İçeriğe Yönlendir

Skor Tablosu

  1. Erkut Uysal

    Erkut Uysal

    Gold Üye


    • Puan

      34

    • Mesaj

      3.695


  2. Çağlar Bayur

    Çağlar Bayur

    Gold Üye


    • Puan

      26

    • Mesaj

      100.151


  3. Servet Aydın

    Servet Aydın

    Bölüm Sorumlusu


    • Puan

      26

    • Mesaj

      46.766


  4. Hasan Karabekiroglu

    Hasan Karabekiroglu

    Bölüm Sorumlusu


    • Puan

      18

    • Mesaj

      6.217


Popüler İçerik

15-09-2021 'den beri en çok beğeni alan içerik

  1. Bilin Bakalım Ben Bu Yaz Neredeydim? Başlığa takılmayın Şener Şen’e atıfta bulunmak istedim. Başlığı akşam hallederiz:) Arabayı aldık çok şükür. İlk ipucu 5 kişilik ve 7 kişilik versiyonları mevcut. Zaten bilenler lütfen yazmasın:)
    1 Puan
  2. Merhaba arkadaşlar, 2012 model Mondeo 1,6 tdci titanium aracımı 30 nisanda forumdan @Emrah Korkmazz'a satmıştım. O tarihten beri 2016-17 model Mondeo 1,6 tdci araç arayışındaydım. Araçta aradığım temiz ve bakımlı olması dışında ilk özellik led farlı olmasıydı. Bu süreçte iki araca müşteri oldum biri çok iyi ve temizdi fiyatta anlaşamadık olmadı. Diğeri ise galerici daha olmayan ayak üstü alım satım yapan birilerinden araba bakmak için Ankaraya gittim. Hayatımda gördüğüm en pis araçtı. Gittiğime de gideceğime de bin pişman olmuştum tam bir hayal kırıklığıydı. Bu süreç inanılmaz şekilde sıkıcı olmaya başlamıştı. Bu süreçte ÖTV indirimi de yürürlükten kaldırıldı. 4 Temmuzda Uşak Ford bayi Sadık firmasında bir siyah renkli mondeo buldum. Firma temsilcisi Ahmet beyi aradım ötv den dolayı aracın 131 bin olan fiyatının 133 bine çıktığını öğrendim. Bayağı görüşmelerden sonra aracın benim istediğim niteliklerde olduğuna kanaat getirdim. Araç bayinin kendi kullandığı araçtı bu nedenle servis bakımlıydı ve hasarsızdı. Araç 2016 model mayıs 2017 trafiğe çıkışlı ve 23800 km idi. Ahmet bey çok ilgiliydi araca pasta cila yaptırdı. Araç içi havuzlu paspas ve bagaj havuzu koydu. Bu görüşmeler sırasında araç kafamda netleştiğinden dolayı aracı ilan fotoğrafları haricinde görmeme rağmen görmüş gibi olduğum için firmalarında seramik kaplama yaptırdım. Düzceden Uşağa direk otobüs olmadığı için Adapazarından aktarmalı olarak 26 temmuz sabahı erken saatlerde Uşağa vardım. Satış işlemleri için bayiye açılmadan önce gittiğim için bekçi ile karşılaştım. Ahmet bey iş seyahati için il dışında olduğundan kendisiyle tanışamadım. Mesai başladıktan sonra Taner bey ile tanıştık araç ile kısa bir tur attıktan sonra önceden randevu aldığım Dynobil bayisinde araca ekspertiz yaptırdım. Her şey Ahmet beyin söylediği gibiydi çok mutlu olmuştum. Ekspertizin faydasını hemen oracıkta gördüm sağ ön lastiğe akıllı bir vida girmişti. Hemen yaptırdık. Satış işlemleri öncesi firmanın genel müdürü Serkan bey ile tanıştım oda en az Ahmet ve Taner beyler kadar sıcak ve ilgiliydi. Noter satış işlerinden sonra plaka basımı için cemiyete uğradık ve şirkete döndük. Saat 12:15 yeni plakamızı taktıktan sonra vedalaşıp ayrıldım. Yakındaki Opet istasyonundan depoyu 356 tl ye doldurduktan sonra yola çıktım. Mondeo Mk4 ten sonra araç çok yabancı gelmed, yalnızca direksiyondaki tuşlar ve işlevleri biraz değişmişti. Araç 2016 model olmasına rağmen sync 3 sürüm vardı. Ekran çok iyi ve fonksiyonel, dokunma hassaslığı test videolarında anlatıldığından daha hassas geldi bana. Dumlupınar yol ayrımına kadar hız limitlerine azami dikkat ederek geldim. Dumlupınar yol ayrımından sonra yol bom boştu arada bir 150-160 km hızları denedim mk4 ten daha sessiz idi. Kütahya yoluna geldikten sonra tekrar limitlerde kullandım. Adapazarı otoyol gişelerine kadar yol bilgisayarı 5,1 lt/100 km gösteriyordu. Otoyolda biraz daha aracı tanımak ve motor hakkında bilgi sahibi olmak için farklı vites ve hız denemeleri yaptım bunun sonucunda yaklaşık 70 km lik bir kullanım sonucunda yol bilgisayarı 5,6 lt/100 km değerine ulaştı. Şu ana kadar edindiğim intiba @Emrah Korkmazz ve yıkamacım Ünsalın dualarının kabul olmuş olmasıydı. @Emrah Korkmazz'a aracımı sattığımda abi Allah sana senin gibi bir satıcı ve böyle bir araç nasip etsin demişti. Yıkamacım Ünsalda abi inşallah siyah bir araç alırsın her hafta görüşürüz demesiydi. İkisinin de dilekleri kabul olmuştu.
    1 Puan
  3. Merhaba, Bugün @Mert Gulkokan Bey'in gönderisini okurken yurtdışındaki kazançlara ve alım gücüne dair farklı görüşler olduğunu gördüm. 2019 sonundan beri Almanya’da olan biri olarak fikir vermesi açısından bir şeyler yazmak istedim. Konu çok detaylı olduğu için elbet eksik kalan bir şeyler olacaktır, bu nedenle eksik bıraktığım ya da tam anlaşılmayan detaylara dair sorulara da konu içinde cevap vermeye çalışırım. Çalışma şartları ve kazançlar için mecburen kendi sektörümü (otomotiv) baz alacağım, aslında benim sektörüm için geçerli olan kriterler üretime dair çalışan birçok sektörde de geçerli diyebilirim ancak tüm sektörler için genelleme yapmak doğru olmayacaktır. İyi kazanıldığı düşünülen bir sektör olduğu için en azından sizlere bir fikir verecektir. Geri kalan konular (kira, fatura, market, vergi, sigorta) herkes için geçerli olduğu için genel olarak kabul edilebilir. Özellikle maaşlar konusunda ön bir bilgilendirme yapmam gerekiyor. Almanya’da özel sektörde maaşlar bölgesel olarak çok değişken olabiliyor. Yaşamın pahalı olduğu bir büyükşehirde daha çok kazanıyorken, küçük bir kalabalık olmayan bir şehirde daha az kazanıyorsunuz. Aslında bu açıdan Türkiye’den çok farkı yok. Bildiğiniz gibi Mercedes, BMW, Audi, VW, Porsche gibi ana üreticiler ve bu firmaların bazı yan sanayileri burada. Bu firmalar büyük ölçekli oldukları için, çok fazla lokasyonu ve buna bağlı olarak çok fazla çalışanı (mavi ve beyaz yaka) olduğu için ve bu kadar kişiye ödenen / teklif edilen maaşları belirleyebilmek için memuriyet kademesi ve seviyesi içeren bir maaş tablosu kullanıyorlar. Yapılacak her işin bir hedef kademesi yani şirket için maksimum bir değeri var, ancak size işe girdiğinizde direk olarak o kademeyi vermiyorlar. Daha aşağıdan başlayarak deneyim ile hedef kademenize ilerliyorsunuz, bu da tabii ki zaman içinde maaşa yansıyor. Yıllar sonra hedef kademenize vardığınızda maaş açısından artık gidecek pek bir yolunuz kalmıyor. Sıkıldınız biliyorum ama şimdi anlatacaklarım için bu girişi yapmak zorundaydım 😊 Peki bu maaş tablosu nasıl belirleniyor? Burada her firmada olmasa bile, özellikle üretim yapan firmalarda mavi yakanın ve Türkiye’den farklı olarak beyaz yakanın da bağlı olduğu bir sendika var. (bkz. IG Metall : https://www.igmetall.de/ ) Bu sendikalar da firmalar kadar büyük ölçekliler ve aynı anda birçok üretici ile çalışıyorlar. Örneğin otomotiv sektöründeki birçok firma ve tedarikçileri aynı sendikaya bağlı olabiliyor. İşte bu maaş tabloları, bir zamanlar firmalarla oturulup sektörel bazda oluşturulmuş. Yani X bir işi yapan çalışanın alması gereken minimum maaş belirlenmiş ve tabloya eklenmiş. Firmalar da bu ana tabloyu alıp kendileri de performansa ya da şirkete katkıya göre bazı ek ödemeler belirliyor ve nihai bir maaş tablosu oluşturuluyor. Bu tablolar normalde 2 yılda bir firmalarla masaya oturularak enflasyon zammı uygulanıyor. Almanya’da enflasyon mu var demeyin 😊 Az da olsa var, %2 – 4 arası bir artış yapılabiliyor. Tabii burada şöyle bir sorun var. Aynı sektörde çalışan ve bu sendikaya bağlı tüm firmaların bu artışı onaylaması gerekiyor. Bu da çekişmeli bir sürece sebep oluyor ve tabii ki hedef oranın altında bir zam oranında anlaşılıyor. Tabloları merak edenler için : https://www.igmetall.de/tarif/tariftabellen Link Almanca, kusura bakmayın. Ancak aşağıdan herhangi bir sektörü seçip ardından da PDF dosyalarına bakabilirsiniz. Belirlenmiş aylık brüt maaşları göreceksiniz. Evet tablolar halka açık 😊 Bunun haricinde zam alınabiliyor mu? Evet, performans zammı adı altında bir zam var. Senelik olarak 0 ile 2,5 arasında alabilirsiniz. Tam olarak performansa bağlılığı soru işareti, daha çok ekipler içindeki maaşlar arasındaki orantısızlıkları gidermek için kullanılıyor. Çok yazdın ama hala bir maaş görmedik diyenler için hemen hesaplamaya geçiyorum. X bir firmanın mühendislik için tanımladığı kademelerin 1-2-3 ve 4 (en yüksek) olduğunu varsayalım. Mühendislik yöneticilerinin de 5 ve 6. kademe olabileceğini düşünelim. Haftalık çalışma saatlerini haftalık 35 olarak baz alacağız. Özel durumlar haricinde ana üreticiler 40 saatlik sözleşmeler yapmıyorlar. Tabii ki 40 saat çalışan sektörler de mevcut, ancak şirket çok büyük ölçekli değilse, büyük ölçekli firmada 35 saat çalışan biri ile aynı maaşı alabiliyorlar. Detay tablolara girip baktığımızda, ( burada bakılmışı var 😊 ) bugün otomotiv sektöründe büyük ölçekli bir firmada işe yeni giren bir mühendis (kademe 1’e ait ilk seviye) için 4700 brüt maaş alırken, deneyiminin zirvesine gelmiş, artık emekliliğe doğru giden bir mühendise (kademe 4’e ait son seviye) ise 7500 brüt maaş verildiğini görüyoruz. Bu arada emekli olmak üzere olan ya da çok deneyimli olan herkes tabii ki bu maaşı almıyor, alamıyor. Bu maaş sistemin teorik olarak izin verdiği en yüksek maaş diyebiliriz. Bu hesaplar tablonun bugünkü durumu için geçerli. 2 senedir bir yapılan enflasyon zammı kararları bu maaşlara belli oranda uygulanıyor. Aynı firmada maksimum deneyimli yönetici ise teorik olarak 8500 Euro brüt kazanca sahip diyebiliriz. Deneyimsiz yönetici için hesaplarım doğruysa, 5900 Euro brüt diyebiliriz. Yöneticiler bir noktada daha şanslı, çünkü 40 saatlik sözleşmeye sahip olabiliyorlar. Bu durumda yukarıda yazdığım maaşları 35’e bölüp 40’la çarpabiliriz. Yani minimum maaş 6750 brüt – maksimum ise 9700 brüt oluyor. Tablolar incelenirse aynı tecrübeye sahip mavi yaka – mühendis ve yöneticinin birbirine yakın maaşlar aldığını görebilirsiniz. Bu nedenle Almanya’da, Türkiye’nin aksine iyi kazanmak için yönetici olmak (en azından müdür olmak) gerekli değil diyebiliriz. Buna benzer olarak da aynı firmada çalışan imalat bandında görevli mavi yaka ve ofiste görevli beyaz yakanın yaşam koşulları arasında da uçurum bulunmuyor. Yöneticiler kadar işinde uzman çalışanlara da ihtiyaç var ve firmalar herkesin yönetici olmasına fırsat tanıyamayacağı ve deneyimli çalışanlarını kaybetmek istemediği için kazançlar arasında aşırı bir fark yok. Yukarıdaki örneği baz alırsak, çok deneyimli bir mühendisin çıkabileceği en yüksek maaş 7500 brüt iken, bir yönetici maaşı 5900 – 8500 aralığında dolaşıyor. Maaşların kesiştikleri ciddi bir aralık var. X firma için maaş tabloları bugün için böyle diyor. Almanya geneline dönersek, 2020 ortalamasına göre tam zamanlı bir çalışan için Almanya’da ortalama kazanç 3900 Euro brüt olarak hesaplanmış. Bu ortalama maaş devlet tarafından açıklanıyor. Resmi olmayan kaynaklara göre de 3600 Euro brüt diyebiliriz. Almanya’da yaşayanların %30’unun bu ortalama brüt maaştan fazla kazandığı, geri kalanın ise ortalamanın altında olduğu söyleniyor. Bu ortalamanın çok üstünde kazanan meslekler tabii ki mevcut, örneğin deneyimli doktorlar. Tabii burada klinik şefi gibi konumlardan bahsediyoruz. Hatırladığım kadarıyla sıralama doktorlar, bankacılar, IT sektörü, mühendisler, hukuk, sigorta uzmanları, satın alma, zanaatkarlar olarak gidiyor. IT sektörü ve hukukun sıralamadaki yerlerinin daha üstte olması gerektiğini düşünsem de, sıralama böyle açıklanmış. Peki çalışanların aldığı ek ödemeler var mı? Şirkete göre değişen bir durum olmakla beraber, bazı firmalar her yıl aylık brüt maaşın %60’ı ile 80’i arasında bir noel ikramiyesi veriyor. Aynı şekilde yılda bir kez brüt maaşın %60’ı kadar tatil parası ödeyen şirketler de mevcut. İkisinin alınması durumunda ortalama 1,3 brüt ek maaş gelmiş oluyor. Bunların hiçbirini ödemeyen şirketler olduğu gibi, her sene sabit bir brüt ek prim veren şirketler de mevcut. Maaş tablolarından bağımsız çalışıp, istediği maaşla çalışanları transfer eden ve ciddi oranlarda zam yapabilen şirketler de mevcut, bunu genel olarak IT sektöründe görüyoruz. Proje bazlı çalışan şirketler bu konularda biraz daha esnek olabiliyor. Yine büyük ölçekli firmaların 40 saatlik sözleşmelerini denk getirip daha iyi kazanmak da mümkün. Gençler genelde bu sözleşmeleri kovalayıp başlarda iyi kazanmayı hedeflerken, belli bir yaşın üstünde olan çalışanlar 35 saatlik sözleşme ile kazandıklarını yeterli buluyor ve daha fazla çalışmak yerine o zamanı ailesine veya kendisine ayırmayı tercih ediyor. Şu ana kadar hep brüt kazançtan bahsettim. Bunun nedeni Almanya’da Türkiye’den çok farklı bir vergi sisteminin olması. Bir sonraki mesajımda da vergi mantığını biraz açıklamaya çalışayım.
    1 Puan
  4. Bluetooth bağlantılı hoparlörlerde gelecek görüyorum. Bizim eve lazım oldu araştırmaya başladım. Benim ihtiyacım (ya da isteğim): - Ses kalitesi çok iyi olsun - Şarj süresi çok uzun olmasın - Kullanma süresi 5 saatten az olmasın - Aynı üründen bir tane daha aldığımda ikisi birbirine bağlanıp stereo ses alabileyim. Konu biraz geniş olsun. Deneyimlerinizi ve fikirlerinizi de alalım, hoparlör alacaklara genel bir tavsiye olsun. Bütçe üçyüz beşyüz üçyüz beşyüz.. 🎶🎵
    1 Puan
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...