım. Yem pahalı 😛

Bakımdan aldım keratayı. Hak etti ama Orijinal sağ motor takozunu değiştirdik. Bursa'da orijinaline 1.250 TL dediler. İstanbul'dan 850 liraya bulduk. Ben alana kadar 950 oldu 5-30 FMY yağ 300 TL Yağ filtresi 60 TL Karbonlu polen filtresi 35 TL Hava filtresi 50 TL 2 litre cam suyu hediye kargosu işçiliği her şey dahil 1.700 TL Çağlar abim sağ olsun bir telefon verdi işçiliği bedavaya getirdim

Daha yeni bir C5

İsmi lazım olmayan bir Whatsap grubunda konuşuyoruz geçen. Gruptaki insanların meslekleri, biri bankacı, biri muhasebe finans, diğeri de tamirci. Ki bu insanlar ülkemizde bile iyi gelir sahibi insanlar diyebiliriz. Fakat hiç biri şu an sıfır araba alabilecek durumda değiller. Merak edip araştırdım biraz. Bu insanların İngiltere'deki en basit maaşlarını çıkarttım. Tamirci abinin yıllık gelir ortalaması 100-120 bin sterlin, aylık TL olarak 180 bin lira Muhasbe Finans işiyle uğraşan abinin yıllık gelir ortalaması 70-80 bin sterlin, aylık TL olarak 120 bin lira Bankacı'nın onlarda çeşit çok ama sektör ortalaması yıllık 50 bin sterlin, aylık TL olarak 75 bin lira. Buradan bakınca, en düşük maaşı alan bankacı, hiç zorlanmadan elini suya sabuna dokunmadan ortalama bir yıl taksit ödeyerek sıfır araca rahat bir şekilde sahip olabiliyor. Bu bankacı kardeşimizin memleketteki maaşı 9-10 bin gibi baktığın zaman iyi bir maaş, aslında iki asgari ücret. 400 binlik sıfır arabayı alması için maaşının yarısı ile taksit ödeyerek 7 yıl taksit ödemesi gerekiyor.

Yazarken benim de aklıma geldi de onunki zaten komple boyalı.

en sağda 10 ile giden de benim

Ekmeğe sürülmeyen yağa yağ demem ben.0-16 başarısız o konuda

Bugün de çok şükür sağmalcılar’da araba arızası var. bu işin altında bir iş var kesin.

Koray geçmiş olsun.. Virüs az bulaştığı için hafif atlatıyorsundur.. Hafif bulaşma sebebi de uyguladığın tedbirlerdir.

Yeni şeyler deniyorum.

yanlış bilgi ithalin %40 ı makarnaya kalanı bizim sofraya ekmepe gidiyor, üretilen makarnanın de ne kadarı ithlata o meçhul, kanal değiştir arada sırada vesile ile makarna üretiyoruz diye gurur yapıyorsak, makarna tüketimini azaltmak işe yarayabilir kayıt dışı ekonomi ile, net hata noksan diye sıyrılır maliyeciler

hesaplayıp öğrenci başına euro olarak yazarsak daha mantıklı olur. Finlandiya: öğrenci başı 36000 euro Türkiye: öğrenci başı 270 euro Neyi konuşuyoruz biz?

Müdür yardımcısı olarak ve okulun mali işleriyle uğraşan biri olarak cevap veriyim; İlköğretim okulları için; öncelikle, yakıt, elektrik, telefon, internet gibi temel giderleri İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü kendi öder. Çoğunlukla okul aile birliğinden diğer giderler veliler veya hayırseverler tarafından yapılan yardımlardan karşılanır. Mili Eğitim Müdürlüğü (MEM) eğer fazladan demirbaş gelirse (Bilgisayar, masa, sıra, tahta, akıllı tahta, laptop ve buna benzer şeyler) ihtiyaç durumuna göre okullara dağıtır, bu çok olan bir durum değildir. Genellikle ilköğretim okullarının MYS (Mali Yönetim Sistemi) olmadığı için ödenekleri yoktur, son zamanlarda sisteme dahil olunacak denildi, detayını bilmiyorum. Çok acil bir ödenekte İl/İlçe MEM ihale, alım, donatım, temin işini yapar. Kısaca İlköğretim okulları (1-8. sınıflar) parasal konuda çok sıkıntılıdır. Meslek Liselerinin bütçesi vardır, faturalarını kendi MYS sisteminden ödeyebilir, 2. bir kuruma ihtiyaçları yoktur. pansiyon giderleri, yiyecek alımları gibi ihaleleri kendileri yaparlar, ödenek bakanlıktan ihtiyaca göre gelir ama zaman alır. Benim okulum Özel Eğitim (Zihin Engelliler) Okulu; Özel Eğitim okullarının da MYS sistemi vardır. Faturalarımızı kendimiz İlden (MEM) bağımsız öderiz, bilgi de vermeyiz. Olası ihtiyaçlar için (kırtasiye, temizlik, atölye sınıfları için malzeme) bir proforma (alınacak malzeme için satıcıdan geçici, resmi olmayan ) fatura düzenleriz, bunu kendi sistemimize yükleriz bakanlık uygun gördüğü haliyle onaylar, çoğunlukla onaylanır, biraz sürer o kadar, para MYS hesabımıza geçer ve oradan ihale süreci başlar. Rakama göre doğrudan temin veya E-İhale usulü ile ihale yapılır. Bakanlık özel eğitim okullarının ödenek ihtiyaçlarını çoğunlukla karşılar, yemek, taşıma, giyecek, kırtasiye yardımları düzenli yapılır. Sonuç olarak, İlköğretim okullarını desteklemek lazım, okul aile birliği, harici sınıf destekleri öğrenci için bu unutulmamalıdır, okullar yapılan her işi kayıt altına almaktadır. Okul Aile Birliği çok ciddi sorumluluğu olan bir iştir, idareciyi ipe götürür tipi yaptırımı vardır. Her harcama fiş numarası, ihtiyaç sebebi, kimin harcadığı gibi tutanaklarla kayıt edilir. Komisyonu ile hareket edilir.

İlkokullarin 5 TL dahi ödeneği yok. Tüm gelir kantin ve bagislardan yani aidatlardan gelir. Ortaokul ve liselerin ise ödeneği var.

Öyle deme Köksal insanlar hayatlarini devam ettirebilmek için yeni yeni alternatifler arıyor kardeş. Ne yapsınlar. Mesela ben de şimdi kömürle çalışan bir kamyon varmış eskiden onlara bakıyordum sarı siteden.

Ben 1800 liraya kütük alsam kimseye dokundurtmam.

Üstelik çatlak. Hava alır oralardan. Güzel yanar.

Şarjda telefon kullanmak önerilmez mesela [emoji16]

Yok, Audi A6 C6 V6 😛

c5 ten iyisi var mı

İlgili kredi kampanyasından bağımsız alacağınız otomobil için çekeceğiniz kredi faizi daha ilk yılında araç tarafından primlenerek kapanır. Enflasyonist dönemlerde TL borçlanmak mantıklıdır.

Sinyal verdiğim halde arayı kapatmak için gaza basan olursa direk kırıyorum ben önüne, arabayı komple boyatmak için bahane arıyorum zaten, bana koymaz.

her zaman olduğu gibi üst gruba hitap etmişler. orta direk diye bir şey kalmadı. ben kendi adıma söyleyeyim, 400 bin tl lik bir aracı kredi ile almak için 10 sene beklemem lazım. şu anki şartlarda sabit kalmalı tabii.

Uzun uğraşlar ve ziyan edilen kahveler sonunda kahve kreması ile yağı çıktı sonunda

Bizim eski gazeteciler başka kıtada adam dövüyordu bahçesinde.

Arpayı ne yapıyoruz. Tmo çiftçiden 1750 ye alıyormuş. Yurt dışından 4500 liraya alıyormuş. Arpa da alıyormuşuz.

Faydalar faydasız imkanlar imkansız, uzayan gecelerde, saatler zamansız diye bir şarkı vardı.

gel de kelebek falan anlat, burda olsa kavga çıkar çiller zamanı, bize yakın oturuyor, devriye bol, gece 2 de arabama eko takıyom, cama el feneri arkası ile tık tık tıkladılar, kafayı kaldırdımi, göz göze geldik ,elimde teyp bir sürü kablo ve yan keski.... açıklayabilirm demiştim

Komşum olur, orjinal araç. Akşam her iş bitti test yapıcam, geri geri yanaşıyorum. Pencereden kafayı uzattı. Hasan abi naber napıyon ? İyiyim sen nasılsın. Bişi deniyorum dedim. Neyi deniyon abi benim arabaya santim santim yaklaşıyon da dedi. Dedim karışık mevzu Çok şeyse çekeyim abi arabayı oradan rahat çalış dedi... Dedim kalsın... Konuşma bu şekilde ama kafada oluşan cümle şu "Akşam akşam deli midir nedir, arabaya yaklaşıp duruyor, vuracak şimdi... git başka yerde oyna arabanla"

Putin zeki adam. Rusyada tek güç. Ayağına dolanmaya cesaret edecek muhalefetide yok. Ayrıca rus milliyetçiliği denen şeyide üst seviyelere taşıyor. Lenin stalin gibi fosilleri kullanmanın bir getirisi olmayacağını anlamış birisi. Özünden yani küllerinden yeniden doğmaya çalışıyor. Boğazları kapatacak delikanlı henüz ana rahmine düşmedi. Biz zaten kapatıp rusya ile karşı karşıya gelmek istemeyiz. Rusya bizim için amerikadan daha önemli. Ayrıca bizim girdiğimiz bir savaş olmadığı için montrö gibi bir antlaşmada var , akabinde ve detayında kapatın diyecek adamda kocaman bir galipömerteyfik lazım.

İstasyondan mı alıcaz.

Niyetim var da güncel fiyat sormaya korkuyorum. Malum bir de dört halka, 5.2 metre.

Geçmiş olsun. Kayseri fena bu aralar. Etrafımızda herkes covid.

[emoji3478] Hayırlı olsun iyi günlerde kullanın. Herşey güzel de 3.stopu neden led ve daha görünür yapmazlar anlamadım.

Avrupa'nın besin tedariğini sağlayalım iyi de, biz niye domatesi 35'e biberi 40'a alabiliyoruz?