İçeriğe Yönlendir

Skor Tablosu

  1. Mustafa Yenigün

    Mustafa Yenigün

    Üye


    • Puan

      34

    • Mesaj

      1.278


  2. Tansu Kalafatoğlu

    Tansu Kalafatoğlu

    Gold Üye


    • Puan

      28

    • Mesaj

      24.388


  3. Çağlar Bayur

    Çağlar Bayur

    Gold Üye


    • Puan

      28

    • Mesaj

      100.449


  4. Mehmet Göktürk

    Mehmet Göktürk

    Yönetici


    • Puan

      22

    • Mesaj

      30.212


Popüler İçerik

30-06-2021 'den beri en çok beğeni alan içerik

  1. Merhaba, Bugün @Mert Gulkokan Bey'in gönderisini okurken yurtdışındaki kazançlara ve alım gücüne dair farklı görüşler olduğunu gördüm. 2019 sonundan beri Almanya’da olan biri olarak fikir vermesi açısından bir şeyler yazmak istedim. Konu çok detaylı olduğu için elbet eksik kalan bir şeyler olacaktır, bu nedenle eksik bıraktığım ya da tam anlaşılmayan detaylara dair sorulara da konu içinde cevap vermeye çalışırım. Çalışma şartları ve kazançlar için mecburen kendi sektörümü (otomotiv) baz alacağım, aslında benim sektörüm için geçerli olan kriterler üretime dair çalışan birçok sektörde de geçerli diyebilirim ancak tüm sektörler için genelleme yapmak doğru olmayacaktır. İyi kazanıldığı düşünülen bir sektör olduğu için en azından sizlere bir fikir verecektir. Geri kalan konular (kira, fatura, market, vergi, sigorta) herkes için geçerli olduğu için genel olarak kabul edilebilir. Özellikle maaşlar konusunda ön bir bilgilendirme yapmam gerekiyor. Almanya’da özel sektörde maaşlar bölgesel olarak çok değişken olabiliyor. Yaşamın pahalı olduğu bir büyükşehirde daha çok kazanıyorken, küçük bir kalabalık olmayan bir şehirde daha az kazanıyorsunuz. Aslında bu açıdan Türkiye’den çok farkı yok. Bildiğiniz gibi Mercedes, BMW, Audi, VW, Porsche gibi ana üreticiler ve bu firmaların bazı yan sanayileri burada. Bu firmalar büyük ölçekli oldukları için, çok fazla lokasyonu ve buna bağlı olarak çok fazla çalışanı (mavi ve beyaz yaka) olduğu için ve bu kadar kişiye ödenen / teklif edilen maaşları belirleyebilmek için memuriyet kademesi ve seviyesi içeren bir maaş tablosu kullanıyorlar. Yapılacak her işin bir hedef kademesi yani şirket için maksimum bir değeri var, ancak size işe girdiğinizde direk olarak o kademeyi vermiyorlar. Daha aşağıdan başlayarak deneyim ile hedef kademenize ilerliyorsunuz, bu da tabii ki zaman içinde maaşa yansıyor. Yıllar sonra hedef kademenize vardığınızda maaş açısından artık gidecek pek bir yolunuz kalmıyor. Sıkıldınız biliyorum ama şimdi anlatacaklarım için bu girişi yapmak zorundaydım 😊 Peki bu maaş tablosu nasıl belirleniyor? Burada her firmada olmasa bile, özellikle üretim yapan firmalarda mavi yakanın ve Türkiye’den farklı olarak beyaz yakanın da bağlı olduğu bir sendika var. (bkz. IG Metall : https://www.igmetall.de/ ) Bu sendikalar da firmalar kadar büyük ölçekliler ve aynı anda birçok üretici ile çalışıyorlar. Örneğin otomotiv sektöründeki birçok firma ve tedarikçileri aynı sendikaya bağlı olabiliyor. İşte bu maaş tabloları, bir zamanlar firmalarla oturulup sektörel bazda oluşturulmuş. Yani X bir işi yapan çalışanın alması gereken minimum maaş belirlenmiş ve tabloya eklenmiş. Firmalar da bu ana tabloyu alıp kendileri de performansa ya da şirkete katkıya göre bazı ek ödemeler belirliyor ve nihai bir maaş tablosu oluşturuluyor. Bu tablolar normalde 2 yılda bir firmalarla masaya oturularak enflasyon zammı uygulanıyor. Almanya’da enflasyon mu var demeyin 😊 Az da olsa var, %2 – 4 arası bir artış yapılabiliyor. Tabii burada şöyle bir sorun var. Aynı sektörde çalışan ve bu sendikaya bağlı tüm firmaların bu artışı onaylaması gerekiyor. Bu da çekişmeli bir sürece sebep oluyor ve tabii ki hedef oranın altında bir zam oranında anlaşılıyor. Tabloları merak edenler için : https://www.igmetall.de/tarif/tariftabellen Link Almanca, kusura bakmayın. Ancak aşağıdan herhangi bir sektörü seçip ardından da PDF dosyalarına bakabilirsiniz. Belirlenmiş aylık brüt maaşları göreceksiniz. Evet tablolar halka açık 😊 Bunun haricinde zam alınabiliyor mu? Evet, performans zammı adı altında bir zam var. Senelik olarak 0 ile 2,5 arasında alabilirsiniz. Tam olarak performansa bağlılığı soru işareti, daha çok ekipler içindeki maaşlar arasındaki orantısızlıkları gidermek için kullanılıyor. Çok yazdın ama hala bir maaş görmedik diyenler için hemen hesaplamaya geçiyorum. X bir firmanın mühendislik için tanımladığı kademelerin 1-2-3 ve 4 (en yüksek) olduğunu varsayalım. Mühendislik yöneticilerinin de 5 ve 6. kademe olabileceğini düşünelim. Haftalık çalışma saatlerini haftalık 35 olarak baz alacağız. Özel durumlar haricinde ana üreticiler 40 saatlik sözleşmeler yapmıyorlar. Tabii ki 40 saat çalışan sektörler de mevcut, ancak şirket çok büyük ölçekli değilse, büyük ölçekli firmada 35 saat çalışan biri ile aynı maaşı alabiliyorlar. Detay tablolara girip baktığımızda, ( burada bakılmışı var 😊 ) bugün otomotiv sektöründe büyük ölçekli bir firmada işe yeni giren bir mühendis (kademe 1’e ait ilk seviye) için 4700 brüt maaş alırken, deneyiminin zirvesine gelmiş, artık emekliliğe doğru giden bir mühendise (kademe 4’e ait son seviye) ise 7500 brüt maaş verildiğini görüyoruz. Bu arada emekli olmak üzere olan ya da çok deneyimli olan herkes tabii ki bu maaşı almıyor, alamıyor. Bu maaş sistemin teorik olarak izin verdiği en yüksek maaş diyebiliriz. Bu hesaplar tablonun bugünkü durumu için geçerli. 2 senedir bir yapılan enflasyon zammı kararları bu maaşlara belli oranda uygulanıyor. Aynı firmada maksimum deneyimli yönetici ise teorik olarak 8500 Euro brüt kazanca sahip diyebiliriz. Deneyimsiz yönetici için hesaplarım doğruysa, 5900 Euro brüt diyebiliriz. Yöneticiler bir noktada daha şanslı, çünkü 40 saatlik sözleşmeye sahip olabiliyorlar. Bu durumda yukarıda yazdığım maaşları 35’e bölüp 40’la çarpabiliriz. Yani minimum maaş 6750 brüt – maksimum ise 9700 brüt oluyor. Tablolar incelenirse aynı tecrübeye sahip mavi yaka – mühendis ve yöneticinin birbirine yakın maaşlar aldığını görebilirsiniz. Bu nedenle Almanya’da, Türkiye’nin aksine iyi kazanmak için yönetici olmak (en azından müdür olmak) gerekli değil diyebiliriz. Buna benzer olarak da aynı firmada çalışan imalat bandında görevli mavi yaka ve ofiste görevli beyaz yakanın yaşam koşulları arasında da uçurum bulunmuyor. Yöneticiler kadar işinde uzman çalışanlara da ihtiyaç var ve firmalar herkesin yönetici olmasına fırsat tanıyamayacağı ve deneyimli çalışanlarını kaybetmek istemediği için kazançlar arasında aşırı bir fark yok. Yukarıdaki örneği baz alırsak, çok deneyimli bir mühendisin çıkabileceği en yüksek maaş 7500 brüt iken, bir yönetici maaşı 5900 – 8500 aralığında dolaşıyor. Maaşların kesiştikleri ciddi bir aralık var. X firma için maaş tabloları bugün için böyle diyor. Almanya geneline dönersek, 2020 ortalamasına göre tam zamanlı bir çalışan için Almanya’da ortalama kazanç 3900 Euro brüt olarak hesaplanmış. Bu ortalama maaş devlet tarafından açıklanıyor. Resmi olmayan kaynaklara göre de 3600 Euro brüt diyebiliriz. Almanya’da yaşayanların %30’unun bu ortalama brüt maaştan fazla kazandığı, geri kalanın ise ortalamanın altında olduğu söyleniyor. Bu ortalamanın çok üstünde kazanan meslekler tabii ki mevcut, örneğin deneyimli doktorlar. Tabii burada klinik şefi gibi konumlardan bahsediyoruz. Hatırladığım kadarıyla sıralama doktorlar, bankacılar, IT sektörü, mühendisler, hukuk, sigorta uzmanları, satın alma, zanaatkarlar olarak gidiyor. IT sektörü ve hukukun sıralamadaki yerlerinin daha üstte olması gerektiğini düşünsem de, sıralama böyle açıklanmış. Peki çalışanların aldığı ek ödemeler var mı? Şirkete göre değişen bir durum olmakla beraber, bazı firmalar her yıl aylık brüt maaşın %60’ı ile 80’i arasında bir noel ikramiyesi veriyor. Aynı şekilde yılda bir kez brüt maaşın %60’ı kadar tatil parası ödeyen şirketler de mevcut. İkisinin alınması durumunda ortalama 1,3 brüt ek maaş gelmiş oluyor. Bunların hiçbirini ödemeyen şirketler olduğu gibi, her sene sabit bir brüt ek prim veren şirketler de mevcut. Maaş tablolarından bağımsız çalışıp, istediği maaşla çalışanları transfer eden ve ciddi oranlarda zam yapabilen şirketler de mevcut, bunu genel olarak IT sektöründe görüyoruz. Proje bazlı çalışan şirketler bu konularda biraz daha esnek olabiliyor. Yine büyük ölçekli firmaların 40 saatlik sözleşmelerini denk getirip daha iyi kazanmak da mümkün. Gençler genelde bu sözleşmeleri kovalayıp başlarda iyi kazanmayı hedeflerken, belli bir yaşın üstünde olan çalışanlar 35 saatlik sözleşme ile kazandıklarını yeterli buluyor ve daha fazla çalışmak yerine o zamanı ailesine veya kendisine ayırmayı tercih ediyor. Şu ana kadar hep brüt kazançtan bahsettim. Bunun nedeni Almanya’da Türkiye’den çok farklı bir vergi sisteminin olması. Bir sonraki mesajımda da vergi mantığını biraz açıklamaya çalışayım.
    8 Puan
  2. 10 gün önce evdeki kedimize 2.kız arkadaş arayışına girdik. Malum kedi sitelerinde aradığımız kediyi bulduk. Eşim satıcı ile iletişime geçip fiyatta anlaştı. Şuan yoğun olduğum için kediyi 10 gün sonra alacağımızı söyledi eşim. Karşı taraf kapora istedi. 1250-tl gönderdik. Normalde kediyi gidip kendimiz alacaktık, işlerim uzayınca satıcıya haber verdik. İşlerimiz uzadı kedi bir süre daha sizde kalsın dedik. Satıcı hafta sonu şehir dışına çıkacağım o yüzden ben keditaksi ile göndereyim, paranın kalanını eft yapın dedi. Bizde tamam dedik. Kalanıda gönderdik. Akşam eve gittiğimde hanıma kedi ne zaman gelecek dedim? Normalde akşam 6 da evde olması lazım. Satıcıya ulaşamıyorum dedi. Öylemi dedim? Aradım numara kapalı. Avukatımı aradım. Yazışmaları dekontları gönderdik. Bugünde suç duyurusu başlatıp icra takibi yapacağız. 2500-tl için kendilerini yaktılar. Ne sandılar acaba, ses etmeyiz onlarda üstünemi yatar? Başka kimleri dolandırdılar acaba? Yüksek ihtimal ben ilk değilimdir. Normalde avukata vermeyecektim ama, akşam kızım basketbol kursundan gelince kediyi sordu. Hanımda kedi gelmeyecek dedi. Başladı ağlamaya. Yemekde yemedi üzüntüden. O an benimde filim koptu. Yanınıza bırakırsam 2 olsun dedim. 10 katı para harcıyacağım ama yanınıza bırakmıcam. Aradım avukatı durumu izah ettim, oda gerekli işlemleri yaptı bakalım. Hayırla bitsin sonu diye ümit ediyorum. İNŞALLAH arada suçsuz masum birilerine denk gelmem.
    1 Puan
  3. Merhaba; Hafta sonları ve izinlerimde rahat rahat ülkemi gezmek amacıyla bir karavan satın almaya karar verdim. Bunun için herşeyden önce çekme karavan olacağından dolayı aracıma çeki demiri taktırmam lazımdı. 1 haftalık arayıştan sonra heryerden farklı farklı fiyat aldım. Bu fiyatlar 100 YTL ila 1200 YTL arasında değişiyordu. Daha sonra trafikden bilgi aldığım kadarıyla çeki demirinin mutlaka orjinal ve CE Belgesi olması gerektiğini öğrendim. METRO alış veriş mağazasından 538 YTL'e orjinal çeki demiri aldım. METRO yu bilirsiniz genelde kişi adına değilde METROCARD sahibi şirketlere fatura kesmektedir. Bende şirketim vaasıtasıyla metrocard çıkartıp ürünü satın alabildim. Ücretsiz montaj için verdikleri adrese gittim ve montajını yaptırdım. ( Elektrik montajı çekilecek ürün alındıtan sonra yapılabiliyormuş ). Şimdi gelelim ruhsat prosedürlerine; - Öncelikle Çeki Demirinin Faturası Ruhsat Sahibi Adına Gerekli = Bendeki fatura şirket adına kesilmişti. Gittim iade edilip rica ile kendi adıma kestirdim sorun kalmadı. - Çeki Demirinin Ruhsat Sahibi Adına Kesilmiş İşcilik Faturası = Bu çok zor oldu. METRO dan böyle birşey istedim. Onlarda çeki demirini montaj yaptırdığım yere gönderdiler doğal olarak. Ancak Montaj yapan yerde, "siz METRO dan alırken ücretsiz montaj olarak alıyorsunuz, dolayısıyla size fatura kesemeyiz. " Ben bunun üzerine rica ettim siz kesiverin 50 YTL kadar dedim. Onlarda önce KDV'sini öderseniz olur dediler. Daha sonrada " siz şikayet edebilirsiniz, bu sefer ben zan altında kalırım." diyerek bu teklifide red ettiler. Başka bir römork firmasına gittim rica ettim. KDV sini benim ödemem kaydıyla 50 YTL lik fatura kestiler, bu sorunda giderilmiş oldu. - Proje çizdirilmesi = Tüm evraklarımı alıp Makina Mühendisler Odasına gidip ilgili işlemleri yaptırdım. Aracın fotoğrafları çekildi şase no su alındı, lastik ve jant ölçüleri kontrol edildi ve tüm belgeler TSE 'ye gitti. ( 150 YTL Proje Bedeli ) - Vize İşlemleri = Çok şükür tüm evraklarımız hazırdı, sağa sola para kaptırmamak için tüm işlemleri kendim takip ediyordum. Trafik takipci arkadaşlar 500 ila 600 arası fiyat istemişlerdi sadece takip için. Evrakları alıp trafiğe gittim onlarda bana EK-1 formu denilen 3 nüsha evrak verdi ve bunları doldurmam gerektiğini söylediler. Bende sevinmiştim hemen dolduracağım olacak bitecek diye. Doldurdum trafiğe geri verdim. Onlarda bu yazdıklarınızı onaylatacaksınız dediler ve araç vize ye girecek dediler. Aracı borcu yoktur belgelerini alıp trafik harcını yatırıp vize işlemini yaptırdım. Vizede de aracın çeki demirindeki seri no ile evrakları kontrol ettiler onayladılar. - Ruhsat işlemleri = Çok şükür en sonunda belgelerim hazırdı. Bugün trafiğe gittim verdim. Onlarda " Bu aracın üstünde rehin var bitti mi ? " dediler. Bende bitti dedim " o zaman ayrı ayrı uğraşmayın o yazıyıda verin " diye söyleyip beni yine gönderdiler. Bugün tüm evraklarım en sonunda hazır. Yarın sabahtan işleme koyulacak. Ruhsatlarda komple değişecek yenilenecek. Kısa Çeki demiri için toplam 900 YTL gibi bir rakama bu işi çözdüm. Gördüğüm kadarıyla ve karşılaştığım kadarıyla biçok insan bu resmi prosedürleri bilmiyor veya gerek yok boşver diyor. * Karavan konusuna gelince. Trafik yönetmenliğinde 750 kilo altı karavanlar ruhsat gerektirmiyor aracın plakası takılabiliyor, ancak 750 üstü karavanlar için muhakkak ruhsat gerektiriyor ve ayrı bir plakası oluyor. Araçtan tek fargı motorsuz olduğundan dolayı hiçbir vergisi yok. Karavan hususunda da çoğu kimse ruhsata gerek yok diyorlar yada akıllı geçinen üreticiler 1100 ila 1200 kilo ağırlığındaki karavana 700 kg diye fatura kesiyorlar. Normal şartlarda 4 kişilik ve 5 metre uzunluğundaki her karavana ruhsat gerekiyor. Ayrıca çekebilmek için yönetmelikde O belgesi diye bir belgeden bahsediliyor. Şöförler odası bilmiyor, sürücü kursları bilmiyor, trafik hiç bilmiyor. Dolayısıyla bu belgeyi alamıyoruz.
    1 Puan
This leaderboard is set to İstanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...